Türkçe Light Novel

deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler 2025
deneme bonusu veren siteler yeni
deneme bonusu

  • Seri Listesi
  • Blog
  • Discord
Sign in Sign up
  • Seri Listesi
  • Blog
  • Discord
  • Isekai
  • Aksiyon
  • Fantastik
  • Seinen
  • Macera
  • Yaşamdan Kesitler
  • Harem
  • Romantik
  • Psikolojik
  • Okul Hayatı
  • Komedi
Sign in Sign up
SON EKLENEN BÖLÜMLER

The Larvas’s Evolution Journey

28 Kasım 2025
Bölüm 6: Çürüyen Kuklalar ve Kibirin Bedeli Bölüm 5: Sporların Fısıltısı ve Zehirli Ortaklık

Elitler Sınıfı

27 Kasım 2025
   Cilt 22 - Bölüm 23    Cilt 22 - Bölüm 22

Tharold

13 Kasım 2025
Bölüm 17 - SAVAŞ İLANI Bölüm 16 - BLYTHAROS VS VİCTOR & KİYOSHİ

After The Big Bang

25 Haziran 2025
Bölüm 11 Bölüm 10
NEW

Solentra

18 Nisan 2025
Bölüm 16 Bölüm 15

The Larvas's Evolution Journey - Bölüm 5: Sporların Fısıltısı ve Zehirli Ortaklık

  1. Home
  2. The Larvas's Evolution Journey
  3. Bölüm 5: Sporların Fısıltısı ve Zehirli Ortaklık
Prev
Next

Bölüm 5: Sporların Fısıltısı ve Zehirli Ortaklık

Kurbağanın bacak kasları, çiğnenmesi zor, lastik gibi ama inanılmaz derecede enerji yüklüydü. Her lokmada, midemdeki o biyolojik fırının harladığını, yediğim eti saf güce dönüştürdüğünü hissediyordum.

Yemeğimi bitirdiğimde, göğüs zırhımdaki o derin çatlak hala sızlıyordu. Kaburgalarım iyileşmişti ama dış kabuğumdaki hasar kalıcıydı. Bu, savunmamda bir gedik demekti.

Sistem arayüzümü açtım.

[DURUM EKRANI]

Tür: Gölge Avcısı (Genç Form) Seviye: 2 HP: 35 / 45 (Yaralı – Göğüs Zırhı Hasarı) MP: 5 / 10 (Düşük) XP: 80 / 100 Biyokütle: 0 (Henüz tüketilmedi)

Mavi, kurbağanın karaciğerini bitirmişti. Rengi o soluk halden, daha canlı, neredeyse fosforlu bir maviye dönmüştü. Hacmi de biraz artmış gibiydi.

Ben de kalan kurbağa parçalarına yöneldim. Artık “tadı nasıl” diye düşünmüyordum. Sadece “ne kadar biyokütle verir” diye düşünüyordum.

Kurbağanın geri kalanını mideye indirdim.

[DİNG!]

[Tüketim Tamamlandı] Kazanılan Biyokütle: +15

[Sistem Uyarısı]

Kritik zırh hasarı tespit edildi. Onarım için Biyokütle kullanılsın mı? Gerekli Biyokütle: 5

“Onayla,” diye geçirdim içimden.

Vücudumda tanıdık bir karıncalanma başladı. Göğsümdeki çatlak bölgesi ısındı. Yediğim kurbağanın dokuları, benim hücrelerim tarafından işlenip, siyah kitin zırhımı onarmak için kullanılıyordu. Saniyeler içinde çatlak kapandı, yerini pürüzsüz, yeni bir kabuk aldı.

[Onarım Tamamlandı]

HP: 45 / 45 (Tam) Kalan Biyokütle: 10

Şimdi sıra en heyecanlı kısımdaydı. Ganimet analizi.

[Biyolojik Sentez (Pasif) Tetikleniyor…]

Tüketilen Kaynak: Bataklık Pusu Kurbağası (Seviye 5) Genetik Veri Kalitesi: Yüksek

[Analiz Başlıyor…] . .. … [Analiz Tamamlandı!]

