Türkçe Light Novel
  • Seri Listesi
  • Blog
  • Discord
Sign in Sign up
  • Seri Listesi
  • Blog
  • Discord
  • Isekai
  • Aksiyon
  • Fantastik
  • Seinen
  • Macera
  • Yaşamdan Kesitler
  • Harem
  • Romantik
  • Psikolojik
  • Okul Hayatı
  • Komedi
Sign in Sign up
SON EKLENEN BÖLÜMLER

Emperor Of Solo Play

23 Mart 2023
Bölüm 132 - Arife (3) Bölüm 131 - Arife (2)

Elitler Sınıfı

16 Mart 2023
   Cilt 17 - Bölüm 4 - Konsey Odası    Cilt 17 - Bölüm 3 - Spor Festivali (2)

Our Second Master

19 Eylül 2022
Bölüm 7: Final Bölüm 6: #####

En Çok Senden Nefret Ediyorum!

21 Ağustos 2022
Bölüm -5- Final Bölüm -4- #####

Alçakgönüllü Hizmetkârınız Kabahatli

30 Temmuz 2022
Bölüm 7: Final Bölüm 6: #####

En Çok Senden Nefret Ediyorum! - Bölüm -3- #####

  1. Home
  2. En Çok Senden Nefret Ediyorum!
  3. Bölüm -3- #####
Prev
Next

Üstnot: Yakut Tereyağlı Krema – franboğazlı pudinge benziyor.

 

 

 

 

Bölüm 3:

 

 

 

Chen Sui, Jian Ming Xi tarafından yakındaki bir kahve dükkânına götürüldü.

 

Gece, kahve dükkânı oldukça boştu.

 

Chen Sui bir fincan sıcak Americano kahve tutuyordu, dudağını büzdü ve zihni yüksek hızda çalıştığı için karşı tarafa bakmadı.

 

Neyse ki bugün sınıf toplantısı günüydü, bu yüzden Gucci çantası ve Jimmy Choo topuklu ayakkabılarıyla iyi giyinmişti. Her türlü zorluktan geçmiş bir plaza çalışanına benzemiyordu.

 

Bunun için baştan bir 30 puan kazandı.

 

Bugün kullandığı parfüm Chanel Classic No. 5 di.

 

Artı 30 puan.

 

Daha önce, büyük Shang Hai otelinde Jian Ming Xi’yle karşılaştı ve bu da 41 puan daha ekledi.

 

Ancak az önce, sanki bazı şikayetleri varmış gibi sebepsiz yere ağladı ve bu çok utanç vericiydi bu yüzden 1 puan kırdı.

 

Tam olarak 100 puandı.

 

Chen Sui hesaplamayı bitirdikten sonra kusursuz bir gülümseme takındı ve ‘iyi bir hayat yaşıyorum’ ifadesiyle sordu, “ Şangay’a ne zaman döndün?”

 

“Jian Ming Xi kahve fincanına iki çorba kaşığı süt ve iki çay kaşığı şeker koyduktan sonra kartvizitini uzattı: “Aslında seni görmeye gitmek istiyordum ama olanlardan sonra muhtemelen beni görmek istemeyeceğini düşündüm.”

 

Chen Sui anlaşılmaz bir şekilde, “Neden seni görmek istemiyim ki?” diye sordu.

 

Jian Ming Xi, “Qiao Shuang konusunda bana hâlâ kızgın olduğunu sanıyordum,” diye cevapladı.

 

O bundan söz edene kadar her şey yolundaydı. Kahve fincanının üzerindeki parmakları aniden olduğu yerde dondu, ama yine de normal davranarak kararlı bir şekilde, “Uzun zamandır unutmuştum,” dedi.

 

Jian Ming Xi adının Chen Sui’nin hayatında yeniden belirmesiyle her şey bir domino taşı gibi yıkıldı ve eski anıları da geri döndü.

