Elitler Sınıfı - Cilt 10 - Bölüm 19 & 20 - Değerlendirme
Cilt 10 – Bölüm 19 – Olay Değerlendirme
Ayanokōji grubu, Chabashira sınıftan çıkar çıkmaz yanıma geldiler.
Horikita ile Yamauchi ise sınıftan çıkıp gittiler.
“Zamanın var mı?”
“Hm? Evet.”
Hirata ile konuşmak istiyordum ama boş bir ifade takınıp sınıftan tek başına çıkıp gitti. Benim hedef olduğum ortaya çıktığına göre, bizim grupla ilgilensem iyi olacak.
“Kafeye gidelim, hadi!”
Haruka’nın önerisine uyup sınıftan çıktık. Koridora çıktığımızda, kafamdaki soruyu dile getirdim.
“Emin misiniz? Yamauchi’nin grubu sizi de hedef alabilir.”
“Madem savaş istiyorlar, hodri meydan! Bizim gruptan kimsenin gitmesine izin vermiyorum be.”
Haruka öfkeyle bağırdı.
“Ben de hemfikirim. Kiyotaka, senin okuldan atılman için ortada hiçbir sebep yok.”
Keisei da destek verince, Akito ile Airi başını salladı.
“Bilgi edinemediğimize şaşırıyordum, meğer bizden birini seçmişler.”
Ne kadar ararlarsa arasınlar, hedefin adını bulamazlardı. Keisei bunu iyice kavramış, güzel.
Kafeye vardıktan sonra içeceklerimizi sipariş edip bir masaya geçtik.
Haruka: “Yamauchi-kun, şikayet oyu için ideal bir aday. Hatta ondan iyisi şamda kaysı! Gerçi bu böyle durumlarda denmiyordu ama anladınız siz.”
“Aynen, ya diğer 2 oy?”
“Onu destekleyenlere kullansak?”
“Sakayanagi ile saman altından su yürüttüğü için destekçisi kaldı mı ki? Ne Ike ne de Sudō onu savunmak için ağızlarını açabildi.”
“Arkadaşlar ama… en azından övgü oyu verirler ona.”
Haruka’nın tahmini büyük ihtimalle doğrudur. Yamauchi casus olarak nitelendirilse de, kendisini korumak için uğraştığı da gerçekti.
Sakayanagi’den yararlanmaya çalışıyor desek daha doğru olur.. yani, durumu belki anlaşılabilir.
Horikita, Yamauchi’ye şikayet oyları yağdırmayı talep etti… Eh, aslında ben ettim desem daha doğru olur.
Yamauchi ele başı olarak beni hedef alıp Sakayanagi ile kuyumu kazıyormuş.
Manabu Horikita’ya durumu anlattım, o da kız kardeşine haber verdi.
Harekete geçmeseydi, onun yaptığını ben yapmak zorunda kalacaktım.
“Kiyotaka ne kadar şikayet oyu alır acaba? Erkekler arasında, Yamauchi ile dost olan, en yakınları Ike ve Sudō dışında Hondō, Ijuin, Miyamoto, ve Sotomura var.”
7 şikayet oyu var diyebiliriz.
“Ya kızlar?”
“Horikita-san’ın Kiyotaka-kun’a övgü oyu, Yamauchi-kun’a da şikayet oyu vereceğine şüphem yok. Başka bilemedim… sence, Airi?”
“…Satō-san ile Karuizawa-san, şikayet oyu atmazlar diye….düşünüyorum…”
“Neden?”
Airi: “Bilmem, sezgilerim bu yönde…”
Airi, Keisei ile Haruka’ya tekrar cevap vermeye çalıştı.
Airi: “6.his diyelim.”
“Bu hisse güvenilmez.”
Keisei bu sezgilere göre oy sayımı yapacak birisi değildi.
“Evet, güvenilir. Garip gelse de, haklı bence. Airi’nin hisleri kuvvetli.”
“O ne demek? Satō’yu geçiyorum hadi, Karuizawa ne alaka?”
