Bilge Okuyucu - Bölüm 33 – Acil Durum Savunması (2)
Bölüm 33 – Acil Durum Savunması (2)
Planlanan vakit geldi.
- hatta ekip arkadaşlarımla birlikte toplandık. Herkes yeni silahlarını kontrol etmeye başladı. Lee Hyunsung, iyi iş çıkarmıştı anlaşılan.
“Dokja, dediğin gibi yaptım.”
Şimdiye kadar kullandığımız silahlar çok eskidiği için, Lee Hyunsung’dan bize yeni silahlar üretmesini istedim. Dün geceki zorlu mücadeleden kalan trollerin boynuzlarından mızrak ve kılıç yaptı. Yeterince uzun olmasalar da geçici kullanım için uygundu.
Jung Heewon halinden memnunmuşcasına gülümsedi.
“Daha dayanıklı ve hafif gibi?”
“Ah… Dokja, Hyunsung. Çok teşekkür ederim.”
Yoo Sangah başını eğerek teşekkür etti.
Trollerin boynuzlarından keskin bir silah üretmek mümkün değildi, bu sebeple Lee Gilyoung’un silahını değiştirmedik.
Lee Gilyoung sessizce yere bakıyordu. Off bu somurtkan çocukla işimiz var, ha…
Saçını okşayıp konuştum.
“Kolay olmayacak. Dünden daha tehlikeli bir gün geçireceğiz. Hazır mısınız?”
Herkes başını sallayarak hazır olduğunu belirtti.
“O zaman başlıyoruz.”
Şimdi mücadele zamanıydı. Arazi sahipleri ittifakından birileri olayı çakmadan olabildiğince hızlı hareket etmek zorundaydık.
Jung Heewon, Yoo Sangah ile Lee Gilyoung görevlerini yerine getirmek için sorumlu oldukları katlara geçtiler. Ben de Lee Hyunsung ile birlikte merdivenlerden yukarı çıktım.
Lee Hyunsung endişeli bir ses tonuyla konuştu.
“Dokja, yapabilir miyiz?”
…operasyonun kilit noktası O’ydu. Böyle konuşması….tam anlamıyla operasyonu zora sokuyordu. Sert ve net bir şekilde cevap verdim.
“Her şey plana göre gidecek.”
Fakat Lee Hyunsung’un hali ürkekti.
“Sanki..insanlar bana olması gerektiğinden fazla güveniyorlar. Başarabilir miyim bilemiyorum açıkçası.”
“Hyunsung, sen gerçekten güvenilir birisisin.”
“…bana güvendiğini söylemen bile çok güzel.. ordudayken kimse bana böyle güvenmedi…öyle işte.”
İlk defa böyle bir şey çıkıyordu ağzından. Lee Hyunsung’un ordudaki yaşamıyla ilgili bilgim olmadığını fark ettim böylece. HKY’de sadece adı geçmişti. Detay yoktu.
“Bu iş bittikten sonra, hikayeni dinlemek isterim, Hyunsung.”
Lafın gelişini söylemiştim ama Lee Hyunsung beklediğimden daha fazla sarsıldı sözlerime.
[Karakter ‘Lee Hyunsung’ size duygularını açmaya başladı.]
[Karakter ‘Lee Hyunsung’a ait bilginiz arttı.]
“Seninle konuşurken kendimi bazen garip hissediyorum, Dokja.”
“Ha? Neden…?”
“Nasıl anlatsam… sanki beni yıllardır tanıyor gibisin.” Saçını kaşıyıp uzaklara baktı. Ardından devam etti: “Ah, kötü manada bir şey demiyorum ama işte öyle hissediyorum…”
“Neyi kast ettiğini anladım ben, sorun yok.”
“Tamamdır, o zaman. Ben de Dokja, senin hikayeni merak ediyorum.”
“Benim hikayemi mi?”
“Evet, senin gibi birisiyle karşılaşmamıştım daha önce. Bu olaylardan önce nasıl bir hayatın vardı merak ediyorum doğrusu.”
Nedense biraz garip hissettim.
Okuduğum hikayedeki ‘yan karakter’ beni merak ediyordu. Huzursuz oldum.
“İlginç bir hayatım olmadı.”
“Olsun yine de dinlemek isterim.”
Kafamda bir soru işareti belirdi.
HKY gerçeğe dönmeseydi, Lee Hyunsung ile aynı dünyada yaşıyor olur muyduk?
Yoksa roman gerçeğe mi dönüştü…? Bu hikayenin neden ve nasıl başladığına dair… hiçbir fikrim yoktu.
