Bilge Okuyucu - Bölüm 34 – Acil Durum Savunması (3)
Bölüm 34 – Acil Durum Savunması (3)
Gong Pildu’yu öldüremezdim, ilerde lazım olacaktı.İhtiyacım olan, arazisini terk etmesiydi sadece.
…ikilemin içindeydim.
Öncelik olarak, ikilemi çözmeye verdim. Mesela, ‘özel arazisindeyse’ özel arazisini yok etmem gerekiyordu, ona zarar gelmemeliydi.
-
- “Uhh… ç-çıktı.”
-
- “Seni köpek…”
Bu stratejinin başarılı olabilmesi için güce ihtiyacımız vardı: tek darbede özel bir araziyi yıkabilecek bir güce. İşte tam da bu yüzden Lee Hyunsung’un karakter gelişimini arttırmaya çabalamıştım..ki emeklerimin meyvesini aldım.
“Eeeeok…!”
-
- kattan aşağı düşenler acıyla inledi.
Operasyon başarılıydı.
Yeşil alanlar kayboldukça arazi sahipleri ‘odalarını’ kaybediyordu.
Gong Pildu’nun üstü başı kumla kaplanmış, etrafa şaşkın şaşkın bakınıyordu.
Tam sinirle sövmeye başlayacakken Bihyung’un sesi öne çıktı.
[Ne yapıyorsun sen? OHA!]
‘Sessiz ol.’
[Seni pislik! Chungmuro’daki Dokkaebi’ler çıldırdı senin yüzünden!]
Kafamın içinde yankılanan takımyıldızlarının seslerinden başıma ağrı girdi.
[Takımyıldızı, Altın Taç Esiri, asi tavırlarınızı beğendi.]
[Takımyıldızı ‘Dazlak Adalet Komutanı’ devrim girişiminizi beğendi.]
[Takımyıldızı ‘Abisal Siyah Ateş Ejderhası’ yıkım ve kaos ortamından hoşlandığını dile getiriyor.]
[300 puan ile ödüllendirildiniz.]
“S-seni piç!”
“Öldürün şunları!”
İttifak üyeleri bize saydırıp sövmeye başladılar. Biz de platformdan aşağı doğru koşmaya başladık.
[Özel Yetenek Karakter Listesi aktif.]
+
[Karakter Listesi]
Adı: Lee Hyunsung
Özel Yetenek: Adaleti Sağlayan İnsan (Nadir)
Mühür: Dev Dağ Darbesi Lv. 1, Dev Dağ Yumruğu Lv. 2.
Yetenekler: Kamuflaj Yeteneği Lv. 2, Kamuflaj Lv. 2, Sabır Lv. 1, Adalet Algısı Lv. 2, Silah Eğitimi Lv. 3.
+
Lee Hyunsung’un gelişimi başarılı olmuş. Güzel.
Açıkçası, bu daha bir başlangıçtı. Lee Hyunsung’nun dev dağ darbesini kullanabilir olması, ekibin gücüne güç katacaktı.
“Hyunsung, kaç defa daha kullanabilirsin?”
“…herhalde 1-2 kez daha.”
Lee Hyunsung zar zor nefes alıyor, yorgun olduğu yüzünden belli oluyordu.
Dev Dağ Darbe mührü, yoğun enerji ve büyü gücünü çekip tek ve kusursuz bir saldırıya odaklıydı, bu yüzden çabuk yorulmuştu.
Tabiri caizse, ‘takviye fiziksel güç’ konusunda, dev dağ darbesinin geçebilen çok fazla güç yoktu. Bu yüzden adını da etkisini de hak ediyordu.
Etrafa dağılan insanlar bir yöne doğru koşmaya başladı. Önde koşan Yoo Sangah’ı fark edince yaklaşıp sordum.
“Kıramadığınız yer kaldı mı?”
“Hepsini kırdık!”
Jung Heewon : “Odaların böyle kırılabileceğini bilmiyordum. Aynı anda zemine saldırınca parçalanıp kırıldı…”
Yoo Sangah, Jung Heewon ve Lee Gilyoung, tüm küçük yeşil alanların kırmakla sorumluydu. Çoğu yeşil alan 1 ila 3 kişilikti. Nadir de olsa farklı boyutlarda yeşil alanlar vardı: onların da icabına bakan birisini ayarlamıştım.
