Elitler Sınıfı - Cilt 9 - Bölüm 3 - Yeni Bir Aşk Vakası
Cilt 9 – Bölüm 3 – Yeni Bir Aşk Vakası
Sabahın ilk dersinde başlayan Hirata ile Kei’nin ayrılığının etkisi hala geçmemişken, öğleden sonra C sınıfında başka bir aşk vakası peydah oldu.
“Pardon…?”
Okulun bitmesiyle, bazı öğrenciler kulüp aktiviteleri için ayrılıyor, bazıları da eşyalarını topluyordu. Beklenmedik birisi sınıfın kapısında belirdi.
“Yamauchi Haruki-kun burda mı?“
Sınıfta kalan öğrenciler şaşkınlıkla Yamauchi’ye dönüp baktı.
Yamauchi heyecanla bir oyunun taktiklerinden bahsediyordu arkadaşlarına. Ike’gille yurt odasında oyun oynayacaktı herhalde. Genelde güzel bir kız görünce tabiri caizse ağzının suyu akar, heyecanla bakardı. Fakat şuan biraz ürkek bir tavrı var.
“Ehh, burdayım…. bir sorun mu var?”
9/A sınıfının lideri Sakayanagi, Yamauchi’yi arayan kişiydi.
“Bana biraz zaman ayırabilir misin?“
“T-tabi, olur……..“
“….seni koridordaki merdivenlerin orda bekliyor olacağım.”
Sınıftakilerin garip bakışlarından rahatsız oldu herhalde. Sakayanagi bu sözlerinden sonra gözden kayboldu.
C sınıfına sessizlik hakim oldu birden.
“NE? Olamaz! Şaka mı lan bu!”
Yamauchi’nin yanında duran Ike, bu sessizliği bozan kişi oldu. Sudou basketbol kulübüne geçmiş olmasaydı, burada çok fena gırgır şamata olurdu, ha.
Yamauchi de dahil sınıftaki herkes, bu garip tekliften dolayı şaşkındı.
Yamauchi çantasını kapıp havalara girmeye başladı. Okulun güzel ve popüler kızlarından biri onunla özel görüşmek istiyordu.
“Özür! İşim çıktı!“
“E-evet, gördük……“
“Dur, Yamauchi-kun.”
Yamauchi etekleri zil çalarak sınıftan çıkmak için harekete geçince, Horikita hemen önüne geçip girişi kollarını açarak kapattı.
“N-ne oldu, Horikita?”
“Belki C sınıfını yıkmak için bir şeyler planlıyor olabilir.”
“Huh? Neden böyle düşünüyorsun ki?“
“Senin gibi birisini çağırması sana da garip gelmiyor mu?”
Başından beri ciddi bir tavır takınan Horikita, çok fazla açık sözlü oluverdi. Herkesin, aşağılandığını anlayabileceği kadar açık bir cümle kurdu.
…Yamauchi hala pozitif bakıyordu ama.
“Okula yeni gelmiş elinde kitaplarıyla yürüyen bir kıza koridorda yanlışlıkla çarpıp aşık olmak falan…..bu tarz hikayeleri hiç duymadın mı, Horikita?“
“Eh? Kitap mı……koridor mu?“
Yamauchi’nin ne söylediğini anlayamayınca, Horikita gözlerini devirdi.
Yamauchi’nin sözlerini kim dinlese mantıksız bulurdu. Yamauchi ile Sakayanagi’nin eğitim kampındaki çarpışmasını bildiğim için, neyden bahsettiğini anladım ama… salak bu çocuk ya.
“Sakayanagi-chan’ı bekletemem, ben gidiyorum.”
Horikita’nın sözlerini ve tavırlarını görmezden ve duymazdan gelen Yamauchi sınıfın kapısına geçerek söylendi.
“Bu sınıfın asıl gizli silahı benim. Bana güvenin, gerisini boş verin. ”
Nasıl halledecek bir de detaylarını anlatsaydı keşke. Ağzından çıkanı kulağı duymadığına eminim ama kanıtlayamam.
“..Tamam. Seni durdurmayacağım zaten buna hakkım da yok ama sınıfın iç meselelerinden bahsetme sakın. “
“Merak etme, aklımda.”
Bu sözlerinden sonra, Yamauchi hınzırca gülümseyip koşar adımlarla koridora çıktı. Ike da dahil olmak üzere sınıftakilerin çoğu koşarak onun peşinden gitti.
