Youkoso Jitsuryoku Önsözü

Elitler Sınıfı, Önsözü

Youkoso Jitsuryoku  Önsöz

Japon Toplumunun Yapısı

Biraz ani olacak ama sormak üzere olduğum soruyu ciddi bir şekilde dinle ve cevabını dikkatlice düşün.

Soru: İnsanlar eşit midir, değil midir?

Bugünlerde, tüm toplumlar eşitlik hakkında konuşmaya bayılırlar. İnsanlar, kadınlara ve erkeklere eşit bir şekilde davranılması gerektiğini ve toplumun, eşitsizliklerden kurtulması gerektiğini söylüyorlar.
Kadınlara daha fazla iş istihdamı sağlanmasını, herkesin kendine ait arabası olmasını istiyorlar,  hatta isimlerinin nüfus kayıt sırasına kadar kusur buluyorlar. ( ÇN: bahsedilen şey erkek-kadın soyadı sıralaması sanırım.)
Engelli insanlar için bile eşitliği savunurlar. Şimdilerde, toplum ‘özürlü insan’ terimini kullanmayı bırakmaya teşvik edildi.
Çocuklara, herkesin eşit olduğu öğretiliyor artık.

Bu, gerçekten doğru mudur? Merak ediyordum.

Eğer kadınlar ve erkekler farklı yeteneklere sahiplerse, ikisinin de farklı rolleri vardır.
Engeli insanlar, yine engellidir; engelli insanlara hangi kelime kullanılırsa kullanılsın. Eğer kimse buna dikkat etmezse, bunların hiçbir anlamı zaten yoktur.

Başka bir deyişle, cevabım hayır.

İnsanlar, eşit olmayan varlıklardır; gerçekten ‘eşit’ insan yoktur.

Harika bir adam der ki, ‘Tanrı hiçbir insanı birbirinden üstün veya aşağı mertebede yaratmamıştır.’ Ama bu demek değildir ki, herkes eşittir. Bu sözün burada bitmediğini, biliyor muydunuz? Devamı şöyledir: Herkes doğma hakkıyla, eşittir.

Ama sonra neden insanların işleri ve statülerinde farklılıklar olduğunu sordum.

Bu, sözün ikinci yarısında yazılıydı. Birisinin akademik başarısı için çalışması ama diğerinin yeterince iyi çalışmamasından mıydı, bu fark?

Fark burada başlıyordu. O meşhur ‘bursu eğitimler’. 2015 yılının bu modern günlerinde bile, bu öğretimler hiç değişime uğramadı. Ama durum, daha karmaşık ve gittikçe ciddi bir hâl almakta.

Ne olursa olsun, insanlar düşünebilen varlıklardır. Bir şeyler adil değil diye, insanların sadece içgüdülerine dayanarak yaşamalılar demenin doğru olduğunu düşünmüyorum.

Başka bir deyişle, ‘eşitlik’ kelimesi, yalan ve gerçeklikten uzak.
Ama ‘eşitsizlik’ kelimesi de kabul edilemez. İnsanların karşılaştığı bu sonu gelmeyen probleme yeni bir cevap bulmaya çalışıyordum.

Hey sen, bu kitabı şuanda okuyan kişi.

Hiç gelecek hakkında düşündün mü?

Geleceğin, liseye ve üniversiteye gitmek olduğu hiç aklına geldi mi?

Hayal meyal, bir gün, bir şekilde iş bulacağını hiç hissettin mi?

Ben böyle hissettim.
Zorunlu eğitimimi bitirip liseye girdiğimde, hiçbir şey fark etmedim.
Sadece ‘görevimi’ yerine getirirken sevinç hissettim.

O anda, hayatımın ve geleceğimin, devamlı olarak etkilendiğini fark etmedim.

Okulda, matematik ve Japonca öğrenmenin ne anlama geldiğini bile anlamadım.