Türkçe Light Novel
  • Seri Listesi
  • Blog
  • Discord
Sign in Sign up
  • Seri Listesi
  • Blog
  • Discord
  • Isekai
  • Aksiyon
  • Fantastik
  • Seinen
  • Macera
  • Yaşamdan Kesitler
  • Harem
  • Romantik
  • Psikolojik
  • Okul Hayatı
  • Komedi
Sign in Sign up
SON EKLENEN BÖLÜMLER

Emperor Of Solo Play

23 Mart 2023
Bölüm 132 - Arife (3) Bölüm 131 - Arife (2)

Elitler Sınıfı

16 Mart 2023
   Cilt 17 - Bölüm 4 - Konsey Odası    Cilt 17 - Bölüm 3 - Spor Festivali (2)

Our Second Master

19 Eylül 2022
Bölüm 7: Final Bölüm 6: #####

En Çok Senden Nefret Ediyorum!

21 Ağustos 2022
Bölüm -5- Final Bölüm -4- #####

Alçakgönüllü Hizmetkârınız Kabahatli

30 Temmuz 2022
Bölüm 7: Final Bölüm 6: #####

Elitler Sınıfı -  Cilt 12 - Bölüm 23 - Saç Tokası

  1. Home
  2. Elitler Sınıfı
  3.  Cilt 12 - Bölüm 23 - Saç Tokası
Prev
Next

Cilt 12 – Bölüm 23 – Saç Tokası

Bir saati aşkın bir süre, Kei’ye arada bir tavsiye vererek ders çalıştırdım.

 

Kafasını çalıştırsa, tam potansiyeline ortaya koyarmış. Çalışmadığı için, başarısının düşük olduğu kanaatine vardım. Bu düşüncemi ona söylemeyeceğim, tabii.

Çocukluğundan beri ders çalışmayı kasıtlı ihmal etseydi, onu azarlardım. Fakat onun durumu biraz özel olduğu için, söylenmeyeceğim. Malum ortaokulda zorbalık nedeniyle normal, doğru düzgün bir eğitim, alamamış.

Ortaokulda temel bilgileri tam öğrenemediği için, bu  lisedeki derslerinde zorlanıyordu.

Tüm bunları  göz ardı etmeden durumunu değerlendirirsem, şaşırtıcı derecede başarılı.

Onu nazikçe yönlendirerek, cevapları kendi başına bulmasını sağlamak, onu eğitmenin en iyi yolu.

Eğer ders çalışmanın sıkıcı ve yorucu olmadığını hissetmeye başlarsa, Sudō gibi çok geliştir, olgunlaşır.

“Hey…”

“Ne oldu?”

Kei aniden yere dikti bakışlarını.

Ardından birkaç saniye sonra elini yere uzatıp bir şey aldı.

Yerde çöp ya da toz mu var acaba diye düşünürken…

“Bu ne şimdi?”

Baş parmağı ve işaret parmağı ile tuttuğu şeyi, gözüme sokarcasına sordu.

Uzun bir kızıl saç teli.

“Bu bir saç teli, değil mi?”

Ben sorusuna cevap verince, Kei’nin yüz ifadesi daha çok sertleşti. Öfkeye kapıldı.

“Kırmızı bir saç teli, evet! Uzun ve kırmızı bir saç telii! Ve bir kıza ait saç teli!”

Evet, uzunluğuna bakarak benim saçım olması imkansızdı.

Ve tabii ki, saç tipi de tamamen farklıydı. Hemen kimin saç teli olabileceği aklıma geldi. Geçen gün yemek testi için odama gelen Amasawa Ichika’ya aittir.

“Odana kim geldi!?”

Sınıf arkadaşlarımızdan bu saç tipine ait kimse aklına gelmeyerek sordu.

“Bu ne şimdi? Kıskandın mı…?”

“Kıskanmanın nesi kötü!? Ben senin kız arkadaşınım, Kiyotaka! Bu konuları bilmeye hakkım var!”