“Biz neyi bekliyoruz?”
Haruka, Keisei ile Airi’yi de peşine takmış yanıma geldi.
Reddetmek için sebebim olmadığından hafifçe başımı sallayıp yerimden kalktım. Koridora çıktığımızda hemen Ike’gili gördük.
“Ahh, durun! Bu taraftan, burdan!“
Biz de onlara yaklaştık ama Profesör hemen bizi durdurup, işaret etti.
“İkisi ilerde konuşuyor.”
“..Ehh, bu çocuğa ne olmuş?“
Haruka fısıldadı. Profesörün konuşmalarında artık ‘gozaru’ demediğini fark edince de kaşlarını çatıp şaşırdı.
“Eğitim kampında ağzının payını verdiler.”
Profesörün şu anki halinin sebebini kısaca açıkladım.
“Sanki çocuğun kişiliği gitmiş gibi ya. Aman neyse, beni ilgilendirmez.”
Haruka, profesör mevzusunu hemen kapatıp Yamauchi ile Sakayanagi’ye odaklandı.
“Umm, peki ne hakkında konuşmak istiyordun…….“
Yamauchi gerilerek sordu. Sakayanagi de utanıyormuşcasına bir parmağını saçına dolayıp saçıyla oynadı.
Bu tavrını psikolojik açıdan incelersek eğer, ilgi duyulan karşı cinse refleks olarak daha çekici görünmek için kullanıldığını söyleyebilirim.
“Yoksa…Sakayanagi, bizim oğlana abayı yakmış olabilir mi? Ne dersin, Haruka?“
İkisine bakıp öfkeyle söyledi, Ike. Kıskanıyordu herhalde. Sakayanagi’nin tavırlarından yola çıkarak bu kanıya varıyordu ama bence…bu kız bilerek böyle davranıyor.
Benim fikrimi sorarsanız eğer,—
“Hayır, imkansız. Bu kız tilki gibi birisi. Yamauchi-kun’a gönül vermesinin imkanı yok.”
Haruka hemen yalanladı. Buna kadınların 6. hissi falan deniyor herhalde.
“B-bence de.”
Airi de Haruka ile hemfikirdi. Gördüğü sahne karşısında o da aynı hisse kapılmış olmalı.
“Erkekler çok saf ya. Nasıl böyle bir numaraya kanarsınız anlamıyorum. Kız numara yapıyor.”
“...emin misiniz?“
Keisei bakarak anlamamış anlaşılan. Eh ben de anlamazdım eğer……
“Kalıbımı basarım, numara yapıyor.”
Haruka net bir ses tonuyla yanıtladı.
“Belki de C sınıfından bilgi almak için yapıyordur, Horikita-san’ın dediği gibidir?”
“Ama böylece çok belli etmiş olmaz mı? Onu yapmasının daha kolay yolları var bence. Yamauchi ile gizlice de görüşebilirdi. Bizim dikkatimizi çekti, tüm sınıfın önünde çağırınca.”
“Haklısın ama…..“
Keisei de haklıydı. Yamauchi’yi tuzağa çekmek isteseydi, çok farklı yollar deneyebilirdi. Herkesin görebileceği bir şekilde ona seslenmezdi falan.
Hatta oldu ki ilerde bir sorun yaşadık diyelim, Sakayanagi doğrudan konuya kendisini dahil etmiş olacaktı. Bu ihtimali düşününce, Yamauchi’ye abayı yakmış olması daha mantıklı geliyor.
Sakayanagi agresif ve kabaydı. Her iki ihtimal de mümkün denebilir.
“Açıkçası…bir süredir seninle konuşmak istiyordum, Yamauchi-kun.”
“G-g-g-g-gerçekten mi?“
“Bu tarz konularda nasıl yalan söyleyeyim..?“
Tam ben kafamdaki fikirleri toplamış sonuca ulaşırken, aralarındaki iletişim alevlendi.
“Burada rahat edemiyorum, istersen başka yere geçelim?“
“O-olur. Geçelim.”
“Bana bir süre eşlik edersin artık.”
Yan yana yürümeye başladılar. Yamauchi, Sakayanagi’ye ayak uydurup yavaşça yürümeye başladı. En azından anlayışlıymış.. bir nebze de olsa.
Bizimkiler ikisinin uzaklaştığını görünce, onları takip etmenin zor olacağına karar verdiler.
Çevirmen & editör: fatoshisme