Elitler Sınıfı - Cilt 3 - Kısım 1 - Part 8(B)
Elitler Sınıfı – Cilt 3 – bölüm 8 (B)
Böylece hedefimizi ormandan yiyecek bulmak ve balık avlamak olarak belirledik. Balık yakalamayı veya ormandan yiyecek bulmayı başarırsak, 5 puan harcayıp yiyecekleri pişirmek için gerekli olan malzeme setini alabileceğiz.
Daha sonra tartışarak bir duş odası kurmak için 20 puan harcamaya karar verdik. Güçlü itirazlar gelmesi olasıydı ancak soğuk suyun sağlığımızı kötü etkileyebileceğinden dolayı idi ve kızlar nehir suyunu içme konusunda olumlu yanıt verdi, böylece herkesin ikna olmasını sağlandı. Erkeklerin duş odasını sadece gece yarısı kullanacağı kararlaştırıldı.
“Bu arada… o kız, c sınıfından Ibuki değil mi? Onu daha önce görmüştüm.”
Satou adında bir kız öğrenci uzakta sessizce oturan Ibuki’yi şüpheyle izliyordu. Onu fark etmişti bu yüzden ortamı yumuşatmama gerek yoktu.
“Eee, sınıfıyla sorunları varmış gibi… “ Yamauchi, sınıf arkadaşlarıyla neden ayrılmış olduğunu aceleyle açıkladı.
“Olabilir.Onu burda yalnız bırakamayız.”
“Ama Hirata-kun… bu kız casus olabilir. Biliyorsun liderler için kurallar var…”
“Ah, öyle mi?… Böyle bir olasılık var diyorsunuz…”
Yamauchi fark ettiği için kafası karışmıştı..
“Yamauchi-kun, ayanakouji-kun şimdi onu kontrol etmeye gideceğim Olur mu?”
Hirata Ibuki’ye ve diğer iki arkadaşına seslendi ve Ibuki’nin bulunduğu yere doğru yöneldi. Hirata Ikemen tarzı duşuncesi yüzünden mi sakurayı görmezden geldi acaba? Sakura da fark edilmediği için rahatlamış görünüyordu.
“Ibuki- san sana birşeyler sormak istiyorum. Zamanın var mı.”
“Muhtemelen sadece bir baş belasıyım. Bana iyi davranıyorsunuz ama..” kendi başına karar vermiş gibi, ayrılmak için ayağa kalktı.
“Bekle bir dakika..… sana yardım etmek istiyorum.”
Cümlenin sonuna vurgu yaparak durdurmaya çalıştı. Hirata da Ibuki’nin şişmiş yüzünün ciddi bir şey olduğunu mu hissetti acaba?
“Beklersem bir şey değişmeyecek. Burada daha fazla zaman kaybetmek istemiyorum.”
“Bu bir sınav, elbette senden şüphe duyacak öğrenciler olacak. Ancak yaralanırsan ve sınıfına geri dönemezssin de, seni de kovamam. Bu yüzden Yamauchi-kun’u da buraya getirmeyi düşündüm. Bana olayları düzgün bir şekilde anlatmanı istiyorum.”
“Bu konuşarak çözülecek bir şey değil. Ayrıca şimdiye kadarki konuştuklarınızı duydum. Stratejilerinizin sızdırılması sizin için kötü olacaktır.”
Ibuki arkasını dönerek yürümeye başladı. Hirata önünü kesti.
“Eğer gerçekten bir casussan, kovulmaktan mı bahsedeceksin sanki?”
“Kapatalım mı konuyu. Sadece uyuyabileceğim bir yer arıyorum.”
Beklendiği gibi c sınıfına geri dönmeyecek. Yakında güneş batıp gece olacak.
“Bir kızın bu ormanda, açık havada yalnız başına uyuması çılgınlık.”
“Çılgınlık olsa bile yapılacak bir şey yok. Bana yardım etmeniz size hiçbir şey kazandırmayacak.”
“Bu kazanıp kazanmamakla alakalı değil. Bir kişinin başı beladaysa onu yalnız bırakamayız. Hepimiz böyle düşünüyoruz.”
