Türkçe Light Novel
  • Seri Listesi
  • Blog
  • Discord
Sign in Sign up
  • Seri Listesi
  • Blog
  • Discord
  • Isekai
  • Aksiyon
  • Fantastik
  • Seinen
  • Macera
  • Yaşamdan Kesitler
  • Harem
  • Romantik
  • Psikolojik
  • Okul Hayatı
  • Komedi
Sign in Sign up
SON EKLENEN BÖLÜMLER

Emperor Of Solo Play

23 Mart 2023
Bölüm 132 - Arife (3) Bölüm 131 - Arife (2)

Elitler Sınıfı

16 Mart 2023
   Cilt 17 - Bölüm 4 - Konsey Odası    Cilt 17 - Bölüm 3 - Spor Festivali (2)

Our Second Master

19 Eylül 2022
Bölüm 7: Final Bölüm 6: #####

En Çok Senden Nefret Ediyorum!

21 Ağustos 2022
Bölüm -5- Final Bölüm -4- #####

Alçakgönüllü Hizmetkârınız Kabahatli

30 Temmuz 2022
Bölüm 7: Final Bölüm 6: #####

Elitler Sınıfı - Cilt 11.5 - Bölüm 17 - Vedalaşma

  1. Home
  2. Elitler Sınıfı
  3. Cilt 11.5 - Bölüm 17 - Vedalaşma
Prev
Next

Cilt 11.5 – Bölüm 17 – Vedalaşma

Ana giriş.

Manabu, birkaç metre ilerisinde olan ana girişe doğru baktı. Ardından son kez, bana dönüp baktı.

“Tek taraflı bir istek olsa da, Suzune’yi sana emanet ediyorum.”

Ardından elini uzatarak:

“Tokalaşabilir miyiz?”

“Tabii.”

Uzattığı elini sıktım.

Elini sıkınca Manabu’nun ne kadar güçlü olduğunu fark ettim.

“Umarım tekrar görüşürüz, Ayanokouji.”

Bu vedalaşmamızdan sonra, Manabu arkasını dönüp ana girişe doğru yürüdü.

Çekip gidiyor..

Onu görebileceğim en kısa zaman 2 yıl sonra. Ya da oldu ki okuldan atıldım o zaman.

Ama onu bir daha asla görmeyeceğim.

“Abi——!”

Arkamdan biri bağırdı. Kim olduğunu tahmin etmeye bile gerek yok.

Sesi duyunca, Manabu duraksadı.

Demek yetişti, Horikita.

Öğlen bitmiş, Manabu’nun okuldan ayrılmak için bir iki adımı kalmıştı.

Bir dakika daha geç gelse, abisinin yüzünü göremeyecekti.

Manabu arkasını dönüp baktığında, öyle bir şaşırdı ki– bu halini ilk kez gördüm.

Kız kardeşinin gelişine bu kadar çok mu şaşırdı?

Bir anlığına başka bir sebebi olduğunu düşündüm.

Yoksa…

Kafamı çevirip baktığımda, neden şaşırdığını fark ettim.

“Sen…”

Sözleşilen zamandan sonra gelen Horikita Suzune, hemen yanıma geldi.

Horikita Suzune için şuan arka plandan farksızım ama.

Birkaç adım daha atıp nefes nefese seslendi.

“Özür dilerim, geciktim…!”

Başını eğerek abisinden özür diledi.

“Yok-”

Neden geciktiğini açıklamasına gerek yoktu. Ona bakınca sebebi anlayabiliyordunuz.

Kafa karışıklığı… daha doğrusu, şaşkınlık.

Dün gördüğüm Horikita ile, bugün gördüğüm çok farklıydı.

Demek, olay buydu.

Manabu’nun, kız kardeşinin değişmediğini söylemesinin ardındaki sebebi anladım.

Manabu da kız kardeşinin haline bakakaldı, ben de.

Abisi ile vedalaşmak için neden geç kaldığını anladım.

Manabu, böyle bir kız kardeşi olduğu için asla üzülmez artık.

“Değişmişsin.”

Manabu, kız kardeşine bakıp nazikçe fikrini dile getirdi.

“Değiş—-tim mi?”

“Yok, şöyle söyleyeyim. Eski Suzune’ye dönmüşsün.”

Yeni bir başlangıç değildi, eskiye dönüştü.

“Bir yıl…. daha doğrusu, birkaç yıl geçti.”

Horikita nefesini düzenleyerek yavaşça abisine cevap verdi.

“Kendi halime dönemeyişime……. hep pişman oldum.”

