Elitler Sınıfı - Cilt 20.5 - Bölüm 28
Sudō ve Yōsuke, 1. sınıftan beri sıkı kulüp aktiviteleriyle canla başla ilgilendiler ve çabalarının karşılığını aldılar.
Zaman sürprizlerle doluydu.
Bu ikili önümüzdeki sene bu günlerde kulüp aktivitelerini bırakacaklardı.
Aklıma Kiryūin ile yıl sonuna doğru yaptığımız ufak bir sohbet takıldı.
Okul hayatım boyunca öyle aman aman bir pişmanlığım olmamıştı.
Ama bazen bir kulübe katılsam geleceğim nasıl olurdu diye düşünmüyor da değilim.
Ciddiye alsam da ak da basketbol ya da futbol tutkumu paylaşabileceğim bir kulüp ortamı okul hayatımı daha eğlenceli yapabilirdi.
Hayal etmesi çok kolay olsa da bu yola girme olasılığım neredeyse sıfırdı.
Sosyalleşmeye alışık olmayan ve çabuk arkadaş edinemeyen ben için kulüp faaliyetleri dünyası ütopik bir hayaldi.
Yurda dönerken ödünç aldığım ve Hiyori’nin bana hediye ettiği kitapları okuyacağım.
Eve dönerken birisi yolumu kesti.
“Bakar mısın? ”
“Hm?”
Bir kız öğrencinin kibar ama kuvvetli sesini işittim.
Arkamı döndüğümde, atkısı rüzgarda dans eden bir kız gördüm.
“Seninle biraz konuşmamız lazım.”
Genellikle bunun gibi birbiriyle iletişimi olmayan iki insan temasa geçtiğinde durum biraz karmaşıktır.
Zaten geçen yıl birkaç kez bu durumlarla karşılaşmıştım.
Bu gibi olaylarda Nagumo’nun ÖYD sistemini takdir edesim geliyor.
İsim-yüz eşleşmesi yapmayı çok daha kolay hale getiriyor, ayrıca kişinin temel yeteneklerini görüntüleyebiliyorsunuz.
Önümdeki kız Sakaynagi’nin sınıfı olan 2-A’dan bir öğrenciydi.
İsmi Morishita Ai’ydi.
ÖYD değerlendirmesi:
Akademik Başarı– B+
Fiziksel Yetenek– C+
Uyum Becerisi – B+
Topluluk Katkısı– B
Genel Yetenek Düzeyi– B
FOTO(arkadaşlar siteye fotoğraf yüklemeyi daha tam çözemedim öğreneyim eklerim yorumlara atacağım şimdilik)
Başka bir deyişle “onur öğrencisi” lakabına yakışan bir kişilikti .
İstatistikleri her şeyi ortalamanın üstünde kavrayıp uygulayabileceğini gösteriyordu.
Geçen gün tanıştığım Sanada’ya çok benziyordu ama A sınıfında böyle bir sürü öğrenci doluydu.
“Ayanokōji Kiyotaka sensin, değil mi?”
“Evet.”
Benimle temasa geçen Morishita, beni tanıyor gibiydi ki bu pek de şaşılacak bir durum değildi.
Ha?
Az önce bana tam adımla ve saygı eki kullanmadan mı seslendi?
Genç veya yaşlı fark etmeksizin saygı eki kullanılmadan çağırılmayı umursamam ancak onun kibar sesine hiç uymayan bir davranış olduğundan biraz afallamıştım.
Daha ağzımı bile açmadan, Morishita devam etti.
“Burası çok göz önünde.Farklı bir yere gidelim.”
Okul, yurt, Keyaki AVM… Bunların hangisini seçersek seçelim çok göz önünde olacaktı.
Eğer sizi arayan biri varsa, bunlar pusu için mükemmel yerlerdi.
“Lütfen başka bir yere gidelim.”
Morishita yanıtımı beklemeden arkasını döndü ve yürümeye başladı.
Onun peşinden gelip gelmeyeceğimi söylemeyecektim zaten bu yüzden sorun yoktu.
