Elitler Sınıfı - Cilt 22 - Bölüm 16 & 17
BÖLÜM SONUNDA ÖNEMLİ DUYURU VAR ATLAMAYIN!
Banyodan çıktıktan sonra, Hashimoto’nun emriyle Kiryūin’in grubu, kızlar da dahil olmak üzere kalan tüm üyeleriyle toplandı.
Sonra kahvaltı sırasında bugünkü değişim toplantısı hakkında konuştuk.
Konuşmanın büyük kısmı Hoshimoto’dan geliyordu, geri kalanı diğer öğrencilerden gelen ufak konuşmalardı.
‘’Gerçekten anlamıyorum ama çocukların bu olağandışı heyecanı… Rahatsız edici.’’
Yanımda fısıldayan Morishita, irite edici konuşuyordu
‘’Cidden mi? Ben sevimli olduklarını düşünmüştüm.’’
Hiyori’nin sözleri durumu yumuşatmış gibiydi.
Onları sevimli olarak nitelendiren çelişkili yorumu duyan Morishita, birinci sınıf erkek öğrencilerine tekrar baktı.
Sevimli olup olmadıklarına bakılmaksızın, alışılmadık derecede heyecanlı oldukları doğruydu. Dün grup olarak toplandıklarında çoğunlukla senpai’lerinin önünde çekingen davranıyorlardı, ama bu durum tamamen ortadan kalkmıştı.
Daha ziyade, ellerini anlaşılmaz hareketlerle sallıyorlardı ve hatta kahkahalara boğuluyorlardı.
‘’Bu mu sevimli?’’
‘’Bence sevimliler.’’
‘’Özür dilerim ama bu hala rahatsız edici. Shiina Hiyori tuhaf birisin.’’
‘’Öyle mi?’’
Yanımdaki konuşmayı dinlerken, Hiyori’nin tanıştığımızdan beri çok değiştiğini hissettim.
Eskiden duygularını göstermeyen ve daha az duygusal bir öğrenciydi.
Aslında kişiliğinin değişmesinden çok, gerçek kişiliğini daha çok göstermeye başladı demek daha doğru olur.
“Ayanokōji-kun, bir sorun mu var?”
Onu pervasızca izlediğim için, Hiyori bakışlarımı fark etti.
‘’Bir şey yok. Merak etme.’’
“Öyle mi?” Başını hafifçe eğdi ama hiçbir şeyden şüphelenmeden gülümsedi.
“Ayanokōji-senpai! Bugün de banyoda sana katılabilir miyim!?”
‘’Huh? Hayır, sorun etmem.’’
Garip bir baskı hissetmeme rağmen, rahatsızlık vermediğinden kabul ettim.
Bunu duyunca birinci sınıf öğrencileri tekrar coşkuyla doldu.
“Daha bir gün bile olmadan birinci sınıfları böyle hizaya getirdin. Ne tür bir sihir yaptın sen?”
Yemeğini erken bitiren Kiryuin, masaya yaslanarak ilgiyle mırıldandı.
‘’Dürüst olmak gerekirse ben de bilmiyorum. Özel hiçbir şey yapmadım.’’
‘’Bunu da mı benden saklamayı düşünüyorsun?’’
Görünüşe göre benim bir sır sakladığımdan şüpheleniyordu, ama gerçekte ben de ne olduğunu anlamıyordum.
‘’Kohai’lerin sana neden saygı duyduğunu anlamadın mı?’’
Konuşmamızı dinleyen Hashimoto, araya girdi.
“Ben bile tam olarak anlayamıyor olabilirim ama içimde bir parça seni hayranlıkla izliyor—ya da belki, senden korkuyor.”
‘’Korkmak mı?’’
Korku, ezici güce sahip birine karşı duyulan dehşet duygusuydu.
Ancak, Ryūen veya Hōsen gibi herhangi bir türde tehdit kullandığımı hatırlamıyorum…
“Ben de şaşırdım. Sen gerçekten erkeklerin erkeğiymişsin… Birinci sınıflar ‘o’nu öğrendikten sonra böyle davranmaları şaşırtıcı değil.”
‘’Ne? Tam anlamadım ama kulağa ilgi çekici geliyor. ‘o’ dediğiniz ne?’’
‘’Özür dilerim bu erkekler arasında bir sır. Sana bunu söyleyemem.’’
‘’Hmm, erkekler arasında bir sır demek. O kadar da kötü değil.’’
Nedense Kiryūin bu açıklamadan memnun kalmış gibi görünüyordu ve sandalyesinden kalktı.
Boş tepsisini almak üzereyken Hashimoto onu durdurdu.
‘’Biz temizleriz. Senin yorulmana gerek yok Senpai.’’
“Düşünceniz için teşekkür ederim, ama kendi arkamı kendim temizleyebilirim. Bir sonraki değişim toplantısında tekrar görüşelim.”
Bunun üzerine tepsisini aldı ve tezgaha doğru yürüdü.
‘’Uğraşması zor mu kolay mı bilmem ama o anlaması zor bir senpai.’’