Böyle bir hakkı ilk kez duydum. Neyse, öğrenmiş olduk.

Artık odamda bir kızla görüşürsem, odayı etraflıca temizleyeceğim.

Bu bilgiyi kafama kazıdım, kazımasına ama… fırtına dinmek bilmiyor.

Kei’ye nasıl açıklamam gerektiğini düşünürken, bir anda kapı zilinin sesi odanın her yerinde yankılandı. Girişteki monitörden, yurdun lobisinden bir görüntü ekrana yansıdı.

Odanın sahibi olarak sadece ben değil, Kei de meraklandı. İkimiz de ekrana bakmak için ayaklandık.

Ekranda elini kocaman açmış sallayan, yüzünde hınzır bir gülümseme ile Amasawa’yı gördük.

Benim tepki vermeme fırsat vermeden elinde tuttuğu kırmızı saçla Kei, lafa girdi.

“Daha önce hiç görmediğim kırmızı saçlı bir kız…”

Çocuk programlarındaki gizemli bulmacayı çözmeye çalışan küçük bir kız çocuğu gibiydi.

Kei hemencecik konuşma düğmesine bastı.

“Kim o..?”

Kei öfkeyle dolu bir sesle hoparlörden konuştu. Amasawa şaşırarak bir adım geri attı.

“Huh? Oda 401… Ayanokōji-senpai’nin odası… Değil mi?”

Kei’nin kolunu konuşma düğmesinden zorla çekip ben devraldım.

“Pardon, benim. Sorun nedir?”

Beklenmedik ziyaretçimi, Kei’nin ellerine teslim edemezdim. Amasawa’yı geçtim, öğrenciler sürekli lobide geziniyor. Kei ile birlikte olduğumuza kulak misafiri olsunlar istemiyorum.

“Ah, misafirin var galiba? Daha sonra geleyim mi? Seninle biraz konuşmak istiyordum ama…”

Kei’ye bir bakış attım. Bana dik dik bakmasına rağmen, göndermemi değil, Amasawa’nın gelmesini istedi.

Galiba saçın, Amasawa’ya olduğundan emin olmak istiyor.

“Sorun değil. Gel, hadi.”

Kapının otomatiğine basarak açtım, birkaç dakika içinde Amasawa asansöre bindi.

“Emin misin? Buraya geldiğini birisi öğrenecek diyorum?”

“… Ne olacaksa olsun.”

Kei o kadar kızgındı ki ağzından çıkanı kulağı duymuyor.

Kei, sevgili olduğumuzu etrafımızdakilerden saklayalım diyen taraftı.

Böyle görünürsek, dedikodu çıkması muhtemel.

“Artık çok geç zaten. Onu kandırmaya çalışmaktan başka çaremiz yok.”

Amasawa, Kei’nin sesini duyduğuna göre, o gelmeden Kei’yi odadan göndermenin pek bir anlamı kalmıyor.

Zaten böyle bir şey yaparsak da, Amasawa daha çok şüphelenir.

Bir dakika kadar sonra, Amasawa dördüncü kata gelip odamın zilini çaldı.

“Onu içeri alıyorum. Sen burda otur, bekle.”

“P–… peki.”

Ön kapıya geçip Amasawa’yla selamlaştık.

“Aniden geldiğim için özür~ Ayanokōji-senpai.”

Girişteki ayakkabılara göz ucuyla bakmadan önce, yüz ifademi süzdü.

Galiba… “kadınların içgüdüsü” dedikleri bu oluyor?

“Sevgilin içerde herhalde?”

Sırıtarak hınzırca sordu.

“Buraya gelme sebebin?”

“Aman aman~ Eh, aslında geçen gün burada bir eşyamı düşündüm galiba. Onu sormaya gelmiştim.”

“Ne eşyası..?”

“En sevdiğim saç tokam. Hiçbir yerde bulamadım…”

Yani kaybettiğini fark ettikten sonra, buraya bakmaya gelmiş?