Bir adım daha atarak, Horikita  abisiyle arasındaki mesafeyi kapattı.

“Şuanki sen ne düşünüyor peki?”

“Ah…. açıkçası, kafam karmakarışık desem yalan söylemiş olmam.”

Horikita ne diyeceğini bilemiyor, kafası karışıktı.

Manabu ise, gülümseyerek onun cevap vermesini bekledi.

“Tek diyebileceğim…… eski ben… hep senin izinden gitti, abi. Ama artık ben, eski ben değilim. ”

Horikita Suzune, abisini düşünüp ona göre yaşamıştı hep.

Abisinin onayını alabilmek için daha çok çalışıp çabalıyordu.

“O zaman, peşimi yeni bırakan sana soruyorum. Artık nasıl yaşıyacaksın, söyle bakalım?”

Abisi bir soru sordu. Horikita, nefesini düzenledikten sonra özenle seçti sözlerini.

“Kimseye özenmeyip kendime yeni bir yol çizeceğim.”

Horikita artık kafa karışıklığından kurtulmuş. Etrafını olduğu gibi görebilir olmuştu.

Ve burada da durmayacaktı.

“Ardından-”

Kendi yolunu çizecekmiş.

Görünürde kolay olsa da, gerçekleştirmesi zor bir iş.

Fakat, abisine böyle bir gelişimini göstererek bile çok güzel bir veda hediyesi sunmuş oldu.

Hala söyleyecekleri var gibi de duruyor.

“Sınıf arkadaşlarım için de, onların önünden yürüyeceğim.”

Etrafındakiler için rol model olup onları başarıya taşımak.

Lider olmak için önemli bir yetenekti.

“Kendi yolumu da, arkadaşlarımla bu okulda öğreneceğim.”

Geçen yıl Horikita ile karşılaştığımda, bu kadar kendisini geliştireceğini tahmin etmiyordum.

Sıradan öğrencilerden biraz daha iyi, egolu ve başarılı bir öğrenciydi. Yan yana oturan sıra arkadaşıydık. Kişisel gücü, bu izlenimi bırakıyordu bende.

“İşte bu. Sonunda… kendi haline dönmüşsün. Seni hatırladığım, hafızamda yer alan gerçek kişiliğin buydu.”

Aramızda sadece Manabu görmüştü bu eski halini.

Kardeşine olan inancı, herkesten fazlaydı doğal olarak.

Manabu, bavulunu bırakıp kız kardeşine doğru yaklaştı.

Aralarındaki duygusal bağ sonunda sağlandı ama birazdan ayrılacaklar.

Elini uzatsa birbirlerine dokunacak kadar yakındılar.

“Seni neden görmezden geldiğimi anladın mı?”

“…hayır.”

Horikita büyük ihtimalle abisinin ne düşündüğünü bilmiyordur.

Geçmişinin zincirlerini kırıp özgürlüğe yeni kavuştu.

Kapalı bir hazine sandığını zorla açmak gibiydi. Bu sözlerinden, henüz anahtarı bulamadığını anlıyordunuz.

Manabu, neden sürekli kız kardeşini görmezden geldi?

Niye sürekli ona sert davrandı?

“Seninle ilgili her konuyu önemsedim.”

“!?”

Sanki ‘anahtarı’ söylermişçesine, veda hediyesini verdi kardeşine, Manabu.

“Çocukken bile, senin ne kadar yüksek potansiyelli birisi olduğunu biliyordum. Henüz sen daha büyümemişken, yontulmamış elmas gibiydin. O sert elmasın, yontulup parlatılarak beni geçmesini dört gözle bekliyorum.”

Manabu, bir adım daha attı.

“Fakat, kendini bir ilüzyona kaptırdığın için, benden kötü olduğunu düşündün, beni hiç geçemeyeceğini düşündün. Kişisel gelişimin için açık olan kapıyı kapattın. Bunu kabullenemedim ben.”

Abisinin adımlarından gidip, onunla eşit seviyede olmak istiyormuş.

Fena fikir değildi. Hatta, iyi bir hedef de denebilir.

Kız kardeşi, abisi gibi olmak istiyor. Abisi ise, kız kardeşinin onu geçmesini istiyor.

Aralarındaki koca fark buydu.

“Herkesten daha güçlü, herkesten daha nazik olmalısın.”

Manabu, kız kardeşine sarıldı. Abisi olarak güzelce onu motive edip sıkıca sarıldı.

 

Horikita’nın kısa saçları rüzgarda salındı.