[Hey! Beni duymuyor musun? Neyin peşindesin diyorum?]
Bihyung, ‘dokkaebi iletişimi’ ile benimle iletişim kurmaya devam ediyordu.
‘Neden endişelisin anlamıyorum?’
[Unuttun mu..? Chungmuro’daki tek benim kanalım yok. Başına geleceklerden haberdarsın, demi?]
Tabii ki farkındaydım, he he. Gong Pildu’nun kanalındakiler öfkeden kudurmuştur kesin.
‘Gong Pildu kimin kanalında?’
[…Biryu’nun kanalı. BIR-3642.]
‘Daha önce senin yerine gelen Biryu mu?’
[Evet, o pislik.]
‘Kanalı ne üzerine kurulu peki?’
[Eğlence arayan tayfanın en sevdiği kanallardan birisi.]
Dokkaebi’lerin ana hedefi eğlenceydi. Bu başarıyı yakalayanların kanalları da epey popüler olur, kökleşirdi. Harika oldu. Kanaldaki takımyıldızlarının tepkisi, çok daha iyi olacaktır. Herkese çekirdek-kola yaptıracak malzeme çıkartacağım.
-
- hatta geçiş koridoruna doğru giden merdivenlerden indiğimde tanıdık bir yüzle karşılaştım, kılıcı havada süzülen bir yüz.
“Kırdın mı?”
“Evet, kolay oldu hatta.”
Lee Jihye’nun rolü, 5 ila 8 arasındaki yeşil alanların icabına bakmaktı.
Jung Heewon’nun tek başına üstesinden gelmesi zor olurdu.
Bilge kahramanın varisçisi ve Yoo Jonghyuk’un öğrencisi olmaya layık olduğunu belli ediyordu.
Artık Chungmuro’da yeşil alan kalmadı.
“Şimdi ne olacak? O pislikler daha vahşice saldıracaklar insana. Aha, iti an çomağı hazırla.”
Lee Jihye bakışları birden yön değiştirdi, arkamdan birileri geliyordu.
“Bu sefer sana yardım etmeyeceğim.”
“Gerek yok, onlar zaten benim ekipten.”
Jung Heewon kaşlarını çatarak Lee Jihye’nin gidişini izledi.
“Bu kızın nesi var be?”
Jung Heewon’nun onu tanımadığı aklıma geldi fakat şuan için açıklama yapacak zamanda değildik.
[Haha… şimdi işin bitti.]
Bihyung iddialı sözleriyle araya girdi.
[Ödüllü senaryo başlıyor!]
+
[Ödüllü Senaryo – Suikast Düzenleme]
Kategori: Alt
Zorluk: C
Görevler: Kanal #BIR-3642’daki takımyıldızları,Chungmuro istasyonundaki ‘Kim Dokja’ adlı kişinin öldürülmesini talep ediyor.
Süre: 10 dk.
Ödül: 2,000 puan.
Ceza: Yok
+
Böyle bir şey olması doğaldı. Buraya bölgedeki tüm varisçiler beni yakalamaya çalışır şimdi. Bakalım ne kadar eğleneceğiz.
Jung Heewon yanıma yaklaşıp : “Seni öldürürsem 2000 puanım mı olacak şimdi?”
“Niye, öldürecek misin?”
“Aye, neden olmasın! 200,000 puan verirsen, canını bağışlayabilirim.”
200,000 puanın ne demek olduğunun farkında mı acaba ya?
“Dokja, arkama geç.”
Lee Hyunsung önüme geçti, Jung Heewon arkama. Yoo Sangah ile Lee Gilyoung da etrafta hareket halinde kalarak bana erişmelerine engel olmaya başladı.
Savunma pozisyonunu kurdular.
Jung Heewon gülümseyerek: “Sana olan can borcumu ödeyebileceğim demek.”
“Dokja, onların sana ulaşmasına izin vermeyeceğiz.”
Etrafımız bir anda kızgın kiracılar ve arazi sahipleriyle doldu, hepsinin gözlerinden düşmanlık okunuyordu.
