Bilge Okuyucu - Bölüm 28 – Arazi Sahipleri (2)
Bölüm 28 – Arazi Sahipleri (2)
10 İblis.
Yoo Jonghyuk’un regresyonlarına bağlı olarak, sıralamaları da değişiyordu. Fakat kesin olan bir şey vardı: HKY’nin büyük kötü karakterler bunlardan oluşuyordu.
Chungmuro’nun silahlı kale ustası, 10 iblisten birisi, Gong Pildu idi.
Ayrıca, HKY’yı baştan sona okumayan birisi, Gong Pildu’ya karşı tetikte olurdu.
[Yeşil Alan 56/70]
Alanın büyüklüğü deyim yerindeyse harikaydı, hatta alanın büyüklüğünü ölçmek mümkün bile değildi.
Standart prosedürden gideceğim.
Lee Gilyoung’u arkama alarak konuşmaya başladım.
“Niye puan ödeyecekmişiz? Chungmuro istasyonu, halka açık bir alan.”
“Haha, 8 gün önce öyleydi, evet. Ama artık değil.”
Çoğu insan için 500 puan, küçük bir meblağ değildi. Fakat ayak bastı parası olarak 500 puan almak…. tam bir soygundu.
“Peki, öderiz. Ama ödemeyi direkt yapacağım.’’
“Ne?”
“Sen, Gong Pildu değilsin.”
Gong Pildu kötü bir karakterdi evet… ama şuan önümde duran adam, ittifaktan birisiydi, ekstraydı yani. Gong Pildu değildi.
Etrafta Gong Pildu’yu gözlerimle aradım..? ancak o diyebileceğim birisi yoktu.
“Haha, ne komiksin sen öyle. Hey, benimle oynamayı kes…”
“Gong Pildu. Hadi çık ortaya? Ödemeyi bizzat al.”
Etraftakileri görmezden gelip ilerlemeye devam ettim.
[Özel bir alana girerek işgal ettiniz!]
Ateşli silahların hedefi artık bendim. Fakat durmadım.
Silahlar ateş almaya başlarsa, hayatta kalabileceğimin garantisi yoktu.
Ama biraz güç gösterisi yapmalıydım ki Gong Pildu beni küçümsemesin.
“Bizzat sana ödeme yapacağım, aksi halde ödemeyi unut.”
Sonunda, Gong Pildu hareket etti.
Çeşitli malzemelerin üst üste yığılı olduğu bir bank fark ettim, tam o yığının ortasında da elinde gazete, orta yaşlı bir adam bana dik dik bakıyordu.
Tam da HKY’deki gibi bir tanıma sahipti. Üzerine giydiği yırtık pırtık tişörtten kıllı göbeği gözüküyordu. İşte bu adam, Gong Pildu, ittifakın temsilcisiydi.
“Bu yüzü yeni görüyorum.. ama fena değilsin, enerjiksin.”
“Seni görmek için ödeme yapmak zorunda kalmam.. adil değil desem?”
[Karakter ‘Gong Pildu’nun ilgisini çektiniz.]
Kötü adamlarla iyi anlaşabilen birisine dönüştüm galiba. Kim Namwoon ile de yıldızımız uyuşmuştu.
“Ne güzel konuşuyorsun öyle. Ama bu kadar kendinden emin konuşmanı beğenmedim, bilesin.”
Tadak.
Büyü ile ateşli silahların hazır hale getirdiğini fark ettim. Pislik herif.
Gong Pildu, mahallede sürekli görülen ajushhi’ler gibi gülümsedi. Fakat benim tanıdığım Gong Pildu’nun sıradan hiçbir ahjussi ile alakası yoktu.
[Özel Yetenek Karakter Listesi aktive edildi.]
