Elitler Sınıfı - Cilt 11.5 - Bölüm 16 - Anılar
Cilt 11.5 – Bölüm 16 – Anılar
“Peki. Zaten bu konuyu düşünecek, karar verecek kişi sensin, Ayanokouji. ”
Bu okulla ilgili karar, öğrenci konsey başkanı Nagumo ya da Horikita ile ilgili olsun olmasın, karar benimdi.
Bu dünyada insanın gelişmesini sağlayacak o kadar çok kaynak var ki. Her alanda da sizin kendinizi geliştirmenizi sağlayacak hatırlatıcılar bulunuyor.
Manabu’nun durumu da buydu. Bu okulda sessizce yaşasam bile, geriye bir yaşanmışlık bırakacağım.
Ben de anılar istiyorum.
Beni mutlu edecek gelişi güzel anılar.
Başta elimdekilerle mutluydum. Bu yüzden bir yıl boyunca, sessiz bir hayat sürmek için elimden geleni yaptım.
Fakat aradığım cevap bu olmayabilir. Bu okulda, benim için önemli bir şeyler olmalı. Bu okul benim için bir anlam ifade etmeli.
Bu yüzden de…
“Off, ister istemez nasihate dönüştü sohbetimiz. Kusura bakmayacaksın artık.”
“Yok. Bir senpaiden ilk defa bu kadar güzel sözler duydum.”
Senin ayrılman beni de hafiften yalnız hissettiriyor zaten.
Bu cümleyi kurmadan ağzımı kapattım.
“Ahh… birbirimizin görmediğimiz yanlarına tanık olduk galiba.”
Aramızdaki mesafenin farkındaydık. Fakat, sözler söylenmeden de birbirimizi anlayabileceğimiz bir bağımız vardı.
“Gitme zamanı gelmiş.”
Manabu, saat 12.10 olduğu için, kız kardeşinin artık gelmeyeceğini düşünüyordur herhalde.
Önce bir okula, sonra da 9’ların yurdunun olduğu yere doğru baktı.
Kız kardeşi hala ortada yok. Ikimiz de bunu beklemiyorduk.
Cevabı bu muydu yani, Horikita’nın? Merak ediyorum neden diye.
Iki kardeşin ilişkisi farklıydı, evet. Ama Horikita, araları düzelsin diye epey çabalamıştı.
Tam sona gelmişken…
Telefonumu çıkartmak için elimi cebime attım. Gerekirse, zor kullanıp onu buraya getireceğim.
Kısa bir anlığına, bir bakışlığa, hatta Horikita’ya yem olmak dahi adına… zorla… bir şeyler yapmayı düşündüm.
….gerçi bu da ters tepebilir.
Daha yeni düzelmeye başlayan iki kardeşin arasındaki bağı, kötü edebilirdim.
Bu görüşmenin gerçekleşmesini istemem önemli değildi. Mühim olan, bu ikilinin kendi duygu ve düşünceleriydi.
Bir yabancı olarak benim dahil olmam doğru olmaz.
“Kusura bakma. Kız kardeşim senin de başına bela oluyor.”
Manabu sanki düşüncelerimi okumuş gibi özür diledi.
“Ne demek. Bana bir şey olduğu yok.”
Etrafına bakınıp, bu 3 yıllık macerasını sonlandırmaya hazırlandı.
“Bu üç yıl içinde, bu okulda hep ön planda oldum. ”
Manabu’nun 3 yıla ait özeti bu cümle oldu.
“Yarısına geldiğimde, çoğu sınıf arkadaşımı kaybetmiştim. Diğer sınıflar da benzer deneyimleri yaşadı.”
Manabu, A sınıfından mezun olmanın mutluluğunu yaşamıyordu.
Pesimist de değildi. Sadece geçmişi hatırlıyor, ders alıyordu.
“Mezuniyetten önce 24 kişi okuldan atıldı. 11.sınıflardan 13 kişi.”
Diğer yıllara göre bu sayının normal olup olmadığını bilmiyorum. 10.sınıflarda, kış döneminde 17 kişi okuldan atılmış olmalı.
“Sizin dönemden sadece 3 kişi atıldı sanırım.”
Zaman geçtikçe, bu okulda daha çok ciddi şeyler yaşanacağı belli oluyordu.
“Tabii, görevlerini yerine getiremeyenler okuldan atılıyor.”
“Evet. Kendilerini geliştiremeyip arkada kalan öğrenciler. Fakat bazen başarılı öğrenciler de arka planda kalabiliyor.”
Ya birini korumak için ya da diğer güçlü rakibinin karşısında güçsüz kaldığı için…
Başarılı bir öğrencinin okuldan atılmasını, hayal etmek zor değildi.
“Şimdi okulun yaklaşımından yana biraz şüphelerim var… ama yine de okula minnettarım.”
Vakti geldikçe, sınıflarından öğrenciler aniden okuldan atılsa da, Manabu okulun bu tavrını eleştirmedi.
“Bu okuldaki öğrenciler, Japonya’nın geleceği için eğitiliyor. 100 kişilik bir kadroya, ayak uyduramayanlar, adapte olamayanlar çıkacaktır. Aynı şey, iş bulma ya da üniversiteye girmekte de geçerli.”
Sınavları geçip geçememek değildi mesele. Bir kişinin, kalifiye olup olmadığını belirleyen çeşitli etmenler vardı.
“Bu konsepte alıştım. O kadar çok içime işledi ki, bu okuldan ayrıldıktan sonra bile, alelacele davranmayıp etraflıca düşünerek girdiğim her işte başarılı olacağım.”
Demek bu kadar çok kendisini geliştirdi. Acaba onun gibi bu seviyeye ulaşan kaç öğrenci vardır?
“Burada vedalaşalım artık.”
✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