Lee Gilyoung’un tereddüt ederek silahını tuttuğunu fark ettim.
“Gerilme.”
Lee Gilyoung’un omuzlarını okşadıktan sonra rayların olduğu yere geçtim.
“Onlarla savaşmak zorunda değiliz.”
Hangi regresyondaydı hatırlamıyorum kontrol de edemedim fakat Yoo Jonghyuk Chungmuro’ya gelir gelmez yeşil alanları yok etmiş, böyle bir sahne yaşanmıştı.
[Bölgedeki tüm yeşil alanlar yok edildi. Ana senaryo değişti.]
[Kalan senaryoya göre zorluk derecesi otomatik olarak ayarlandı.]
[Senaryo içeriği güncellendi!]
+
[Ana Senaryo #3 – Acil Durum Savunması]
Kategori: Ana
Zorluk: B-
Görev: Bölgedeki yeşil alanların yok edilmesiyle beraber canavarlar aktif hale gelecektir. Kalan süre boyunca hayatta kalın.
Süre: 8 sa.
Ödül: 1,000 puan.
Ceza: ―
+
Normalde senaryonun süresi 3 gündü.
Yeşil alan senaryosunun kalan zamanında ortaya çıkması gereken canavarlar bir anda belirecekti şimdi. İşler kolaylaştı diyebiliriz.
[Acil Durum Savunması başladı!]
“N-ne?”
Beni öldürmek için etrafımda doluşan insanlar bağırmaya başladılar.
Canavarların iniltileri, tünelden öyle bir yankı yapıyordu ki duymayan kalmamıştır.
Canavarlar furyası etrafı bir anda sardı.
“N’oluyor! Bu ne ya?”
Hat 3’ün platformuna kargaşa hakim oldu. Bir anda her yerden ortaya çıkıveren canavarlara bakakaldı herkes, ödüllü senaryo unutuldu.
Grrrr!
Troller, ittifak üyelerine saldırıp birkaçını ısırdı. İnsanlar çığlıklar atmaya başladı.
Şans, ayağımıza gelmişti. Hemen ekibe seslendim. Rayların arasından karşı tarafa geçip merdivenlerden yukarı çıkmayı planlıyordum.
“Geçiş yoluna, hadi çabuk!”
Geçiş merdivenlerine ekiple beraber zıpladık. Üste geçtiğimizde insanlar yolumuzu kesti.
“Ne? Çekilin yoldan!”
“Düşmek mi istiyorsunuz?”
Birkaç kişiyi itekleyip kılıcımı çektim. Saf Ak yıldız enerjisiyle kaplı kılıcı görenler yoldan çekildiler.
“Olayı hala anlamamışsınız.”
“N-ne?”
“Yukarı çıksanız bile hayatta kalamazsınız.”
İnsanların yüzünde umutsuzluk hakimdi. Artık oda yoktu. Güvenli olan bölgeler, yeşil alanlar, yok edilmişti.
“Şimdi ne yapacağız?”
“Ne yapmalıyız sence? Tabii ki savaşacağız.”
“Saçmalama! Tüm bunların hepsi senin suçun! Odalarımızı yıkmasaydın böyle olmayacak…!”
İnanç kılıcımı aktive edip geçiş merdivenlerinin üzerinde kullandım.
Kwarurung!
“Uwaaaaack!”
Merdiven ortadan ikiye bölünüp bir kısmı insanlarla birlikte yere düştü, büyük bir gürültüyle beraber. Acımasız ama gerekli bir hareketti.
“Deli misin sen be! Çabuk! Diğer merdivene!”
Eh, başarılı olacaklarını sanmıyorum.
Lee Hyunsung önden koşuyordu. Ben de çıktığımız merdivenden kalan kısımları keserek yıktım, geriye bir merdiven kaldı.
Ardından yakınlarda bağrış çağrış sesleri duyuldu. Birileri kavga ediyor gibiydi.
-
- “Kahretsin! Offff!”
3.hatta sıkışıp kalan insanların bağrışları işitildi. Lee Jihye yaklaşıp sordu.