Mantık bulamayan Keisei, kafasını iki yana salladı.
Haruka: “Boş ver. En azından 2 şikayet oyu gelmeyeceğini düşünerek hesap et.”
“Çok tuhafsınız…”
“Bu üçlü dışında diğerlerinin ne yapacağı meçhul işte.”
“Ama Yamauchi-kun’u sevmeyen çok. Kiyopon’a şikayet oyu atmakta diretseler bile, bir oy da ona atarlar.”
“Aynen, bu yüksek ihtimal. Bu sınavdan alnının akıyla çıkmak isteyenler için, okuldan atılma ihtimali yüksek 3 öğrenciye oy kullanmak en mantıklısı. Kiyotaka ile Yamauchi arasında başa baş bir mücadele olabilir diye düşünseler de, 3. oy ile bir kişi sürpriz olabilir.”
Keisei duyduklarına göre bir çıkarım da bulunmaya çalıştı.
Örneğin, Kōenji sınıfın şikayet oyları için öncelikli bir adaydı. Fakat bu fikir artık çöp. Sınıfı geriye çekmek için adeta canla başla çalışan öğrenciler varken, Kōenji’nin yeteneklerini görmezden gelmek aptallıktır. Kōenji güvende kalacak bence.
“Sana bir şey olmayacak bence, Kiyotaka-kun.”
“Umarım, sağ ol.”
Airi okların kendisine yönetilmesinden dolayı endişeliydi. Ama gerginliğini gizleyerek beni teselli etmeye çalıştı.
“Bu arada, Kiyopon çok sakinsin?”
“Elimden bir şey gelmiyor da ondan. Elim kolum bağlı, boş boş bekliyorum.”
“Endişelenme sen. Horikita sayesinde, paçayı kurtaracaksın. Hatta kurtuldun desek yeridir.”
Horikita olmasaydı, öğrencilerin çoğu arka planda neler döndüğünü bilmeden sınava girecekti. Hatta aldıkları kararı bir kez bile tekrar düşünmeden oylarını benim üzerime odaklayıp kendilerini kurtardıkları için sevineceklerdi.
Bu tarz çıkarımlarda bulunmak, benim için çocuk oyuncağı.
“Aklıma şu takılıyor… Horikita-san, Yamauchi-kun’un ihanet ettiğini nasıl öğrendi?”
Airi kritik bir soruyu gündeme getirdi.
“Kiyotaka-kun ile arkadaş olduğumuz için bizim grup tek kelime bilgi edinemedi dersek… Horikita-san için de aynısı geçerli olmalı.. değil mi…”
“Evet…… Horikita gruplara katışmaya da kalkmadı sanki.”
Yamauchi de bu durumdan şikayetçidir. Büyük gruptan birinin ona ihanet ettiğini, hatta her şeyi Horikita’ya ispiklediğini sanıyordur.
Zaten bilgi sızdığını fark etse de elinden bir şey gelmez.
“Kim bilmem ama birisi Kiyopon’un okuldan atılmasına gönlü razı gelmedi… böylece birisi bilgi sızdırdı?”
“Herhalde. En azından aralarında yufka yürekli birisi varmış.”
Kimse aralarındaki kişinin Kei ile ben olduğumun farkında değildi.
✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩
Cilt 10 – Bölüm 20 – Hirata’dan Atak
Yurda dönüşte banklardan birine oturmuş, Karadeniz’de gemileri batmış bir yüz ifadesiyle biçare bakışları olan Hirata’ya rastladık.
Onu kim görse, endişelenir; halini hatrını sorardı.
Haruka : “Ölmüş de ağlayanı yok gibi bakıyor.”
Akito : “Evet… Her zamanki halinden çok farklı.”
İkisi de durumun olağan dışı olduğunu hemen fark ettiler.
“Onunla konuşayım biraz.”
“Boş ver, Kiyotaka. Onu kendi haline bırakalım bence?”
“Haklısın ama kafama bir şey takılıyor.”
“Ne takılıyor?”
