Elitler Sınıfı - Cilt 17 - Bölüm 5 - 5K
Cilt 17 – Bölüm 5 – 5K
Spor festivali ile ilgili detayları dinlediğimiz günün ardından, bir sonraki gün ilk dersimiz rehberlikti. Dünkü gibi sınıftaki atmosfer kötüydü. Dünkü gibi, üç kişi hala devamsızlık yapıyordu. Normal sayılabilecek durumlar diye düşünebilirsiniz ama..
Herkes, bu üç öğrencinin sürekli devamsızlığının sebeplerinin farklı olduğunu düşünüyordur. Keyaki avm’deki hastaneye gidip rapor almak gerekiyor. Raporunuz varsa, sorun yaşamazsınız devamsızlıktan. Ateşiniz yok ama başka şikayetleriniz var diyelim, hastane sizinle ilgilenecektir.
Chabashira-sensei’nin söylediklerine göre ise, bu üç öğrenciden de hastane giden yok.
Kushida hariç, diğer ikisinin hastane ile irtibat kurduğunu söylüyor. Ama ne kadar süre böyle devamsızlık yapmalarına izin verilir belirsiz. Asıl sorun, bu öğrencilerin devamsızlığının yarına da yansıyıp yansımayacağı.
Haruka’nın devamsızlığının sebebi Airi’nin okuldan ayrılması. Mii-chan’ınki, Yōsuke’ye olan aşkının ortaya çıkması, Kushida’nınki ise gerçek yüzünün ortaya çıkmasındandı. Hiçbirininki hastalıktan değil yani.
Üç gün, beş gün ya da 1 haftayı aşan devamsızlıklarının sonucu ne olur merak ediyorum. Okulun, bu durumu normal karşılamayıp araştıracağını düşünüyorum. Chabashira-sensei’nin de dediği gibi, sınıf puanına yansıyacak.
Dahası, sınıfta başka sorunlar da patlak veriyordu. Mii-chan, Kushida’nın darbesini yiyen tek kişi değildi, maalesef. Ike ile Shinohara, sınıfın taze çifti olarak bu durumdan nasibini almıştı. Shinohara hakkında kötü söz söyleyen Kei, Matsuhita ve Mori ile iletişim kurmuyorlardı.
Shinohara’nın Satō ilet konuşmamasının bir sebebi de bu olabilir. Adı geçmiyordu ama.
Öğrenciler kendi aralarında gruplaşmasına rağmen, kızlar arasında hep güçlü bir bağ vardı. Şimdi ise tam tersi bir durum peydah oluyor. Spor festivalinde takım çalışması yapılması gerekirken, biz daha birlik aşamasına ulaşamamıştık. Şuan bu haldeyken sınıf, festival için takımlaşma yapılırsa, işler daha kötüye gidebilir. Bunun bilincinde olan Horikita, öne çıkıp iki kelam laf edemiyordu. Ayrıca, bu durumda nasıl hareket etmesi gerektiğini bilmeyen tek kişi o da değildi; Yōsuke de var.
Zaman akıp geçti, ders bitti. Çok geçmeden telefonumda bir mesaj belirdi.
[Seninle konuşmam lazım. Beni takip et.]
Chabashira-sensei’den geldi bu mesaj.
O çıktıktan sonra, ben de lavaboya gidiyor gibi yola koyuldum. Sınıfın en uc kısmında oturmak dikkat çekmeden hareket edebilmemi sağlıyordu. Öğretmenler odasına giden koridora döndüğümde, Chabashira-sensei’yi duvara yaslanırken buldum.
“Genelde beni böyle çağırmazdın sensei, bir sorun mu var?”
Bir anlığına, gelmeyen 3 kişi ile alakalı diye düşünmüştüm ama değildir.
“Evet, evet. Sakura hakkında bilmen gereken bir şey var.”
“Airi ile alakalı mı, hayırdır?”
Airi okuldan ayrılalı bir hafta oldu.. şuan bilmemi gerektiren ne olabilir ki?
“Okuldan ayrılırken, prosedürlere uygun hareket edildi. Eşyalarını toplarken, kişisel puanlarını devrederken.. bunlar yapılan ön işlemler.”
Açıklamalarında net olsa da, bir anlık duraksadı. Okuldan ayrılan öğrencisinin hüznünü yaşıyor olsa gerek.
“Önceden sipariş edilen ürünler, öğrencilere aittir. Ne yapacaklarına onlar karar verir. Yanında götürebilirler yani. Okuldan atılma işlemi, öğretmenler odasında düzenleniyor. O süreçte beklenmedik bir şey olmuş.”
“Beklenmedik derken, sensei?”
“Evet. Oy birliği sınavından sonra, Sakura’nın 5k puanını kullandığını fark ettik. Bu konuda bir karar verilmesi gerekiyor.”
“Okuldan atılan öğrencilerin puanları ellerinden alınıyordu, değil mi?”
“Evet. Resmi olarak işlemleri tamamlandıktan sonra ellerinden alınıyor. Okula göre bu durum, tam öncesi olduğu için, net bir çizgide yer almıyor yani. Mesela, puanları bir öğrenciye transfer etmesine okul müsaade etmiyor.”
“Evet, doğrudur. Okuldan atılmam kesinleştikten sonra, puanlarımı birine aktarsam sorun olur. Airi puanlarını birine mi devretmiş peki?”
“Hayır, öyle bir şey değil. Sakura…”
Puanlarıyla ilgili beklenmedik kullanış şeklinden haberdar oldum. Beklemediğim bir şekilde bu işin içine dahil olmuşum.
“Olaya dahil olan kişi olarak seninle konuşmak istedim. İstemiyorsan karışmak zorunda değilsin. Ben halledebilirim..”
Airi’nin bu tavrı, tam okuldan atılması kesinleştikten sonra ama eline okuldan ilişiğinin kesildiği belgeler verilmeden önce yaşanmıştı.
Çok kısa düşündükten sonra, kararımı verdim.
“Ben hallederim. Zaten çok yüksek bir puan değil.”
“Ödeyeceksin yani?”
“Sorun olmaz değil mi?”
“İhtiyacın için kullanacağın için, okulun garipseyeceğini sanmıyorum.”
“Güzel.”
Sorun olmayacaksa daha iyi.
“Bir sorum var. Bu konuya dahil misin peki?”
Chabashira-sensei hafif endişelenerek sordu.
“Hayır, sensei. Aklına böyle gelmiş olabilir ama değil.”
Tabii, detaylardan benimde şuan haberim yok. Ama zamanla öğreneceğimi düşünüyorum.
“Her neyse, küçük de olsa bu problemi de çözdük. Sınıftaki sorun kaldı.”
Sınıf öğretmeni olarak, endişesini dile getirdi.
“O bakışlar ne öyle?”
“Yok bir şey, sensei. Sınıfın şuan stabil bir durumda olmadığı doğru. Zoraki birkaç müdahalede bulunmayı düşünüyordum ama belki de gerek kalmayacak.”
“Nasıl yani?”
“Şimdilik, izle sadece. Nasıl büyüyüp geliştiklerini göreceksin.”
Chabashira-sensei mutsuz olsa da, başını salladı.