Elitler Sınıfı - Cilt 4.5 - Kısım 5 - Part 1
Karuizawa ile görüşmemizden bir gece önce, tatilimin son günlerinin tadını çıkarmaya çalışıyordum odamda. 3 salakların elebaşı Ike, bir sohbet açtı.
[Arkadaşlar, gençliğimiz, yaz tatilimiz böyle mi bitecek gerçekten?]
Neyi kast ettiği açık değildi. Birisi cevap atmadan, Ike yazmaya devam etti.
[Bu önemli yaz tatilimiz, bu yılki gençliğiniz, böyle mi bitsin, söyleyin?]
Bir kez daha aynı soruyu, farklı bir cümle kurarak yazmıştı.
[Hayır, bitmesin!]
Yamauchi onaylıyordu. Reddedildikten sonra, yeni bir başlangıç yapması şarttı.
[Bence de bitmesin, gençliğimizi geri versinler!]
Tezahürat yapıyorlar gibiydi sanki. Sudou da katıldı.
[O zaman ayaklanın! Gençliğiniz oturduğunuz yerden size gelmeyecek!]
Bir şeyler istemek tamam da, nasıl alacağız ne yapacağız ben anlamadım?
[Güzel bir fikrin var mı?]
Birinin bu soruyu sormasını bekliyordu kesin. Bu mesajın ardından da uzunca bir cevap attı.
[Tabii ki var! Havuzu, kısa bir süreliğine herkese açtılar, biliyorsunuz değil mi? Bizim kızları davet edip birlikte yüzmeye gideceğiz! Benim Kikyou’m var, Haruki’nin Sakura’sı var ve Sudou’nun Horikita’sı var!”]
Yamauchi’nin yarasını deşen Ike, sınıfımızdan birkaç kızın adını saydı.
[Güzel fikir ama Suzune gelirse, gelirim ancak. Gerçekten geleceğini düşünüyor musun?]
[Bu işi Ayanokouji-sensei halleder! Haksız mıyım?]
Yok artık! Yine de böyle hemen reddedemem.
[Yaparsın, değil mi? BİZ dostuz, dimi?]
Sudou’nun cümlesinde vurgu yoktu, tehdit vardı. Sadece işleri düştüklerinde, “arkadaş” kelimesini kullanıyorlar, hayat bunlara güzel, ha..
[Denerim. Ama Oldu diye düşünme.]
Bu cevabı yazdıktan sonra, sohbet grubundan çıkıp Horikita’yı aramaya çalıştım. Onu davet etme isteğim olduğu için deneyeceğimi söyledim. Malum sınıftaki itibarı yükselmeye başladı, belki daha iyi sonuçlar alabilirim.
Ne istiyorsun?”
“Seni sebepsiz arayamaz mıyım?”
“Kapatıyorum?”
“Dur, kapatma. Bir şey söylemem gerek! Birkaç arkadaş yarın havuza gitmek istiyor. Her gün odanda takıldığın için, seni arayıp davet etmemi istediler.”
“Arkadaşların mı? 3 salak grubunu mu kast ediyorsun yoksa? Onlara katılıp kendimi yoramam.”
Ne kadar nostaljik bir adları var, ha…
“Gelmiyorum.”
“Sadece ikimiz gitseydik gelir miydin peki?”
“Cevabım yine hayır olurdu.”
Tabii ki hayır der—.
Ama bu sefer, elimde koz vardı.
“Termos.”
Bir sözcük ile, ruh halinin değiştiğini hissedebiliyordum.
“Son günlerde termos sözcüğü aklımdan çıkmıyor nedense.”
“… Ne demek istiyorsun?”
İsteğimi hemen kabul etseydi keşke. Salağa yatmasına gerek yoktu.
“Elinin termosa sıkışması diyorum, hani kafanda bir şeyler canlandı mı?”
“Konuşma tarzın, kötü karakterini yansıtıyor.”
Ona söylemeye çalıştığım şeyi anlayınca, hoşnutsuzluğu arttı.
” Daha açık konuşsaydın da olurdu.”
“Peki, saat kaçta ve nerde?”
Horikita’nın koruması gereken bir gururu vardı. Termos olayını kimse bilmesin istiyor. Bu sebeple, onu havuza gelmeye de razı ettim.
“8.30’da lobide ol. Hep beraber gideceğiz.”
“Tamam. Bir daha bu konuyu bana karşı kullanırsan seni affetmem, bilmiş ol.”
“T-tamam.”
Bu konuyu tekrar dile getirme gibi bir niyetim yoktu zaten. Onu termos olayıyla tehdit etmedim, onun bana havuza gelerek teşekkür etmesini sağladım diyebiliriz. Niyetimin bu olduğunu anladığını umuyorum.
[Çağırdım.]
[Aferin, Ayanokouji! Efsanevi yumruğumdan kendini koruyabildin!]
… hayatım tehlikedeymiş demek….
[Çağır onu lütfen, Ayanokouji! Yalvarırım!]
Dün reddedildi ama hala mesaj atıyor. Yamauchi özel bir mesaj atmış..
[Dün yaşananlardan dolayı toparlanmam gerek! Yardım et!]
Demek hala üzülüyor bu duruma. Sakura’ya olan ilgisinin geçmediğini göstermek istiyor. Tabii, katılması özellikle erkekleri mutlu eder ama.. böyle etkinliklere kolay kolay katılacak birisi değil. Sakura’nın vücut hatları çoğu yaşıtlarına göre daha büyük. Kendisini göstermesi de, reddettiği birisiyle havuza gelmesi de zor. Ama en azından arayıp soracağım.
Blogumuzu takip ederek, ya da yorum yaparak destek olabilirsiniz.
Keyifli okumalar~~