Tespit Edilen Potansiyel Özellikler:

  1. [Zıplama Kasları (Gelişmiş)]: Arka bacaklarınızı güçlendirerek sıçrama mesafenizi %200 artırır.
  2. [Mukus Derisi (Zehirli)]: Zırhınızın üzerini kaygan, hafif zehirli bir tabakayla kaplar. Size dokunan düşmanlara temas hasarı verir.
  3. Esnek Dil: Ağız yapınızda değişiklik. Kısa mesafeli, yapışkan bir dil saldırısı yapmanızı sağlar.

[Entegrasyon Şansı Hesaplanıyor…]

[Rastgele Entegrasyon Başlatılıyor…] Zarlar atılıyor… . . [BAŞARISIZ!]

Genetik uyumsuzluk veya şanssızlık. Hiçbir yeni özellik kazanılamadı. Teselli Ödülü: Dayanıklılık (VIT) statüsüne küçük bir artış.

[DURUM GÜNCELLEMESİ]

  • Dayanıklılık (VIT):8 -> 1.9

Hayal kırıklığıyla tısladım. Koca bir Seviye 5 canavarı yemiştim ve elime sadece %0.1’lik bir stat artışı mı geçmişti? Sistem bazen gerçekten cimri olabiliyordu. Bu da zindanın bir başka kuralıydı: Emek her zaman karşılığını vermezdi. Şans faktörü her zaman devredeydi.

Gözüm Mavi’ye kaydı. O da bir değişim geçiriyordu.

Mavi’nin jölemsi yüzeyinde küçük kabarcıklar oluştu, sonra patladı. Rengi bir ton daha koyulaştı.

[Analiz: Mavi (Slime)]

Tür: Asit Balçığı (Acid Slime) -> Zehirli Asit Balçığı (Venomous Acid Slime) Seviye: 1 -> 2 Durum: Evrimleşti. Açıklama: Kurbağanın zehirli karaciğerini tüketmek, balçığın asidik yapısına nörotoksik bir özellik ekledi. Artık teması sadece yakmıyor, aynı zamanda hafif bir felç etkisi de yaratıyor.

İçimden bir kahkaha -daha doğrusu boğuk bir tıkırtı- yükseldi. Ben koca kurbağayı yiyip hiçbir şey alamamıştım ama bu küçük jöle parçası sadece karaciğeri yiyip evrimleşmişti.

“Şanslı piç,” dedim Mavi’ye. Sesimdeki ton, eskisi kadar soğuk değildi. Belki de bir parça… takdir içeriyordu. Artık sadece bir “yem” değil, zehirli bir “tuzak”tı. Değeri artmıştı.

Mavi, sözlerimi anlamış gibi titredi ve bana doğru yuvarlandı. Artık arkasında bıraktığı iz, sadece ıslak değil, hafifçe yeşilimsi bir parlaklığa sahipti.

“Hadi gidelim. Oyalanacak vaktimiz yok.”

Mantar Ormanı’nın derinliklerine doğru ilerledik. Bataklığı geçtikten sonra bitki örtüsü daha da yoğunlaşmıştı. Artık devasa şapkalı mantarların gövdeleri arasında değil, onların oluşturduğu sıkışık bir “çatı”nın altında yürüyorduk. Güneş ışığı (ya da mağara tavanındaki o uzak parıltı) buraya hiç ulaşmıyordu. Tek ışık kaynağı, her yerden fışkıran o halüsinojenik renklerdeki mantarlardı.

Hava ağırdı. Sporlar o kadar yoğundu ki, nefes aldıkça (spiracle’larımdan hava çektikçe) zihnimde hafif bir uyuşukluk hissediyordum.

[Sistem Uyarısı]

[Zehirli Ortam Tespiti] Yoğun Halüsinojenik Sporlar. Etki: Algı bozukluğu, baş dönmesi, paranoya. Direnç Kontrolü: İrade (WIS) 9 vs Ortam Zorluğu 12 … [BAŞARISIZ!] Hafif Halüsinasyon etkisi başladı.

Görüşüm bulanıklaştı. Etrafımdaki mantarların renkleri birbirine karışmaya, şekilleri değişmeye başladı. Bir an için, bir mantarın gövdesinde Lena’nın yüzünü gördüğümü sandım. Bana bakıp alaycı bir şekilde gülümsüyordu.

“Gerçek değil,” diye fısıldadım kendime. İnsan zihnimi, bu kimyasal saldırıya karşı bir kalkan olarak kullanmaya çalıştım. “Burası zindan. O sadece bir mantar.”