Canlı duran yüzü aniden çöktü. Pişmanlık duymadan bize bu yüzünü gösterdi. Bu şekilde söylendiğinde karşı çıkmanın bir yolu yoktur. Ibuki, Hiratanın teklifine uydu. Sanki sonunda ne olduğunu anlamış gibi tereddütle biraz konuşmaya başladı.
“Sınıfta bir çocukla anlaşmazlığım vardı bu yüzden tokat yedim ve kıçımdan tekmelendim. Bu kadar.”
“Bir kadına el kaldırmak. Bu korkunç.”
Bende bu gelişmeyi tahmin edememiştim. Düşününce, bunun kuşkusuz Kızlar arasında bir kavga olduğunu sanmıştım.
“Bunun hakkında detaylı konuşmak istemiyorum. Bana sığınacak yer sağlayacağınızı bile düşünmüyorum. Görüşürüz.”
“Bekle, durumunu ve başının gerçekten belada olduğunu anladım. Bize biraz zaman ver. Diğer öğrencilere durumunu açıklayacağız. Ayanakouji-kun burada kalıp Ibuki-san’ a bakabilir misin? Durumu herkese açıklamaya gideceğiz.’’
…beni burada bıraktılar ve gruba döndüler. Bana güvendiği için mi kalmamı istedi yoksa yamauchi’ye göre daha güvenilir olduğum için mi? Merak ediyorum.
“Şu çocuk, gerçekten çok yumuşak kalpli değil mi?”
“Genellikle çoğu insan böyledir. Sınıfınızda böyle insanlar yokmu?”
“Çoğu değil. Bu tür insanlar c sınıfında neredeyse hiç yok.”
Bununla birlikte Ibuki dizlerini göğsüne bastırarak yere oturdu. Sınıfındaki tartışmanın sonucu, Hirata’nın sosyal becerileri ve ikna kabiliyeti sayesinde Ibuki’ye D sınıfının bakmasına karar verilmiş. Bazı öğrenciler buna şiddetle karşı çıktı ama bu sayede C sınıfının sınıf yoklamasında puan kaybedeceği için bunu bir fırsat olarak düşünüp kabul ettiler. Hirata böyle düşünmüyordu ancak diğer öğrenciler kesin olarak bir kar, bir fırsat olarak gördükleri için bunu kullanmanın iyi olduğunu düşündüler.
Bu bölgenin kullanım hakları hassas bir konu olduğu için herşey Ibukiye açıklandı ve Ibuki’den cihaza yaklaşmayacağına dair söz istediler. Bunu yapmaları oldukça normal çünkü biri liderin Horikita olduğunu anlarsa sınıf olarak büyük bir hasar alırız.
Sonra chibashira-sensei’den bu akşam için gerekli olan iki set yiyecek, su ve erkekler için çadır sipariş ettik. Hirata ve Ike birlikte çadırı sorunsuz şekilde monte ettiler. Güneş batmadan önce herşey hazırlandı ve öğrenciler yemek yemeye başladılar.
“Oh, Ibuki-san buyur bunu yiyebilirsin.”
Kushida yalnız olan Ibuki’nin yanına yürüdü. Sonra ona doyurucu bir yemek ve bir şişe su ikram etti.
“Bu nedir? Niye bana veriyorsun?’’
“Aç değil misin?”
“Verilen gıda sınıfa bölünmüş olmalı ve hiç arta kalan olmamalı.”
“Evet, ama sorun değil. Grupla herşeyi paylaşmaya karar verdik.’’
Biraz uzakta Kushida’nın grubundan olan 4 kişi gülümseyerek ellerini Ibukiye sallamaya başladı. Başka bir deyişle 4 kişi 3 porsiyon yemeği ve suyu paylaştı, geriye kalan kısmı Ibuki’ye verdiler.
“Ben aptal değilim. Millet, siz çok yumuşak kalplisiniz.”
“Yemek için çekinme. Ayrıca, daha sonra konuşabilir miyiz? Çadırda olacağım.”
Kushida ona bunu söyledi ve grubunun yanına döndü. Şimdilik kendi yiyeceklerimizden birazını başka bir sınıftan birine yardım etmek için vermek zor değildi. İlerde daha zorlaşacak gibi ama herkesin iyiliğini isteyen Kushida kesinlikle yardım etmeye devam ederdi.
