Elitler Sınıfı - Cilt 12 - Bölüm 25 - Yeni Yüzler
Cilt 12 – Bölüm 25 – Yeni Yüzler
Keyaki Alışveriş Merkezi’nden dönerken…
“Uhm, biraz konuşabilir miyiz?”
Tembel bir çocuk sesi duydum, arkamdan geldi ses.
Arkamı döndüğümde, bana bakan bir kız ve bir erkek öğrenci gördüm. Bakışlarını sürekli bir cep telefonuna bir bana diken kız, 9/C sınıfından Tsubaki Sakurako’ydu. Yanındaki çocuk ise, sınıf arkadaşı Utomiya Riku’ydu.
“Sen 10/D sınıfından… Ayanokōji-senpai’sin, doğru mu?”
Olduğum yerden telefonunun ekranında ne olduğunu göremesem de ÖYD uygulamasını açıktır diye düşünüyorum.
“Ben Utomiya. Arkadaşımın adı, Tsubaki. Bu sınavda partner olmak için görüşmemiz mümkün mü?”
“Partnerlik mi?”
“Evet. Şu anda bizimle partner olmaya istekli, C veya daha yüksek akademik başarısı olan senpailerle görüşüyoruz.”
Partner arayışı için çıktığım bu yolda, böyle bir teklifle karşılaşmak fazla iyi hissettirdi. Sanki beni bekliyorlarmış gibi hissettim.
Benimle direkt iletişime geçmelerinden yana şüphelenmeli miyim bilemiyorum şuan.
Eh, sırf zamanlamaları manidar diye, kesin hüküm vermeyeyim.
“Ben de partner bulmakta zorlanıyorum. Bana biraz daha detay verebilir misiniz?”
Uygulamayla bir öğrencinin yüzünü, adını ve genel değerlendirmesini öğrenebillirsiniz. Ancak, öğrencinin karakterine dair fikir edinemezsiniz. Bu sebeple yüz yüze görüşüp konuşmak şart. Karşı tarafa güvenip güvenemeyeceğinizi anca böyle anlarsınız.
Bu arada, Utomiya partner bulmuş kendisine, Tsubaki partnersizmiş. Akademik başarısı C- olduğundan, C ve üzeri birisiyle partnerlik istiyordur.
Tabii, şuan Tsubaki için mi yoksa başka bir arkadaşları için mi partner arayışındalar belli değil.
“Burada konuşmayalım, kafeye geçelim?”
Sohbete öncülük eden Utomiya, nazikçe mekan değiştirelim dedi.
Ayakta birkaç dakikalık sohbetle konuşulacak bir konu olmadığından, teklifini kabul ettim.
Kalabalık olmasına rağmen, boş bir masa bulup oturduk.
“Biraz ani olacak ama bize kulak vermeni istiyoruz, senpai?”
Utomiya, Tsubaki’ye doğru kafasını çevirip baktı, konuşmaya başlaması için işaret verdi.
“Mesele şu ki, kimseye borçlu kalkmaktan hoşlanmıyorum. Tek seferlik, kimse kimseye borçlanmadan, bir anlaşma yapmak istiyorum.”
Tsubaki konuşurken tırnaklarına baktı, soğuk bir izlenim veriyor.
C ve C- başarıları, nerdeyse aynı sayılır.
Bu benzerlikten dolayı, iki taraf da birbiriyle eşit diye düşünülebilir.
“Kafama takılan bir soruyu sorabilir miyim?”
Tabii, buyur senpai.”
“Çoğu öğrencinin akademik başarısı C veya benzeri. Neyi beklediniz partner seçmek için?”
10.sınıflar arasında, Tsubaki ile partner olmaya istekli çıkacak birkaç öğrenci vardır.
Yüksek puan alamasalar da, okuldan atılmamayı garantilerlerdi.
Sınava neredeyse bir hafta kala partner bulamamış olması, kafama takıldı.
“Şey….”
Utomiya cümle kuramadı.
Bunu fark eden Tsubaki, benimle ilk kez göz teması kurdu.
“Benim suçum.. Bu konuda hiçbir şey söylemedim.”
Tsubaki’nin sözlerini çıkış noktası olarak kullanan Utomiya, kendi açıklamasıyla devam etti.
“Tsubaki partner bulmak için kimseye danışmamış. Cuma günü endişelenmeye başlayınca…. yanıma gelip ne istediğini söyledi.”
Zamana karşı yarışarak, Utomiya arkadaşı için kolları sıvadı yani.
Sınıf arkadaşlarının nerdeyse hepsi partner seçimini tamamlamıştı.
Partner seçimi için daha 1 hafta olmasına rağmen, az da olsa endişelenmeleri, sabırsızlanmaları doğal.
“Tsubaki’nin akademik başarısını düşünürsek, % 5’lik ceza ağır gelebilir.”
Benim gibi C başarısına sahip birine yaklaşma nedenleri bu demek.