 

Üniversiteye gitmeden önce Chen Sui’nin Jian Ming Xi’den sadece aralıklı olarak hoşnutsuzluk duyduğunu ve alışkanlıkla nefret ettiğini söylemek mümkündü, ancak üniversite sırasında ikisi arasındaki iletişimi tamamen kesen bir şey oldu.

 

Büyük bir tartışma yaptılar.

 

Chen Sui’nin üniversitesi, yine Bei Jing’de bulunan Jian Ming Xi’nin üniversitesine çok yakındı. Tesadüfe bakın ki, Chen Sui’nin o dönemdeki yurt oda arkadaşı da liseden sınıf arkadaşı Qiao Shuang’dı.

 

Bir akşam yatakhanelerinde dinlenirken Qiao Shuang aniden, “Sui Sui, Jian Ming Xi’nin Bei Ying’de olduğunu duydum?” diyerek konuya girdi.

 

[Ç/N: Bei Ying, Bei Jing Film Akademisi’dir.]

 

Chen Sui izlemekte olduğu filmi duraklatarak dalgın bir şekilde, “Öyle görünüyor,” diye cevap verdi.

 

“Bu kadar yüksek notlarla Qing Bei’ye gideceğini düşünmüştüm, çok yazık.”

 

[Ç/N: Qing Bei, Çin’in en iyi üniversitelerinden ikisi olan Tsinghua Üniversitesi ve Pekin Üniversitesi’ne atıfta bulunuyor].

 

“Bei Jing Film Akademisi de iyi, ayrıca bu alanda eğitim almak istiyor gibi görünüyor,” diyen Chen Sui bir an düşündükten sonra isteksizce ekledi, “Hiçte yazık değil. Bir kariyer seçerken, kendine en uygun olanı seçmelisin.”

 

“Sui Sui, sen ve Jian Ming Xi… Siz ikiniz birlikte misiniz?”

 

“Nasıl oluv- Ah!” Chen Sui yanlışlıkla dilinin ucunu ısırdı, acı sesinin hafifçe çatlamasına neden oldu, “İmkânsız.”

 

“Ne kadar rahatladım bilemezsin. İkinizin çocukluk arkadaşı olduğunuzu biliyorum ama insanlar bir erkekle bir kız arasında saf arkadaşlık olamayacağını söyleyip duruyor bu yüzden ondan hoşlanıp hoşlanmadığını soracaktım,” dedi Qiao Shuang mutlu bir şekilde, “O zaman onu takip etmek istiyorum, bana yardım edebilir misin?”

 

Neye yardım edeyim?

 

Chen Sui buna inanamıyordu, Jian Ming Xi’den o kadar çok nefret ediyordu ki, ama birisi hala onun aşkına karşılık vermesini istiyordu, bu mümkün müydü?

 

Anlaşıldığı üzere, mümkündü.

 

Chen Sui, Qiao Shuang’ın sızlanmaları karşısında isteğini geri çeviremedi ve istemeye istemeye ikisi için çöpçatan oldu.

 

Wei Xin’den mesajlar gönderdi, laf taşıdı, randevular gönderdi, bir çöpçatanın yapması gereken her şeyi yaptı.

 

Kalbindeki huzursuzluk hissi giderek daha da güçlendi.

 

Chen Sui bu duygunun Jian Ming Xi’nin aşk hayatına para almadan yardım etmekten kaynaklanan bir baskı hissi olduğunu düşündü.

 

Jian Ming Xi’nin onu çağırdığı yere geldiğinde, Jian Ming Xi kaşlarını çatarken biraz çaresiz bir ifadeyle, “Sui Sui, çok meşgulüm,” dedi.

 

“O zaman beni neden buraya çağırdın?” Chen Sui’nin kafası biraz karışmıştı.

 

“Demek istediğim bu değildi,” diyerek hafifçe güldü Jian Ming Xi, “Gerçekten anlamıyor musun, yoksa benim mi söylememi istiyorsun?”

