Sıradanlığın Kıyısında - Bölüm-4
“Öncelikle akademimize yeni katılan tüm öğrencileri kutluyor ve selamlıyorum. Tokyo Bilim,Spor,Sanat ve Endüstri Özel Eğitim Akademisine hoş geldiniz demek istiyorum. Ben okul öğrenci konseyi başkanı Kurosawa Hariki,3-C sınıfındayım. Prestijli akademimizi kazanmak için çok çalıştığınızı biliyor ve bunu saygıyla karşılıyorum. Elbette bu çalışmanız yalnızca derslerinizi kapsamıyor, akademimiz öğrenci seçerken derslerden çok öğrencinin nitelik ve karakterine önem veriyor.Yani kendinizi geliştirmek ve yetiştirmek için çalışmankzdan bahsediyorum.Akademik başarı bu okula girme biletlerinden sadece biri olsa da burası bir okul olduğu için yine de akademik başarıya da önem veriyoruz , bunu unutmamanızı rica ederiz. Biliyorsunuz okulumuz Japonya’da özel bir okul olarak nâm salmış durumda. Kendimize özel müfredatımız ve sınav sistemimiz, kampüsümüzün gelişmiş olanakları, öğrenci konseyinin okulda öğretmenler veya müdürden bile önce gelmesi bizim ‘özel’ olarak nitelendirilmemizin nedenlerinden sadece birkaçı. Okul içinde telefon kullanımı ve benzeri önlemlerin çoğunun olmaması da işin cabası ama bu durum sizi yanıltmasın lütfen. Seçilmiş öğrenciler olduğunuz için buna izin veriliyor. Güvenimizi boşa çıkarır ve okulumuzun adına leke sürerseniz elbette bunların belli başlı yaptırımları olacaktır…
… Sizi daha fazla sıkmak istemiyor ve ilk dersleriniz için sınıflarınıza geçmenizi ve etikette isminiz yazan sıraya oturmanızı rica ediyorum. Başarılar ve beni dinlediğiniz için teşekkürler. “
Bir yandan başkanı dinliyor, inceliyor diğer yandan da etrafımı süzüyordum.
Başkanın otorite açısından oldukça kuvvetli bir baskınlığı vardı.
Daha kürsüye çıkar çıkmaz-tek bir kelime bile söylemeden- o sosyal, canlı, neşeli ortam yerini sükunete bırakmış ve herkes ona dikkat kesilmişti.
Uzun boyu, atletik vücut yapısı, dik duruşu,yakışıklı yüzü, kusursuz diksiyonu ve zeki cümleleriyle adeta ülkeyi yönetebilecek türden bir adam havası veriyordu.
Önündeki metni sadece zorunluluktan tutuyor metni iki üç okuyuşunda ezberlediğini konuşmasından ve duraksamalarından anlayabiliyordum.
Okulda ön planda olduğu açıktı ki böyle bir okulda ön planda olmak için derslerinizin iyi olması yetersizdi.
Kızlar arasında da etkili biri olduğu çok açıktı.
Elbette erkekler de bu adama saygı duyuyordu ama kızların yüzündeki gülümseme bu adamın onlar için önemini kanıtlıyordu.
Örnek öğrenci tanımına uyacak türden biriydi.
Başkanı bu şekilde analiz ederken sınıfıma varmıştım.
Henüz 1. sınıf olduğumuzdan kimse birbirini tanımıyordu bundan dolayı bahçede atan sosyal damar burada atmıyordu.
Bu başlangıç bana tekrardan korku salmaya başlamıştı ama böyle durumlarda sakin kalmazsam çuvallayacağımı hatırlattım kendime.
Sakince yerime oturdum ve kitap okumaya başladım…