+
[Karakter Bilgisi]
Ad: Gong Pildu
Yaş: 48
Sponsor: Savunma Ustası
Özel Yetenek: Arazi Sahibi(Nadir), Büyük Arazi Sahibi (Nadir)
Yetenekler: Özel Arazi Sahibi Lv. 3, Sabır Yeteneği Lv. 1, Çıkar Hesabı Yeteneği Lv. 2, Liderlik Lv. 2, Tehdit Yeteneği Lv. 1, Silah Eğitim Yeteneği Lv. 1.
Mühür: Silahlı Alan Lv. 3.
Genel İstatistikler: Dayanıklılık Lv. 9, Güç Lv. 11, Çeviklik Lv. 10, Büyü Gücü Lv. 19.
Genel Değerlendirme: Chungmuro Arazi İttifakı’nın temsilcisi Gong Pildu’dur.
‘Arazi Sahipliği’ yeteneği ve ‘Silahlı Alan’ mührüyle, birçok savaşta üstünlüğe sahiptir. Onu düşman edinmemeniz tavsiye edilir.
* ‘Başlagıç Paketi’ aktif.
* Gelişim paketi aktif.
+
Bu dünyada çok fazla ‘işveren’ vardı, ancak kazançları garantili ‘arazi sahibi’ olandı, Ayrıca önümde duran bu kişi, ‘silahlı korumaya sahip bir araziye’ sahipti.
Açıklamayı görünce büyü gücünün lv 19 olduğunu fark ettim.
İleride 10 iblisten birisi olmanın hakkını veriyordu.
“Burda ne işin var, dökül bakalım. Amacın borç ödemek olmasa gerek.”
Çok da dikkatli birisiydi.
Fakat nasıl bir taktik izlemem gerektiğinden emin olamıyordum. Anlaşma yoluna mı gitmeliyim yoksa Gong Pildu üzerinde üstünlük kurmaya mı…
Tüm gücümü kullanırsam, Gong Pildu’nun silahlı alanını alt edebilirdim.
Fakat kalesini def etmek için ciddi anlamda hazırlık yapmam gerektiği gibi, yaralanmayı da göze almam gerekiyordu.
Ne yapsam acaba?..
Puanlarımı harcamayı planladığım ayrı bir konu vardı. Bu yüzden istatistiklerimi şuan arttırmam mümkün değildi.
“Saçma sapan girişimlerde bulunmaman, iyiliğine olur.”
Gong Pildu 32 diş gülümseyerek söyledi bunları.
Silahları, Lee Hyunsung’u çevreledi. Hemen alelacele kenara çekildi o da.
Gülümsedim, 2 elimi birden havaya kaldırarak konuşmaya başladım:
“Kiracıların, ev sahibini görmeye gelmesinin nesi garip?”
“Oda mı istiyorsun?”
“Evet. Yeşil Alanında arkadaşlarımla beraber kalmak istiyoruz.”
Gong Pildu’nun Yeşil Alanında 3.senaryoyu tamamlamak için kalmak zorundaydık. Bunu mümkün hale getirmekten başka çarem yoktu.
“Hayır. İttifak yabancıları kabul etmiyor. Fakat herkesin günlük 500 puan ödemesi şartıyla, tekrar değerlendirebilirim isteğini.”
Günlük 500 puan ha..? Soygundan farksızdı. Dokkaebi dükkanından daha fena idi.
“Puan yerine, bilgi vermeyi teklif ediyorum.”
“Ne bilgisi?”
“Yoo Jonghyuk hakkında bilgi.”
Yoo Jonghyuk’un adının geçmesiyle, arazi sahiplerinin yüzünün rengi attı.
-
- “Yoo Jonghyukmu? Yoo Jonghyuk burada çok büyük bir kargaşaya sebep oldu…”
-
- “Kimsin sen! Onu nerden tanıyorsun?”
-
- “Pildu! Bu adam şüpheli, değil mi?”
Yoo Jonghyuk’un biz gelmeden önce bu ittifakla bir sorun yaşadığını tahmin ediyordum.