Başımı sallayıp görüntüyü dağıttım. Mavi’ye baktım. O, bu durumdan hiç etkilenmemiş gibiydi. Jölemsi yapısı sporları filtreliyor olmalıydı.

Dikkatli olmalıydım. Bu durumda savaşmak intihar olurdu. [Gölge Adımı]‘nı kullanıp görünmez olsam bile, kendi zihnim bana ihanet edebilirdi.

Aniden, [Avcı İçgüdüsü] yeteneğim çığlık atmaya başladı.

Tehlike. Yukarıda.

Başımı kaldırdım. Tavandaki mantar çatısının arasında bir hareketlilik vardı. Ama sporların yarattığı görsel gürültü yüzünden ne olduğunu tam seçemiyordum.

Bir gölge. Hızlı. Ve… çok bacaklı.

[Analiz]

Hata: Hedef net değil. Spor yoğunluğu analizi engelliyor. Tahmini Tür: Örümcek türevi?

Yaratık, tavandan sarkan kalın bir miselyum (mantar kökü) ağına tutunmuştu. Aşağıya, bizim olduğumuz yere bakıyordu.

Ve sonra, bir şey fırlattı.

Bir ağ değildi. Bir spor bulutuydu.

Yaratığın karnından fışkıran yoğun, sarı bir toz bulutu üzerimize doğru çöktü.

[Sistem Uyarısı]

[Konsantre Spor Saldırısı!] Etki: Şiddetli Halüsinasyon ve Felç. Direnç Kontrolü: İrade (WIS) 9 vs Saldırı Gücü 15 … [KRİTİK BAŞARISIZLIK!]

Dünya bir anda tepetaklak oldu.

Gözlerimin önünde Kael belirdi. Elinde o kanlı hançer vardı. “Neden ölmedin Elian?” diye bağırıyordu. Sesi mağarada yankılanıyordu.

Yanında Goran vardı, devasa kalkanıyla üzerime koşuyordu.

Gerçeklik algım tamamen çökmüştü. Ne tarafa kaçacağımı, neyin gerçek neyin hayal olduğunu bilmiyordum. Vücudum kaskatı kesilmişti. Hareket edemiyordum.

O “şey”, tavandaki yaratık, yavaşça aşağıya inmeye başladı. Bir Mantar Dokumacı Örümcek (Fungal Weaver Spider). Yaklaşık benim boyutumdaydı ama bacakları daha uzundu ve vücudu mantar benzeri çıkıntılarla kaplıydı. Avını sporlarla uyuşturup, sonra canlı canlı kozalayan bir tür.

Örümcek, felç olmuş bedenime doğru yaklaştı. Sekiz gözü birden üzerime kilitlenmişti. Ağzındaki kıskaçlar (chelicerae) heyecanla titriyordu.

Ben bitmiştim. Bu sefer zeka ya da hız beni kurtaramazdı. Kendi zihnimin içinde hapsolmuştum.

Tam örümcek üzerime eğilip, zehirli dişlerini boynuma geçirmek üzereyken…

VICIK!

Küçük, mavi bir gülle, örümceğin tam suratına, o sekiz gözünün ortasına yapıştı.

Mavi.

Spor saldırısı onu etkilememişti. Ve sahibinin (ya da besin kaynağının) tehlikede olduğunu görünce, o küçük jöle aklıyla yapabileceği tek şeyi yapmıştı: Kendini bir mermi gibi fırlatmak.

Örümcek acı bir çığlık attı. CIZZZRT!

Mavi’nin yeni kazandığı [Zehirli Asit], örümceğin hassas gözlerini ve yüzünü yakmaya başladı. Örümcek panikledi. Pençeleriyle yüzündeki yapışkan şeyi sökmeye çalıştı ama Mavi inatçıydı.

Örümceğin dikkati dağılmıştı. Bana olan odaklanması kırıldı.

Bu küçük şok, zihnimdeki halüsinasyon perdesini bir anlığına araladı. Felç etkisi zayıfladı. Kael’in hayali silikleşti. Gerçek dünya; o iğrenç mantar ormanı ve yüzünde benim jölemle boğuşan örümcek geri geldi.

“Şimdi!”

İrademi (WIS) zorlayarak vücudumun kontrolünü geri aldım. Kaslarım protesto etse de hareket ettim.

Örümcek hala Mavi’yi yüzünden sökememişti, körlemesine sağa sola saldırıyordu.

