Türkçe Light Novel
  • Seri Listesi
  • Blog
  • Discord
Sign in Sign up
  • Seri Listesi
  • Blog
  • Discord
  • Isekai
  • Aksiyon
  • Fantastik
  • Seinen
  • Macera
  • Yaşamdan Kesitler
  • Harem
  • Romantik
  • Psikolojik
  • Okul Hayatı
  • Komedi
Sign in Sign up
SON EKLENEN BÖLÜMLER

Emperor Of Solo Play

23 Mart 2023
Bölüm 132 - Arife (3) Bölüm 131 - Arife (2)

Elitler Sınıfı

16 Mart 2023
   Cilt 17 - Bölüm 4 - Konsey Odası    Cilt 17 - Bölüm 3 - Spor Festivali (2)

Our Second Master

19 Eylül 2022
Bölüm 7: Final Bölüm 6: #####

En Çok Senden Nefret Ediyorum!

21 Ağustos 2022
Bölüm -5- Final Bölüm -4- #####

Alçakgönüllü Hizmetkârınız Kabahatli

30 Temmuz 2022
Bölüm 7: Final Bölüm 6: #####

Elitler Sınıfı -    Cilt 15.5 - Bölüm 17 -  Hazine Avı (1)

  1. Home
  2. Elitler Sınıfı
  3.    Cilt 15.5 - Bölüm 17 -  Hazine Avı (1)
Prev
Next

Cilt 15.5 – Bölüm 17 – Hazine Avı (1)

 

Yolcu gemisindeki tatilimizin son 3 günü kalmıştı.

 

 

Günler çok yoğun ilerliyor, göz açıp kapayana kadar geçiyordu.

 

 

Sabahın erken sularında, herkes tatilin sonu geldiği için üzülmeye başlarken okuldan tüm öğrencilere aynı anda bir mail geldi.

 

 

“Bugün öğlen saat 10’da, bir hazine oyunu mu yapacaklarmış? Bu da neyin nesi?”

 

 

Hepimiz e-postada bize pek de tanıdık gelmeyen ‘oyun’ kelimesini gördük ve aynı anda dikkatlice tekrar okuduk.

 

 

“Hazine Avı Oyunu”

 

 

* Herkesin katılabileceği ücretsiz ekstra bir oyun

 

 

* Katılım Koşulları:  En az 10.000 kişisel puanı olan herkes katılabilir.

 

 

* Başlangıç Tarihi: Bugün, 8 Ağustos

 

 

* Alanda daha detaylı açıklama yapılacaktır (Saat 10:00’a kadar 5. kata gelinmesi gerekmektedir)

 

 

* Açıklamayı dinledikten sonra katılmamayı tercih edebilirsiniz.

 

 

 

“Bir anlığına özel sınav olacak sandım ama öyle olamaz değil mi? ‘Herkesin katılabileceği ücretsiz oyun’ kulağa ilginç gelmiyor mu…?”

 

 

Hepimiz katılmakta özgürdük ve bunun da ötesinde, her bir birey için tek risk 10.000 puanlık katılım ücretiydi.

 

 

Ayrıntılar şu anda bilinmiyordu, ancak buna hazine avı denildiği için katılım ücretinin ötesinde büyük bir getiri olacağını varsayıyorum. Hazineyi bulabilirsen yüklü kişisel puanlar alabilirsin gibi, detayların basit ve net olmasını bekliyordum.

 

 

Benim gibi hep para sıkıntısı çeken biri için geçici bir bonus kazanma şansı varsa atılgan olup katılmak iyi bir fikirdi. Katılmak için 10.000 puanın gerekliliği de makul geldi.

 

 

Miyamoto ve Hondō katılacaklar galiba. Yemeklerini bitirip birlikte gitmekten bahsettiler. Akito’yu da bana katılması için davet etmeyi düşünüyordum…

 

 

“Benim için endişelenmeyin, gidip eğlenmenize bakın…”

 

 

Akito yatakta yatarken biraz yavaş nefes alıyordu. Ateşi var, bu yüzden oyuna katılmak yerine yatıp dinlenecekmiş.

 

 

Belki de dün özel havuzda çok atik olduğundan, hastalanmıştır.

 

 

“Buraya gelirken kişisel eşyalarımızı getirmemize izin verselerdi, sana oyun konsolumu ödünç verebilirdim.”

