Elitler Sınıfı - Cilt 11 - Bölüm 30 & 31 - B vs D
Cilt 11 – Bölüm 30 – B ile D Karşılaşması
A ile C sınıfı 4. etkinliği matematik testini gerçekleştiriyorken, B ile D sınıfı arasındaki 4. etkinliğin sonucu çoktan belirlenmişti.
“B sınıfı 601 puan alırken, D sınıfı 409 puan aldı. 4. etkinliğin galibi, B sınıfı.”
Mashima’nın açıkladığı sonuçları duyunca, Ichinose derin bir oh çetki. 4. etkinlik, B sınıfının önerdiği akademik başarı üzerine bir etkinlikti. Kaybetmekten yana endişeliydi.
“Ah canım Ichinose, çok şanslısınız! B sınıfı etkinlikleri geldiği için çok şanslısınız, çok.”
“…Evet.”
Kazanmasına rağmen Ichinose sevinemiyordu. Kaybeden taraf Ryūen, hiç istifini bozmadan duruyor, üzülmüyordu bile.
4 etkinlikten 3’ün B sınıfının seçimiydi. Fakat B sınıfının istediği gibi gitmedi işler. Şuan durum 2-2’ydi. 3.etkinlikleri, Kimya testinde, kendi önerdikleri sınavda, yenildiler. Tabii, bu yenilginin sebebini de çok iyi biliyordu, İchinose.
“Sensei…karnı ağrıdığı için lavaboya giden arkadaşlarım döndü mü?”
Ichinose’in sorusuna cevap vermek için, Mashima eline telefonu aldı, sınıfı arayıp bilgi aldı.
“Hayır. Ikisi hala dönmemiş. Kendisini iyi hissetmeyen başka arkadaşların da varmış. ”
“Öyle mi……”
Kimya testinde çakılmalarının asıl sebebi, bu konuda uzman olan arkadaşlarının hastalanmasıydı.
Tabii, tek sebep de bu değildi. Sınavdan bir gün önce, D sınıfı öğrencileriyle kavgaya tutuşanlar vardı. Moralleri bozulmuştu ister istemez.
Sözlü atışma yaşamalarına rağmen, okula şikayet ettiler. Fakat okul iki tarafa da henüz ceza vermiş değildi.
Bu saman altından su yürütme işinin tek sorumlusu karşısında oturan çocuk, Ryūen’di.
Ichinose sakinleşmek için derin derin nefes alıp verdi.
“Uhhhhhh… tamamdır, bu iş bende, tamam!”
Vazgeçmek için çok erkendi. Kimyada kaybedince, Ichinose bayağı üzülmüş, ona takılıp kalmıştı. Yavaş yavaş kendisine geliyor, önündeki sorunlara odaklanmaya çalışıyordu.
Art arda sorunlar çıkıp dursa da, Ryūen’in de bir sınırı olacağını düşünüyordu. Kumandan olarak, yapamayacağı şeyler vardı mesela.
Ichinose kendine olan güvenini tekrar kazanmak istiyor, kaybetmemek için, çabalamak istiyordu.
“Oi, sensei’ler. Hadi başlatın 5.etkinliği. B sınıfının çürük elmaları, bugün kendilerine gelememişler. Birkaç kişi için, etkinlikleri mi durduracaksınız yoksa?”
“Bizimle düzgün konuş, Ryūen.”
Chabashira’nın sert uyarısına rağmen, Ryūen umursamadı. Hatta abartmaya devam etti.
“Lavabodalar mı bilmem ama bu süreçte strateji kurabilirler. Bize ayıp değil mi, hocam?? Aynı anda birkaç kişinin hastalanması, normal geliyor mu size? Derdin ne senin, Ichinose? Neyin peşindesin, söylesene?”
“B-ben bir–…”
Ryūen aynı anda birkaç kişinin hastalanmasından şüphelendiğini öne sürdü. Ichinose hatası olmadığını bildiği halde, nasıl karşı çıkacağını, ona nasıl cevap vereceğini bilemedi.
“Neyse artık. Biz işimize bakalım, demi hocam?”
Ryūen sırıtarak topu Chabashira’ya attı.
“Ryūen haklı. Mashima-sensei, 5.etkinliğe geçelim.”
Mashima 5. etkinlik seçimini başlattı.
『Karate』 Katılımcı sayısı: 3 ・ Süre: 10 dakika
Kurallar: Tüm karşılaşmalar 3 dakika sürecektir. Temassız olan Sundome Karate kuralları geçerlidir. Maçlar, turnuva stili ‘kaybeden gider, kazanan kalır’ olarak belirlenecektir.
