Elitler Sınıfı - Cilt 10 - Bölüm 25 - Gizli Talimat
Cilt 10 – Bölüm 25 – Gizli Talimat
O akşam Sakayangi ile Kamuro, Yamauchi ile Keyaki AVM’de bir araya geldiler. Dikkat çekmemek için bir karaoke bar kiralayıp orada takılmaya başladılar.
“Demek… Kamuro-chan da geldi.”
“Özür.. tek başımıza randevuya çıkmak garip geldi…utandım daha doğrusu..…”
“Y-yok, sorun değil! İkinizle de randevuya çıktığım için çok mutlu oldum!!”
Yamauchi karşı tarafı rahatsız etmemek için umarsızca konuşup zoraki gülümsedi.
Aslında Sakayanagi ile baş başa görüşüp ona hislerini açmak için bu buluşmayı bekliyordu. Hayali, bugün Sakayanagi ile sevgili olmaktı.
Yamauchi hislerini bir kenara bırakmak zorunda kaldığı için, buruk bir sevinçle onlara baktı.
“Yamauchi-kun, bu özel sınavı atlatacaksın değil mi?”
“Eh?”
“Umarım atlatırsın, yani tek dileğim bu..…”
Sakayanagi derin bir of çekip yüzünü astı.
“Okuldan atılırsan, böyle görüşemeyeceğiz…. nasıl desem, seninle görüşmeye devam etmek istiyorum. Tüm kalbimle okulda kalmanı istiyorum… ben,…. okuldan atılmanı hiç istemiyorum.”
Sakayanagi’nin masum ve çekici tavırları Kamuro’nnu midesini bulandırsa da, yüz ifadesine yansıtarak ortamın havasını bozmadı.
…Sakayanagi, bu çocuğu parmağında oynatıyordu. Bu görüşmenin tek amacı buydu.
Sakayanagi’nin oyunlarına kafa yorarak, ancak kendi kafasını karıştırır, işin içinden çıkamazdı. Konuya müdahale etmediği gibi, sessiz kaldı.
“B-ben de istemem böyle bir şeyy!”
“Kalp kalbe karşı gerçekten…değil mi?”
Sakayanagi hafifçe göğsüne elini vurarak derin bir oh çekti.
“Seni rahatsız eden bir konu varsa, bana güvenebilirsin, Yamauchi-kun.”
“Ama…”
“Biliyorum, ikimiz de rakibiz. Ama bu sınav çok farklı. Bu sınavda sınıflar yarışmıyor…haksız mıyım?”
“Haklısın da…”
“Bu yüzden, bana güvenebilirsin diyorum ya.”
“Güvenmek derken…?”
Yamauchi de az çok anlamış gibiydi.
“Bir örnek vermem gerekirse,… sana övgü oyumu kullansam nasıl olur, Yamauchi-kun?”
Bu teklifi duyan Yamauchi, heyecanla yutkundu. Herkes başka sınıftan övgü oyu almak isterdi.
Özellikle de okuldan atılma riski olan öğrenciler için, böyle bir teklif reddedilemezdi.
“G-gerçekten bana yardım edecek misin?”
“Yardıma ihtiyacın varsa, tabii ki.”
Yamauchi havalı tavrını korumaya devam etse de, içten içe seviniyor; mutlu oluyordu.
Hayatında bir kızla bu kadar yakınlaşmışlığı olmamıştı. Onun bu aşk konusundaki deneyimsizliğini fark etmesini de istemiyordu ama…
“Açıkçası….sınıfımda beni kıskananlar çok. Ben de bana şikayet oyu verirler diye endişeleniyordum.”
“Kıskançlık mı?”
“Seninle görüşmemi kıskanıyorlar, Sakayanagi-chan.”
“Ama kıskanmakta haklılar. Diğer çocuklardan çoooook farklısın, Yamauchi-kun.”
Notları kötü olduğu için, okuldan atılma riskinde olduğunu dile getiremedi. Yamauchi daha havalı gözükmek için yalan söyledi.
“Ne demek istediğini çok iyi anladım. Sana birkaç gizli talimat vereceğim, Yamauchi-kun’cuğum.”
“G-gizli talimat derken?”