Orijinal hikayeye göre, YJH, 3.seferinde bu ittifakla 3.senaryo başlamadan önce büyük bir saldırıda bulunuyordu. Fakat şuana kadar ciddi bir saldırıda bulunmamış olduğu belliydi. Bu yüzden emin olmakta zorlanıyordum.
Şuan YJH’nin neyin peşinde, neden farklı davranıyor çözememiştim.
Gong Pildu şüpheli gözlerle bana dik dik bakmaya başladı.
“O adamla nasıl bir bağın var?”
“Ölümüne partneriz diyelim.”
“…inanmadım desem?”
“Dostça bir arkadaşlığımız var.”
“Sana neden inanayım?”
“İnanıp inanmamakta özgürsün. Ama inanırsan, kaybeden taraf olmayacaksın?”
Yemi ortaya attım. Belki teklifimi hemen kabul bile edebilirdi.
Çünkü şuan Chungmuro’daki güç dengesini tehdit eden tek kişi, Yoo Jonghyuk idi. Bunun farkındaydı.
[Karakter ‘Gong Pildu’, Çıkar Hesabı Lv. 2 aktive etti!]
“Peki kaybeden taraf olmayacağımın garantisi var mı?”
…?
“Dolandırıcı olmadığını nerden bileyim. Senin gibiler, sorumluluk almaz. Ben dünkü çocuk değilim.”
O kadar doğru düşünüyordu ki… kendimi kötü hissettim. Fakat bu noktada şansımı zorlamanın manası yoktu. Geri çekilmek en iyisiydi.
“Peki sen bilirsin. Teklif var ısrar yok.”
Gong Pildu’nun kafasının karıştığı kesindi.
Tereddüt etmeden arkamı döndüm. Evet, hiç açık vermemem gerekiyordu, ne de pişman olduğumu belli etmem.
Böylece, kaybedecek kişinin ben değil, o olduğunu anlayacak, pişman olacaktı.
“Dur.”
Tam beklediğim gibi.
“Ödemeyi yapmadan nereye? Ödeme yapmadan kaçabileceğini mi sanıyorsun?”
Tabii ki bu pişmanlık beklediğim pişmanlık değildi. Kahretsin! Çuvalladığımı hissediyorum… ama arkamı dönüp garip bir gülümsemeyle konuştum.
“Ne kadar? 100 puan mı?”
“Hayır. Sen ile çocuk için 1,000 puan.”
Tepem attı şimdi. Bu pislik 1000 puanı, 1 TL falan mı sanıyor be?
“Çok istiyorsun.”
Ddokkaebi bana payımı vermemişti ve 1,000 puanı bu pisliğe vermek gibi bir niyetim de yoktu.
Gong Pildu sırıttı.
“O zaman siz kiracı olmayı bile hak etmiyorsunuz demektir. Geberin!”
Etraftaki adamları kenara itip alelacele ekip arkadaşlarımın yanına koştum.
Kwang!
Ardından ilk ateşin sesi geldi. Lee Hyunsung hemen beni metal bir kalkan ile korudu. Güvenilir birisi olduğu başından belliydi.
“…Dokja.”
Lee Hyunsung’s güç ve dayanıklılığın lv 14 olmasına rağmen ses tonu gergindi.
Titrediğini görebiliyordum da.
Lee Hyunsung henüz 2.mührünü elde edemediği için, bu kaleye karşı durması imkansızdı. Jung Heewon da olmadığını düşünürsek, herhangi bir savaşta aramızdan birini kaybetmemiz çok yüksek bir ihtimaldi.
“Gong Pildu, bizimle savaşmak istersen, sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaksın.”
“Ne?”
“Bizimle savaşmaman daha iyi diyorum.”
“Nedenmiş o?”
Onu korkutmak zorundaydım.
“Eğer savaşırsak, ölen sen olacaksın çünkü.”