Kumandan müdahale yetkisi: Kumandan, istediği bir maçı tekrar başlatabilir.
“İchinose’ciğim, bu sefer bizim etkinliklerden birisi geldi. Sizin kazanma şansınız sıfır, tatlım.”
Ryūen sınıfından; Suzuki Hidetoshi, Oda Takumi ve Ishizaki Daichi’yi seçti.
Kumandan müdahale yetkisi, Ryuen’in tam istediği gibiydi. Yenildikleri bir maçta, yeniden başlatabilir, o maç yokmuş gibi sayabilirdi.
Ichinose; Sumida Makoto, Watanabe Norihito ve Yonezu Haruto’yu seçti.
Sınıfların etkinlikleri açıklandığında, onların karate çalışmasını istemişti. Kurallara pek aşina olamadılar ama antrenman yaptılar.
B sınıfı ağır darbe alıyordu. Ichinose kumandan olarak müdahale edip yeniden maç yaptırsa dahi, sonuç değişmeyecekti.
- Etkinlik, çok hızlı ve ağır bir yenilgi oldu.
B sınıfı, köşeye sıkıştı. Bir sonraki etkinliği de kaybederlerse, artık kazanma şansları kalmayacak.
“Eğleniyoruz, değil mi Ichinose?”
Bir sonraki etkinlik seçimini beklerken Ryūen, sessizliğe gömülen Ichinose’e seslendi.
“D sınıfıyla kapışacağınızı duyunca, %100 alırız dediniz değil mi? Fakat şuan, elini açıp tanrıya yalvarmaktan başka çaren yok. Kuku.”
Ichinose’in stratejisi, basit değildi.
Normal şartlarda, B sınıfının 3-2 önde olması gerekiyordu.
Fakat aniden birkaç sorun peydah olunca, işler karıştı. Artık kendi seçtikleri etkinliklerden birisi gelmezse, kazanma şansları kalmayacaktı.
- Etkinlik seçildi.
『Judo』 Katılımcı Sayısı: 1 ・ Süre: 4 Dakika (Toplam 12 dakika sürecek 3 maç)
Kurallar: Standart judo kuralları geçerlidir.
Kumandan müdahale yetkisi: Kumandan, istediği bir maçı tekrar başlatabilir.
Teke tek bir karşılaşma. B sınıfı için, çok zor bir etkinlik.
Ichinose ilk kez, köşeye sıkıştığını hissetti.
“Kukuku. Judo mu? Judo muuuuu, eh? Bu etkinliğin gelmesi demek, şansın sana uğramadığı anlamına geliyor be, Ichinose.”
“Nasıl olur…”
“Son iki etkinlik sizinkinden çıksaydı, şansınız az çok vardı heeh!”
Ryūen, Yamada Albert’i tereddüt dahi etmeden seçti.
Karate etkinliğindeki kumandan yetkisi aynıydı ve kaybetmeleri imkansızdı.
“Albert’e kanıp gerilmeyin ya. Deneyin şansınızı. Bizim oğlan cüsseli diye, yennecek değil yaniii.”
Sonuç, denemeden bile belliydi. B sınıfında, Albert’e rakip olacak yetenekte ve fiziksel güçte tek bir öğrenci bile yoktu.
B sınıfının kazanma şansı olmadığını bilerek vazgeçtiği tek etkinlik buydu.
Ichinose’n, 30 saniye içinde birisini seçmesi gerekiyordu. Fakat kimi seçeceğini bilemiyordu. Bu kısa süre çabucak geçti ve zamanında seçim yapamadı.
Kural olarak, rastgele bir öğrenci seçilecek, etkinlik gerçekleştirilecekti.
Fakat etkinlikteki tehlikeyi fark eden Mashima:
“B sınıfı bu etkinlikten vazgeçerek kaybetmiştir. D sınıfı 4. başarısını elde ederek, 4-2 önde.”
Mashima’nın bu üzücü açıklamasından sonra, D sınıfının bu iki sınıf arasındaki etkinlikte galip olduğu belirlenmiş oldu.
✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩
Cilt 11 – Bölüm 31 – Keyif Çayı
Bu fırtına furyasının başladığı nokta, sınavın açıklandığı günde başlamıştı.
O gün Ishizaki, öğle molasında kafeteryaya giden Ryūen’in peşinden koştu. D sınıfının kumandanı Kaneda olarak seçilmesine rağmen, etkinlikler konusunda karar verilemiyordu.
