Uzakdoğu Masalları - Küçük Kaplumbağa Masalı
Küçük Kurbağa Masalı [Ç.N: Hikayenin başlığı link değiştiği için, düzeltilmedi.]
Büyük bir gölün kenarında ana oğul bir çift kurbağa yaşarmış. Küçük kurbağa, annesinin sözünü hiç dinlemezmiş, çok yaramaz bir çocukmuş.
Annesi göle git derse, o dağa; dağa git derse o göle gidermiş. Annesi bir iş buyursa tam tersini yaparmış. Annesi ne derse desin sözünü hiç dinlemez, yaramazlık edermiş. Annesi, oğlundan yana çok muzdaripmiş.
Annesi ‘Diğer çocuklar, ailesinin sözünü ikiletmezken, benim bu oğlan neden böyle ki?’ der sürekli iç çekermiş.
‘Ha ha! Anne, endişelenmeyesin. Ben de kendimce sen ne dersen öyle yapıyorum. Söz dinliyorum.’ dermiş.
Annesi, onun kurbağa sesi çıkaramamasından yana da dertliymiş.
‘Niye senin sesin hiç kurbağa gibi çıkmıyor? Bak tekrar öğretiyorum, aynısını yap.’ dedikten sonra, ‘Vrak vrak!’
‘Hadi, dene bakalım.’
Küçük kurbağa, oturduğu yerde gerilip, karnını şişirdikten sonra ‘Vrak’ diye ses çıkarmaya çalışmış. Ama nafile, ondan çıkan ses böyleymiş :
‘Rak rak.’
‘Hayır, bu ne ses böyle! Beni çok yoruyorsun!’ diye bağırmış, annesi.
‘Rak rak. Anne, senin dediğini tam tersini yapmak hoşuma gidiyor’, deyip kaçmış.
Anne kurbağa, her gün oğluna öğütler, nasihatlar verse de, küçük kurbağa canı ne isterse onu yapmış. Annesi sürekli iç çekip üzülüyorken, oğlu onu üzmeye devam ediyormuş.
Bir gün, annesi oğlunu çağırmış. ‘ Oğlum, ben yakında ölürüm, kendimi iyi hissetmiyorum. Beni dağa gömme, nehrin kenarına göm.’ demiş. Annesi, oğlunun tam tersini yapacağını bildiği için, özellikle ‘nehre göm’ diye nasihat etmiş.
Birkaç gün sonra, anne kurbağa vefat etmiş. Küçük kurbağa, uzun bir süre ağlayıp durmuş: Gözünün yaşı hiç dinmemiş. Annesinin sözünü hiç dinlemediği aklına gelmiş, içine dert olmuş.
‘Annemin ölmesine ben sebep oldum.’ Onu çok üzdüm diyerek kendisini suçlamış.
‘Anneme sürekli haksızlık ettim, sözünü dinlemedim. Annemin vasiyetini, son istediğini yerine getirmeliyim.’ demiş.
Küçük kurbağa, yaptıklarından pişman olmuş; aklı başına gelmiş.
Küçük kurbağa, iyi bir fikir olmadığını bilse de annesini göl kenarına gömmüş.
Birkaç gün geçtikten sonra, çok şiddetli yağmur yağmaya başlamış. Bardaktan boşalırcasına yağan yağmur, gölü taşırıp duruyormuş. Küçük kurbağa, annesinin mezarının yağmur suyuna karışıp gideceğinden endişelendiği için, gözlerini kırpmadan mezarın başında beklemeye koyulmuş.
Ne zaman yağmur yağsa, ‘Vrak vrak’ diye ağlayarak, yağmurun altında, annesinin mezarının başında ağlayıp durmuş.
****************
Not: İlk defa masal çevirisi yaptım, umarım olmuştur! + Orijinal dilinden çevirdiğim ilk kısa hikayem oldu 😀
Çeviren & Düzenleyen: fatoshisme