Elitler Sınıfı - Cilt 15.5 - Bölüm 29 - Aşk Müfredatı
Cilt 15.5 – Bölüm 29 – Aşk Müfredatı (final)
Lüks yolcu gemisindeki tatilimiz bittikten sonra bir otobüse binip okula geri döndük.
O zamandan beri günlerimi yurt ve Keyaki alışveriş merkezi arasında gidip gelerek geçiriyorum. Tembel ve rahatına düşkün birisi oluverdim mi desem… bilemedim.
Bu süre zarfında takıldığım insanların sayısı geçen yıla kıyasla epey arttı.
Başından beri arkadaş olduğum Sudou ve Ike, Ayanokouji grubunun üyeleri, diğer sınıflardan Ishizaki ve Hiyori. Hatta Ichinose’n sınıfından bazılarıyla bile biraz sohbet ettim. Geçen seneki halime, bir yıl sonra bunlar olacak desem inanmazdım.
Ve───
“Ahh, bugün yaz tatilinin son günü…”
Yatakta bir pufla otururken, Kei tavana bakıp hüzünlenerek mırıldandı.
Kız arkadaşım Karuizawa Kei ile, ikinci dönem başladıktan sonra ilişkimizi ortaya çıkarabilmek için düzenli olarak gizli randevulara çıkıyorduk. Bugün sonuncusunu gerçekleştirdik..
Biraz cansızda olsa, rahatsız edici değildi geçirdiğimiz zamanlar.
Eğer birbirimizi tanımayan arkadaşlar olsaydık, birkaç şey söylemek için sabırsızlanır, duygularım karmaşık olurdu.
“Yarından itibaren, seninle olan ilişkimi arkadaşlarıma anlatabileceğim… Biraz gergin hissediyorum.”
“İnsanlara söylemek için kendini zorlama. Statün düşerse sorumlu olmam ama.”
“Onlara söyleyeceğim. Bir şey olursa, beni korursun demi, Kiyotaka?”
Kei şakayla karışık söyledi, ama gerçek duygu ve düşünceleri idi. Güçlü bir tutunacak dal bulan parazitler, kendilerini güvence altına alır, kendilerini korumayı kolaylaştırırdı.
Kahvemin son yudumu bitirip Kei’nin yanına oturdum.
İnce elini sıktım, o da nazikçe benim elimi sıktı.
“Kei?”
O an dudaklarımı onun yumuşak dudaklara bastırdım.
“K-Kiyotaka…”
“Şaşırdın mı?”
“E-evet, şaşırdım. B-bana işaret falan çaksan böyle durumlarda… olmaz mı?”
Konuşarak değil, harekete geçerek cevap verdim.
Omuzlarını nazikçe kavrayıp kendime doğru çektim.
“Mmm.”
İkinci bir öpücük.
Dudaklarım değdiği anda, Kei’nin omuzları hafifçe yukarı doğruldu. Şaşırdığını hissettim.
Kendimi geri çekince, bakışlarından pişman okunuyordu.
“… Beni yine hazırlıksız yakaladın.”
“Gerçekten mi? Alışmışsındır diye düşündüm.”
Zamanlamayı öğrenmenin tek yolu tekrar etmekti.
“Eh, kalbim buna hazır değildi…”
“O zaman, bu sefer hazır mısın?”
“Eh?… Evet…”
Bu sözleriyle beraber hafifçe başını sallayıp gözlerini kapattı. Onay geldiğine göre, onu tekrar öpüyorum.
Önceki iki öpücük sadece birkaç saniyelikti. Bu seferki farklı.
Beş, on saniye derken uzadı…
Ve sonra dudaklarımızı yavaşça hareket ettirerek, birbirini gagalayan kuşlar gibi birbirimizi öptük.
Kei ile birlikte zaman donmuş gibi hissettim….
Lisedeki ikinci yılımızda yaz tatilimizin son günüydü. Kei ile öpüşmeyi öğrendik ve ilişkimizi bir adım ileriye taşıdık.
Aşk müfredatının ilk yarısı bitti, ikinci yarısı başlıyor.
Bundan sonra okul hayatımıza sevgili olarak gururla devam edeceğiz.
Bu durum, başımızı biraz belaya sokabilir.
Yine de, el ele mücadele vereceğiz.
Yavaş ama emin adımlarla.. Yazdan sonbahara, sonbahardan kışa, mevsim değişir gibi, adım adım.
İlişkimiz daha da derinleşecek ve bizim için vazgeçilmez hale gelecek.
Dudaklarının tadına bakarken, düşüncelerim istemsizce geleceğe sürüklendi.
Veda mevsimi yaklaştığında, bu romantizm son aşamasına girecek…
Zorlu bir mücadeleyle karşı karşıya kalacağı zaten belliydi.
Karuizawa Kei ev sahibinden ayrıldığında, ayağa kalkıp kendi başına ileriye bakmak zorunda kalacak.
Bu aşk müfredatındaki en önemli konu bu idi.
Çeviren & editleyen: fatoshisme
- •••••••••15.5 final•••••••••••