D sınıfında orijinal fikirlere sahip kimse yoktu. Sıradan kurallar, etkinlikler öneriliyor, orijinallik yoktu. Basit ve herkesin düşünebileceği birkaç fikir edinebilmişlerdi sadece.
Orijinal olamadıkları müddetçe, kazanma şanslarının da kalmayacağını biliyorlardı.
Sıradan genel 10 etkinlik seçmek de fena fikir değildi.
A sınıfının ezici gücüyle kapışmaktan endişeleniyor, B sınıfıyla da karşılaşmaktan çekiniyorlardı.
Herkes doğal olarak kendilerine en uygun sınıf olarak C’yi görüyordu… tabii, Ishizaki hariç.
“Uhh─ zamanın var mı, Ryūen-san?”
Etrafta birileri var mı diye endişeyle kontrol edip ona yaklaştı, Ishizaki.
“Buyur?”
Ryūen’in sert bakışları karşısında Ishizaki, ne yutkunabildi ne de tek kelime edebildi. Kas katı kesiliverdi.
Kendisini zorlayıp birkaç cümle kurmayı başardı.
“Yalvarırım─ biraz konuşalım!!”
“Oh, demek bana karşılık verecek cesaretin varmış, hah?”
“Y-yok, yanlış anladın…!”
“Kuku. Eh, neyse artık. D sınıfının lideri sayılırsın tabii. ”
Ryūen beyhude bir çabada olduğunu fark etti. Bu okulda ekstra bir öğrenci olarak görülüyor, yakın zamanda okuldan atılacağını biliyordu. Vakit öldürmek için takılıyor, zamanını doldurmaya çalışıyordu sadece.
Ryūen önde Ishizaki arkada koridorda yürümeye başladılar. Onlara birisi rastlasa, Ishizaki’nin Ryūen’e seslendiğini düşünürlerdi. Öyle bir izlenim çiziyorlardı.
Okul binasından çıkıp tenha bir bölgeye geçtiklerinde, Ishizaki hemen önüne geçip diz çöktü.
“Ryūen-san, lütfen… bizim için bu sınavda gücünü kullan!”
Ryūen, az çok Ishizaki’nin ne istediğini anlamıştı, ilk seslenmesinden. Fakat tek kelime etmedi. Yerde diz çöken Ishizaki’ye yukardan bakmakla yetindi.
“Saçmlıyorsun, Ishizaki. Ben lider değilim artık. Sana neden yardım edeyim?”
“Ben─ farkındayım olanların. Fakat şuanki halimizle hiçbir sınıfa kafa tutamayız!”
“Olabilir.”
Ryūen inkar edemedi.
Toplu yarış söz konusu olduğunda, D sınıfı diğer sınıflardan geride kalıyordu.
“Kaneda kumandan oldu ve sınıftan kimse eksilmeyecek… Ama kaybedersek de geri dönme şansımız kalmayacak!”
“Eh, 7 etkinliği de kaybeder misiniz bilemedim?”
D sınıfının şuan 318 sınıf puanı vardı. 7 etkinliği üst üste kaybederlerse, 100 puana kadar düşerlerdi. En kötü durum bu olsa da, sınıfın durumu parlak olmadığı için, olasılığı yüksek bir ihtimaldi.
“Yani kumandan ben mi olayım? Deli miyim niye kabul edeyim?”
“Yardı─”
Ryūen’i attırmak için kumandan yapıp kaybetmeleri yeterdi.
Tabii, bir kişiyi attırmak için atılacak bu adım, tüm sınıfa pahalıya da mal olacaktı. Sınıfları 0’a düşerse, A sınıfına yükselmeleri imkansız olacağı için, kimsenin istemediği bir durumdu.
Dahası, bu okulda ihtiyaçlarını karşılayacak puanları da kalmayacak, okul hayatları alt üst olacaktı. D sınıfının tek seçeneği, kazanmaktı.
- Ve en son seçenekleri de kaybedip Ryūen’i okuldan attırmak.
Fakat; hem ellerindeki koruma puanını elde tutup hem de kazanmak istiyorlardı.
Ishizaki de, hem D sınıfı kazansın istiyor hem de Ryūen okulda kalsın istiyordu.
….Ve bunu gerçekleştirebilecek tek kişi yine, Ryūen’in ta kendisiydi.
“…Peki ne yapalım? C sınıfına mı saldıralım?”
Normal şartlarda Ishizaki, asla C sınıfını seçmezdi ama Ayanokōji’den yana emin değildi.
Ishizaki, o çocuğun yeteneklerine bizzat şahit olduğu için, tereddüt ediyordu.
“Bana fikrimi sormasan. Sana yardım edeceğim dedim mi ben?”
