Mesajına göre, Ichinose ona güvenebilmemiz için bir strateji planlıyor gibi görünüyor. Her seferinde bir şeyler yapmak için izin istemeye karar verdi, ama kendisini bu kadar fazla kısıtlaması gerektiğini düşünmüyorum. Yurtlara döndükten sonra, Horikita’nın kendi yoluna gideceğini düşündüm, ama beni odama kadar takip etti. “ Rahatsız ettiğim için üzgünüm.” Odamda başka kimse olmasa da, kibarca söyledi….
Katsuragi’yi odama davet ettikten yaklaşık bir saat kadar sonra, kulüp aktivitesinden dönen birisini aradım. 2 gün sonra turnuvası varmış, iş birliği yapmaya ikna etmek için onu çağırdım. “Ha? Saçmalamayın. Böyle bir şeyi kim razı gelir be?” Katsuragi’nin teklifini duyan Sudou, küfür eder gibi reddetti. Beklenebilecek bir tepkiydi aslında. Eğer kuralları çiğnerken yakalanırsa nasıl bir ceza…
Okuldan sonra hava sıcak ve nemliydi. Birkaç gün önce olayın meydana geldiği kulüp binasına doğru yol aldım. Alan farklı görünmüyordu; ne de olsa, bir cinayet mahalli olmadığı için bantlarla kapatılması gerekli değildi. Şimdi dersler bittiği için, ev ekonomisinden beri hiç kimseyi buralarda görmedim ve görsel işitsel sınıflar her şeyden önce zaten nadiren kullanılıyordu. Burası, Sudou’yu…
“Lanet ols-…” Yurdun lobisine döndüğümde, Katsuragi bir koltuğa oturmuş iç çekiyordu. Beni görünce hemen ayağa kalktı. ‘Ben de seni bekliyordum. Bugünki garip sahneye şahit olduğun için özür dilerim, gelmende ısrar ettim.” “Hayır, seninle gelmeye ısrar eden bendim. Ben de sana yardımcı olamadığım için üzüldüm asıl.” “Hayır, hiç öyle düşünme. Zaten imkansız bir istekti, vazgeçmekten başka…
Rehberlik dersi bittikten sonra, Kushida sırasından kalktı ve yurda dönmek için sessizce hazırlanan Sakura’ya doğru yürüdü. Kushida garip bir şekilde gergin görünüyordu. Ike, Yamauchi ve Sudou fark ettiler ve Kushida’ya baktılar. “ Sakura-san.” “ …N-Ne…?” Gözlüklü ve kambur duran kız ilgisizce baktı. Paniklediğine göre, birinin ona seslenmesini beklemiyormuş gibi duruyordu. “ Zamanın var mı, Sakura-san?…
‘N-Ne oluyor…?” Normalde sakin birisi olan Katsugari, bir anda etrafı hiçbir arkadaşlığı olmayan Ike ve diğerleriyle çevrili olunca şaşkınlığını gizleyemedi. Bir önceki diyalog sınavına beraber giren Kushida konuşmaya başladı. “Biraz ani olacak özür dileriz, Katsuragi-kun, vaktin var mı?” “Kushida, ha? Bu ne şimdi?” “Ike ve diğerlerinden duydum ben de. Bugün senin doğum gününmüş?” “Haa…doğru ama…..
“…Hava sıcak.” Bu okul mevsimlerle üniformaları değiştirmiyor, ve bu yüzden ceketleri yıl boyunca giymek zorundayız. Gerekçesi basit; her bina ısıtıcı ve soğutucu sistemlere sahip. Tek dezavantajı okula gidip geldiğimizde sıcak olması. Sabah okula gidişti. Sırtım yurtlardan okula gittiğim birkaç dakika içinde terlemeye başladı. Okula giderken, soğuk binaya sığındım. Sabah antrenmanı olan öğrenciler için bu cehennem…