Elitler Sınıfı -    Cilt 22 - Bölüm 18

BÖLÜM SONUNDA ÖNEMLİ DUYURU VAR ATLAMAYIN!

Oryantason toplantısının 2. günü saat 9:00’da başlıyordu.(ÇN:arkadaşlar önceki bir iki bölüm değişim toplantısı dedik ama oryantasyon toplantısı anlamı daha uygun bundan sonra böyle devam edecek.)

Bugün ve yarın,lider tarafından mümkün olduğunca çok oyuna katılmaları emredilenler için epey bir yoğun geçecekti çünkü öğrencilerin tamamlaması gereken 7 tane karşılaşma vardı

Yine de yapmaları gereken şeyler her zamankinden farklı sayılmazdı:
Yapacakları şey, zamanı gelince talimatları dinlemek,diğer grupla karşılaşmak ve oyunu oynamaktı.

Oyuna katılmayanlar ise boş zamanlarında özgürce takılabiliyorlardı.

Kazanma şansı yüksek öğrenciler oyunu deneyimle öğrenip ödüle ulaşmak için olabildiğince damga toplamalıydı.

6. oyunumuzun adı “Heykel Oyma”.

Bu, profesyonel aletler kullanarak taş oymacılığı yapabileceğiniz tam kapsamlı bir etkinlikti ki bu okulun sanat dersinde yaptıklarımızdan açıkça farklıydı.

Bu gerçekten de deneyimleyerek öğreneceğiniz türden aktivitelerdendi.

Tüm oyunlara katılmak zorunda olan benim için, kendi başıma deneyim kazanacak

fazla zamanım yoktu.

Yani ortada hala deneyimlemediğim ve öğrenilecek çok şey vardı.

Eğer yapabilseydim burada sadece 3 gün kalmaktansa bir iki hafta kalmayı dilerdim.

Öğrencilerin kullanımı için hazırlanmış;işlenmemiş taşlara ve araç gereçlere bakarken düşünceler içinde kaybolmuştum.

Fakat toplanan iki grup eserlere dönecek bu ham haldeki taşlara ilgi duymaktansa -ki bu taşlar büyüleyiciydi- çeşitli konularda sohbet etmeyi tercih ediyorlardı.(ÇN[ayanokojiayniben]:Yoğurt makinesi vs işlenmemiş taş hangisi alır?)

Sıradan bir öğrenci için bu deneyimle öğrenme işi okul hayatının bir parçasından öteye geçemiyordu sanırım…

Şey,belki de biraz daha rahat olursak bu durum bizim için daha kolay olurdu, değil mi?
Aslında belirli birisi tekrar ve tekrar bu oyunlara katılıyorsa bu şüphe çekici olabilirdi ama böyle bir sorunla karşılaşmamıştım.

Bunun sebebi atölyelerin sürekli orda burda dağınık bir şekilde olması ve okulun hangi gruptan kimin hangi oyuna katılacağını duyurmamasıydı.

Bilgi toplamaya hevesli öğrenciler olmadığı için, kimse kazanıp kazanmadığımı umursamadı.

19 maçın hepsine katılmış olsam bile, bunu bilen tek kişi muhtemelen Nagumo’nun grubu olurdu, onlar bireysel performansları gözlemlemek için hiçbir fırsatı kaçırmazlardı.

“Görünüşe göre grubunuz dün beş galibiyetle güçlü bir başlangıç yaptı, Ayanokōji-kun.”

Günün ilk müsabakasında karşı gruptan oyunlara katılan Kushida bana doğru yürüyerek konuşmuştu.

“Sadece birinci sınıf öğrencileri ellerinden geleni yapıyorlar. Siz de dört galibiyet aldınız, yani siz de iyi gidiyorsunuz gibi görünüyor.”

Tek kaybettikleri karşılaşmanın, birinci olmak için en büyük rakiplerden biri olan Nagumo’nun grubuna karşı olduğunu öğrendim.

“Kazanıp kaybetme konusunu çok fazla kafamıza takmamaya karar verdik. Elimizden gelenin en iyisini yapıp keyif almaya odaklandık. Ama bunu söyleyince herkes fazla rahatlamaya ve benden bir iyilik istemeye başladı. Bu oyun üst üste 6. karşılaşmam olacak.”

Bunları söylerken gerçek duygularıyla konuşuyordu ama yüzündeki gülümsemesi düşmemişti.