Ishizaki için, ya şimdi ya hiçti.
Ryūen ona uyarı verse de, tavırlarından vazgeçmeyi düşünmüyordu. Ryūen bu konuşmayı bitirene kadar ondan yardım istemeye mecburdu.
“C sınıfı birlik içinde değil, evet. Ayanokōji gibi bir canavarları var ama en nihayetinde o tek tabanca. Toplu yarışmalar olacak diye kazanma şansımız var sanıyorsan… yanılıyorsun.”
“Ne?”
Ryūen, Ishizaki’yi bu sözleriyle ikna edemeyeceğini anlayınca fikrini dile getirdi.
“Kumandan olursam, C sınıfıyla karşılaşmam. Nasıl rakip seçiyoruz bilmiyorum ama istekli değilim C ile karşılaşmaya.”
“Ama Ayanokōji dışında─”
“Onunla alakalı değil, salak arkadaşım.”
Ishizaki yutkundu.
“D sınıfında senin gibi moronlar çok olsa da, başarılı olmak için bizim de bazı yöntemlerimiz var. Ama C sınıfı, kullanmak için uygun bir sınıf değil. Hatta, bize uygun tek bi sınıf var desem yeridir. Tam dişimize göre bir sınıf.”
“Ha-hangi sınıf!?”
“B.”
Ryūen, Ishizaki’ye bakmadan konuştu.
“Kazanmak istiyorsanız, B tek şansınız.”
D sınıfında herkesin karşılaşmayı reddettiği sınıfı tereddüt dahi etmeden dile getirdi, Ryuen.
“Onlarla başa çıkmak için senin gibi moronlar da işe yarar.”
Ryūen arkasını dönüp yerde diz çöken Ishizaki’ye bakmadan çekip gitti.
“Lütfen dur! Bi-biz nasıl B’yi yenebiliriz ki!?”
Ishizaki sendeleyerek ayağa kalkıp bağırdı.
“Ryūen-san! Ryūen-saaan!”
Ishizaki’nin bağırışlarına rağmen, Ryuen duraksamadan çekip gitti.
✩ ✩ ✩ ✩ ✩
Ryūen’i alt eden kişi olarak Ishizaki’nin D sınıfındaki etkisi hiç fena değildi.
Fakat insanlar şüphelenir hale gelmişti.
Sınıf oylaması sınavında okuldan atılması gereken Ryūen, hala okuldaydı ve sırf korkutmak için şikayet oyu atılan Manabe onun yerine okuldan atılmıştı.
Öğrencilerin kafasında bazı sorular belirmiş, yanıt arıyorlardı.
‘Ryūen’e bu kadar çok oy veren kimdi?’ gibi.
D sınıfı içinde ona kaç kişi övgü oyu attı? Yoksa diğer sınıflardan mı geliyor bu oylar?
D sınıfında yaşananlardan dolayı, pek çok farklı teori üretiliyordu. Ek özel sınavın anonim gerçekleşmesinden dolayı, cevap da bulamıyorlardı.
Ishizaki ve Ibuki, Ryūen’in okuldan atılmaması için çaba harcamış, Shiina Hiyori de onlara ön ayak olmuştu.
B sınıfından Ichinose, Ryūen ile dolaylı yoldan yüksek kişisel puan karşılığı oy satın almıştı. Bu olayı dillendirecek tek bir B sınıfı öğrencisi olmadığı gibi, Ichinose de herkesi bahsetmemesi için tembihlemişti. Kimse okuldan atılmasın diye başvurdukları bu son çarenin baltalanmaması için herkes onun sözünü dinleyip konuyu kimseye anlatmadılar.
Fakat D sınıfında karmaşa sürüyordu.
Şartların zorlaştığını fark eden Shiina, Ishizaki’nin Ryūen’den edindiği bilgiyi kullanarak sınıfı için harekete geçti.
Sınıfı B sınıfı ile yarışsın diye elinden geleni yaptı.
Kaneda ile özel görüşerek en çok kazanma şansları yüksek olan sınıf olarak B’yi öne sürerek onu ikna etti.
Fakat tüm bu çabaları, sorunlara çözüm değildi.
Shiina, liderleri olmadığı sürece D sınıfının B’ye karşı ayakta kalamayacağının bilincindeydi. Biraz dahi olsun arkada kalmaları demek, yenilmeleri demekti. Bunu çok iyi biliyordu.
Sınıflar arası rakipler belirlendikten sonra, Shiina planını devreye soktu.
“Kahretsin, ne yapacağız ya…?”
