Elitler Sınıfı - Cilt 19 - Bölüm 2 - Kei'nin Gelişimi
Kasım ayının sonlarıydı ve uzun zamandır beklenen okul gezisi yaklaşıyordu. Güneşli ama serin bir sabah okula yürürken, önümde yürüyen üç öğrenciden oluşan küçük bir grup gördüm, ortalarında Haruka vardı.
Çok hevesli görünmüyorlardı ama yine de bir şeyler konuşuyor gibiydiler, sanki bir sohbeti sürdürmek için çok uğraşıyorlardı.
“Onlara seslenmek istemiyor musun?” Yanımda yürüyen Kei bir şey söyledi.
“Benim için sorun değil. Airi atıldığından beri böyle.”
Artık o grupta bana ihtiyaç yok.
“O zaman bir daha bundan bahsetmeyeceğim. Eğer senin için sorun yoksa, yapılacak en doğru şeyin bu olduğunu biliyorum.” {ÇN: Best GF?}
Eski Ayanokoji Grubu’nun durumu başkalarını ilgilendirmeyen bir mesele olduğu için Kei’nin bu konuyla çok fazla ilgilenmesi için bir neden yok.
“Ayrıca, bu seni kendime saklayabileceğim anlamına geliyor.”
Başka bir şey düşünmeden bana içten bir şekilde gülümsedi. Birlikte geçirdiğimiz onca zamandan sonra onun için bir dayanak noktası haline geldiğime eminim.
“Okul gezisini gerçekten dört gözle bekliyorum. Nerede olacağını düşünüyorsun?”
“Kyoto’ya gitme hayalimden vazgeçmiş değilim.”
“Evet, bunu söylediğini hatırlıyorum. Kyoto dışında bir yer olduğu sürece sorun değil. Nedense Kyoto gitmek istemediğim tek yer.”
“Kyoto’dan bu kadar mı hoşlanmıyorsun?”
“Şey, tüm tapınaklar ve kültürel varlıklar yüzünden. Hiç eğlenceli görünmüyor, değil mi?”
Bence Kyoto’nun en güzel yanlarından biri de bu…
Sanırım Kei için tapınakları ve mabetleri ziyaret etmek eğlenceli değil.
“Yolculuğun nereye olacağı önemli ama final sınavının sonuçları umurunda değil mi?”
“Sonuçlar hakkında çok endişeli değilim ve iyi iş çıkardığımı düşünüyorum. Hepsi senin sayende, değil mi?”
Kendine aşırı güveni biraz sorunlu olsa da inkar edilemez.
Yüksek bir puan olası olmasa da Kei’nin puanı yükseliyor.
Sadece küçük bir değişiklik olsa da sınavlarını puanladığımda gelişimini kesinlikle görebiliyorum.
“Sanırım tıpkı Horikita’nın Sudo’ya yaptığı gibi seninle çalışmaya daha fazla zaman ayırmalıyım.”
Ders çalışmak için harcayacağı zaman, akademik performansını Sudo kadar artırmayacaktır. Kei muhtemelen bunu anlamıyor.
Motivasyon çok önemlidir, ancak öğretmenin becerisi de bir o kadar önemlidir. Sudo’nun bu kadar olağanüstü bir şekilde gelişmesinin nedeni, açık bir şekilde Horikita’nın öğretebilme yeteneği.
Bu yönü muhtemelen ona aynı akademik seviyeye sahip Keisei karşısında bir avantaj sağlıyor.
Sudo’nun akademik sonuçları, Kei’nin inandığı gibi, daha fazla zamanın daha iyi sonuçlara eşit olduğu temeline dayanmıyor.
Kei’ye kapsamlı bir eğitim vererek akademik yeteneğini zorla yükseltmek kolay olurdu ama bu benim rolüm değil.
Tek yapmam gereken asgari düzeyde ders çalışabilmesini sağlamak.
Zamanla, doğru öğrencinin işi sorunsuz bir şekilde devralabileceğini umuyorum.