 

 

“Oyun oynayacak halim bile yok zaten….”

 

 

Akito biraz şaşkın bir ifadeyle yüzünü yastığa gömdü.

 

 

Akito hala yatakta yatarken yemeğimizi bitirdik. Yaklaşık 9.50’ye kadar odada sakince vakit geçirdikten sonra üçümüz Akito’yu geride bırakıp mekana doğru ona üzülerek yola çıktık.

 

 

✰✰✰✰✰

 

 

Belirlenen mekanda çok sayıda öğrenci vardı.

 

 

Kaç kişinin katılır acaba diye düşünürken, tüm öğrencilerin anca yarısı kadar kişi vardı. Biraz daha kalabalık olmasını bekliyordum ama hazine avıyla ilgilenmeyen öğrenciler bu oyunu, her zamankinden daha az insanın olacağı havuzda eğlenebilmek adına bir fırsat olarak görmüş olabilirler.

 

Etkinlik herkesin katılımına açık olduğundan öğrenciler tüm gün ne yapacaklarına kendileri karar verme özgürlüğüne sahiplerdi.

 

 

Söylenen vakit geldikten çok zaman geçmeden önümüzdeki sahneden sesler gelmeye başladı. Oyunun detayları, 11/A’nın sınıf öğretmeni Takato-sensei tarafından açıklanacakmış.

 

 

Öğretmenlerin neredeyse tamamı buradayken 9/D’nin sınıf öğretmeni Shiba ve Müdür Vekili olan Tsukishiro’yu göremedim. Eğer Shiba da o adam tarafından tutulduysa ıssız adada olanlardan sonra onun da pinini çekmiş olabilirler. Hatta Mashima ve Chabashira-sensei onu görünce, foyası ortaya çıkmış oldu.

 

 

“Hepinize günaydın, millet. Saat söylendiği üzere 10’u geçtiğinden burada olmayan öğrenciler için başvuru sürecini bitirmiş bulunmaktayız.”

 

 

Girişte bekleyen diğer öğretmen bu sözle beraber kapıyı kapadı.

 

 

Oyun gönüllü katılımla oynanacak olmasına rağmen kural, kuraldır. Bir saniye bile geç kalmış olsanız, size müsamaha göstermezler.

 

 

“Oyunun detaylarını açıklamaya başlamadan önce bu fikri nasıl bulduğumuza değinmek istiyorum. Bu ‘Hazine Avı’ oyunu, tüm dönemden öğrencilerimizin zorlu ada şartlarındaki birbirleriyle mücadelelerinin ardından, öğrenciler aralarındaki buzları eritebilmek adına ilginç ve eğlenceli bir oyun olarak  Öğrenci Konseyi Başkanı Nagumo-kun’un bir önerisinden esinlenerek düzenlenmiştir. Nagumo-kun, lütfen herkese bir selam ver.”

 

 

Takato-sensei’nin adını söylemesinin ardından Nagumo katılımcıların önünde durdu.

 

 

“Okulumuzun tam desteğiyle birlikte hazırladığımız ekstra oyun başlamak üzere. Bu proje fikri, Öğrenci Konseyi’nin kampüs hayatını zenginleştirip eğlenceli bir hale getirmek adına ortaya çıktı. Issız Ada Sınavı’nda farklı dönemlerden öğrenciler birbiriyle yarıştı, ancak bu oyunda farklı dönemden öğrenciler takım olabilir. Bu özellikten yararlanmanızı ve oyunumuza katılmanızı umuyoruz.”

 

 

Kısa konuşmasını ciddi bir Öğrenci Konseyi Başkanı misali yaptı. Bir de dünkü Nagumo geçti gözümün önünden.

 

 

Ichinose öğrenci konseyi üyesi olduğu için öğretim üyelerinin yanına oturdu ve başkanın konuşmasını dinledi. Görebildiğim kadarıyla her şey normal.

 

 

Ichinose’nin dün beklenmedik bir şekilde döktüğü gözyaşlarını hatırladım. Kalbinde açılan yaranın ne kadar derin olduğu belliydi. Şu an normalmiş gibi davransa da iyileşmesi için bir sürenin geçmesi gerekiyor.