Karaoke barda, Ishizaki öfkesini dile getirdi.
“Bilemiyorum. Beni niye çağırdınız? Bu grup da neyin nesi?”
Ibuki, Ishizaki’ye dik dik bakmadan önce yanında oturan Shiina’ya umursamaz bakışlar attı.
“Ne olsun ismi…dur bir düşüneyim… Ishizaki-kun ve takımı.. nasıl?”
Shiina’nın bu saçma cevabına Ibuki, ‘çok komiksin’ dercesine gözlerini devirdi.
“Haa… başım ağrıyor.”
“Şuanki durumu bilenlerle toplanalım istedim. Manjushri, 3 kişiden başlar derler ya hani.”
“Man jut srii mi…… ne? Heh. O ne be?”
“Bilerek dedin, demi?”
“Offf! Ibuki, seni pislik! Elimi cimcikleyip durma be!”
“İyi oldu iyi. Karaoke barda görüşmek en doğru seçimmiş.”
Ibuki ile Ishizaki’nin sohbetinden hoşnut olan Shiina, elleriyle hafifçe alkış tutarak sevindi. Ibuki, mutlu değildi.
“Biz hiçbir şey tartışamayız. Ben gidiyorum.”
“Ah, olmaz ama. Ryūen-kun geliyor birazdan.”
““Ne?””
Ishizaki ile Ibuki aynı anda şaşkınlığını belli etti.
“Ryūen-kun bu sınavı kazanmamız için ihtiyacımız olan kişi. Herkesin uzak kalmayı tercih ettiği B sınıfına kafa tutmak isteyen tek kişi o.”
Shiina bir anda bombayı patlattı. Sözlerinin ağırlığının farkında olmadığını düşündüler.
“Ne..ne dedin sen?”
“Eh? B sınıfına kafa tutmak isteyen tek kişi─”
“Yok, ondan önce dediğin. Kim geliyormuş buraya?”
“Ryūen-kun.”
Ibuki ile Ishizaki birbirlerine bakakaldılar.
“C-cidden mi, Ryūen-san? Buraya gelecek???”
“Evet. Çağırdım kendisini.”
“En kötü karaoke buluşması olacak yani… ona ne dedin ki?”
“İkinizin burada olacağını da söyledim.”
“Burada olduğumuzu bile bile gelecek mi diyorsun yani?”
Ishizaki, Ryūen’i ikna etmeye çalışıp başarısız olduğu için, şüpheliydi bu durumdan.
“Peki, geleceğim dedi mi? Zaman verdi mi?”
“16.00’da orda olurum dedi.”
“…Huh?”
Ibuki duvardaki saate baktı.
Saat 17.05’di.
“Biraz geç kaldı.”
“Dalga mı geçiyorsun?! bir buçuk saat geçmiş, buna geç kalmak denmiyor!!”
“Sakinleş, bir keyif çayı iç. Biraz bekleyelim, ne kaybedeceğiz ki?”
Ibuki, Shiina’nın uzattığı keyif çayını reddetti. [Ç.N: Siyası espri de yaptık, h.o]
“Boşa harcayacak vaktim yok benim…”
Ibuki tam yerinden kalkıyordu ki Ishizaki durdurdu.
“Bekleyeceğim ben. Ryūen-san gelecektir… inşaallah yani…”
“Deli misin lan? O çocuk niye sözünü tutsun.”
Çok geç kaldığı için, Ibuki geleceğine inanmıyordu. Kalkıp odadan çıkmak için kapıya yöneldiğinde, beyaz bir el onu kolundan tuttu.
“Bekleyelim biraz daha, Ibuki-san. Öyle görünmese de, Ryūen-kun ciddi birisi.. haksız mıyım? sen de biliyorsun onun bu huyunu.”
“…Sen… onun hakkında ne biliyorsun ki?”
“Çok bilmiyorum. Onunla 3-5 kez konuşmuşumdur herhalde.”
“Peki, neye güveniyorsun, Shiina?”
“Onun böyle olduğunu düşünüyorum, hislerim bu yönde.”
“Yani, herhangi bir dayanağın yok. Çok güzel.”
“Böyle düşünebilirsin.”
Shiina saf ve nazikçe gülümsedi. Ibuki ise, bu tavrından ister istemez etkilendi.
“Hem sizinle zaman geçirmek çok keyifli. Biraz daha takılalım işte?”
“…Aptal.”
Ibuki oflayıp puflasa da yerine geçip oturdu.
“Biraz daha bekliyorum, gelmezse çekip gidiyorum.. anlaştık mı?”
“Anlaştık~”
✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