“Bu gerçekten çok aptalca.Deneyimleyerek öğrenme olayı bence baya ezikçe. Umarım bu kamp çabucak biter.”

“Sözlerin ve yaptıkların çok zıt.”

Yüz kaslarını fazla hareket ettirmeden böyle nefret dolu sözler söyleyebilmesi etkileyiciydi.

“Sırf yaratmak için o kadar çabaladığım imajımı kaybetmemek için yapıyorum bunu.Dürüst olmak gerekirse bu oryantasyon toplantısını kaale almamız gerektiğini bile düşünmüyorum. Her yerde insanlar beni gözlüyor gibi yemek yerken,ortak banyoda,paylaştığımız odamızda…Rahatlayacak zamanım olmuyor.”

Ödülü falan boş vermiş ve olabildiğince çabuk bir şekilde eve dönmek istiyormuş gibiydi.

Görünüşe göre, okuldan daha önemsiz bir ortamda melek gibi davranmak zorunda kalmaktan aşırı stres duyuyordu.

“Stresini biriktirip patlama sakın.”

“Şuanlık bir sorun yok gibi. Son zamanlarda ‘şu ikisi’ ile uğraşarak stres atabiliyorum”

“Şu ikisi” derken Horikita ve Ibuki’yi kastettiği açıktı.

“Horikita’ların grubuna kaybetmişsin gibi duruyor”

“Samimiyet onların tek erdemleri olduğuna göre, bu, çeşitli şeyleri ciddiyetle

çalıştıkları için değil mi? Dün, Katsuragi-kun cam işçiliğini iyi yapamadığı için

bu işe kendini kaptırmış gibiydi ve birçok kez sıraya girdi.”

Olay deneyimleyerek öğrenmeye geldiğinde çoğu kişi eğitmen,ekipman veya başka bir şeyin yetersiz gelmesinden kaynaklı birden fazla kez bir kursa katılamazdı.

Eğer ki bu kurslar oryantasyon toplantısının oyun zamanı ile çakışırsa o zaman bu kurslara katılmaları daha da zorlaşırdı ve sıra beklemeleri gerekirdi.

“Nagumo kazanmaya kararlı ve grubu da bu konuda  ciddi, bu yüzden kendini tutmayacak.”

“Peki beklenenin olup kazanacaklarını düşünüyor musun?”

“Eğer ki bir hamle yapmazsak bu yüksek ihtimalle yaşanacaktır.”

Bu dediğime karşılık Kushida meraklı bir şekilde bana baktı.

“Hamle yapmak desen de yapabileceğimiz tek şey seçilen kişinin iyi bir performans ortaya koymasını ummak değil mi? Belki bir de liderin doğru kişiyi seçmesi olabilir ama…”

“Kazanma oranınızı artırmak için olası başka yollar da var. Mishal karşı grubu satın almak gibi. İyi bir miktar verir ve samimiyetle sorarsanız pazarlık yapmak için bir şansınız olur değil mi?” (ÇN[ayanokojiayniben]:Olum adama niye Süperlig izlettiniz)

Tabii ki, verimlilik başka bir konuydu.

Bu, kazanma şansını artırmanın bir yolunun sadece bir örneğiydi.

Kushida, bir rakibin kendisine danışmak için geldiği bir sahne hayal etti.

“Gerçekten de bi’ 10.000 puan verseler reddetmek için pek de bir sebebim olmazdı hatta büyük bir memnuniyetle kaybederdim. Ama bunu yapıp durursam sonucunda büyük bir kayıp olmaz mı?”

Tabii ki, bu sizin onlarla ne kadar pazarlık yaptığınıza bağlıydı.

Beş rakibe 10.000 puan verirseniz, toplam 50.000 puan olurdu, ama lideri rüşvetle 20.000 veya 30.000 puanla halledebilirdiniz.

Ancak, böyle bir stratejinin yayılmasının olası olmadığı nedeni, bu oryantasyon toplantısında çok az teşvik olmasıydı.

Kiryūin grubu, rakiplerini tekrar tekrar satın alarak 16 veya 17 maç üst üste kazanabilse bile, birinci olmaya kararlı olan Nagumo gibi gruplar doğal olarak satın alınmayı reddedecek ve       biz de kafa kafaya çarpışmak zorunda kalacaktık.