Hashimoto, ayrılan Kiryūin hakkında düşüncelerini dile getirdi.
Tanımına en uygun kişiyi seçme konusunda haklıydı.
Bölüm 3.
‘’Günaydın Ayanokōji-kun.”
Yemeğimi bitirdikten sonra lobiden geçerken kanepede tek başına otururken Sakayanagi’yi buldum.
‘’Günaydın. Biraz uykulu görünüyorsun.’’
Kendinde değil gibi görünüyordu, ben de ona sordum. İnkar etmeden başını salladı.
“Evet. Oda paylaşmakta pek iyi değilim galiba, o yüzden iyi uyuyamadım. Hafif bir yemek yedikten sonra kısa bir mola vermeye karar verdim.”
Tam olarak uyumasa bile gözlerini kapatması bir miktar etkili olmuş olabilir.
‘’Anlıyorum. Odana dönsen bile rahatlayabileceğinin garantisi yok.’’
‘’Genellikle günde sekiz saat uyuyorum. Birkaç gün zorlanacağım gibi.’’
Kişiliğini göze alınca, tam olarak sekiz saat uyuyor olması mümkündü.
‘’Grup üyelerinle iyi anlaşabildin mi?’’
“Onlara alışmaya gerek olduğunu düşünmüyorum ama ben A Sınıfından sorumluyum. Ben bir şey yapmasam bile kendileri yanıma geliyorlar, bu yüzden onlarla sohbet başlatmakta zorlanmıyorum.”
Bu konuda bir sorunu yok gibi görünüyordu.
‘’Peki sen? Tanımadığın insanlarla oda paylaşmakla ilgili bir sorun yaşıyor musun?’’
‘’Aslında güzel zaman geçiriyorum.’’
‘’Ayanokōji-kun, Hashimoto-kun ve Morishita-san ile aynı gruptasın. Hashimoto-kun nasıl?’’
‘’Her zamanki gibi davranıyor ama bir şeyden korkuyor gibi görünüyordu.’’
‘’Söz ona gelmişken, etrafta garip bir söylenti dolaşıyor. Sınıfa ihanet ettiği gibi bir şey. Onu daha dikkatli olması konusunda uyarırsan sevinirim.’’
‘’Uyarmanın yardım edeceğini sanmıyorum.’’
“Hehe.”
Sakayanagi biraz güldü, ama her zamanki gibi kendinden emin ve rahat görünmüyordu.
‘’Sen grubunla anlaşabiliyor musun?’’
‘’Bu bir özel sınav değil sadece değişim toplantısı bu yüzden özel bir çaba harcamıyorum.’’
‘’Benim aldığım bilgi böyle değil. Hashimoto ne olursa olsun kazanmak istediğini söyledi.’’
‘’Sen genelde olayları göründüğü gibi kabul eden biri değilsin, Ayanokōji-kun. Muhtemelen bu Hashimoto’nun beni gözlemlemen için sana söylediği bahanelerden biri.’’
Hashimoto’nun açıklaması biraz abartılı olabilir, ancak tamamen yanlış da değildi.
“Elbette, Masumi-san ayrıldıktan hemen sonra beklenmedik bir darbe aldık. Sen de bunu biliyorsun, Ayanokōji-kun. Ama bu konu üzerinde fazla durmayacağım.”
Sakayanagi çok sakin şekilde yanıt verdi.
“Bu değişim toplantısında hiçbir şey yapmamamın bir nedeni varsa, o da yeni yardımcım olacak kişiyi bulmaya odaklandığım içindir.”
Gerçekten de, Kamuro yakın zamana kadar asistan olarak önemli bir rol oynamıştı.
Yokluğunun hareketlerini kısıtlayacağı kesindi.
‘’Yakınımda tutacağım kişi olabildiğince fazla güvenebileceğim biri olmak zorunda.’’
‘’Peki Kitō?”
“Onun sadakati sınıfta eşsizdir, ancak doğal olarak karşı cinsten birini dahil etmekte tereddüt ediyorum. Yine de, kızlar arasında bile uygun bir aday ortaya çıkmadı.”
A sınıfında iletişim kurduğum tek kızlar Yamamura ve Morishita idi. İkisi de kendi güçlü yanları vardı, ancak Sakayanagi’ye bakmak için uygun değillerdi.
‘’Yeni yardımcını belirledin mi?’’
‘’Henüz değil. Bu yüzden bir süre kendi başıma kalacağımı düşünüyorum. Bunu kendi yanlış kararımın bir bedeli olarak kabul etmeye hazırım.”
Yeni bir yardımcı bulamadığından değil de, sanki gerçekten aramıyormuş gibiydi.
Kamuro’yu kaybetmenin cezası olarak nitelemek abartılı olabilir, ama Sakayanagi bir süreliğine rahatsızlık dolu bir hayat sürmeyi tercih ediyor gibiydi.
Bu Sakayanagi’nin kararıydı ama çözülmesi gereken başka bir problem vardı.
Aniden arkamda bir varlık hissettim ve arkamı döndüğümde Kitō’nun yüzünde korkutucu -her zamanki gibi- bir ifadeyle yaklaşmakta olduğunu gördüm.