“Evet. Sınıf arkadaşlarının yarısını kendi yanına çekerek hedef birisini seçin ve onu okuldan attırın.”
“Ama… böyle yaparsam asıl beni hedef alırlar…!?”
“Haklısın ama şöyle düşün. Yanlış kişiye bulaşırsan, seni hedef seçerler. Ama doğru kişiyi seçtin diyelim, o kişi okuldan atılır.”
Yamauchi ne demek istediğini çok iyi anlayınca, başını salladı.
“Ben de sana bu konuda yardımcı olacağım.”
“N-nasıl yani?”
“A sınıfından tereddütsüz dediklerimi yapan 20 arkadaşım var. Onların övgü oylarını sana vermesini söyleyeceğim, Yamauchi-kun.”
“Eh!?”
“Sizin sınıfta da sana övgü oyu vermek isteyenler vardır? Sizin sınıftan 10, bizden 30 diyelim. Sınıfının geri kalanı sana şikayet oyu atsa bile, 0 ile kapatıp okuldan atılmazsın.”
“C-ciddi misin sen?”
“Evet, canım. Ama 30 oyla garantileyemeyebilirsin. Bu yüzden sınıftan birinin köşeye sıkıştırılması gerek ki dikkatler onun üzerinde olsun. ”
“A-ama kimi seçeceğim ki?”
“Bi düşünelim… yani, sınıfına yararı dokunan birisini atamazsın, olmaz. Masumi-san, sence kim en uygun kişi?”
“…Ayanokōji diye birisi var, o nasıl?”
“Ayanokōji…kun mu? Adını duydum ama yüzünü çıkartamadım…”
“Oh, uh, göze batmayan birisi ya o… nasıl desem varlığıyla yokluğu bir birisi…?”
“Dikkat çekmediği için en iyi seçenek o gibi… umarım yakın değilsinizdir?”
“Yok be ne yakınlığı! Sınıftan birisi işte!”
“O zaman o kurban seçilsin.”
“Fakat…”
Yamauchi’nin kendisini kurtarma isteğiyle sınıftan birini kurban etme isteği karşı karşıyaydı. Tabii, kendisini koruma isteği ağır bastı ve :
“Sınıftan kim olursa olsun, biriyle bağları kopartmak zordur.. bu yüzden bu konuyu düşünmeme kararı alıyorum. İyi bir hedef seçtiğimize göre, bu konuyu fazla uzatmayayım.”
Sakayanagi ona gülümseyerek, doğru bir karar verdiğini belirtti.
“Gelecek pazartesi, bu sınav bittiğinde tekrar görüşelim? O gün seninle konuşmak istediğim bir konu olacak, Yamauchi-kun. Epey önemli bir konu, ikimizi ilgilendiren bir konu...”
“!!!”
Yamauchi sanki kalbine darbe alıyordu. Sözleriyle çok gerilip heyecanlandı. Sakayanagi’nin ona açılacağını düşünerek heyecanlanıyor, yerinde duramıyordu.
Hayallerini gerçekleştirebilmek için, Yamauchi’nin bu okuldan atılma işinden bir an evvel kurtulması gerekiyordu.
Dahası, onun önerdiği stratejiyi uygulayamazsa, Sakayanagi’nin kendisinden nefret etmesinden de korkuyordu. Eline yüzüne bulaştırmadan alnının akıyla bu haftasonunu atlatıp pazartesiyi gözlemeye koyulmalıydı.
Kafasında bir yandan gelecek randevunun hayali, bir yandan sınavı atlatma endişesi vardı.
“İstersen önce Ayanokōji-kun’un arkadaşlarını düşün canım. Onların duymaması gerek, yoksa söylerler olay çıkar.”
“T-tamam.”
“Fakat önce senden bir ricam var, Yamauchi-kun.”
“Rica mı…?”
“Sınıf arkadaşlarına sana oy atacağımızı söyleme. Alınıp gücenmesinler. Seni de kıskanmasınlar.”
“Doğru diyor…”
Yamauchi, kendisinin sınavdan geçme garantisi olduğunu duyarlarsa, kıskanıp olay çıkartacaklarını düşünerek onu haklı buldu
“Tamamdır, söylemem.”
