Elitler Sınıfı - Cilt 8 - Bölüm 11 - Koridorda küçük bir olay
Cilt 8 – Bölüm 11 – Koridorda küçük bir olay
Akşam yemeğinden sonra, gruptan önce odaya geçmek için yola koyuldum. Koridorda bir kalabalıktan sesler yükselmeye başladı. Kafamı o tarafa çevirdim. Küçük çaplı bir olay var galiba, biri ya da birilerinin etrafında toplanmışlar.
“Özür dilerim, özür dilerim!! İyi misin?“
“Evet.. İyiyim, endişelenmene gerek yok.”
Yamauchi’nin yerdeki birine yüzü kızararak elini uzattığını gördüm. Yerdeki kişi ise, 9/A sınıfından Sakayanagi Arisu idi.
Sakayanagi, Yamauchi’nin yardım elini tutmak yerine, kendi kalkmaya çalıştı. Baktı başaramıyor, bastonu eline alıp duvara tutunarak yavaşça yerden kalktı.
Fakat etrafı meraklı gözler onu izlediği için, bu yerden kalkış süreci, Sakayanagi için zorlu ve uzun geçmiştir.. İçten içe kötü hissediyordur herhalde..
Yamauchi olayın şaşkınlığıyla elini geri çekip birkaç söz kekeledi.
“Ben— gideyim o- zaman.”
“Olur. Benim için endişelenmene gerek yok.”
Sakayanagi hafif bir gülümsedikten sonra, Yamauchi’den bakışlarını çevirdi. Etraftakiler olay büyümeden kapandığı için sevindiler.
“Sakayanagi-chan iyisin hoşsun da, biraz dikkatli olsan?“
Az önce şaşkınlıktan ne yapacağını bilemeyip defalarca özür dileyen Yamauchi…şimdi kalkmış mırıldanarak Sakanayagi’yi suçluyor, onu düşürdüğünü bile düşünmüyordu? Niye özür diledin lan o zaman?… Deli bu çocuk.
“İyi misin?“
Bir anlığına göz göze gelince, Sakayanagi’nin yanına gidip sorayım dedim.
“Sağ ol, iyiyim.”
“Yamauchi’nin kulağını çekerim.”
“Kasten olmadı ki. Düşüverdim işte.”
Sakayanagi zoraki gülümsemesine karşın, bakışlarındaki donukluk değişmedi…
“Peki. Bana müsaade.” deyip yürümeye başladı.
Genelde yanında Kamuro olurdu,farklı gruptalar herhalde. Kızlar cephesinde işler nasıl gidiyor hiçbir fikrim yoktu. Gerçi hoş, hiç merak da etmiyorum.
Sakayanagi birden durup arkasına döndü. Onu izlediğimi fark etmiş olabilir mi?
“Seninle konuşmam gereken bir konu vardı, Ayanokouji-kun.”
Bastonunu yere bir kez vurduktan sonra, gülümsedi. Yanıma yaklaşarak;
“B sınıfı birlik içinde bir sınıf. Ichinose Honami-san, sınıftaki tüm öğrencilerin güvenini canla başla çalışarak kazanmış. Fakat bu kadar güvenmekte ne bileyim…garip yani.”
“Bu konu beni alakadar etmiyor ama.”
Sakayanagi sözlerimi görmezden gelerek devam etti konuşmasına.
“Bir süre önce, çok yüksek miktarda puanı olduğuna dair bir dedikodu vardı. Şimdiye kadarki özel sınavlarda kayda değer hiçbir başarısı olmamasına rağmen, okulun araştırma yapacak kadar dikkate aldığı puanı olması çok garip. Birinin nasıl bu kadar çok puanı olabilir? Peki ya… B sınıfının iyiliği için mi çalışıyor gerçekten?.. kafamda deli sorular var.”
“Bu sorunun cevabını Ichinose’n kendisi veya sınıf arkadaşları verebilir. Bana söyleyerek ne duymak istiyorsun ki?“
“Demek istediğim……o kıza tüm kişisel puanlarını verecek kadar güvenmeleri…kendisi veya sınıfından birisi çıkmaza düştü diyelim. Kendi cebinden o puanları kullanacak.. sınıfı ona bu konuda güveniyor.“
“Mantık bu olabilir, evet.”
“Asıl sorun burda başlıyor…..kendisi için o puanı har vurup harman savurursa şayet, okul… dolandırıcılık yaptığını düşünerek harekete geçebilir.”
Bu konu doğrudan, B sınıfı ile Ichinose’i ilgilendiriyordu, beni değil.. Sınıfının kasası olarak kullanıyorlarsa onu, bir sorun ya da şikayet hakkı B sınıfının ta kendisindeydi.
” Ichinose puanlarını kendisi için kullanmaz bence.”
“Evet. En azından şuan için kimse ondan şüphelenmiyor.”
Yani…ilerde ondan şüphelenecek bir şeyler olabilir demek istedi? Tam olarak neyi ima etti anlamadım. Ama bir şeyler öğrenmeyi başarmış, bu da bir gelişme.
“Bu sınav bittikten sonra okulda yaşanacakları merak ediyorum.”
Söyleyecekleri bitince arkasını dönüp ilerledi, bir kez bile dönüp bakmadı, Sakayanagi.