Hyrkan’ın planı, Altın İskelet baskın ekibini baskınlarını sürdürmek ya da yapmak için isteksiz hale getirmekti. Devam etselerdi, elbette bir tanesi Altın İskelet ile yüzleşirken gerisi ona karşı savaşırdı. Hyrkan’ın hedefi Altın İskelet’i tutmak için kalan yalnız kişiydi. Doğu tarafına iki İskelet Savaşçısı ve bir İskelet Büyücüsü yerleştirdi. Hyrkan, başka bir İskelet Savaşçısı ile birlikte batı…
Hyrkan’ın ölümsüz canavarlarla ilgili bir mazisi vardı. Geçmişe dönmeden önce, Hyrkan ve Kim Dongsoo; seviye 40’a ulaşabilmek için avlanma alanından avlanma alanına koştururken yaptıkları av videolarını sürekli düzenleyip yüklemelerine rağmen bile, hiçbir dönüt alamadılar. “Seviyelerimiz çok düşük olduğu için olmalı…” Kendilerini böyle şeylerle teselli ediyor olmalarına rağmen, kendilerini fazla büyütüp büyütmediklerini merak etmeden de edemiyorlardı….
Hyrkan yumurtanın içindeki yumurtayı aldığı andan itibaren hiç durmadan Bangtz Kalesine doğru koştu. ‘Daha hızlı, daha hızlı!’ Hyrkan, Bangtz Kalesine ulaştığında kıyafetlerini hızlıca değiştirdi ve Bangtz Kalesinin BEK şubesine geldi. Sonrasındaysa, Naimbree’nin odasına doğru yöneldi. ‘Orada daha demin ne oldu?’ ‘Bir şey yukarıya çıkmadı mı?’ Pusuda bekleyen sırtlanların herhangi bir şey deneyecek şansları bile olmadı….
Patron canavarları, seviyelerindeki normal canavarlardan çok daha yüksek istatistiklere sahipti. Tıpkı normal canavarları avlamak için üç veya daha fazla kişiden oluşan bir parti oluşturulması gibi, patron canavarları avlamak içinde daha büyük bir parti oluşturulmalıydı. Baskın olarak bilinen şey tam olarak buydu. Patron canavarların ortaya çıkma şekilleri değişkendi. Sürekli olarak belirlenmiş alanlarda ortaya çıkanlar, Alan Sıfırlaması…
Kertenkele Bataklığında, iki oyuncu karşı karşıya duruyordu. Ancak, ikisi de tamamen farklı durumlardaydı. Biri dimdik dururken, diğeri yerde diz çökmüştü. Ayrıca diğerinin kolları İskelet savaşçıları tarafından tutuluyordu, gözleri acımasızca açılmış yaralarla doluydu. “Hilekâr piç, adam toplayıp senden intikamımı almassam ne olayım. Sen bittin oğlum…” Diz çökmekte olan oyuncu, ayakta duran adama nefretini kusarken dişlerini sıkıyordu….
Aggro çekmek de bir çeşit sanattı. Belirlenen bir yere hedef canavarı getirmek, düşünülenden daha zordu. Ayrıca, Warlord canavarlarının da kendine has özellikleri vardı. Bunlardan bazıları yoldaşlarına sinyaller göndermeleri ya da sürülerinden çok uzaklaşmışlarsa geri dönmeleriydi. Canavarın davranış biçimi hakkında ayrıntılı bilgileriniz olsa dahi, kazalar olabilirdi. Bu gerçek, ilk 30 lonca için bile değişmezdi. Canlı yayınlarda,…
Oyunlarda gizli zindan olmayan bir alanda avlanırken diğer oyunculara rastlamanız olağan bir durumdu. Warlord’da aynıydı. Warlord’un dünyası çok büyük olduğu ve avlanma alanları genellikle dağlar veya diğer geniş alanlar olduğu için, diğer oyunculara rastlamak biraz zordu ama buna rağmen, en tenha avlanma yerlerinde bile, en az üç, dört kez başkalarına rastlamanız beklenen bir durumdu Oyuncular…