Bu benim şansımdı. Ama Mavi tehlikedeydi. Örümcek onu pençeleriyle parçalayabilirdi.

Eski Elian olsa, “Ortada bir canavar savaşı var, kaç ve kurtul,” derdi. Ama Gölge Avcısı Elian… O artık farklı düşünüyordu.

Mavi benim bir parçamdı. O benim aletimdi, tuzağımdı, ve evet, lanet olsun, o benim ortağımdı. Benim olanı kimse alamazdı.

[Gölge Adımı] için manam yoktu. Bu, saf kaba kuvvet ve hız işi olacaktı.

Örümceğin kör noktasına, tam altına doğru atıldım. Ön kancalarımı (mantis scythes) çaprazlama bir şekilde yukarı, örümceğin yumuşak karın bölgesine, ağ ürettiği bezlerin olduğu yere savurdum.

ŞLAK! ŞLAK!

İki derin kesik. Yeşil kan ve ipek karışımı bir sıvı fışkırdı.

Örümcek acıyla kasıldı. Son bir refleksle, yüzündeki Mavi’yi pençesiyle söküp fırlattı. Mavi, bir mantar gövdesine çarpıp yere düştü. Hareketsiz kaldı.

Ama ben durmadım. Örümcek sersemlemişti. Yaralıydı. Üzerine tırmandım. O kristal boynuzu… Hayır, boynuz bataklıkta kaybolmuştu. Kendi silahlarımı kullanacaktım.

Kancalarımı örümceğin boyun eklemine, baş ile gövdenin birleştiği o zayıf noktaya geçirdim. Ve var gücümle sıktım, çektim, kopardım.

KIRT.

Örümceğin kafası, gövdesinden ayrıldı. Devasa bedeni yere yığıldı.

Nefes nefese, örümceğin cesedinin üzerinde durdum. Sporların etkisi hala devam ediyordu, başım dönüyordu ama hayattaydım.

[DİNG!]

[Zorlu Savaş Kazanıldı!] Öldürülen Düşman: Mantar Dokumacı Örümcek (Seviye 4) Kazanılan XP: 45 [İLERLEME: 125 / 100]

[SEVİYE ATLADINIZ!]

Seviye 2 -> Seviye 3

Zaferin verdiği o sıcaklık vücuduma yayıldı. Ama bu sefer hemen ganimete koşmadım. Gözlerim, yerde hareketsiz yatan küçük mavi jöleyi aradı.

Oradaydı. Bir mantarın dibinde büzülmüştü. Rengi solmuştu. Hacmi küçülmüştü. Örümceğin pençeleri onu hırpalamıştı.

Yanına gittim. Ön kancamla hafifçe dürttüm. Tepki yok.

[Analiz: Mavi (Slime)]

Durum: Kritik Yaralı / Bilinçsiz. HP: %5

Ölmek üzereydi.

İçimde garip bir boşluk hissettim. Bu sadece bir “alet” kaybı değildi. Bu… başka bir şeydi. Zindandaki tek “müttefikimin” kaybıydı.

Örümceğin cesedine döndüm. Biyokütle. Canlılık.

Örümceğin en besleyici yerini, karın bölgesindeki o ipek bezlerini ve yumurtalıklarını (eğer dişiyse) söküp çıkardım. Ve bu enerji deposunu, kendi ağzıma değil, Mavi’nin üzerine bıraktım.

“Ölme, seni küçük asit torbası,” diye hırladım. “Daha bu ormanı yakacağız.”

Mavi’nin jölemsi bedeni, üzerine konan taze ete yavaşça tepki verdi. Bir titreme geçti. Ve sonra, çok yavaş bir şekilde, eti içine çekmeye başladı.

O beslenirken, ben de başımda nöbet tuttum. Zindan sessizdi ama sporların fısıltısı hala zihnimin kıyılarında dolaşıyordu.

Yalnız değildim. Şimdilik.

 

Prev
Next

Comments for chapter "Bölüm 5: Sporların Fısıltısı ve Zehirli Ortaklık"

MANGA DISCUSSION

  • Ana sayfa

TurkceLightNovels

Sign in

Lost your password?

← Back to Türkçe Light Novel

Sign Up

Register For This Site.

Log in | Lost your password?

← Back to Türkçe Light Novel

Lost your password?

Please enter your username or email address. You will receive a link to create a new password via email.

← Back to Türkçe Light Novel

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik politikası