Eğer özel bir durumum olmasaydı, bir an bile tereddüt etmeden tekliflerini kabul ederdim.
Ancak, bu kadar acele bir karar verecek durumda değilim. Bu senaryo, bu özel sınavın kuralları bize ilk açıklandığında hayal ettiğim senaryoyla aynı.
Kendi akademik başarıma yakın birisiyle eşleşmek zorunda kalmam yani.
Akademik başarısı C olan Tsubaki, partnerlik için benimle iletişime geçiyor.
Tsubaki ve Utomiya ile ilk karşılaşmam olduğundan dolayı, onların ağzını aramak öncelikli görevim.
“Size bir sorum var. Az önce senpailerle görüşmeye çalıştığınızı söylediniz ya. Benden önce kaç kişiyle görüştünüz?”
Basit bir soruyla başlamama rağmen, Utomiya’nın yanıtına epey şaşırdım.
“Özür dilerim, senpai. Yanıltıcı bir cümle kurmuşum; Aslında ilk görüştüğümüz kişi sensin.”
Utomiya, daha fazla derine inmeme izin vermeden özür dileyerek bu konuya girmemi engelledi.
“Onunla partner olmak istemezsen, başka birini arayacağız, senpai.”
“Demek denk geldiğiniz ilk kişi benim.”
“Aslında, önce seninle tanışmayı seçmemiz için bir nedeni daha var. 10/A veya 10/C’den biriyle görüşürsek, kişisel puan talep ederler diye düşündük.”
Anladım şimdi. Şu anda olduğu gibi, 9.sınıf öğrencilerini, 10.sınıflar puanla satın alıyor.
Bu şartlar altında, Tsubaki ile partnerlik karşılığı, kişisel puan talep edilmesine şaşırmazlardı. Akademik başarısı yüksek olan bir öğrenciden istekte bulunamaz ama hala partneri olmayan bir sürü öğrenci var, puan ödemeden kendisine partner bulabilir. Belki bunu düşünememişlerdir.
Bu duruma binaen, onlara 10/C ya da 10/A’dan birileriyle rahatlıkla partnerlik kurabileceklerini söyleyebilirim ama daha ben partner bulamadım.
Objektif olarak, tekliflerini reddetmem için tek bir nedenim bile yok.
Fakat, seçeneklerim kısıtlı.
“Henüz partnerliğimi kesinleştirmedim ama görüştüğüm bir aday var. Bir süredir partnerlik için konuşuyoruz, onunla anlaşmayı düşünüyorum.”
Yalanla gerçeği karıştırarak söyledim. Bunu kontrol edemezler ne de olsa.
Hem bu sözlerim üzerine geri çekilirlerse, o zaman masum olduklarını düşünebilirim.
“Demek böyle.”
Utomiya üzgün bir ifadeyle Tsubaki’ye baktı.
“O zaman, yapacak bir şey yok. Yeni birileriyle görüşüp bu işi hızlandıralım.”
Tsubaki, aklımda birisi olduğunu söyleyince, geri adım atmaya çalıştı.
“Az çok fikir sahibi olmak için soracağım senpai… hangi 9.sınıf öğrencisiyle partner olmayı planlıyorsun?”
Tsubaki pes etmişken, Utomiya konuyu eşelemek istedi.
“Bunu sana söyleyemem. Kesin olarak söyleyebileceğim şey, 9/C’den birisi olmadığı.”
Ona neden net cevap söyleyemediğim hakkında bir açıklama yapmasam da, nedenini tahmin etmiştir.
Birlikte partner olacağım kişinin adını, onun rakibine vermem.
“Hadi gidelim, Utomiya-kun. Ayanokōji-senpai’nin zamanını da boşa harcamayalım.”
“… Haklısın.”
Bana yaklaşıp böyle bir teklif sundukları için onlara minnettarım. Tek sorun, acele karar veremeyecek durumda olmam.
Tsubaki Sakurako hakkında bilgim çok az, malum.
“Fikrini değiştirirsen, bana buradan ulaşabilirsin, senpai.”
Utomiya üzerinde iletişim bilgilerinin yazılı olduğu bir kağıt parçasını uzattı.
“Tabii, çok iyi olur. Partner olacağım kişi vazgeçerse, sizinle iletişime geçebilirim. O zaman hala ihtiyacınız olursa, bana haber edersiniz.”
“Tamamdır. “Hadi gidelim, Tsubaki.”
Utomiya’nın isteği üzerine, Tsubaki oturduğu koltuktan kalktı.
Ardından hafifçe başını eğerek selam verdikten sonra, Utomiya ile birlikte partner arayışı için kafeden çıktılar.
“Tsubaki Sakurako ve Utomiya Riku, ha? Adlarını kafamın bir köşesine ekleyeyim.”
Partnerlik şansımı da elimin tersiyle ittiğime göre, artık daha doğru adımlarla ilerlemek zorundayım.
Aksi halde, şansıma bırakıp kendimi başkasının ellerine bırakarak kendi kuyumu kazmış olurum.