Kış tatilindeydik, ve böyle beklenmedik karşılaşmaların tadını çıkaracak kadar vaktim vardı.
“İlk defa konuşuyoruz, değil mi?”
“Evet. Daha önce konuşmamıştık.”
Arkasını dönmeden yanıtlayan Morishita, kibar ama biraz da otoriter konuşuyordu.
Yurdun karşısındaki ana yoldan bir ara sokağa saptık ve burda durduk.
Burada -yüksek ihtimalle soğuk hava nedeniyle- kimse yoktu .
“Ee? Ne hakkında konuşmak istiyordun?”
Yeni yılın başında nasıl bir hikayenin ortaya çıkacağını merak ediyordum.
“Karar vermedim.”
“Karar vermedin mi?”
O kadar meraklanmama rağmen verdiği yanıt hayal kırıklığına sebep olmuştu.
“Konuşmamızın içeriğine henüz karar vermedim ama bir süredir seninle konuşmak istiyordum, Ayanokōji Kiyotaka.”
…Yani yanlış filan anlamamıştım .
Gerçekten de saygı eki olmadan tam ismimi kullanmıştı.
Ama bunu bir kenara bırakırsak konuşması çok nazikti ki bu kendine olan güveninin dışa vurumuydu.
Bu tavrının bana özel olup olmadığını anlamak güçtü.
Bundan sonra tavrını görmezden gelmeye çalışacağım.
Şu anda başka bir sınıfın öğrencileriyle tuhaf bir bağım varmış gibiydi.
“Seninle temasa geçmem garip mi?”
“Yani, evet. Seninle daha önceden tanışmamıştık.”
“Bu doğru.”
“Ayrıca bu tip şeyleri karşı cins yaptığında bu yanlış anlaşılabilir.”
Tepkisini ölçmek için cümleme romantiz iması kattım.
Panikleyeceğini düşünmüştüm ama sakin kaldı ve sadece hafif bir şekilde rahatsızlığını gösterdi.
Çabucak konuyu belirledi ve konuşmaya başladı.
“Bu yakın olmadığım biriyle ilk kez konuşmam değil.”
“Anlamadım?”
“2 gün önce Sudō Ken’le ve dün Kōenji Rokusuke’yle konuştum .”
Eliyle ‘Beni yanlış anlama,’ der gibi işaret yaparak yanıtladı.
“Karşı cins ile konuştuğum zaman yanlış anlaşılmalara yol açabileceğimi biliyorum dolayısıyla bunu demem gerektiğini düşündüm.”
Bunu kelimelere dökmesi benim de durumu anlamamı kolaylaştırmıştı.
Bunu takdir ederim.
Aynı zamanda saygı eki kullanılmadan hitap edilen tek kişinin ben olmadığımı da öğrenmiştim.
Sudō’nun isminin geçmesi bana geçmiş bir diyaloğu hatırlattı.
‘Bizimle aynı yıldan olan bir kız bana durduk yere bir sürü garip soru sordu.’demişti kafası karışık bir şekilde.
O kız yüksek ihtimalle A sınıfından Morishita’ydı.
Kesinlikle sevimli bir kız olmasına rağmen neden romantik hisleri reddettiğini anlayabiliyordum.
Doğrudan bana bakan bakışlarında bi farklılık vardı.
“Kış tatili boyunca sizin sınıfınız hakkında daha fazla bilgi toplamaya çalışıyorum .”
Daha basit anlatmak gerekirse yüksek ihtimalle rakip bir sınıfı gözetlemek istemişti.
Hiçbirşeyi gizlemeye niyeti olmayan havasını nasıl değerlendirmeliydim?
Bunun Sakayanagi’nin talimatlarından olduğuna inanmak bile zordu.
Sudō gibi öğrencilerle temasa geçseler bile, benimle konuşması için Morishita gibi sıradışı birini göndermenin hiçbir avantajı olmazdı..
Ya da planları onun gibi garip birini göndermek olabilir miydi?