Emin olduğum tek şey, Lee Hyunsung önümde ‘canlı’ duruyordu.
****
“Oi, Yoo Jonghyuk’un arkadaşı. Anlaşmaya mı geldin?”
Bu sözlerin ardından ittifaktan bir grup orta yaşlı adam bize doğru yaklaştılar.
“Hmm…iyi de kadınlar nerde?”
Konuşan adam bir kadını saçından tutuyordu. Dünkü 5’li yeşil alandaki kadındı. Bakışlarımı fark eden adam güldü.
“Ahh, bu kadın arazisini görememiş de… sizi ilgilendirmeyen bir mesele kısacası.”
“İ-imdat. Bana yardım edin!”
Kadın bana acınası bir halde bakıyordu. ‘İyilik Yönetimi’ takımyıldızlarının yardım çağrıları gelirdi birazdan. Fakat beklemeyi tercih ediyorum, çünkü bu işle ilgilenecek birisi vardı yanımda.
Lee Hyunsung: “Kadını bırak.”
“…sen de kimsin?”
Lee Hyunsung, adamın sorusundan sonra bana dönüp baktı. İzin ister gibi bir hali vardı, ben de başımı salladım.
[Karakter ‘Lee Hyunsung’ adaleti sağlamak istiyor.]
[Karakter ‘Lee Hyunsung’un yeteneği ortaya çıkmak üzere.]
İttifaktan üyeler, silahlarını çıkartıp pozisyon aldılar. Saatimi kontrol ettim.
Vakti gelmişti. Puanlarımın bir kısmını istatistiklerime harcamaya başladım.
[1,200, ‘dayanıklılık’ için kullanıldı.]
[Dayanıklılık Lv. 15 -> Dayanıklılık Lv. 18]
[Dayanıklılık seviyeniz arttırıldı!]
[1,200, ‘güç’ için kullanıldı.]
[Güç Lv. 15 -> Güç Lv. 18]
[Güç seviyeniz arttırıldı!]
En düşük yatırımla elde edebileceğim maksimum etkiydi, bu.
[Toplam Puan: 20,450 ]
Kalan puanlarımı saklıyordum: Onların ayrı bir yeri vardı.
Kwaaaang!
Metronun içinde küçük patlama sesleri işitildi. Biri büyük biri küçük çaplı kargaşa sesleri de yükselince, sinyalin geldiğini anladım.
“Hyunsung!”
Lee Hyunsung başını salladı.önümüzdeki adamlara doğru koştuk. İttifak üyeleri bağırmaya başladı.
“N’oluyor, sizi pislikler!”
[Özel Yetenek ‘Saf Ak Yıldız Enerjisi’ aktive edildi.]
Sukakak!
“Kyaaak!”
Kadının saçını tutan orta yaşlı adamın eli havada uçarak süzüldü. Fışkırarak akan kandan dolayı etraftaki adamlar, şaşkına döndüler. Bizse, onları görmezden gelip koşmaya devam ettik. Şoku atlatan adamlar hemen arkamızdan koşmaya başladılar.
“Çabuk! Durdurun şu adamları!”
B2’deki koridor, Gong Pildu’nun arazisine aitti.
[Özel bir araziye giriş yaptınız!]
“Yakalayın şunları!”
Bizden ileride olan üyeler, bizi fark ettiler. Arkamızda 20 kişi varsa, önümüzde de yarısı kadar insan vardı. Tahmin ettiğimden az olsa da…2’ye 30 yüsek bir sayıydı.
Bu arada, Hepsiyle mücadele vermeyi düşünmüyorum.
Tam saldırıya geçeceğim an, Lee Hyunsung çelik bir kalkanıyla önüme geçerek kalkanını gürültüyle yere vurdu.
[Karakter ‘Lee Hyunsung mührü ‘Dev Dağ İtişi Lv. 1’i aktive etti.]
Kwakakakak!
Lee Hyunsung efsanevi kaslarıyla gövde gösterisi yapınca, domino taşı gibi yere serildiler.
[Karakter ‘Gong Pildu’, ‘Silahlı Alan Lv. 4’ü aktive etti !]
Etraftan kaleler yükselmeye başladı. Kalelerde, kırmızı renkte büyülü silahlar belirip hedef almaya başladılar. Toplamda 5 kale vardı.
“Dokja!”
Lee Hyunsung’a yetişmemle kalkanını bana vermesi bir oldu.
Kalkanı tutar tutmaz büyülü bir kurşunlar isabet etti, sendeledim.
