Elitler Sınıfı - Cilt 21 - Bölüm 4-1
Kış tatilimizin bitip de derslerimizin başladığı zamandan bu yana ilk öğle yemeğimdi.
Kei, Sato’nun da içinde bulunduğu kız grubuyla kafeteryaya gidiyordu.
Sevgilinizle vakit geçirdiğiniz kadar arkadaşlarınızla da ilgilenmeniz son derece önemliydi.
Kei’nin koridordan uzaklaşmasını izledim.
Kızlar yan yana yürüyorlardı.
“Neden bu kızlar 4 5 kişi olmalarına rağmen hep böyle yan yana yürüyorlar ki?”
“Ben nerden bilebilirim ki niye bana soruyorsun. Yan yana yürümek aptallık.”
Arkamda duran Horikita’ya sormayı denedim ama anlaşılan onun da pek bir fikri yok gibi.
“Ayrıca senin kafanın arkasında gözün falan mı var? Arkandaki birini bu kadar rahat fark etmiş olman tam bir gizem.”
“Bu gizemi olduğu gibi bırakmak en iyisi, değil mi?”
“Yani, bana bir şey demeyeceksin dimi?”
“Bana kızların niye yan yana yürüdüğünü söylersen düşünebilirim.”
“Bu sorun Horikita için biraz acımasız olmadı mı? Ne de olsa arkadaşlarla yan yana bir sıra şeklinde yürümek için önce arkadaş gerekir.”
Horikita’nın ardından da Kushida kendini gösterdi.
“Kız gruplarının arasında belli bir hiyerarşi vardır. Bundan dolayı koridoru tıkayıp bela olmak pahasına bile grubun oluşumunu sürdürmeniz gereken zamanlar vardır.”
“Anladım. Doğal olarak önden birini takıp etmeleri gerekmeyecek bir yapı oluşturuyorlar değil mi?”
“Az çok. Genel olarak hepsi bunu reddetse de bu onların içgüdüsel olarak yaptığı bir şey.”
Kısaca kadınlar arasında yaygın olarak bulunan sürü psikolojisinin bir yansıması olmalı.
“Ne kadar da aptalca ve gereksizce bir sebep… Yürürken başkalarına saygısızlık etmiş oluyorsun.”
“He he, tabi ki de arkadaşı olmayan sen gibi biri için bunu demesi kolay…”
“Kafa mı buluyorsun benle?”
“Öyle olmadığımı mı düşünüyordun. Açıkçası bu çok zevkli.”
İkisinin birbirlerine attıkları bakışlardan alevler sıçradı. (çn. Ortalama bir Türk dizisi bakışma sahnesi gibi düşünün.)
“Lütfen kavga etmeyin. Burada olduğunuza göre benden bir şey mi istiyorsunuz?”
“Konuşmak istediğim bir konum var, evet. Bugün öğle yemeğin benden olsun mu Ayanokoji?”
Horikita Yemeğimin parasını ödemeyi mi teklif etmişti
Bununla ilgili nerdeyse hiç güzel anım yok.
“Yemek ısmarlama gibi tekliflerin altında yatan bu tarz konularda hayır yok gibi. Eski deneyimlerime dayanarak bunu söyleyebilirim en azından.”
“Çok kabasın… Para ya da tuhaf bir şeyler istemeyecektim. Rahat ol yani.”
“Peki… Tamam o zaman.”
Hiç rahat etmemiştim ama bunu desem muhtemelen gerginliğini benim üstüme yıkacağından hiç o topa girmeyip sadece onayladım.
“Karar vermen biraz zamanını aldı.”
“Senin bu özelliğinden hoşlanmasam da sorun değil. Hazır mısın Kushida-san.”
“Evet, gidebiliriz.”
Kushida durduk yere bir anda savaş modundan melek moduna geri geçti.
“Görünen o ki Kushida da gelecek gibi. Alışılmadık bir durum açıkçası.”
Belki de Horikita öğle yemeğinde Kushida ile beraber olmamak için de beni çağırmış olabilir miydi?
Bir an için mantıklı gelse de sevmediğiniz bir arkadaşla yemek yemekten kaçınmak için böyle bir durum yaratmazdınız.
Bu ikisinin beni birlikte davet etmelerinin başka bir nedeni olmalıydı.
Açıkçası ne planladıklarını merak ediyorum
Zaten bugün Kei ortalıkta olmadığından onlarla takılmamda da sorun yoktu.
“Şimdi kafeteryaya mı gidiyoruz?”