Olasılıkları gözden geçirdim ama çıkardığım sonuç farklıydı.
Bu olay Morishita’nın kendi kararı kendi fikirleriydi.
En doğru sonuç bu gibi gözüküyordu.
“Kōenji Rokusuke de sormuştu o yüzden söylüyorum. Bu benim kendi tercihim.”(ÇN:Telepatik misin a)
Hemen ardından Morishita bunların kendi kararı olduğunu belirtti.
“Anlıyorum. A sınıfındaki öğrencilerin sadece Sakayanagi’nin emirleri altında çalıştığını sanıyordum.”
Şimdilik,Morishita’nın sözlerine güvenmeyi ve konuşmayı bu yönde ilerletmeyi düşünüyordum.
“Kesin bir şey söyleyemem. Henüz fikirlerimi kimseyle paylaşmadım.”
Morishita garip bir ifade takınıp konuşmaya devam etti.
“ Gerçekten de A sınıfındaki pek çok öğrenci tıpkı senin sınıfının A sınıfını devirmeye karşı tetikte olduğu gibi B sınıfına karşı tetikte.”
“B sınıfının gelişimi son zamanlarda epey bir arttı. Eğer faha fazla bilgi istiyorsan liderimiz Horikita ile görüşmen gerekmez mi? Eğer istersen sana onun iletişim bilgilerini verebilirim.”
Telefonumu çıkardım ve Horikita’nın e posta adresini açtım.
Yine de, Morishita belirsiz bir bakış atarken eliyle teklifimi reddetti.
“İlk başta ben de öyle düşünmüştüm. Yine de etrafımdaki fikirler değişti. Şimdi bazıları B sınıfını geliştiren kişinin sen olduğunu düşünüyorlar.”
Yani tek başına soruşturdu ve bana kadar ulaştı.
“Yeteneklerini ÖYD’den saklayan bir öğrenci dikkat çeker.”
İkinci dönemin sonunda yapılan özel sınavın sonuçlarının herkese duyurulması büyük ses getirdi.
Sanada ve yüksek yeteneklere sahip Morishita’nın gözleri açılmaya başlamıştı.
ÖYD istatistiklerim ve sonuçlarım kıyaslandığında ortaya çıkan uçurum belirgindi.
Eğer ona sallayıp tutturduğumu söylesem,yüksek ihtimalle bana inanmazdı.
Eğer bu konuşma Sakayanagi’nin talimatlarından biriyse çok düzensiz, kaba ve çapı dar bir sorguydu.
“Yani?Doğrudan karşıma çıkarak ne kazandın? Cevaplamam gereken bir şey mi var? ”
Onun doğrudan benimle yüzleşmesine karşılık olarak daha ılımlı bir yaklaşım sergilemeyi denedim ama yine beni eliyle reddetti.
“Birkaç sonuca vardım. Gerçekten dikkate alınacak birisin, Ayanokōji Kiyotaka.”
“…Sana böyle düşündürecek bir şey mi buldun?”
“Analizlerime dayanarak, evet.”
Görünüşe göre bu noktada oldukça tatmin olan Morishita, memnuniyetle başını salladı.
İlk izlenimim, onun biraz ‘garip’ biri olduğu yönündeydi.
“Müsaadenizle. Daha soruşturacak çok fazla kişi var.”
Horikita’nın sınıfında soruşturmaya değer bir sürü insan var gibi duruyordu.
“Tamamdır, bol şans.”
Sudō ve diğerleriyle de böyle basit bir temasa geçmiş olmalıydı.
Her ne kadar orada olmasam da bunu kolayca hayal edebiliyordum.
Morishita yurda dönüyordu,peşinden gidip bir yanlış anlaşılmaya sebep olmak istemiyordum.
Biraz soğuk havanın tadını çıkarmaya karar verdim ve biraz zaman geçtikten sonra yurda dönecektim.
Çeviri: ayanokojiaynıben
1.5 porsiyon ichi kebap
Edit: horikita senpai