Elitler Sınıfı - Cilt 1 - Kısım 3 - Bayanlar ve Baylar, beklediğiniz için teşekkürler!
“Günaydın, Yamauchi!”
“Günaydın Ike!”
Okula varmak üzereyken, Ike , Yamauchi’ye yüzünde güzel bir gülümseme ile seslendi.
Bu ikisinin okula erkenden gelmesi hiç normal değil. Açılış töreninden beri – bir haftadır-, ikisi de hep zil çalmadan önce okula geldiler.
“Vaay~ bu ders çok eğlenceli, uyuyamam~”
“Evet, bu okul en iyisi—yüzme birazdan başlar! Yüzme diyorum ama kızlar en önemli kısmı! Ve kızlar derken de…. Onların mayolarından bahsediyorum tabii!”
Elbette, yüzme dersi karma işlenecek. Başka bir deyişle, Horikita, Kushida ve diğer tüm kızlar mayo giyecekler… ve onların vücut hatları görünür olacak.
Sınıftaki kızlar, Ike ve Yamauchi’nin coşkusundan dolayı korkup çıktılar.
Öte yandan, bense tek başıma sıramda oturuyordum. Yeni bir şeyler sunup bir arkadaş grubuna katılmak zorundaydım. Maalesef, onların konuşması durdu, bense öylece kalakaldım.
Her neyse.
“Oi, Doktor. Buraya gel.”
“Fufu, ona mı seslendin?”
Görünüşe göre, ‘doktor’ lakaplı şişko bir çocuk, ona seslenen kişilere doğru yürüdü.
Yanlış hatırlamıyorsam, ismi Sotomura gibi bir şeydi.
“Doktor, kızların mayolarını giyinişini kaydedebilir misin?”
“Bu iş ben de. Hasta numarası yapar, dersi eker onları izlerim.”
“Kaydetmek mi? Ne planlıyorsunuz?”
“Doktor, kızları göğüs büyüklüklerine göre sıralama yapacak. Eğer şansı yaver giderse, fotoğraf çekmeye de çalışacak.”
“… Oi oi.”
Sudou da Ike’nin planından hoşlanmadı. Eğer kızlar fark ederse, her yer kan gölüne döner.
Ama yine de, onlar ne konuşursa konuşsun, onlara imreniyorum. Arkadaşının olması güzel olsa gerek. Ben de arkadaş edinmek istiyorum.
“Üzücü.”
“…Sen de mi buradaydın, Horikita?”
“Birkaç dakika önce, sen şu çocuklara bakarken içeri girdim. Onlarla arkadaş olmaya çalışmayı düşünüyor olamazsın, değil mi?”
“Kapa çeneni ya. Zaten arkadaş edinmem çok zorken.”
“Gördüğüm kadarıyla, sen de iletişim bozukluğu falan yok.”
“Çok fazla şartım var… Ha… şuan da bile sadece seninle iletişim kurabiliyorum.”
Ike ve diğerleriyle yazışabilsem bile, sohbet etmek yine zor.
“Hey… Sana beni arkadaş listene dâhil etme diye daha önce de dedim, dimi?”
Birkaç adım geri atarken, bana iğrenir gibi baktı.
“Tamam. Ne kadar alçalırsam alçalayım, seninle hiç arkadaş olmayacağım.”
“Anladım. Rahatladım şimdi.”
Bu kız ne kadar çok arkadaş edinmekten nefret ediyor?
“Oi Ayanokouji.”
Birden bire, Ike bana seslendi. Ona baktığımda, beni çeken bir gülümsemeyle bana baktığını fark ettim.
“Ne, bu ne.”
Yerimden kalkarken biraz kekeledim. Horikita çoktan dikkatini başka şeylere çevirmişti.
Her neyse, bir grup arkadaş edinme fırsatı doğmuştu. Ike’e doğru yürüdüm.