“Ahjussi. Bana bahsettiğin bu değildi. Böyle bırakıp gidecek misin?…”
“Biliyorum…”
Katliamın yaşandığı alt kata baktım. Eğer burayı terk edersek, hepsi öldürüleceklerdi.
Ya canavarlara yem olacaklardı ya da birbirlerinin cesetlerini üst üste koyup yukarı tırmanmaya çalışacaklardı..
İstediğim bu değildi.
[Özel Yetenek ‘Kitap Ayracı’ aktif.]
[‘Karakter Ayracı aktif.]
[Kullanılabilir Ayraç Sayısı: 3]
- Hayali Şeytan Kim Namwoon (Bilgi 35).
- Çelik KılıçLee Hyunsung (Bilgi 65).
- Demagog Cheon Inho (Bilgi 20).
3üncü ayracı aktive ettim
[Ayraç 3 aktif.]
[Ayraca dair bilginiz az olduğu için aktivasyon süresi kısıtlıdır.]
[Aktivasyon Süresi: 5 dk.]
[Ayraca dair bilginiz az olduğu için karaktere dair kullanabileceğiniz yetenek az ve kısıtlıdır.]
[Tahrik Lv.2 aktif.]
Birden bire, dilimde farklı bir his oluştu, sanki kendi kendine hareket ediyor gibiydi. Demek Cheon Inho da böyle hissediyordu…
Aşağı doğru baktım, karmaşanın içinde o orta yaşlı adamı seçebildim.
“Hey, Gong Pildu. Daha ne kadar orada bekleyeceksin?”
Gong Pildu gözlerini bana çevirdi.
“Seni pislik…!”
“Yaşamak için harekete geçmeyecek misin? Herkesi de kurtarmış olacaksın hem.”
Korkan insanlar, sözlerimle daha çok irkildiler.
“P-Pildu!”
“P-Pildu, kurtar bizi!”
Gong Pildu’nun yüzü asıldı. Bense mutlu oldum. Cheon Inho’nun Gumho istasyonunda ne kadar keyiflendiğini şimdi anlayabiliyordum.
“3.senaryo düşündüğünüz kadar zor değil. Herkes odaların yasını tutmayı bırakıp savunmaya geçerse, canavarların üstesinden gelecek yeterli insan çıkar ortaya.”
Sözlerimin gerçeklik payı %50 idi. Chungmuro biz buraya gelmeden önce birlik olsaydı, daha az insan ölürdü. Bu senaryodaki en büyük tuzak, yeşil alanlardı.
“Gong Pildu, insanlarla beraber savaşırsa, hayatta kalırsınız.”
Birlik olup savaşırlarsa yaşarlar, kaçarlarsa ölürlerdi.
[Lee Jihye’nin sponsoru bilge tavırlarınızı beğeniyor.]
[Takımyıldızı ‘Deniz Savaşları Tanrısı’ haklı olduğunuzu düşünüyor.]
“Şimdi kaçacak odanız da yok. Arazi sahibi ya da kiracı olma davasını bırakın da kendiniz için savaşın yoksa öleceksiniz.”
Durumun ciddiyetini ne kadar çok vurgularsam, o kadar çok tahrik edici bir konuşma olur, daha çok kışkırtabilirdim karşı tarafı.
“Kahretsin, bu pislik..!”
“Pildu! Lütfen bize yardım et!”
İttifak üyeleri, Gong Pildu’nun etrafını sardı. Tek başına kaçması demek, Gong Pildu’nun önderlik ettiği Arazi sahipleri ittifakının yıkılması demekti. Ardından Gong Pildu kararını verdi.
“Kahretsin… yaklaşın!”
Aşağı kattaki insanlar Gong Pildu’nun etrafında toplandılar.
“Yeniden silahlı alan kurmak için zamana ihtiyacım var. Herkes biraz dayansın, arkadaşlar!”
Gong Pildu’nun silahlı alanı çok güçlüydü fakat kurulumu zaman alıyordu.
Etrafa kaç sıçrıyor, insanların vücutları tahriş oluyordu.
“Aaaagh!”
Canavarlara daha fazla direnemeyip terk edenler tabii ki kiracılar oldu.
“Yoo Sangah.”
“Tamamdır, bu iş bende.”
Ne yapması gerektiğini söylememe gerek bile kalmadı çoktan anladı neyi kast ettiğimi.