 

Chen Sui kendini tutamayarak endişeyle sordu, “Ne demek istiyorsun?”

 

“Qiao Shuang ve ben, uygun değiliz.”

 

Chen Sui, “Uygun olmayan ne?” diye sordu.

 

“Hiçbir şey uygun değil.” Jian Ming son derece sabırlıydı ve her türlü nedeni açıkladı: “Yaşam tarzlarından hobilere, kişiliklerden ailelere kadar hiçbir şey uygun değil.”

 

Oh.

 

Karşısındaki kişinin çocukluğundan beri mükemmel olduğunu nasıl unutabilirdi? Elbette, kendisiyle aynı seviyede olmayan diğerlerine tepeden bakacaktı.

 

Chen Sui üniversiteye gitmeden önce ailesinin iflas ettiği ve Jian ailesinin yanındaki villadan taşınmaktan başka çaresi kalmadığı sahneyi hatırladı.

 

İşte o andan itibaren ikisi arasındaki mesafenin giderek açıldığını hissetti. İtiraf etmek istemese de, kalbinin derinliklerinde kendini küçümsediğini hissetmekten kendini alamadı.

 

Küçük kafasını eğdi ve aniden tüm vücudunun gücünü kaybettiğini hissetti, “Tamam, anladım. Qiao Shuang’ın sana layık olmadığını düşünüyorsun ve onun yerine seninle aynı seviyede olan birini bulmak istiyorsun, değil mi?”

 

“Senden neden bu kadar nefret ettiğimi biliyorum.” Chen Sui’nin ağzının köşesi hafifçe seğirdi, “Gerçekten sinir bozucusun.”

 

“Jian Ming Xi, yakın olduğumuzu sanmıyorum ve artık senin çöpçatanın olmayacağım.”

 

“Madem bu kadar meşgulsün, ileride sohbet etmek için benim gibi yabancıları çağırma. Ben de seni görmek istemiyorum.”

 

Daha sonra Jian Ming Xi yurtdışına okumaya gitti. Bir kış gününün ortasında Chen Sui üç tur koşmak için sahaya gitti, bir yığın buhar soludu ve sonra durdu. Gözleri ve burnu kızarmışken oldukça üşümüştü. Daha sonra, Jian Ming Xi’nin yurtdışına taşındığı haberini kendisine bildiren sınıf arkadaşına sadece beş kelimelik bir mesaj gönderdi…

 

[Bunun benimle bir ilgisi yok.]

 

…

 

Son zamanlarda Chen Sui biraz sıkıntılıydı.

 

Başka hiçbir sebep yokken, sadece Jian Ming Xi’nin hayatında görünme sıklığı eşi benzeri görülmemiş bir zirveye ulaştığı için.

 

Oteldeki son görüşmeden beri Jian Ming Xi ona takılıp kalmış gibi görünüyordu.

 

Sabah erkenden işe giderken, ofisinin alt katındaki kahvaltı dükkanında kahvaltı eden bir adam gördü. Cam kapıdan Chen Sui’yi gören adamın derin anka kuşu ela gözleri hafifçe kısıldı ve dudaklarının köşesine bir tablo gibi güzel bir gülümseme belirdi.

 

Jian Ming Xi sessizce dudaklarının kenarlarını yukarı büktü, “Sui Sui, buraya gel.”

 

Bir köpeği mi çağırıyor?

 

Köpek yavrusu Sui, Jian Ming Xi’nin masasında karidesli köfte ve bir parça kek gördü. Bir süre tereddüt etti, sonra nihayet içeri girdi, “Ne?”

 

“Daha kahvaltı yapmadın mı?” Masada Chen Sui’nin yemekten hoşlandığı tüm yemekler vardı. Jian Ming Xi ona yemek çubuklarını uzattı: “İşe gitmeden önce yemeğini ye, tamam mı?”

 

Chen Sui elindeki Starbucks çantasını kaldırdı ve inadının son kırıntısını da koruyarak, “Ben zaten kahvaltı aldım.” dedi.