Sonuç olarak, ikinci veya üçüncü sırada kalırlarsa, rüşvet için harcadıkları parayı bile

geri alamayabilirlerdi.

“Bu yüzden kimse yapmıyor. Kârlı değil..”

Kâr ve zarar gözetmeksizin zafer unvanını isteyen tek kişi

muhtemelen Nagumo’ydu.

“Para harcamadan bunu yapmanın bir yolu var mı?”

“Çaba gerektirir ve pek tercih edilmez, ancak bazı deneyimsel öğrenme etkinliklerinin kotasını doldurup rakiplerinizin pratik yapmasına izin vermemeyi içeren bir yöntem de var. Popüler etkinliklerde, demin de söylediğin gibi, sıra oluşur.”

Rakip grubun öğrencilerini çevrelemek ve tekrar tekrar geciktirmek de etkili oldu.

“Kulağa Ryūen-kun’un memnuniyetle kullanacağı bir yöntem gibi geliyor.”

“Evet, ama şu anda böyle bir hareketin olmaması, rüşvetle aynı dezavantajlara sahip olmasındandır.”

“Yani buna değmez ve risk, ödülle orantılı değil, değil mi?”

“Aynen öyle.”

Tulum giymiş bir eğitmen ortaya çıktı ve öğrencilere toplanmalarını söyledi.

“Bu arada, senin grubunu destekliyorum. Horikita-san’a yenilgi tattırırsan çok sevinirim.”

Artık dostane ilişkiler içinde olsalar da, yine de Horikita ve Ibuki’nin kaybetmesini istiyordu.

Böyle davranışları gördükçe bu üçlü arasındaki ilişkilerin nasıl böyle dengelendiğini daha iyi anlıyordum.

“Yani bize bu oyunu verecek misin?”

“Bilmem,bunu ben de merak ediyorum.”

Yüzünde tatlı bir gülümseme vardı ama bize karşı ağırdan alacağını sanmıyordum.

Buna rağmen,müsabaka grubumuzun 3-2 skorla zaferi ile sonuçlandı.

Diğer öğrencilerde olmayan sanata olan tutkum sağolsun ki ben kendi karşılaşmamı kazanmıştım.

Bundan sonra, oryantasyon toplantısının oyunları, hem sabah hem de öğleden sonra,

gösterişli hareketler olmadan ciddiyetle devam etti.

[Trump]

(ÇN:Trump bir tür kart oyununudur.

2. günün bu oyunu ilk günden beri ilk defa şans faktörü isteyen bir oyundu. Sonuç olarak, ben de dahil olmak üzere tüm grup muhteşem bir yenilgiye uğradı ve ilk mağlubiyetimizi kaydettik.

Bu şu saatten itibaren sadece 1 kere daha yenilebileceğim anlamına geliyordu.
Ancak,kart oyunları oldukça heyecan vericiydi ve birçok öğrenci, şimdiye kadar oynadığımız altı oyundan çok daha fazla eğleniyordu.

[Tebeşir Sanatı]

Karatahtaya tebeşirle resim çizmekten ibaretti.

Aslında özgün eserler de çizmiyorduk, kopyalıyorduk ki bu da işi şaşırtıcı derecede kolaylaştırıyordu.

Tebeşir, genellikle renkli kalemler ve boya kalemleriyle renkli süslemeler yapmaktan biraz farklıydı.

Bu benzersiz dokuyla uğraşmak aynı zamanda yeni bir sanat dünyasıyla tanıştığım bir andı.

Kopyaların kalitesini ölçen bu yarışmanın sonucunda, bireysel yarışmada birinci oldum

ve grup olarak 3-2 kazandık.

[Mini Golf]

Sabahki kapalı alanda yapılan oryantasyon toplantısından sonra, deneyim kazanmak için küçük bir golf sahasına çıktık.

Başlamadan önce gönüllü durumuna bakıldığında çok fazla erkek gönüllü olmuştu ve gönüllüleri göze alarak seçim yapan liderler tüm katılımcıların erkek olduğu enteresan bir duruma yol açmıştı.

Dahası hiç kimse daha önce mini-golf oynamamıştı

Bu durumlar kimin aleyhineydi bilinmez ama oyun en az trump kadar heyecanlı geçti.