“Hayır, Bir yer… daha sakin ve ıssız bir yer daha doğru olur.”
Horikita cevaplarken Kushida’da diyeceği bir şeyi olmadığından yanımda durmaya devam etti.
Peki şimdi bu, bento almak için yolumuzun üstünde bir market ya da satıcıda duracağımız anlamına mı geliyordu. (ÇN:Bento genellikle saklama kabı vb. Çok bölmeli kaplarda paketlenen çeşitli yemeklerin bir araya gelmesiyle oluşan bir öğün çeşididir. Öğrenciler ve çalışanlar bu öğünleri pratikliği sayesinde çok sık tüketmektedir)
Bilmesem de yakında öğrenecektim. Koridora doğru yürümeye başladık.
Tabii ki üçümüz de kızlar gibi yan yana yürümeyecektik. Önden Horikita giderken arkasından Kushida ve ben takip ettik.
“Hey, Horikita-san. Sadece emin olmak istiyorum. Sadece yemek yemeyi mi planlıyorsun?”
“Evet, öyle demedim mi zaten?”
“Ha… O zaman sorun olmayacaksa önce markete uğrasak olur mu mide ilacı alacağım.”
“Saçmalama, tamam endişeni anlıyorum ama bu gereksiz.”
Görünen o ki yol üzerindeki uygun bir marketten mide ilacı alacak gibi. Cidden önemli olsa gerek.
“Bir dakika. Neden mide ilacı alacaksın ki. Ne halt yemeyi planlıyorsunuz.”
Öğle yemeğinden hemen önce böyle bir şey istemesinin altında açıkça yanlış bir şey olmalı.
Horikita’ ya sert bir şekilde sorduktan sonra arkasını dönmeden cevap verdi.
“Ibuki bize el yapımı bir öğle yemeği hazırlayacaktı.”
“Ibuki’den ev yapımı öğle yemeği derken?”
Bir anlığıma beynim donduğundan duruma sakin yaklaşmam gerekti.
“Ibuki bugün için sen ben ve Kushida için bir beslenme hazırlayacaktı. O yüzden üç eşit parçaya bölüp paylaştıracağım. Bunu sana daha önce dememiş miydim?”
“Bu konuyu hiç açmak istemedin dimi?
Böyle bir şey olduğunu bana ilk başta söyleseydi muhtemelen anında toz olurdum.
Her şeyi bir kenara bırakırsak, bunu yapması için de bir neden yoktu.
Fazla beklenmedik oldu bu.
“Hatırladığım kadarıyla Ibuki yemek yapmakta o kadar da iyi değildi, değil mi?”
“O kadar da iyi değil” den ziyade tam olarak kötüydü.
O an kötü olduğunu söylemeye çekindim.
“Çok yemek yapan biri değil. Bundan dolayı dengesiz beslenen biri. Bu da muhtemelen karmaşık beyniniz için yeni bir bilgi, değil mi?”
Göz açıp kapayıncaya kadar önce kış tatilindeydim ve hemen şimdi Horikita ve Ibuki ile uğraşıyordum.
Ve bu konuya daha önce tesadüfen kulak misafiri olduğumu da hatırlıyorum
“Bu durumuna acıdığımdan son zamanlarda kendi odama yemek yemeye davet ediyordum. Her ne kadar pek istemese de yemek masraflarından tasarruf ediceğinden geliyordu .”
“Kızarken bile böyle davranması rahatsız edecek derece de şirin, değil mi?”
En iyi böyle tanımlanırdı bu durum.
“Söylediklerine bakılırsa nefret ediyor olmana rağmen Horikita’yı iyi tanıyor gibisin.”
“Belki bir kavga çıkar umuduyla sık sık ziyaret ediyorum onu. Bu esnada onu daha yakından tanımış olabilirim.”
Kushida’dan beklendiği üzerine berbat bir yaklaşımdı bu.
Arkadaşlar bu bölüm oldukça uzun bir bölüm o yüzden parça parça atacağız anlayışla karşılarsınız umarım <3
Bi de yerli novellere destek verir misiniz ben diğer novelleri okumaya daha başlamadım ama CoTE seviyorsanız Sıradanlığın kıyısında benim novelim ve çok benzer seriler ve ana karakterleri de çok benziyor diğer novelleri bugün okumaya başlayacağım onlara da destek verirseniz seviniriz.
-ayanokojiaynıben
Discorda gelmek isteyenler beni eklesin:ayanokojiayniben
Çeviri:1.5 porsiyon ichi kebap
Edit:horikita senpai