 

O süre sonunda bana karşı her ne kadar sevgi besliyorsa bir son bulabilir hatta tam tersine düşmanlığa bile dönüşebilirdi. Ne gibi değişiklikler geçireceğini merak etmeden duramadım, bu değişiklerin onun için gelecekte bir dönüm noktası olacağından şüphem yok.

 

 

Nagumo’nun konuşmasından sonra mikrofon Takato-sensei’ye geri verildi.

 

 

“Öğrenci Konseyi üyeleri oyun yönetiminden sorumlu olacağından bu oyuna katılamayacaklar. Tatillerinde bile evrak işlerinde uğraşacaklar, bu yüzden onlara iyi davranın.”

 

 

Horikita, Ichinose ve diğer bazı öğrenci konseyi üyeleri Nagumo’nun yanında toplanmıştı.

 

 

“Pekala öyleyse zamanı geldi, lütfen size Hazine Avı’nın kaba taslak ne olduğunu anlatayım. Karmakarışık kurallar olmadığından oldukça basit.”

 

 

Takto-sensei sağ elini kaldırdı, başparmağı ve işaret parmağı arasında kare bir kağıt parçası tuttu. Boyutları kabaca beş santimetre kareydi ve üzerinde QR kodu basılıydı.

 

 

“Geminin her yerine bu QR kodlarının basılı olduğu toplam 100 çıkartma yerleştirildi. Katılımcılar, hazine avı oyunu sırasında bu çıkartmaları bulmakla görevlendirilecekler. Bu QR kodlarını özel bir uygulama ile okutarak açabileceksiniz.  Ancak herkes bir kere QR kod okutabilir. QR okuttuğunuzda ödülü görebileceksiniz, siteye girdiğiniz anda ekrandaki ödül size verilecek. Bu yüzden lütfen dikkatli olun. Eğer daha önce başkası tarafından okutulmuş bir QR kodunu okutursanız, ödül alamayacaksınız. Ayrıca, herhangi biri etiketi izinsiz olarak çıkarırsa veya okunamaz hale getirirse, oyun olsa dahi ciddi şekilde cezalandırılacak. Dikkatli olmanızı tavsiye ediyorum.”

 

 

Anladım, şansın çok önemli bir faktör olduğu basit bir oyun.

 

 

“Kazanabileceğiniz en düşük kişisel puan 5.000 puandır. Bu 5000’lik çıkartmalardan 50 adet var, yani toplam çıkartma sayısının tam olarak yarısı kadar. Ardından, bir sonraki en yaygın  ödül, 10.000 puanlık 30 çıkartma.”

 

 

Ne yazık ki bu 100 çıkartmanın yarısının size para kaybettireceği anlamına geliyordu. Ödül olarak 10.000 özel puan veren %30’luk kısımdaki çıkartmaları bulsanız bile sadece katılım ücretini geri alır, eliniz boş dönersiniz…

 

 

“Kalan 20 çıkartma ise; 50.000 kişisel puanlık 10 adet, 100.000 kişisel puanlık 5 adet, 300.000 kişisel puanlık 3 adet, 500.000 kişisel puanlık 2 adet ve 1.000.000 kişisel puanlık 1 adet çıkartmadan oluşuyor. Gizli QR kodlarını bulmanız ne kadar zorlaşırsa, o kadar çok kişisel puan kazanacağınızı söyleyebiliriz.”

 

 

Yaklaşık 200 katılımcı vardı, bu da katılımcıların yarısının hiçbir şey almayacağı anlamına geliyor. Ancak QR kodunu tespit etmesi en zor olan etiketi bulursanız, bir milyon puan alırsınız. Bu, özel bir sınavdan bile kolayca elde edilebilecek bir miktar değildi. Eğer durum böyleyse, denemeye değer olarak düşünen çok olacaktır…

 

 

“Katılan 200’den fazla öğrencinin aksine, sadece 100 QR kodu var. Ödül alamayacak öğrenciler çıkacaktır. Ancak buna bir çözüm sunuyoruz. Diğer öğrencilerle iki kişilik gruplar kurabilirsiniz. Grubunuzun bir üyesi QR kodunu taramak için cep telefonunu kullandı, bu QR kodunun ödülü 30.000 puan çıktı diyelim, grubun her iki üyesi de 30.000 puan ile ödüllendirilecektir.”