Her ne kadar bireysel karşılaşmamı kazansam da grubumdan başka kimse kazanamayınca 4-1’lik bir malubiyet ile sahadan ayrıldık.
Bu bizim grup olarak aldığımız ikinci malubiyetti.

[Kırkyama] (ÇN:Türkçe karşılığı bu)

Bu günlük hayatta pek duyduğumuz bir kelime değildi. Kırkyama, küçük kumaş parçalarının birleştirilerek büyük bir çarşaf haline getirildiği bir el sanatına denir.
Sınırlı süre zarfında ne kadar kumaşı bir araya getirebilirsiniz,tasarımı ve sağlamlığı nasıl vb. durumlar değerlendiriyordu.

Burada karşımıza çıkan rakip, Kōenji’nin bencil davranışları nedeniyle ilk gün bir anlaşmazlık yaşayan Tatebayashi grubuydu.

Şuana kadar 10 oyuna katılmış ve sadece birini kazanmışlardı.

Beş katılımcının tamamı kızdı ve deneyimli terzilerdi, zorlu birer rakiplerdi.

Dahası,kaderim beni tüm bu deneyimli terzilerin arasında bile öne çıkan Inogashira ile sınadı ve sonucunda ikinci bireysel malubiyetimi aldım.(ÇN:İlk ciltlerde herkes sınıfta kendini tanıtırken Inogashira Kırkyama yaptığından bahsetmişti açıp okuyabilirsiniz.)

[Okçuluk]

Art arda malubiyet almak istemediğimiz için iyi bir performans sergilememiz gereken 11. oyun da bir açık hava oyunuydu.

Daha önce hiç yapmadıysanız bile nasıl karşılaşacağımıza dair illa ki kafanızda bir fikir oluşmuştur.

Olimpik okçuluk üzerinden karşılaşacağımız bu okçuluk karşılaşmasında hedefe karşı birebir atış yapacaktık.

Normalde olimpik okçulukta hedef 70 metre ilerde olur ancak biz acemi olduğumuz için hedef 20 metre uzaklıktaydı.

Her bir katılımcıya 6 ok verirdi ve yapacağınız 6 atış üzerinden değerlendirilirdiniz.
Hedefin tam ortası 10,en dışı ise 1 puan değerindeydi.

Oyuna gönüllü olarak katılan Morishita pek iyi bir iş çıkartamadı ve hiçbir atışı hedefi bulmadı.
onun için talihsiz bir durum olabilirdi ama bunun sonucunda hem ben hem de grubum arka arkaya kaybetmekten kurtulmuştuk

[Cam işçiliği]

İkinci günün son oyunu cam işçiliğiydi.

Bu bölüm çok büyük bir alana hazırlanmıştı ve işlediğiniz parçaları yanınızda götürebiliyordunuz bu da cam işçiliğini öğrenciler arasında gerçekten popüler bir hale getiriyordu.

Rakibimin kazanmak pek umrunda değildi ki zaten kazanma oranı düşüktü aynı zamanda da kafasına esen şeyi yapmak istedi, böylece, bireysel yarışmada işçilik ve hız açısından jüri değerlendirmelerinde galip gelmeyi başardım.

Öteyandan gruplar açısından bakılınca, Hiyori yeteneğini bir kez daha ortaya koydu ve grubuna galibiyeti kazandırdı.

İkinci günün sonunda oryantasyon toplantımız 12 maçta 9 galibiyet ve 3 malubiyet ile yarışmaya devam ediyorduk.

DUYURU:Merhaba arkadaşlar sitemizi büyütmek ve yeni seriler eklemek için ekibimizi büyütmemiz lazım. Bunun için bize yeni light novellerda yardımcı olabilecek ingilizcesine güvenen çevirmen olmak isteyen ya da Türkçe yazım kuralları ve noktalamadan anlayan redaktör olarak çalışacak arkadaşlar lazım…İlgilenen arkadaşlar bana Discord üzerinden ulaşabilir mi?

-Ayanokojiayniben
Discord:archerayniben

Yeni instagram hesabımızla daha kaliteli hizmetle sizlerleyiz lütfen takip edelim!Serinin devamını istiyorsak destek olmak önemli.
@turkcelightnovels

Discord sunucumuza da davetlisiniz!:https://discord.gg/mk58ywGA5Q
Malum disqussta sorun varken dc ya da instagram grubumuza gelin de bölümler hakkında konuşalım be.

Çevirmen:ayanokojiayniben