‘’Günaydın.’’
‘’…Her şey yolunda gibi görünüyor.’’
Selamımı bile almadan Sakayanagi’ye konuştu.
‘’Hiçbir sorun yok. Endişelendiğin için teşekkür ederim.’’
Onların konuşmalarını izlerken, Kitō’nun Sakayanagi’ye endişesinden dolayı yaklaştığını anladım.
Kitō‘nun, sınıf Kamuro’yu kaybettikten sonra dengesiz bir dönemdeyken, Hashimoto’nun temaslarına karşı duyarlı olmakla kalmayıp, sınıf dışındaki yabancı kişilere karşı da duyarlı olması mantıklıydı.
‘’Yanlış anlama Ayanokōji-kun.’’
‘’Anlayabiliyorum. Şu anda şüpheci olmak en doğrusu galiba.’’
‘’Günaydınnn!’’
Sakayanagi ve Kitō ile konuşurken, Amasawa aramızdaki boşluğa girdi.
‘’Günaydın Amasawa-san. Bugün iyi tarafından kalkmış gibisin.’’
‘’Bilirsin, enerjik olmak güçlü taraflarımdandır.’’
Kitō, Sakayanagi’den biraz uzaklaştı, ancak konuşmayı kesmemek için ağzını kapalı tuttu.
“Değişim toplantısının ikinci günü başlamadan önce sana biraz cesaret vermek istedim. Ayanokōji-senpai başından beri kazanıyor gibi görünüyor, ama… ilk gün üç kez kaybettin, Arisu-senpai. Zaten zor durumda kalmış olabileceğinden endişeleniyorum.”
‘“Maalesef, bu sefer komuta bende değil. Her şeyi üçüncü sınıfa bıraktım.”
“Hmm? Yani kaybederseniz, yapacak bir şey yok mu? Bu sefer diğer sınıflarla biraz etkileşim kurmayı umuyordum, çünkü bu değerli bir fırsat.”
“Kişiler arasındaki mücadeleler için bir kısıtlama yok. Bana meydan okumak istersen, ben her zaman hazırım, bu yüzden lütfen için rahat olsun.”
Değişim toplantısını görmezden gelen Sakayanagi, her tür meydan okumaya her zaman hazır olduğunu söyledi.
Ancak bunu duyunca Amasawa heyecanlanmak yerine gülerek geçiştirdi.
‘’Blöf yapıyorsun. Son özel sınavı kaybettiğini ve sonuncu olduğunu duydum.’’
İkinci sınıflar hakkında ayrıntılı bilgi toplamış gibiydi ve Sakayanagi’ye bunları açık açık söyledi.
Sonra, Amasawa Sakayanagi’ye sanki onu kızdırmak istercesine dokunmaya çalıştığı anda, Kitō acımasızca bileğini yakaladı ve koruyucu rolünü gösterdi.
‘’Ne yapıyorsun Kitō-senpai? Bu Ryūen-senpai ya da başka birine yapman gereken bir şey değil mi?’’
Kendini madur bir kadın olarak gösterdi, ama Kitō elini gevşetmedi.
“İster Ryūen olsun ister başkası, gerekirse harekete geçerim. Duruma ne gerekiyorsa yapmaya hazırım. Buna hazırlıklı olmalısınız.”
Kitō, gülümseyen ama düşmanca davranan Amasawa’ya böyle bir açıklama yaptı.
“Sen prensesi koruyan bir şövalye gibisin, ama bu ilginç. Bir kıza karşı şiddet uygulaman bile umurumda değil… Belki şakamda biraz fazla ileri gittim.”
Amasawa özür diledi ve aslında hiçbir şey yapma niyetinde olmadığını belirtti. Kitō elini gevşetir gevşetmez, Amasawa geri çekildi.
‘’Seninle sonraki sefer oyanayacağım. O zaman gelince her şeyini vermeye hazır ol Arisu-senpai!”
Amasawa sekerek uzaklaştı, arkasını dönüp elini birkaç kez salladı.
‘’Sakin hava kayboldu.’’
‘’Evet.’’
Biraz daha konuştuktan sonra ayrılmaya karar verdim.
Sakayanagi’ye gereksiz dikkat çekmek istemediğim için fazla ortalıkta dolaşmadım.
DUYURU:Merhaba arkadaşlar sitemizi büyütmek ve yeni seriler eklemek için ekibimizi büyütmemiz lazım. Bunun için bize yeni light novellerda yardımcı olabilecek ingilizcesine güvenen çevirmen olmak isteyen ya da Türkçe yazım kuralları ve noktalamadan anlayan redaktör olarak çalışacak arkadaşlar lazım…İlgilenen arkadaşlar bana Discord üzerinden ulaşabilir mi?
-Ayanokojiayniben
Discord:archerayniben
Yeni instagram hesabımızla daha kaliteli hizmetle sizlerleyiz
@turkcelightnovels
Discord sunucumuza da davetlisiniz!:https://discord.gg/mk58ywGA5Q
Çevirmen: Mehemolt