“Gerçeği söylemek gerekirse, kızların göğüs ölçüleri üzerine bahse girecektik.”
“Bahisler için olasılık tablomuz bile var.”
Doktor bir tane tablet çıkarıp excel dosyası açtı.
Sınıftaki tüm kızların adı listedeydi. Bahisler de iddialıydı. İddiaya girme niyetim yok ama bu arkadaş edinme fırsatımın uçup gitmesine izin vermeyeceğim.
“Hmm… Ben de katılmalı mıyım?”
“Evet! Tabii, hadi!”
Şuan, excel dosyasındaki en büyük göğse sahip kişi Hasebe. Onun kazanma olasılığı, 1’e 8. (ÇN: 1’e 8 mi yoksa 8’de 1 mi? Belirtilmemiş.)
Bu ismi daha önce duymadım. Sınıf arkadaşlarımın hepsinin adını ezberleyemedim hala. Çok kötü bir durum.
“Tahmin ettiğimden daha detaylıydı… Çok fazla gözlem yaptığınızı düşünmüyor musunuz?”
“Çünkü biz erkeğiz. Aklımızda bunlardan başka bir şey yok!”
Her ne kadar doğru olsa da, kendilerine hiç tutmuyorlar ama.
Olasılıkların alt taraflarına yakın bir sırada, Horikita’nın ismi vardı. 30.sırada falan.
Evet, bu göğüs büyüklüğü konusunda, kimin yenip kimin yenileceği bariz belli. Onun kazanma şansı çok düşük.
“Peki, ne yapacağız? Katılım 1,000 puan.”
“Anladım…”
Kimsenin adını ve yüzünü hatırlamadan, sadece göğüs büyüklüğüne göre, bahse girmek çok zor.
Tanıdığım sadece iki kişi vardı sonuçta; Horikita ve Kushida.
Kushida’nın büyük göğüsleri olduğu belli. Ama sadece bu kadar bilgiyle onun birinci olabileceğini söylemek çok zor.
“Önemli değil, sadece oynuyoruz. Seçecek pek çok kişi var zaten.”
“Ben yaparım!”
“Ben de, ben de!”
“Daha önce göğüs büyüklüğü keşfi yapmıştım ben de!”
Ben düşünürken, tüm erkekler bir araya toplanmış göğüs mevzusundan dolayı heyecanlanmışlardı. Sınıftaki tüm kızlarsa, iğrenerek bakıyorlardı.
“Ben de katılıyorum. Oyum Sakura’ya.”
Yamauchi araya girip kimin üzerine oynadığını söyledi. Sakura, gözlük takan sıradan bir kız. Kimseyle konuşmadığım için, tam olarak bilemiyorum.
Bir şey düşünerek, Yamauchi, Ike ve Doktor’un omuzlarına dokunarak, bir şey hakkında fısıldamaya başladı.
“Bunu sadece size söylüyorum çocuklar. Aslında ben Sakura’ya açıldım.”
“Ha!? Ne, gerçekten mi!?”
Ike en çok şaşıran ve sabırsızlanandı. Yoksa birisi ondan daha önce mi davranmıştı?
“Evet, evet. Ama bu aramızda, tamam mı? Ben de başta onun sıradan bir kız olduğunu sanmıştım. Ama sonra onun kıyafetlerini gördüm. Onlar gerçekten kocaman.”
“Aptal, ona çıkma teklifi ediyorsun sevimli olduğu için değil de, cicikleri büyük olduğu için mi?”
“Kushida ve Hasabe ile aynı seviyede olmadıkça kimseyle çıkmam. Sıradan kızlara hiç ilgim yok.”
Yamauchi çok acımasızca davranıyordu, çünkü etrafta kimsecikler yoktu.
O kıza çıkma teklifi ettiğine ne kadar inanabilirim acaba.
En sonunda, kazanma ihtimali en yüksek olan kıza bahis yatırmaya karar verdim.