“Abi——”

“Çok iyisin. Bundan eminim artık.”

Ben tek kelime etmedim. Zaten böyle bir sahnede söze ihtiyaç yok.

“Birkaç yıldır sessiz kaldığım bir konu vardı. Senden özür dilemeliyim.”

“Özür mü?”

Ne olduğunu bilmeyen Horikita, abisine sarılarak sordu.

“Şimdiye kadar, aramızdaki ilişkinin iyi olmamasının bir sebebi de bendim.”

“Nasıl yani…?”

Horikita kısık bir sesle sordu.

“Sana uzun saçını sevdiğimi söylemiştim ya. O yalandı.”

“Eh? Öyle mi!?”

Bu bilgiden habersiz olan Horikita,  şaşırdı.

“Kısa saçını sevdiğin halde, ben istiyorum diye uzatıp kendinden uzaklaştın. Ben de bu halinden emin olmak için yalan söyledim.”

Yani,  Horikita abisi istiyor diye saçını uzatmış.

Manabu, onu bu okulda görür görmez, değişmediğini böyle anlamış?

Kız kardeşinin hala peşinen koşup gölgesini takip ettiğini görünce, Manabu hayal kırıklığına uğraşmış.

Okul başarısı falan hikayeydi yani. Önemli olan saçıydı?

“-Yalanım için özür dilerim.”

“…abartıyorsun, abi.”

“Yalan söylemeyeceğim artık.”

Manabu, özellikle bu yalanını açığa çıkarttı galiba.

Kız kardeşinin bir gün değişeceğini biliyordu.

“Özrünü affediyorum. Çünkü bu yalan sayesinde bugünkü ben olabildim. ”

Horikita bu gerçeği fark edip gülerek onu affetti.

Manabu,  kız kardeşinin omzuna elini hafifçe koyup yüzüne baktı.

Horikita da hemen abisine gülümsedi.

Kız kardeşinin gülümsemesini görünce, Manabu da gülümsedi.

Hiç gülmeyen birisi değildi ama bu kadar sevgi dolu bakışlarla gülümsediğini ilk kez gördüm.

Bu gülümsemesini bir daha asla görmeyeceğim.

Bir yıl daha olsaydı.

Onunla geçirebileceğim bir yıl daha.

Manabu ile daha samimi olabilirdik.

Ben de değişebilirdim.

Yazık oldu.

“Suzune, 2 yıl sonra seni ana girişte bekliyor olacağım. Ne kadar büyüdüğünü gösterirsin bana.”

“Tamam. Elimden geleni yapacağım… sonuna kadar savaşacağım.”

Horikita’nın gelişimindeki engeller kalktığına göre, önüne bakıp asla arkasına bakmayacaktır.

“Ayanokouji,  tekrar görüşmek üzere.”

Manabu ile aynı fikirdeyiz.

“Umarım.”

Asla gerçekleşmeyeceğini bilsem de, Manabu’ya olumlu cevap verdim.

“Zaman geldi.”

12.30 olmak üzereydi.

Biraz dışarıya kulak verince, otobüsün gelmek üzere olduğunu da duyabiliyordunuz.

Aralarına yavaşça mesafe koydular.

“Sonra görüşürüz.”

Son sözlerinden sonra, Manabu ana girişten çıktı.

Horikita abisinin arkasına bakıp gidişini izledi.

Horikita Manabu ile kız kardeşinin bu vedası, garip bir izlenim bıraktı bende.

Prev
Next

Comments for chapter "Cilt 11.5 - Bölüm 17 - Vedalaşma"

MANGA DISCUSSION

YOU MAY ALSO LIKE

classroom of the elite
Elitler Sınıfı – Kısa Hikayeler
26 Temmuz 2022
ORV_Volume_1_cover_(Korean_ver)
Bilge Okuyucu
19 Mayıs 2021
promotion poster- our second master
Our Second Master
19 Eylül 2022
emperor of solo play
Emperor Of Solo Play
23 Mart 2023
Tags:
clasroom of the elite oku, elitler sınıfı oku, light novel türkçe, youkoso jitsuryoku oku, Youkoso Jitsuryoku türkçe oku
  • Ana sayfa

TurkceLightNovels

Sign in

Lost your password?

← Back to Türkçe Light Novel

Sign Up

Register For This Site.

Log in | Lost your password?

← Back to Türkçe Light Novel

Lost your password?

Please enter your username or email address. You will receive a link to create a new password via email.

← Back to Türkçe Light Novel

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik politikası