Elitler Sınıfı - Kısa Hikayeler - Himeno Yuki’nin kısa hikayesi
- Home
- Elitler Sınıfı - Kısa Hikayeler
- Himeno Yuki’nin kısa hikayesi - Gerçekten Kavrayamadığım Bir Çocuk
Kanzaki-kun ile karaoke yaptığım günün gecesi, Keyaki alışveriş merkezinin etrafında takılı
kalmıştım.
Benim gibi etrafta vakit öldüren Ayanokōji-kun bana seslendi.
“Huh! …Kafam karışmış. Sadece markete girip bir iki şey alacaktım ama hiçbir sebep
yokken kendimi birden sinemanın önünde buldum.”
Bu saatte alışveriş merkezinin önünde ne yaptığıma dair bir şeyler zırvaladım.
“İkimiz de burda olduğumuza göre eğer sen de istersen beraber takılabiliriz?”
Sınıf arkadaşlarımı pek anlayabildiğimi söyleyemezdim,ama Ayanokoji-kun’u anlamak
bundan çok daha zordu.
Bu onun nasıl bir insan olduğunu biraz olsun bile anlamak için iyi bir fırsat olabilirdi.
İnsanlarla konuşmak konusunda pek yetenekli değildim ve zaten konuşmaktan
hoşlanmazdım da.
Sayamayacağım kadar fazla kez konuşurken sinirlerim bozulmuştu.
Ama farkında olmadan bu yanımdaki çocukla rahatça konuşabiliyordum.
Bu ondan karşı cinsten biri olarak hoşlanmam gibi bir şey değildi sadece frekanslarımızın
uyuştuğunu hissetmiştim.
Ama nedenini bilmem,o anlaşılması zor biriydi.
Eğer bir başkası bana böyle söyleseydi çok sinirlenirdim ama zekice sözleri beni derinden
etkiledi.
“Bu kadar olumsuz şeyler söylediğim için özür dilerim.”
“Bu özür dilemeni gerektirecek bir şey değil, söylediklerinde yanlışlık yok.”
Onun yanında kendime karşı dürüst olmam gerektiğini düşünürken hala korkuyordum.
Böyle biri ben olamazdım.
Sanki tamamen farklı bir varlık olmuş gibiydim.
“İnanılmaz bir şey yapmak kolay olur sanmıştım… Harekete geçmek zor.”
“Herkes böyle hisseder. İchinose ve ben bile harekete geçmenin zor olduğunu
düşünüyoruz.”
“Şu anda ileriye dönük bir yol arıyoruz. Ama Kanzaki-kun ve Hamaguchi-kun ile
devam etme seçeneği işleri yoluna koyacağı inancını giderek kaybediyorum.”
“Tereddütlü olmak kötü bir şey değil. Öte yandan bu hiçbir şey yapmadan çözüm
bulabileceğin bir problem değil.”
Doğru.
Bu sorunsuz bir mantık, ama…
Sınıfı değiştirmek için koyduğumuz eforlar bizi doğru yola sokuyor muydu bilmiyordum.
“Evet ama… Sınıfı kurtarmak için eylemlerime başlamış bile olsam yardım
edemiyorum, gizli dişlilerin yavaş yavaş yok olmaya başladığını hissediyorum.”
Hissettiğim şey durumun olduğundan daha kötü bi hale gelmesiydi.
Durumun böyle olmayacağını düşünmek istedim ama böyle hissetmem için yeterli kanıtım
yoktu. Umarım sadece anksiyetem beni aşırı düşünmeye zorluyordur.
Çeviri:ayanokojiaynıben
Ç.n: Arkadaşlar son bölümde çok fazla yorum alamadım bir süre daha devam edeceğim zamanla
bunun oturacağını düşünüyorum.
Ana serinin yokluğunda sizi sıkmamak için elimden geldiğince sıkı kısa hikaye atmaya
çalışacağım, seviliyorsunuz