Elitler Sınıfı - Cilt 17 - Bölüm 27 - Sonuçlar
Cilt 17 – Bölüm 27 – Sonuçlar
Katılmadığım spor festivali, bitebilecek en iyi şekilde bitti. Sınıf geçtiğimiz bir buçuk yılda tahmin edemeyeceğimiz final sonucunu heyecanla bekliyordu.
Horikita’nın sınıfı ve A sınıfının arasındaki fark azaldı, Horikita’nın sınıfı Ada sınavı, Oy Birliği Sınavı ve Spor festiali ile, azımsanamayacak bir şekilde, sınıf puanlarını yükseltti.
Birkaç gün sonra ekim ayının ortasında.
Spor Festivali sonucunda Horikita’nın sınıfı ilk sırayı aldı, Ryuen’in sınıfı ikinci, Ichinose’nin sınıfı üçüncü ve Sakayanagi’nin sınıfı dördüncü oldu. Tabi ki bu sadece bir kişinin sayesinde olmadı, bütün sınıfın azmi ve gücü sayesinde gerçekleşti. Bireysel karşılaşmalarda Sudo ve Onodera’nın ikili takımı birinci sırayı aldı.
Koenji’de 10 etkinlikte birinci oldu, ama hepsi bireysel yarışmalar olduğu için ikinci sırayı alabildi. [Ç.N: Bireyselden kasıt katılımı zorunlu olmayan isteğe bağlı katılınan etkinlikler. Onodera Sudo’ya takım olmak için teklif sunmuştu.]
Sudo ve Onodera’ya farklı bir sınıfa geçme hakkı tanındı ama hiç tereddüt etmeden sınıf puanlarını seçtiler. Sudo sadece bir yönde başarılı olmasına rağmen A sınıfına çıkabilirdi.
Kei, yurda giderken yol üstünde arkadaşıyla Keyaki AVM’de buluşmaya karar verdi.
Yurda yalnız gittiğinden Horikita bana yaklaştı.
“Eğer senin için uyguna seninle biraz konuşmak isterim.”
“Sıkıntısı yoksa yolda konuşabiliriz.”
“Olur.”
Ben çıkarken bana yaklaşması sanırım konuşmak istediği konunun duyulmamasını istediği içindir.
“ Son Oybirliği özel sınavdan çok şey öğrendim.”
“Duyalım bakalım, olur mu?”
Spor Festivali bitti ama bütün problemler çözülmüş değildi. Sınıf yükselmeye başlasa da hala her şey tıkırında diyemeyiz. Horikita hala mücadele ettiği ve yaşananlardan ders aldığı bir konumda.
“Hatalı değildim, Kushid-san’ı tutma kararı verdim, ve bu kararın doğru karar olduğunun bir kez daha farkına vardım.”
Sonuçlara yönelik olarak, Kushida’da spor festivalinde puanlarını arttırarak katkıda bulundu.
Günlük okul hayatında, tekrar ciddi onur öğrencisiydı. Ekim başında ÖYD’de ‘Topluluk Katkısı’ puanı düşse de burdan sonra tekrar yükselmesi an meselesi.
Eğer acımasız bir karşılaştırma yaparsak, Airi’den daha fazla katkıda bulundu.
“Biliyorum, biliyorum. Bazı belirsizlikleri arkada bıraktım. Özellikle Hasabe-san’la olan. Dürüst olacağım ne yapacağımı henüz bilmiyorum. Ama eğer böyle bir özel sınav tekrar olursa, daha iyi bir yaklaşım sergileyeceğimi düşünüyorum.”
“Görüşün nedir?”
“O sınavda, Oybirliği sağlamak için tedbirsizce bir söz verdim. Haini gözden çıkaracağımı söyleyip sonrasında vazgeçtim. Oybirliği sağlamak için kestirme bir yoldu fakat riskin büyüklüğünü anlayamamıştım. Kushida-san’ın hain olduğunu biliyordum. Ve bu kararı onun okuldan ayrılmasına izin verme cesaretim yokken almıştım. Bu bir hataydı.”
“Eğer bir atılma olasılığı varsa, o zaman tedbirsizce verilen söz daha sonraz sana zarar verir.”
Zaman tükenirken bu kararı vermek acı vericiydi, ancak o aşamada Airi’den veya benzer bir şekilde yeteneksiz birinden kendini feda etme olasılığını açık bırakarak oybirliğiyle karar alabilseydik, sonraki etkilerin şimdiki kadar kötü olmayacağı doğru olurdu.
Neyden vazgeçeceğiz, ne kazanacağız?
“Sınıf puanı kazandık, ama çokça şey kaybettik. Bu özel sınav bana çok şey öğretti. Bana başarının ve başarısızlığın iki yönünüde gösterdin.”
“Hata yapmamak daha iyi olsada.”
Horikita gözlerini kapattı, derin bir nefes alıp gözlerini tekrar açtı.
“10. sınıfa giden bir liseliyim, henüz çocuğum. Hata yapmak kötü değil.”
“Ufkun tekrar açılmış.”
“Üzülüp kalacak değildim. Ben- Ben kendim olacağım. Belki diğer liderler kadar iyi iş çıkaramayabilirim. Ama yanımda Hirata-kun, Karuizawa-san, Sudo-kun, Onodera-san ve Koenji-kun var. Bu insanların yardımıyla ilerleyeceğim. Bundan sonra A sınıfı beni bekliyor. Böyle düşünmeye karar verdim.” [Ç.N: arkadaşlar bekleyin henüz hakaret etmeyin belki bizimkine de bir şeyler der, sakin.]
“Anlıyorum.”
“Tabii ki, sen de onlardan birisin. Senin ne düşündüğünü bilmiyorum ve birçok yönden işbirliği yapmıyorsun ama… sınıf ve benim için vazgeçilmezsin.
Bir bisikletteki destek tekerleri gibiyim.
İlk başta vazgeçilmezdir ama sonra çıkar, düşer ve defalarca sallanır ama sonunda zorlanmadan sürmeyi öğrenirsiniz. Bisikletinizi pedallarken sırtınızı destekleyebilecek tek bir kişi yoktur.
Öyle olsa bile, sınıf arkadaşlarınız sizi destekleyecek.
Ve bir süre daha büyümenizi izledikten sonra…
Sınıftan ayrılacağım.
Nedenini henüz söylemeyeceğim ama Horikita eminim nedenini eninde sonunda farkedecektir.
Ve sonra…
Yenilmez olduğunu düşündüğün sınıfın, kazanamayacağın bir gerçeklikle karşılaşacağı bir zaman gelecek.
Sana bunu öğreteceğim.
Kendim için, başka kimse için değil.
Ben kazandığım sürece hiçbir şey umurumda değil.
Düşman olmaya ve Horikita’yı yenmeye karar verirsem, bu iş bitmiş demektir.
Ama yenilmek istediğim için gidiyorum.
Belirsiz olmasını umduğum bir gelecek beni bekliyor.
Cevap zaten ortada ama içimde bir çelişki var…. ki cevabın farklı olmasını derinden dilediğim.
Çeviri: Erdb.