 

Çantada sadece yarım soğuk sandviç ve bir bardak Espresso vardı.

 

“Yulaf lapası ye, miden için daha iyi olur.” Jian Ming Xi onun için bir kâse yulaf lapası uzattı ve elindeki poşeti aldı, “Bana ver, bunu senin için yiyeceğim.”

 

Ne yapmak istiyorsun!

 

Chen Sui tepki vermeden Jian Ming Xi’ye ters ters baktı.

 

Biraz şirindi.

 

Jian Ming Xi güldü ve “Beni dinle” demekten kendini alamadı.

 

Henüz bitmemişti.

 

Akşam karanlığında işten çıktığında, yolun kenarına park etmiş Bentley’de oturan bir adama rastladı. Camı açtığında hâlâ aynı tanıdık yüzdü.

 

“Neden… Dur bakalım,” bir an için afallayan Chen Sui biraz şüphelendi, “Bunca zamandır burada mı bekliyordun?”

 

Jian Ming Xi yavaşça cevap verdi: “Tesadüfen buradan geçiyordum. Uzun zamandır Shang Hai’a gitmediğim için yollar hakkında pek bilgim yoktu. Kaybolduğumda, ileri geri gitmeye devam ettim ve sonunda seni işten almak için tam zamanında buraya geldim.”

 

Onun aptal olduğunu mu düşünüyordu?

 

Yolcu koltuğunda bir poşet tatlı vardı ve içinde Chen Sui’nin yemeyi en çok sevdiği yakut tereyağlı krema vardı. Çantaya sarıldı ve kalbinin hızla çarptığını hissetti, “Ya bugün fazla mesai yapsaydım?”

 

Jian Ming Xi güldü ve onunla alay etti, “O zaman sadece bir süre daha kaybolabilirdim.”

 

Hiç de iyi değil.

 

Chen Sui sadece bir ısırık aldığı tereyağlı kremasını yalarken düşündü.

 

Halüsinasyon mu görüyordu? Uzun yıllar birbirlerini görmedikten sonra, Jian Ming Xi daha da iğrenç görünüyordu.

 

Chen Sui, Jian Ming Xi’nin “Sui Sui, yolda trafik sıkışıklığı var, bu yüzden seni geri göndermek biraz zaman alacak” dediğini duyduğunda araba Century Plaza’yı henüz geçmişti.

 

Chen Sui’nin tepki verecek zamanı yoktu, “Öyle mi?”

 

Jian Ming Xi saate baktı, “Akşam yemeği vakti de geldi, önce akşam yemeği için yakındaki bir restorana gidelim.”

 

Chen Sui göğsünde hızla çarpan kalbini nazikçe rahatlattı ve kendi kendine “Bu bir halüsinasyon değildi…” diye düşündü.

 

O gerçekten, daha da iğrenç.

 

 

 

#6 response etkileşim alırsa 21 ağustosta 2 bölüm birden gelir…#

 

Prev
Next

Comments for chapter "Bölüm -3- #####"

MANGA DISCUSSION

YOU MAY ALSO LIKE

classroom of the elite
Elitler Sınıfı – Kısa Hikayeler
26 Temmuz 2022
promotion poster- our second master
Our Second Master
19 Eylül 2022
20170314153331_961
Akçaağaç Yaprakları Ne Kadar Acıtır?
16 Temmuz 2022
20201130_230414_0000
Uzakdoğu Masalları
20 Kasım 2020
Tags:
çin noveli oku, çince hikaye, Çocukluk aşkı, kısa tamamlanmış eser
  • Ana sayfa

TurkceLightNovels

Sign in

Lost your password?

← Back to Türkçe Light Novel

Sign Up

Register For This Site.

Log in | Lost your password?

← Back to Türkçe Light Novel

Lost your password?

Please enter your username or email address. You will receive a link to create a new password via email.

← Back to Türkçe Light Novel

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik politikası