Elitler Sınıfı - Cilt 1 - Kısım 7 - Part 3
Yine bir okul sonrasıydı. Horikita sınıftan hemencecik çıkmış yurda dönmüştü. Her zamanki gibi.
Planımı uygulamaya koymak için tam zamanıydı. Kushida’yı da destek ekibine bi’ katayım.
“Vaktin var mı?”
Yurda dönmeye hazırlanan Kushida’ya seslendim, beklenmedik birisi seslenince kafasını çevirdi haliyle.
“Benimle konuşman biraz olağan dışı. Bir şeye mi ihtiyacın var?”
“Evet. Eğer senin için bir sorun yoksa, dışarda biraz konuşabilir miyiz.”
“Arkadaşlarımla takılacağım bu yüzden çok fazla zaman ayıramam.. ama olur tabii. ”
Hiç kötü bir izlenim vermeden, gülümseyerek beni takip etti. Koridorun sonuna vardığımızda, Kushida benim konuşmamı bekledi.
“Tebrikler, Kushida. Sınıf temsilcisi olarak seçildin. Lütfen sınıfın iyiliği için elinden geleni yap.”
“Ne-temsilci mi? Pardon, ama anlamadım?”
Sudou’ya yardım etmek için kurmak istediğimiz çalışma grubundan bahsettim.
Tabii, Horikita’nın ders anlatımı yapacağı gerçeğini de..
“Horikita ile yakınlaşmak için bu çalışma grubunu kullanabileceğini düşündüm.”
“Onunla iyi anlaşmak istiyorum. .. ama şuan ki endişem bu değil, anlıyorsun değil mi? Sonuçta bir arkadaşımıza yardım etmemiz söz konusu. Tabii ki yardım ederim.”
Bu kız, çook nazik ya… Ike, Sudou ve diğerlerinin okuldan atılmasını önlemek istiyor..
“Senin için bir sakıncası yok, değil mi? Eğer istemezsen, seni zorlayamam.”
“Ah, pardon. İstemediğim için duraksamadım. Aksine çok mutlu oldum.”
Kushida duvara dayanıp, hafiften bir yumruk attı.
“Düşük not aldılar diye insanları okuldan atmak çok zalimce. Herkes ne zorluklarla arkadaş oldu ve bizim, birilerine veda etmek zorunda olmamız çok üzücü değil mi? Hirata-kun çalışma grubu kurmaya karar verdiğinde, çok hayran kaldım ona. Ama Horikita-san etrafını benden daha çok inceliyor. Sudou-kun ve arkadaşlarını fark etmiş sonuçta. Görünen o ki, Horikita-san bizleri sınıf arkadaşı olarak görmeye başlamış. Ben de herkese yardım etmek için elimden geleni yapacağım!”
Elimi tutup, bana gülümsedi ya. Off, bu kız çook güzel!
Ama bu durumda mutlu olmamam lazım. Normal gözükmeye çalışarak, sakinmiş gibi davrandım.
“Peki, sana güveniyorum. Çok yardımın dokunacak.”
Onun gülüşünü gördükten sonra ona aşık olmayacak insan yoktur bu dünyada..
“Oh, ama senden bir ricada bulunabilir miyim? Çalışma grubuna ben de katılmak istiyorum.”
“Ha? Gerçekten mi?”
“Hı hı. Ben de herkesle beraber ders çalışmak istiyorum.”
Her şey istediğim gibi ilerledi. Eğer Kushida orada olursa, çalışma grubu onun varlığıyla rahatlayacaktır. Ama yine de, Kushida’nın puanları iyi olduğu için onun katılması için hiçbir sebebi yok.
“Peki o zaman, ne zaman başlıyoruz?”
“Yarın başlamayı düşünüyoruz.”
Kafamdan “Horikita bu, en kötüsü” diye geçirdim.
“Öyle mi? O zaman en geç bugün bitene kadar herkesle konuşmam lazım yani. Seni sonra ararım olur mu?”
“Oh, Sudou ve diğerlerinin numaralarını vereyim mi?”
“Gerek yok~. Onların numaraları ben de var zaten. Bir tek seninle Horikita-san’ın iletişim bilgileri yok…”
Zaten bunu kast etmiştim…
“ Siz ikiniz çıkıyor musunuz?”
“Bu- bu soru da nerden çıktı.. Horikita ile sadece arkadaşız… hayır, sadece sıra komşusuyuz.”
“Kızlar arasındaki en büyük dedikodu bu biliyor muydun? Horikita hep yalnız dimi? Ama sadece sen onunla iyi anlaşıyorsun. İkiniz beraber yemek de yiyorsunuz sonuçta.”
Vaay, demek kızlar bizi birlikte görünce dedikodumuzu yapmaya başlamışlar.
“Maalesef, benimle Horikita arasında böyle bir ilişki yok.”
“O zaman hiçbir sorun yok dimi? Lütfen iletişim bilgilerimizi paylaşalım.”
“Tabii.”
Böylece, bir kızın daha iletişim bilgilerini aldım.