Elitler Sınıfı - Kısa Hikayeler - Nazuna - Çömez Çocuk
Cilt 8 – Nazuna – Çömez Çocuk
Anlatacağım görüşme, ben tuvaletten yemekhaneye dönerken gerçekleşti.
‘Ha?“
O çocuğun yanından geçerken, bir ses duydum. Bana mı seslendi ki?
Yürümeyi bırakıp bırakmayacağımı düşünürken, çocuk bana seslendi.
“Ahh, bu nazarlığı daha önce gördüm bir yerde…ama nerde
hatırlayamadım. Rahatsız ettiysem özür dilerim.”
Onu daha önce bir yerde görmüştüm sanki?…
Ah, hatırladım.
Bu çocuk, Miyabi’nin geçenlerde bahsettiği çömez.
Yanlış hatırlamıyorsam, bayrak yarışında sırasında Horikita-senpai’ye karşı iyi bir mücadele vermişti.
İlk başta sırf hızı sayesinde dikkatleri üzerine çeken zavallı bir çömez diye düşünmüştüm.
“Bu nazarlık artık okulda satılmıyor.”
Yoksa….. safça davranarak bana asılmaya çalışıyor olabilir mi?
“Öyle mi? Ben kampüste değil de… okulun bahçesinde görmüştüm?“
“Yoksa…nazarlığımı bulan sen miydin?“
“Bilmem… kış tatilinde bulmuştum…. ama tam olarak ne zamandı ben de hatırlamıyorum.….?“
Nazarlığı bir yere düşürmüşüm.. aramadığım yer kalmadı ama bulamamıştım. Sonrasında onu birinin bulup yurt lobisine teslim ettiğini öğrendim. Onu bulan kişiye karşı borçlu hissetmiştim.
Bir de bulan çocuğa, bana asılıyor herhalde diye düşünüyorum…
“Ben eminim. Sen bulmuşsun.”
Çocuğun yanına gittim ve ona nazarlığımı gösterdim.
Yurda teslim ettiği için, nazarlığa dikkat etmemiştir herhalde.
“Bu nazarlığı okuldan aldım. Ekstra bir özelliği yok ama…nasıl desem, bu nazarlığı takınca kendimi huzurlu hissediyorum? Olmayınca kötü şeyler olacakmış gibi geliyor; daralıyorum. Danışmadan aldığımda o kadar çok sevinmiştim ki, birisi bulup bırakmış diye. “
Bilinçsizce, alakasız şeyler hakkında konuşmaya başladım, az çok bilgi vermiş de oldum.
“Demek onu bulan sendin.”
Bu garip bir şans buluşması olarak adlandırılabilir. Ya da daha çok, kader mi demeli?
Bu nazarlık sahibinin koruyucusu ve kaderinin habercisidir deniyor.
Sadece romantik karşılaşmalardan bahsedilmiyor, insanlar arası bağları da kurduğu dile getiriliyor.
Belki de ileride onunla ortak bir kader paylaşacağızdır?
Belki de bu yüzden nazarlığı düşürmüşümdür; O bulsun diye.
Bu fikirler kafamda belirirken, aynı zamanda bu tesadüfi karşılaşmamızı kadere bağlıyor; bu fikri destekliyordum.
Haksız da değilim bence.
Ayanokouji Kiyotaka-kun ile böyle tanıştım. Kaderi ağlarını ördüğü günde..
Çeviren: Darkmatter