“Teşekkürler.”
“Ama… U-uhm.”
“Ne oldu?”
“Uhm, sizden şüphelendiğim yok ama…. bana övgü oyu vereceğinize emin misiniz?”
“Garanti olarak kağıda falan yazalım mı istiyorsun?”
“Biraz endişeliyim de…”
Yamauchi söz uçar yazı kalır felsefesinden çok, karşı tarafın verdiği söze güvenecek öz güveni yoktu.
Sakayanagi’nin beklentileri içindeydi bu tepkisi.
“Sana ihanet edeceğimi mi sanıyorsun, Yamauchi-kun? Çok alındım, gücendim. İstesem de yapamam ki…. ben sana nasıl kıyarım? Ama madem bana inanmıyorsun, unutalım gitsin. Sana yardım etmek isteyerek hata yapmışım. Hatta gelecek pazartesi de görüşmekte tereddüt ediyorum. Malum bana güvenmiyorsun.”
“Ne demek güvenmemek! Güveniyorum tabii! Olur mu öyle şey!!!”
Sakayanagi geri adım atınca, Yamauchi hemen sözünü geri aldı.
“Sana zahmet veriyorum, özür dilerim…”
“Önemli değil. Gerginliğini anlıyorum.”
Nazikçe gülümseyen Sakayanagi, Yamauchi’ye sn bir uyarıda bulundu.
“Bu arada… Yamauchi-kun, beni gizlice izler, fotoğrafımı çeker, konuşmalarımızı kayderdersen, arkadaşlığımız burada biter. Düşman oluruz. Haberin olsun. Üzme beni.”
“N-ne demek yapmam öyle şeyler ben!!”
“Çok sağ ol ama üzerini arayıp emin olmak istiyorum. Başka sınıftanım sonuçta, sizin iç işlerinize karıştığımı kimse bilmemeli. Masumi-san, üzerini arar mısın?”
“Eh? Ben mi?”
“Lütfen.”
“…tamam.”
Çekinmesine rağmen Kamuro, Yamauchi’nin üzerini aradı.
“Garip oldu bu.”
Sakayanagi için bu iş, oyundan farksızdı. Kafasında sonuç çoktan belliydi.
Yamauchi gittikten sonra, Sakayanagi ile Kamuro karaokede kaldılar.
“Biz yurda dönmüyor muyuz?”
Saat 20.00 civarıydı.
AVM bir saat daha açık kalacakken, karaoke birazdan kapanacaktı.
“Stratejimi nasıl değerlendiriyorsun, Masumi-san?”
“Nasıl yani…?”
“Ayanokōji-kun, sıradan birisi değil. Sen de fark ettin değil mi?”
“Eh, ona fazla ilgili olduğunu fark ettim, evet.”
“Bundan daha fazlası olduğunu fark etmişsindir. Birkaç kez konuştunuz ya.”
Özel olarak emin olduğu tek şey, sinir bozucu bir karakter olduğuydu. Bir de gizemli takılıyordu.
Kamuro’nın onda bıraktığı izlenimler sadece bunlardı.
“Güçlü birisi.”
“…Ne kadar güçlü?”
“Katsuragi-kun, Ryūen-kun ve Ichinose-san gibilerinin karşı koyamayacağı kadar güçlü birisi.”
“Gerçekten mi? Ya sen?”
“Hmm… Bilmem?”
“Ciddi misin sen? Kulaklarıma inanamıyorum.”
Kamuro çok şaşkındı. Sakayanagi’nin tereddüt etmeden ‘onu alt ederim ben’ demesini bekliyordu.
“Onu yenme ihtimalim var. Fakat ne kadar yetenekli olduğunu tam bilmiyorum… eh, belki isteğim sadece bu değildir. İçten içe, onunla tüm alanlarda savaşacak kadar rakip olmak istiyorum da denebilir. ”
Daha önce fark edemediği gizemli bir duygusunu fark etti, Sakayanagi.
“Onu okuldan attırmadan önce, ne kadar yetenekliymiş görebilirim umarım.”
Sakayanagi onunla birebir bir savaşa girmek için çırpındığını tüm kalbiyle dile getirdi.
✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