 

 

Bu, herkesin eşleşip 100 QR kodunu okuması durumunda 200 kişinin ödül alacağı anlamına geliyordu. Bu, tek kuruş almadan kaybetme olasılığını düşürecektir. Tek dezavantajı ise birden fazla QR kodu buldunuz diyelim, hangisini okutacağınız konusunda kararsız kalacaksınız… Bu dezavantaj takım olacağın kişiyle aranda biraz uyum gerektirecektir ama sonuç olarak, takım olmak daha avantajlı duruyor.

 

 

“Ayrıca QR kodlarının saklandığı bölgeler önceden belirlendiği için, oyun alanının sınırları belli.”

 

 

Her ne kadar geminin her tarafına saklandığı söylense de, gemide öğrencilerin giremediği yerler vardı. Takato-sensei anlatımına yardımcı olması için, bir ekran açarak açıklamaya koyuldu.

 

 

Kısaca özetlemek gerekirse, tuvaletler ve misafir odaları doğal olarak QR kodu gizlenmeyen yerlerdendi. Çalışanlara özel katlar ve odalar da hariç tutulmuştu. Ayrıca öğrencilerin girmesine izin verilmeyen katlarda da yoktu. Sadece halka açık yerlerce ve, öğrencilerin girmesine izin verilen yerlerde oldukları vurgulandı.

 

 

“Bunlara ek olarak… size bunları vereceğiz.”

 

 

Bunu söyler söylemez tüm öğretmenler birer birer kağıtları dağıtmaya başladılar. Çok geçmeden, katlanmış bir kağıt parçası aldım. Geminin haritası biraz değiştirilmiş ve çıkartmalı alanlar renklerle doldurulmuştu. Ayrıca, üzerinde bilinmeyen bazı metinler ve şekiller listelenmişti.

 

 

“Temelde, bu oyun şansınıza bağlı. Ancak, küçük bir yetenek unsuru da rol alıyor.”

 

 

Muhtemelen dağıtılan haritalardaki metin ve şekillerden bahsediyordu.

 

 

“Burada yazılmış üç bilmece var. Bu bilmeceleri çözebilirseniz, toplamda üç tane gizli QR kodu bulabileceksiniz. Bilmeceleri çözmeden bu üçünü bulamayacaksınız.”

 

 

Toplam 100 çıkartmadan üçünün, özel olarak hazırlanmış QR kodu vardı. Üç bilmeceyi gözden geçirdim ve kağıdı cebime koydum.

 

 

“Kayıtlar, şu andan itibaren 30 dakika süreyle açık kalacak. Lütfen katılıp katılmayacağınızı cep telefonunuzdan belirtiniz. Şarjı olmadığı için katılım sağlamakta zorlanan birisi varsa, lütfen en yakın öğretmenle iletişime geçin.”

 

 

Öğrenciler birbiri ardına telefonlarını çıkarıp katılımlarını onaylamaya başladılar. Birkaç öğrenci odadan çıktı ama hemen hemen odadaki herkesin katılacağını varsayıyorum. Hazine Avı oyunu akşam 5’te sona erecek. O zamana kadar QR kodunu okutmuş olmamız gerekiyor.

 

 

Ben de diğerleri gibi telefonumu çıkardım ve katılmaya karar verdim.

 

 

Ancak burada bu kadar çok insan varken bana odaklanan bakışların sayısı son günlerdeki en yüksek seviyedeydi. Bu kadar büyük bir ölçekteyken, bana bakıyor oldukları gerçeği diğer sınıf grupları tarafından fark edilirdi. Birlikte mi çalışıyorlar, yoksa önceden talimat mı verildi diye merak ettim, ama diğer öğrenciler bakışlarını takip etmeye başlar başlamaz, bana bakışlar geçici olarak azalıp dağıldı.

 

 

Bu aşamada beni izlediklerini belli etmeye niyetli değiller galiba. Bu kozlarını daha etkili veya zarar verecekleri bir durum için saklıyor olabilirler. Nihai hedeflerinin ne olduğunu bilmediğim sürece, hareketlerime dikkat etmem gerekiyor.

 

 

Katılımcılar arasında kız arkadaşım Kei’yi gördüm ama birbirimize bakmadık bile. Bunun nedeni, ilişkimizi duyurmamışken bariz göz teması kurmaktan kaçınmamızdı. Tabii ki, bize eşleşebileceğimiz söylense bile, yapmazdık.