Gong Pildu’nun yüz hatları gerildi. Söylememe gerek bile kalmamıştı, fark etmişti.
B1’deki yürüyen merdiven hareket ediyordu. Gelen gürültüden kim olduğunu tahmin etmek zor değildi.
“En iyi partnerim geliyor.”
Yoo Jonghyuk.
Bu lanet regresörü görünce mutlu olacağımı hiç düşünmemiştim.
“Usta, işte o adam. Senin partnerinmiş gibi davranan o.”
Lee Jihye tiz sesiyle bağırarak parmağıyla beni işaret etti.
Bu trajedinin yalnız kahramanı, ana karakter, Jihye’nin yanında yürüyor, sert bakışlarıyla etrafı süzüyordu.
[Karakter ‘Yoo Jonghyuk’ durumdan hoşnut değil.]
[Özel Yetenek, Bilge Okuyucu Sahne 2 aktif!]
Hafif bir baş dönmesinden sonra onun düşüncelerini okumaya başladım.
「 Ne…yok artık? 」
Ona elimi sallayıp rahatça selam verdim.
“Merhaba, Jonghyuk.”
「······.」
“Nasılsın? Yüzün hiç fena değil?”
「······.」
Lee Jihye ile Gong Pildu bizi süzüp durdular, gözlerine inanamadılar.
Yoo Jonghyuk’un partneri olacağıma hiç ihtimal vermemişlerdi.
Dahası, ortam biraz gergindi.
“Bu insanlar, partner olduğumuza inanmıyor. İkna et bi’ zahmet?”
Benim tanıdığım Yoo Jonghyuk kolay adam öldürürdü ama sözünü tutardı.
[Bazı takımyıldızları, Yoo Jonghyuk’un cevabını merak ediyor.]
[Takımyıldızı, Şeytani Ateş Yargıcı, Yoo Jonghyuk’un ne kadar sadık bir partner olduğunu merak ediyor.]
Dahası, takımyıldızları da cevabını bekliyordu.
「······.」
Yoo Jonghyuk gözlerini bir süre üzerimden ayırmadı. Tam cevap verecekti ki ben önce davrandım.
“Bu arada, lavaboyu kullanmamıza izin vermeyi unuttun, Gong Pildu!”
Bu sözlerimi duyan Yoo Jonghyuk, bıçağını çıkarttı.
* * *
Yoo Jonghyuk benim ‘partneri’ olduğumu söylememiş, Gong Pildu’ya cevap olarak bıçağını çekmişti.
Gong Pildu da çatışmaya girmemek için bizi serbest bırakmıştı.
Lavaboyu kullandıktan bir süre sonra, aşağı inip 3.hattın olduğu bölgeye geldik.
Bu regresörün eşliğinde bunu başarabilmiştik. 32 d iş sırıtarak konuştum:
“Seni görmek güzel, serseri.”
“…sen de hala sapa sağlamsın.”
“Ölmemi mi bekliyordun?”
“Fena olmazdı aslında.”
Ne kadar da yüzsüz ya. Arsız arsız sırıtışını görünce çok sinirlendim.
Çenesine okkalı bir yumruk atma isteği doğuyordu ama saldıramayacağımı biliyordum.
[Özel Yetenek Karakter Listesi aktive edildi.]
[Bu kişiye ait çok fazla bilgi bulunmaktadır. Karakter Listesi, özet hale getirildi.]
Tam versiyon.
[Karakter Bilgisi, tam versiyona çevrildi.]
+
[Karakter Bilgisi]
Adı: Yoo Jonghyuk.
Yaş: 28
Sponsor: ???
