Test K - Bölüm 26 – Zaman
Bölüm 26 – Zaman
Taşı benimsedikten sonra çeyrek tanrı düzeyine ulaşan Kita, kendini artık çok daha farklı hissediyordu.
Her ne kadar savaşı kazanmış olsa da… tek kolu kopmuştu ve yaradan oluk oluk kan akıyordu.
İleride bekleyen grubuna doğru yavaş yavaş yürümeye başladı. Uzaktan Kita’yı gören grubun ilk başta yüzleri gülse dahi Kita’nın durumunu gördüklerinde bu gülümseme yerini şaşkınlığa bıraktı.
“K-Kita kolun!”
“Efendim! Canavarı yenebildiniz mi?” diye sordu Nist yüzündeki şaşkınlıkla beraber.
“Evet, fakat bu koluma mâl oldu gördüğün üzere.”
Kita sendeleyerek yürümeye devam etti.
“Şu an ki halim buna dayanabilir… ama tekniğin etkisi geçince ne olur bilmiyorum.”
Ardından Hiki’ye dönerek.
“Hiki en azından yarayı kapa!”
Hızla Kita’ya doğru koşan Hiki bildiği en güçlü iyileştirme tekniklerini kullandı ve Kita’nın kolunu bir bandajla sardı.
“Burada işimiz bitti, gücümün son damlasını kullanarak bizi karargahımıza götüreceğim.”
“E-Efendim!”
—————————————-
Grup gene kendilerini başka bir yerde buldu. Kita’nın da dediği gibi ağaç evin içindelerdi.
“Cidden nasıl yapıyor bunu?” dedi Hiki.
Asphy Hiki’ye bakarak,
“Bundan daha önemli olan soru, neler oluyor? Birçok soru birikti.” dedi.
“Haklısın Asphy, bu arada Kita nerede.”
“Arkanda yatıyor.”
Arkasını dönen Nist, yerde bayılmış gibi yatan Kita’yı gördü.
“Yorgun düştü sanırım.”
Asphy küçümseyici bir bakış attı ve “Çok iyi tespit” dedi.
“Ehh-“
“Uyanmasını beklemekten başka bir çaremiz yok sanırım.” dedi Hiki
“Evet. Ben o zaman tavşanları pişireyim.”
“Tamamdır.”
—————————————-
Sonunda gözlerini açan Kita kendini bir yatakta buldu.
Ah, evet kolum koptu çok güzel…
“Efendim! Uyanmışsınız.”
“Maalesef.”
Yattığı yerden doğrulan Kita etrafına boş gözlerle baktı.
“Kolunun koptuğuna üzüldük, fakat bize açıklaman gerek bir şeyler var sanırım.”
Bu sırada Hiki Kita’ya ayırdıkları tavşan etinden verdi.
“Ah, teşekkürler Hiki.
“Efendim yorgunsanız sonra konuşalım.”
Kita tavşandan bir ısırık aldı.
“Anlatacak pek bir şey yok, savaştığım şey bu dünyadaki var olmuş ilk bozuk doğanmış. Şu ana kadar gördüğüm en güçlü şeydi.”
Taştan bahsetmeli miyim?
Hayır gerek yok.
“Eğer tekniğimi kullanmasaydım, kesinlikle ölmüştük.”
“Teknik demişken, tam olarak nasıl bir teknik o?” diye sordu Hiki.
“Açıklamam zor, ama potansiyelimin hepsini kullanmama yarıyor diyebilirim kısacası.”
“Peki bu ışınlanma mevzusu?” diye sordu Nist.
“Senin yaptığının aksine ışınlanamıyorum Nist. Fakat o kadar hızlı hareket ediyorum ki neredeyse zamanı büküyorum.”
“İnanılmaz!”
“Benim de bu arada sizden bir isteğim var.”
Herkes Kita’ya doğru kulak kesildi.
“Belirli bir zamanı bekliyorum.”
“Belirli bir zaman mı?” diye sordu Nist.
“Evet, bu sırada Nist senden isteğim bu zaman gelene kadar Asphy ve Hiki’yi eğitmen.”
“Eğitilmeye ihtiyacımız olduğunu kim söyledi?” diye sordu Asphy
Kita Asphy’e dönerek sert bir bakış attı.
“Oyun oynamıyoruz burada! Güçlenmeniz lazım.”
Kita’nın bakışları Asphy’nin özgüvenini delercesine sertti.
“İ-İyi güzel tamam güçlenelim, ama mesela biz ne yaptık? Bu yaptığımız tam olarak neye yaradı?”
Kita gülerek,
“Siz bir şey yapmadınız zaten ben yaptım! Sonuçları ne oldu diye soruyorsan açıklayayım. Muhtemelen artık Dünya’da var olan bozuk doğanlar dışında, yeni bozuk doğanlar var olmayacak…”
Hiki Asphy’e doğru fısıldayarak.
“Ne oluyor buna?”
“Bilmiyorum tavırları hiç olmadığı kadar küstahça.”
Bu sırada Kita’nın dediği şeye takılan Nist şaşkınlıkla sordu.
“Nasıl yani? Oradaki bozuk doğan mı yaratıyormuş bozuk doğanları?”
“Muhtemelen kaynağı oydu evet.”
“Neyse dediğim gibi zamanı gelince size söyleyeceğim.”
“Zaman gelince ne olacak peki?”
“Onu o zaman göreceksiniz.”
Bu konuşmanın ardından neredeyse ağaç evden çıkmayan Kita sürekli düşünüyor ve bir şey planlıyordu.
Kimseyle konuşmuyor yemeği bile ayrı yiyordu. Bu sırada Kita’nın dediği gibi Nist, Asphy ve Hiki’yi eğitmeye başladı.
Tekniklerini nasıl daha iyi kullanabilecekleri, savaş esnasında soğukkanlı olma ve kullandığı silahların hakimiyetlerini geliştirmelerini sağladı.
Bu şekilde birkaç gün daha geçti.
“Asphy bugün ok atma mesafeni çalışacağız unutma.”
“Tamamdır.”
İçeri nefes nefese gelen Hiki.
“Bugün ki koşuyu tamamladım Nist, Ah-h çok yoruldum…”
“Dayanıklılığını geliştirmen bizim çok işimize yarayacak belki aynı anda 3 teknik bile kullanabilirsin bu sefer.”
“Geçen sefer beş dakika kullanabilmiştim.”
“Ah evet hatırladım.”
Etrafa bakınan Hiki içindeki meraka yenik düşerek sordu “Bu arada Kita nerede?”
“Ben uyandığımda görmedim.”
“Bende.”
“Garip, bu yaptığı konuşmadan sonra hiç dışarı çıkmamıştı sanırım.”
“Bırak dışarı çıkmayı tek kelime bitmedi, nasıl bir kafa yaşıyorsa”
Nist ayağa kalktı ve söze girdi
“Ben ona güveniyorum, o tanıdığım en güçlü kişi. Bir şeyler planlıyorsa boşa değildir.”
“Umarım…”
Bu konuşmanın ortasına bir anda kapıdan Kita girdi.
“Övgülerin için teşekkürler Nist, umarım yeteri kadar çalışabilmişsinizdir.”
Ardından masaya doğru yaklaştı ve,
“Zaman geldi!”