Daha fazla savaşamayıp güçsüz kalan insanları güçlü ipiyle yukarı çekti.
Zaten onların görevi de Gong Pildu’nun silahlı alan kurmasına zaman kazandırmaktı.
“U-Uhh… sağ olun.”
Yoo Sangah sayesinde yukarı çekilen kiracılar, titreyerek yaralarını sarmaya başladılar. Bazıları da silahlarına sarılıp bana dik dik bakmaya başladı.
Gülümseyerek konuştum:“Oh, ödülü mü istiyorsunuz yoksa?”
[Ödüllü senaryonun süresi doldu.]
[Kim Dokja için konulan ödüllü senaryo kaldırıldı.]
“Geç kaldınız ama.”
“Ö-özür dilerim.”
Silahlarını arkalarına saklayıverip utandılar. Gong Pildu’nun sesi duyuldu.
“Çekilin!”
[Karakter, Gong Pildu, Silahlı Alan Lv. 3 aktive etti!]
[Karakter, Gong Pildu, Silahlı Alan Lv. 4 aktive etti!]
Mekanik birkaç sesin duyulmasıyla yerden 5 kale yükselmeye başladı. Çok geçmeden kırmızı renkteki büyülü kurşunlar havada uçmaya başladı.
Dududududu!
Kwang! Kwaang! Kwaang!
Büyülü kurşunların hedefi olan fareler acıyla kıvranmaya başlarken troller hareketsiz kalma noktasına geldiler. İnsanlar da heyecanla bağırmaya başladı.
“Pildu’dan beklendiği gibi!”
“Vaay!”
Savunma senaryolarında, bir oyuncunun etkili saldırısına karşı gelebilecek varisçi yoktu.
10 İblis adının hakkını veriyordu.
“Def olun gidin!”
Sinirlenen Gong Pildu rastgele ateş açmaya başladı.
Lee Hyunsung hayran kalmıştı.
“Muazzam bir mühür değil mi? Fakat çok fazla büyü gücü tüketmiyor mu?”
“İyi bir mühre sahip olduğu için bir süre daha dayanacak.”
“Yardım edelim mi…?”
“Gong Pildu, tek başına yeter. Aşağı inersek dikkati dağılıp saldırıyı keser.”
Gong Pildu’nun sponsoru Savunma Ustası bu tarz savaşlar için en uygun sponsorlardan birisiydi. Gong Pildu’yu desteklemeye devam ettiği sürece, Gong Pildu ölmeyecekti. Tabii, sponsorluk devam ettiği sürece.
Yere oturup bacaklarımı uzattım.
“Bir süre oturup keyfimizi yapacağız.”
“…rahatlayabilir miyiz yani?”
Lee Hyunsung’un da yanıma oturmasıyla herkes rahatlamaya başladı.
Jung Heewon : “Ohh, harika. Dün uykumu alamamıştım… ben uyuyabilir miyim?”
“Tabii, uyu.”
10 dakika geçmeden, Jung Heewon yattığı yerden horlamaya başladı.
Nasıl bu kadar kolay uykuya dalabiliyor bu kız ya anlamıyorum gerçekten.
“Çok gevşek davranmıyor muyuz sence?”
Yoo Sangah endişeliydi. Haklıydı da. Şimdiye kadar böyle bir senaryo geçirmemiştik. Hatta şuan yaptığımız: krizin ortasında keyif çatmaktı.
“Şöyle düşün, Yoo Sangah: biz doğru yerde bekliyoruz.”
“Yani aşağısı…”
“Evet, yanlış yerdeler.”
Çok geçemden aşağıdaki insanların yüzlerinde endişe hakim oldu.
Dududududu!
“Ohaaaaaaa!”
Daha bir hayatı olabilirdi.
Canavarların arasında kalan Gong Pildu’nun çığlıkları yükseldi.
“S..ktir!!”
*****************
ÇN: bölüm uzun olduğu için yetiştiremedim. Anlayamadığım kısımlar olduğu için epey uzadı. Bir aksilik olmazsa önümüzdeki hafta 2 bölüm olarak devam edecek.
KEYİFLİ OKUMALAR