“Siz önden gidin. Çok konuşmaya meyilli olacağını sanmıyorum, hep beraber üstüne gidersek. Herkese değil de bana sinirlensin, sinirlenecekse...”
“…Peki, sınav yarın çok üstüne gitme. Senin adını yazmasın. Şuan Hirata’nın sağı solu belli olmaz.”
Başını sallayarak Akito’nın tavsiyesine uyup gruptan ayrıldım. Durumun farkında oldukları için tereddüt etmeden yurda bensiz döndüler.
Onların gittiğinden emin olduktan sonra, onun bu halinin fotoğrafını çekip Kei’ye göndermeden önce mesaja birkaç not ekledim.
“Hirata.”
Gönderdikten sonra, ona seslendim.
“…Ayanokōji-kun.”
“Zamanın var mı?”
“Evet, seninle konuşmak istiyordum ben de..”
Burda beni bekliyordu galiba? Yoksa bu kadar soğuk bir yerde beklemesine imkan yok. Bir de bankın en uç kısmına oturmuş. Yanına geçip oturdum.
“Bahar sıcak geçecek gibi.”
“Evet, galiba.”
“He-…..herkesin baharı birlikte göreceğine inancım tamdı….hala da tam.”
Hirata bir saat önce yaşananlara rağmen, umutlu konuşmaya devam ediyordu.
Herkes aptal ve çirkin tarafına şahit olsa da, içten içe hiç değişmemişti.
“Birini arkada bırakmak….bana göre değil.”
“Buna engel olamayız ama.. ya ben ya Yamauchi, ya da başka biri. Aramızdan bir kurban verilecek.”
Hirata’nın yüzü hala soluktu.
“Sana emanet edebilir miyim?”
“Anlamadım, ne?”
“C sınıfı diyorum.. benim yerime sen liderlik yap.”
“Saçmalama. Öyle şeyleri yapacak birisi değilim ben. Hirata, sınıfı korumak istiyorsan, koru. Başkasını karıştırma.”
“Bu mümkün değil artık… ben, yapamıyorum.”
Bir karara varamadığı için kendisini suçluyordu.
“Yine aynı şey başıma geliyor, oysa dersimi almıştım…”
Acı çektiği her halinden belli olan Hirata’nın gözleri dolmaya başladı.
Hirata, bu sınav yüzünden kendisini ne kadar paraladı diye düşünmeden edemedim.
“Senin gibi birine sınıfı emanet edersem, içim rahat edecek.”
Derin bir of çekti. Hirata’nın yüzü sirke satıyordu. Lider olmanın da zorlukları var, tabii.
“Bu sınavda bana ve Yamauchi’ye şikayet oyu kullan. Sonuncu oyunu da Horikita’ya kullan istiyorsan.”
“Yani, sınıfın kaderini sınıfa mı bırakayım?”
Hirata seçse de seçmese de sonuç değişmeyecekti. Kalan 39 kişi, belirleyecek sonucu.
“İnanılmaz birisin, Ayanokōji-kun.”
“Hiçte bile.. öyle değilim.”
“Horikita-san, Yamauchi-kun’a oy vermemi, Yamauchi-kun da sana oy vermemi söyledi. İkisi de bir şeylerin peşinde. Sense, birinin adını vermeyerek kimseyi ateşe atmıyorsun. Bunu herkes yapamaz.”
Nabza göre şerbet veren bne…
Hirata bu haldeyken, hadi beraber şu kişiye oy verip onu okuldan attıralım diyemezdim zaten. Onun bu halini fark edeli çok olduğu için, ne demem ve ne dememem gerektiğini çok iyi biliyordum sadece.
“Seninle konuştuğuma çok sevindim… Ben…ben galiba aradığım cevabı buldum.”
“Öyle mi?”
Hirata ayağa kalktı. Bu sınavı nasıl atlatacağına karar verdi galiba.
Fakat, bu stratejisine ben karşıyım.
“Yurda dönelim mi?”
Bu sözünden sonra, beraber yurda doğru ilerlemeye başladık.
✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