“Eh, gel içeri o zaman.”

Onu öylece koridorda bekletemeyeceğim için, içeri aldım.

Kei’nin bulduğu saç teline bahane uydurmaktansa, Amasawa’nın kendisinin açıklaması daha hızlı olur.

“Pardon, rahatsızlık veriyorum sana senpai~”

Amasawa, odamdaki misafirin varlığını umursamayarak içeri geçti.  Okul çantası hala elinde, okuldan yeni dönmüş galiba.

İçerde bekleyen Kei ile yüz yüze geldiler.

“Oh, Merhaba~ ben, Amasawa Ichika~”

“Merhaba.”

Kei mutsuz olmasına rağmen, saldırgan bir tavır sergilemeyerek kendisini tutuyordu.

“Sen de senpai’sin, değil mi? Adını~ öğrenebilir miyim?”

“… Karuizawa Kei.”

“Karuizawa-senpai, öyle mi~? Demek birlikte ders çalışıyordunuz, huh? Kız arkadaşı mısın yoksa? Ayanokōji-senpai, az önce sorumu geçiştirdi ama merak ediyorum.”

Amasawa’nın en ufak bir tereddüt dahi etmeden ne öğrenmek istediğini sorabilmesi, başlı başına bir yetenek ha.

“Aramızdaki ilişki seni ilgilendirmez. Hem sana ne ki? Senin, Kiyotaka ile aranda ne var?”

Kei’nin bana adımla seslenmesinden yana bir şeyler fark ettiğine eminim. Fakat, Amasawa odanın içine  göz atmayı tercih etti.

“Bir saniye. Birazdan yanıtlarım.  Hmm, etrafta yok gibi… En son buradayken çıkarmıştım… Eh… Belki eşyaların altına falan sürüklendi.”

Amasawa diz çöküp yatağımın altına bakmaya başladı, Kei’nin yüzünde öfkeden çıkan damarları görmezden gelerek.

Bu arada, bu yere eğilip yatağın altını aramaya koyulmasından dolayı  eteğinin alt kısmı havalandı ve belini daha çok yukarı kaldırdı.

“Ah, … Senpai. Biraz muzurluk yapmış oldum sanki.”

Yatağın yanında diz çökmüş bir halde, Amasawa başını kaldırıp bana baktı. Kasıtlı olarak bu tavırları sergilediğini belli eden bir ses tonuyla konuşuyor.

Kei bakışlarını bana çevirip ters ters baktı.

“Ben bakarım.”

Amasawa ile yer değiştirerek, saç tokasının yatağımın altında olup olmadığına baktım.

“Hey, az önce sana bir soru sordum!? Cevap versene?”

“Hmm, Ayanokōji-senpai benim… Nasıl desem… Özel şefim?”

“Huh? N-ne?”

Anlam veremediği bir cevap duyan Kei, kafasını bana çevirdi. Gözlerindeki bakışlar daha sert ve öfke doluydu.

“Sudō’nun partneri. Garip bir şekilde tanışıp ona yemek pişirmek zorunda kaldım da.”

“Pardon, anlayamadım? Sudō-kun’un partnerine niye yemek pişiresin?”

Ona olanların özetini anlattığımız için, kafa karışıklığı normaldi.

Yatağın altındaki saç tokasını aramaya devam ederken daha ayrıntılı olarak açıklamaya devam ettim.

İkinci kez açıklamayı bitirdikten sonra, Amasawa söze girdi.

“Ne olur ne olmaz diye, mutfağa da bakabilir miyim? Bulaşıkları yıkarken çıkarmışımdır belki. Senpai, lütfen sen odayı aramaya devam et. Belki de şifonyerin altındadır?”

“Olur.”

Yatağın altında bulamayınca şifonyerin etrafına bakınmaya başladım.

İkinci açıklamamdan memnun olmayan Kei yanıma gelip çömelerek kısık bir ses tonuyla fısıldadı.