“Şey, bu ışıkta bakınca her şey olağanüstü, kızlar bile.’’
Yamauchi yemek yerken grupları işaret etti.
“Karuizawa’nın liderliğindeki kraliçe grubu, Kushida’nın kendi arkadaşlarıyla oluşturduğu grup, Shinohara’nın kibirli grubu ve sonra kendi başlarına Horikita ve Sakura.”
Bütün erkekler bir arada yemek yiyiyordu ama kızlar gruplara ayrılmış birbirinde uzaktalardı. Sanki arada bir duvar veya boşluk var gibiydi, tıpkı diğer sınıf grupları gibi. Eğer bir istisna olsaydı o da Kushida’nın ekibi olurdu. Daha doğrusu sanki bir bütün halinde etkileşim içinde olmaktan uzaktılar..?
“Sakura çok acınası gidip onunla yemek yemeliyim, değil mi?”
“Kes şunu, muhtemelen onu korkutacaksın.”
“Kahretsin, yaklaşmak istiyorum ama utangaç olması ciddi bir sorun.”
Sakura’nın çekingen tavırlarını düşünürsek, Yamauchi gibi saldırgan biriyle temasa geçmesi zor olmalı. Uyarılara rağmen Yamauchi telaşlanarak onunla temasa geçmek için sabırsızlanıyordu.
“Ne var haruki. Seni sinsi. Güzel bir kadını tek başına izlemek ha. Sana katılmama izin ver!”
Yamauchi’ye garip birşekilde bakan Ike, yanlış anladı ve ona yaklaştı.
“Dürüst olmak gerekirse ne zaman Sakuranın cicklerini görsem, hiç fena gelmiyor. Birinci sınıf öğrencisi için fazla büyükler. Gömleğin düğmeleri patlayacak sanki. Çok erotik duruyor. Kikyou-chan dan bile daha çekici.”
Ike Sakuranın ciciklerine konsantre olmuş ve yutkunarak bakıyordu. Daha sonra Yamauchi Ike’nin görüş alanını kapattı.
“Hey, napıyorsun.”
“Sakuraya o sapık gözlerle bakma. Gözlerini Kushida’ya dikmemiş miydin?”
“Evet evet, kesinlikle haklısın ama sorun değil. Idoller… herkes içindir değil mi? Haruki, sen, belki sen,… Sakuraya karşı…”
“Şey, öyle bir şey yok. Hadi çabuk yiyelim.”
Görünüşe göre Yamauchi, Sakuraya karşı değiştirdiği tavrı gizli tutmak istiyor gibi. Bu kampta geceleri birşeyler yapmak için zamanımız yok. Bu tür aşk konuşmalarını uyandıran doğanın akışıdır. Yakınlarda Hirata’nın yemek dağıttığını fark ettim.
“Ha? Bu arada Koenji-kun nerede?”
Herkesin burada toplandığını sanıyordum ama Koenji-kun kayıp.
“Koenji…. iyi hissetmediğini söyleyip gemiye geri döndü. Tabi ki hastalandığından dolayı hepinizden 30 puan düşüldü. Elden bir şey gelmez, kural bu. Koenji gemide 1 hafta boyunca tedavi görecek ve emirleri bekleyecek.”
“Eeeeeeeeeeeeehhhhhhhhhh?????”
Şok çığlıkları bir anda yükseldi
“dalga geçme. Koenji salağı neyin peşinde ya?”
Genellikle sessiz olan yukimura bağırdı ve yeri tekmelemeye başladı. Özgür bir adam olduğunu sanıyordum ama kesinlikle bu yaptığı bencilce. A sınıfına çıkmayı istemedi. Sınıf 30 puan kaybetse bile hiç umurunda olacağını sanmıyorum.
“Kahretsin, 30 puan kaybettik.”(Ç.N:Bu cümlenin ingilizcesinde 130 puan yazıyordu ama yanlış yazmış olabilirler diye 30 yazdım)
Kızlar da, erkekler de Koenji’nin bu tavırlarından sinirlenip şuanki halini kafalarında canlandırdılar. Büyük ihtimalle Koenji’nin kahkahası herkesin kafasında yankılanıyordu.
Çeviri: YumenoNakahe