Elitler Sınıfı - Cilt 16 - Bölüm 19 - Elveda
Cilt 16 – Bölüm 19 – Elveda
Ön kapıya doğru gidersem, Keisei’gille karşılaşacağım.. en iyisi etrafta zaman dolana kadar dolaşayım.
“Ayanokōji-kun.”
Etrafta kimse olmayınca, peşimden gelen kişi bana seslendi.
“Ne oldu? Kushida ile ilgili mi konuşmak istiyorsun?”
“Yok. Sorularıma cevap vermiyor. Çaresiz hissetmemesi için uyardım sadece.”
Çok arkadaşı vardı ama sınav sonunda tek bir kişi bile onunla iletişime geçmemiştir. Özellikle de gerçek yüzünü gösterdikten sonra, ona yaklaşmak zor olacaktır..
“Özür dilerim.”
Uzayan saçları savrulurken, başını öne eğerek Horikita özür diledi.
“Bu özel sınavda…. iyi bir iş çıkartamadım… yeterli olamadım.”
“Yeterli olamadın mı? Elinden geleni yapmadın mı ? Bu sınav geçen yılki sınavdan daha zordu.”
“Ne kadar zor olursa olsun, sana yük oldum…paylaşmamız gereken yükü tek başına üstlendin.”
Birinin okuldan atılacağı kesindi, Horikita ise niyetini göstermek istemişti.
“Sessiz olmanı isteyen bendim. Sorun yok.”
“Olur mu öyle şey? Değerli arkadaş grubunun parçalanmasına… ben sebep oldum.”
“Önemli değil. Böylesi daha iyi oldu.”
Eğer kendisi de dahil olsaydı, yük ikimize birden binecekti.
İstediğim bu değildi.
“Nasıl yani..? Anlayamadım?”
“Önemli bir şey değil, boş ver.”
Kısa zaman içerisinde kendimi ikna edeceğimi sanmıyorum ama bu özel sınavın ağırlığını taşımak istemiyorum üzerimde.
“İyi taraftan bak. A sınıfına yaklaşmak adına, 100 sınıf puanı kazandık. Az puan değil.”
“Ama biz… Sakura-san’ı kaybettik.”
“Sonuç olarak da, sınıfın ortalamasını da yükselttik. Güzel bir final oldu.”
“Yeter ama.. bu kadar abartılı bir şekilde zalimce davranmana gerek yok. ”
“Abartılı bir şekilde zalimce mi?”
Başta inkar etmek istedim ama saldım gitti.
“Belki haklısındır. Üzüntümü bastırmaya çalışıyordum.”
“Kiyotaka-kun!”
Koridorun sonundan tanıdık ve nazik bir ses duyuldu. Sesi duyunca, Horikita şaşırıp arkasını döndü.
“Sen… Sakura-san…?”
Fiziksel olarak zorlanan Airi, bize doğru koşarken nefesi kesiliyordu.
“Ben gidiyorum…”
“Tamam.”
Horikita, onunla konuşmak istemiş ama büyük ihtimalle ne diyeceğini bilememiştir. Sessizce yanından geçip gitti.
“Sana bu halimi göstermek istedim, Kiyotaka-kun. Nasılım..?”
Oylama sonuna doğru Haruka, bir sürprizden bahsetmişti.. galiba bunu kast ediyordu?
“Farklı görünüyorsun. Horikita seni az kalsın tanıyamıyordu.”
“Biraz… cesaret göstermek için geç kaldım ama… hehe.”
Gözlüklerini çıkartıp güzelce giyinip gelen Airi, ışıl ışıl gülümsüyordu.
“Bana pek düşmez ama bunu söylemek… lütfen Haruka-chan’a göz kula ol.”
“Tabii.”
“Görüşürüz, Kiyotaka-kun.”
İlk kez onu bu kadar mutlu gülerken gördüm. Sonra dönüp yürümeye başladı.
Arkasını dönüp ilerlerken bir an duraksadı. Elinden geleni yapıp arkasına bakmadı.
Hala hıçkırıklarla ağladığını duyabiliyorum.
Bu sahneleri görmeye o kadar çok alışığım ki.. kaybedenler her zaman kendi başarısızlıklarını fark edip geç kaldıkları için pişman olurlar.
İster beyaz oda olsun, ister bu okul. Bu gerçek hiç değişmiyor.
⚝⚝