“Bir saniye ya…Peki bu saç tokası ne alaka, ne işi var odanda kızın saç tokasının!?”

“Dedim ya. Amasawa’ya odamda yemek pişirdim. Hepsi, bu.”

“Gerçekten hepsi bu mu?”

“Evet, hepsi bu.”

“Yalan söylemiyorsun değil mi…..”

Sözlü açıklamalarımla ikna olacak gibi değil.

“Gidip o kıza soracağım bakalım doğruyu mu söylüyorsun.”

Kei çömeldiği yerden ayağa kalkmaya çalışınca, zorla kolundan tutup onu durdurdum.

İşaret parmağımı dudaklarına değdirerek sessiz kalmasını tembihledim.

Şuan için en önemli kısmı kavrayan Kei, yaygara çıkarmadan sessiz kaldı.

“Beraber bakalım saç tokasına.”

“T-tamam.”

Niyetimin ne olduğunu kavrayamasa da, bana ayak uydurarak önemli bir adım attı.

“Ah! Ayanokōji-senpai, buldum. Buldum~!”

Amasawa’nın sesi mutfağın içinde yankılandı.

Kei ile mutfağa kafamızı çevirdik,  Amasawa’nın avcunun içindeki saç tokasına baktık.

“Tezgahla buzdolabı arasındaki boşluğa düşmüş.”

Amasawa tokasını cebine koyarken sırıttı.

“Sizi de böldüm. Ben gideyim.”

“Tüm bu kargaşa için de özür dilerim.”

“Ne demek, sorun değil. Asıl benim, tokamı düşürmemem gerekiyordu. İkinizi de rahatsız ettim, özür~~.”

Amasawa hemen girişe bıraktığı çantasını alıp ayakkabılarını giymeye başladı.

“Söylemeden edemeyeceğim, senpai. Sen de az değilmişsin~ Bu kadar güzel bir kız arkadaşın olmasını beklemiyordum, şaşırttın beni.”

Bu sözlerinden sonra, Amasawa işaret parmağını yanağına koyup başını tavana odaklayarak bir şey düşünüyormuş gibi bir izlenim verdi.

“Aklıma ne geldi dersiniz? Bir dahaki yemekte ikimiz yalnız olmasak daha iyi olacak sanki?”

“Tabii ki!”

“O zaman— Karuizawa-senpai de bize katılsın, beraber yemek yiyelim~ Neyse, ben kaçtım~~ Sayonara~!”

Amasawa bir fırtına gibi geldi, geçti.

“Çok güzel bir çömezle tanışmışsın, maşallah Kiyotaka?”

“Ne dersem diyeyim beni dinlemeyeceksin, değil mi?”

Ortamdaki ders çalışma havası çoktan kaybolmuştu. Şimdi o tatmin olana kadar, açıklama yapmak zorundayım.

★ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ★

 

Prev
Next

Comments for chapter " Cilt 12 - Bölüm 23 - Saç Tokası"

MANGA DISCUSSION

YOU MAY ALSO LIKE

71WfYppw8L
Karımı Keşfedilmeden Öldürebilme İhtimalim
16 Temmuz 2022
classroom of the elite
Elitler Sınıfı – Kısa Hikayeler
26 Temmuz 2022
ORV_Volume_1_cover_(Korean_ver)
Bilge Okuyucu
19 Mayıs 2021
promotion poster- our second master
Our Second Master
19 Eylül 2022
Tags:
clasroom of the elite oku, elitler sınıfı oku, light novel türkçe, youkoso jitsuryoku oku, Youkoso Jitsuryoku türkçe oku
  • Ana sayfa

TurkceLightNovels

Sign in

Lost your password?

← Back to Türkçe Light Novel

Sign Up

Register For This Site.

Log in | Lost your password?

← Back to Türkçe Light Novel

Lost your password?

Please enter your username or email address. You will receive a link to create a new password via email.

← Back to Türkçe Light Novel

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik politikası