 

Ayanokouji Kiyotaka ve Karuizawa Kei’nin böyle bir yerde takım olmaları düşünülemezdi.

 

 

Bu sırada Horikita elinde mikrofonla öğrencilerin karşısına çıktı.

 

 

“Ben öğrenci konseyinden Horikita. Katılacak tüm öğrencilerden bir ricam var. Dolandırıcılığı önlemek için katılımcılardan odadan çıkarken 10.000 puan ödeme ve döneminize göre kayıtta isimlerinizi doldurmanız istenecektir. Başkalarından sizin için formu doldurması yasaktır. Bu, üçüncü bir şahsın, telefonunuzu kullanarak yetkiniz dışındaki katılım sağlamanızı önlemek için alınan bir önlemdir, bu nedenle lütfen formları doldurun. Ödülünüzü kazandıktan sonra süre bitmeden lütfen kazandığınızı bildirmek için buraya dönün. Bunu dikkate almazsanız, ödülünüz geçersiz kılınacaktır.”

 

Etkinlik için ödeme yapmayan kişilerin uygulamayı gizlice indirmesi mümkündü.

 

Mobil ödeme için, telefonu öğrenciye bağlamak zordu. Bunun için de bir çözüm düşünülmüş.

 

Bu, katılmak için başka bir telefon kullanmanın mümkün olacağı anlamına geliyordu. Kendi içinde birkaç sorunu da beraberinde getirse de, oyunun asıl amacından sapıyordu, yani kurallara aykırılık söz konusuydu.

 

Ancak, kullanıcı ödeme anında kimlik bilgilerini içeren bir listeyi doldurmaya zorlayarak, kullanılan telefon ile kimlik doğrulaması yapılacaktı.

 

Başkasının telefonuyla ödeme alsam bile son kontrolde kural ihlalini tespit edilebilir oluyordu. Telefonun sahibini göndersen bile, adı listede geçmeyeceği için tanınmayacaktı.

 

 

Öğrenci konseyi ve öğretmenler, girişte özel bir uzun masa kurmak için birlikte çalıştılar. Orada telefonlarımızla katılım ücretini ödeyip odadan çıkmadan önce dönemlere göre ismimizi yazacağız galiba.

 

Uygulamayı yükleyenler odayı ilk terk edenler oldu.

 

 

Kaosun ortasında sıraya girdim ve sonunda resepsiyondaki Horikita’nın önünde buldum kendimi.

 

 

“İsim buraya yazılacak. Yazım işleminden sonra, 10.000 puanlık ödemeyi talep ediyorum.”

 

 

Benimle hiç tanımıyormuşçasına çok resmi şekilde konuştu, ben de adımı listeye yazdım. Ardından telefonumla ödeme kısmına geçip 10.000 puan ödedim. Bu işlemle beraber resmi olarak oyuna katıldım.

 

 

“Sıradaki lütfen.”

 

 

Horikita ile konuşacak özel bir şeyim yoktu, ben de akışına bırakıp odadan çıktım.

 

 

Çeviren: Lance
Editleyen: fatoshisme

 

 

✰✰

Prev
Next

Comments for chapter "   Cilt 15.5 - Bölüm 17 -  Hazine Avı (1)"

MANGA DISCUSSION

YOU MAY ALSO LIKE

promotion poster- our second master
Our Second Master
19 Eylül 2022
emperor of solo play
Emperor Of Solo Play
23 Mart 2023
ORV_Volume_1_cover_(Korean_ver)
Bilge Okuyucu
19 Mayıs 2021
71WfYppw8L
Karımı Keşfedilmeden Öldürebilme İhtimalim
16 Temmuz 2022
Tags:
clasroom of the elite oku, elitler sınıfı oku, light novel türkçe, youkoso jitsuryoku oku, Youkoso Jitsuryoku türkçe oku
  • Ana sayfa

TurkceLightNovels

Sign in

Lost your password?

← Back to Türkçe Light Novel

Sign Up

Register For This Site.

Log in | Lost your password?

← Back to Türkçe Light Novel

Lost your password?

Please enter your username or email address. You will receive a link to create a new password via email.

← Back to Türkçe Light Novel

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik politikası