Kwang! Kwaang! Kwaang!
Kalkanı tutan elim acı içindeydi. Yüksek büyü gücü etkisini gösteriyordu fakat direnmek zorundaydım.
[Kesintisiz İnanç, destek olarak dayanıklılık istatistiğinizi lv 20’ye yükseltti.]
[Vücudunuzu, sert dayanıklılığınız koruyor.]
“Yüzsüz kiracım gelmiş demek.”
Gong Pildu’nun alaycı ses tonu işitildi.
Ayaklarımız, büyülü kurşunların gücüyle bağlanırken ittifak üyeleri peşimizden koşmaya devam ediyordu.
Demir kalkanın dayanıklılığını yitirmeye başlamış, bir süre sonra etkisini yitirecek haldeydi.
Gong Pildu eğleniyormuşçasına konuştu.
“Kira borcunu ödemeye gelmedin herhalde. Söyle neyin peşindesin?”
“Kiracı olmak istemiyorum artık.”
“İlginçsin, vesselam. Arazimde gözün mü var yoksa?”
“Nasıl desem, ben daha aç gözlü birisiyim…”
[Gong Pildu’nun özel arazisine izinsiz girdiğiniz için, bazı istatistiklerinizin etkisi azaltılmıştır.]
…Gong Pildu’nun gücü bu yüzen tehlikeliydi işte.
Silahlı Alan’ın özel etkisi: Özel Alan Güçsüzleştirmesi idi.
Kalelerde kırmızı renkte büyü gücü tekrar yoğunlaşmaya başladı.
[Karakter, Gong Pildu, ‘güçlendirilmiş büyülü kurşun’ hazırlıyor.]
‘Özel Arazi’ ile ‘Silahlı Alan’ kombinasyonu kırılmadığı sürece, bu adamla başa çıkabilecek birkaç varisçi vardı.
“Geber.”
Büyülü kurşunlar ateş alacağı anda, uzaktan çığlıklar yükselmeye başladı. Yaralı ittifak üyeleri ondan tarafa koşmaya başladılar.
“P-Pildu! Arazi…!”
Yara izlerinin keskinliğini fark edince, Lee Jihye’nin yanımızda yer alıp harekete geçtiğimi anladım.
Zaman gelmişti. Lee Hyunsung’a dönüp:
“Hyunsung, şimdi.”
Lee Hyunsung’un bakışlarından kararsızlık okunuyordu.
“Parçala.”
Lee Hyunsung yumruğunu havaya kaldırdı. Huzursuz ve endişeli bir haline rağmen, geri çekilmeyecek kadar da kararlıydı.
[Karakter ‘Lee Hyunsung’ gelişiyor.]
Lee Hyunsung vücudundan gümüş renkte kör edici bir ışık yayılmaya başladı.
Aslında çok da duygulandığım bir sahne yaşanıyordu şuan. Lee Hyunsung’un karakter gelişimi HKY’de en sevdiğim sahnelerden birisiydi.
Çelik Kılıç Lee Hyunsung olarak lakap takılıp en güçlü yan karakterlerden birisinin olma sebebiydi de. Çünkü―
[Karakter gelişimiyle oluşan yeni mühür aktif.]
‘Tek darbe’de iş bitiricilik konusunda, Lee Hyunsung HKY’deki en güçlü karakterlerden birisiydi.
[Karakter Lee Hyunsung, ‘Dev Dağ Darbesi Lv. 1’ mührünü kullandı.]
Lee Hyunsung’un yumruğunda saniyeler içinde hafif sise benzer bir büyü kapladı.
Kolları birden bir insana ait olamayacak kadar büyüdü.
“Haaaat!”
Lee Hyunsung’un yumrukları alev alarak yere isabet etti.
Kwaaaaang!
Yüksek bir gürültüyle zemindeki betonlar parçalanıp havada uçuşmaya başlamasıyla çığlıklar yükseldi.
“N-neydi bu?”
Jjejejejeok!
Zeminde oluşan yarıklar, kalelerdeki kurşunların hedefini şaşırtıp hedefleri dışında yerlere isabet etti. Çok geçmeden etrafı toz bulutu kapladı.
Ku ku ku ku!
Yüksek bir titreşimle beraber B2 sallanmaya başladı.
[Yeşil Alan yok edildi.]
[Karakter Gong Pildu’nun özel arazisi imha edildi.]
Çöken zemine baktıktan sonra Gong Pildu’ya dönüp sırıtarak:
“Arazi sahibi olmadığın günlere dönelim diyordum ben de.”
*************