Özel Yetenek: Regresör (3.sefer) (Efsane), Profesyonel Oyuncu (Nadir)
Yetenekler: Bilgili Gözler Lv. 8, Yakın Dövüş Yeteneği Lv. 8, Gelişmiş Silahlı Saldırı Yeteneği Lv. 5, Güçlü Savunma Yeteneği Lv. 5, Mental Bariyer Yeteneği Lv. 5, Kalabalık Kontrolü Lv. 5, Mantıklı Düşünme Yeteneği Lv. 5, Yalan Dedektörü Lv. 4…(boş bırakılmış)…
Mühür: [Regresyon Lv. 3]
Genel İstatistikler: Dayanıklılık Lv. 24, Güç Lv. 24, Çeviklik Lv. 25, Büyü Gücü Lv. 23.
Detaylı Değerlendirme: Bu kişiye ait gelişim değerlendirmesi çok uzun olduğu için yüklenemedi.
+
Romanı okurken böyle etkileyici gelmemişti. Şimdi neden olağan üstü güçlü olduğunu anlıyorum.
-
- ana senaryo başlamak üzereydi daha ama genel istatistikleri toplamı 70’i aşıyordu.
Kahretsin ya! Bu lanet ana karakterden kurtulmam zor olacak.
- ana senaryo başlamak üzereydi daha ama genel istatistikleri toplamı 70’i aşıyordu.
“Ne diyeceksen de, hadi?”
Yoo Jonghyuk’un gelişimi 3.seferinden hızlıydı şuan. Bu da…gelişimini hızlandırmak için büyük riskler alıyor anlamına geliyordu….
Daha 3.seferinde neyin peşindeydi?… kendimi huzursuz hissediyorum.
Er ya da geç neler döndüğünü öğrenmem gerekecek.
“Hadi söyle.”
“Yok, sadece baktım öylesine.”
「 …tahminimden daha inatçı birisiymiş. 」
Ne inadından bahsediyor bu? Kendini ne sanıyor bu ya…
「 Fakat yüzsüz olmak ona fazla. Öldürüp kurtulmalı mıyım acaba? 」
“Sadece şaka yapıyorum he he, öyle ters ters bakmana gerek yok.”
Gayri ihtiyari gülümsedim. Yoo Jonghyuk umurunda değilmiş gibi kafasını çevirdi.
[Takımyıldızı ‘Altın Taç Esiri’ tavırlarınızdan hayal kırıklığına uğradığını belirtiyor.]
Yoo Jonghyuk’u şuan devre dışı bırakmak gibi bir niyetim yoktu: ilerdeki çoğu senaryo görevlerini tamamlamak için ona ihtiyacım vardı.
Gerçekten partner olmasak da onu kullanmaya değerdi.
…fakat az önce bahane uyduruyormuş gibi olmadı mı ya?
“Yoldaşlar edinmişsin kendine.”
Yoo Jonghyuk boş gözlerle arkamdaki insanlara baktı.
[Karakter ‘Yoo Jonghyuk’u hayal kırıklığına uğrattınız.]
…Ne? Neden anlayamadım?
Çok geçmeden aradığım cevap geldi.
[Karakter ‘Yoo Jonghyuk’, Bilgili Gözler Lv. 8 aktive etti!]
「 Lee Hyunsung’u yoldaş edinmiş ama onun kendini geliştirmesini sağlamamış bile. 」
Bir an kafam karıştı fakat düşüncesi doğruydu. Lee Hyunsung, onunla birlikte hareket etseydi, şuan çok daha iyi bir seviyede olurdu.
…ben sadece geleceğe dair bilgisi olan sıradan bir okuyucuydum.
Pislik!
「 Boşa ümitlenmişim. 」
Bu sesleri kafamın içinde duyuyor olmak daha da üzücüydü.
Etrafı gözleriyle tarayan Yoo Jonghyuk, bir anda durdu.
Ilk defa yüz ifadesi bu derece değiştiğine şahit oluyordum.
「…Bu da ne? 」
*****
DÜŞÜNCE VE GÖRÜŞLERİNİZİ YORUM YAPARAK ÇEVİRMEN VE EDİTÖR ARKADAŞLARIMIZI CESARETLENDİRİNİZ 🙂