Türkçe Light Novel
  • Seri Listesi
  • Blog
  • Discord
Sign in Sign up
  • Seri Listesi
  • Blog
  • Discord
  • Isekai
  • Aksiyon
  • Fantastik
  • Seinen
  • Macera
  • Yaşamdan Kesitler
  • Harem
  • Romantik
  • Psikolojik
  • Okul Hayatı
  • Komedi
Sign in Sign up
SON EKLENEN BÖLÜMLER

Emperor Of Solo Play

23 Mart 2023
Bölüm 132 - Arife (3) Bölüm 131 - Arife (2)

Elitler Sınıfı

16 Mart 2023
   Cilt 17 - Bölüm 4 - Konsey Odası    Cilt 17 - Bölüm 3 - Spor Festivali (2)

Our Second Master

19 Eylül 2022
Bölüm 7: Final Bölüm 6: #####

En Çok Senden Nefret Ediyorum!

21 Ağustos 2022
Bölüm -5- Final Bölüm -4- #####

Alçakgönüllü Hizmetkârınız Kabahatli

30 Temmuz 2022
Bölüm 7: Final Bölüm 6: #####

Elitler Sınıfı - Cilt 11 - Bölüm 17 - Beyaz Gün

  1. Home
  2. Elitler Sınıfı
  3. Cilt 11 - Bölüm 17 - Beyaz Gün
Prev
Next

Cilt 11 – Bölüm 17 – Beyaz Gün

Hafta sonu geldi geçiyor bile. Pazar günü, martın 14’ü beyaz güne geldik.

Pazar günü olması beni o kadar çok rahatlattı ki.. iyi ki hafta içine denk gelmedi. Masama hazırladığım birkaç hediyeyi koydum. Hafta içi olsaydı, bu hediyeleri vermekte epey zorlanırdım.

Aklımda sürekli ne zaman versem diye sorular olur, günün hangi saati daha uygun olur diye düşünüp dururdum.

Bir de hangi sırayla versem ya da diğer sınıflardan birine nasıl verebilirim gibi ayrıca can sıkıcı sorunlarla boğuşacaktım.

Hediye verirken görünmek de istemem. Mecbur kalınca etrafı umursamadan hediyeyi sahibine vermek gerekir tabii ama… yapabileceğim bir şey değil yani.

Bugün tatil olduğu için, posta kutularına koyacağım; olacak bitecek.

Kimseye yakalanmamak adına sabahın kör saatinde çıkıp posta kutularının olduğu yere geldim.

“Hadi bakalım…”

Bana sevgililer gününde çikolata veren herkesin posta kutusuna hediye koydum. Tam işimi bitirdim odama döneyim derken Ichinose ile karşılaştım. Hayda…

Bir anda görmemesi gereken bir şey görmüş gibi garip davranmaya başladı.

“G–günaydın, Ayanokōji-kun.”

“Ah… günaydın.”

Sabah 7’den önce olmasına rağmen, yine birine denk geldim ya, yuh diyorum.

Bu arada son görüşmemizdeki gibiydi, Ichinose. Hala benimle göz göze gelmekten kaçınıyor.

“Bugün erken kalktım da sabah koşusuna çıkayım dedim.”

Benimle konuşurken bakışları arkamdaydı. Büyük ihtimalle odasına çıkmadan önce posta kutusunu kontrol eder.

“Oh… uhm, pardon.”

Posta kutusuna bakabilsin diye kenara çekildim. Hafifçe başını sallayarak teşekkür etti. Kutuya bakınca… ona verdiğim hediyeyi görecektir.

“Eminim farkındasındır ama yine de söyleyeyim.. sevgililer gününde verdiğin hediyenin karşılığını vereyim dedim.”

Eline hediyeyi alıp tutan Ichinose bir anlığına donup kaldı.

“Hediyeye…hiç gerek yoktu…”

Ichinose gecikmeli de olsa cevap verdi.

“Ne demek, karşılığını vermeliydim.”

“…S-sağ ol. Uhm, Kusura bakma biraz alışık olmayınca gerildim.”

Ben de farksız değilim. Kendime çok güvenmediğim için, hediyeleri koyarken yakalanmayı beklemiyordum.

Aramızdaki sohbet garipleşince, konuyu değiştirmeye karar verdim.

“…Bu arada, geçen günkü konuşmamızdan sonra bir ilerleme oldu mu durumunuzda?”

“Ah, eh, ona mı takıldın?”

“Biraz, evet.”

Ichinose de konunun değişmesinden mutlu oldu, hemen adapte olarak cevapladı.

“Hemen sınıfla gidip konuştum. Shibata-kun’un dediği kişiler dışında mağdur olan yok ama…”

“Ama derken?”

“Cuma günü, mağdur sayımız 3e katladı. Dün de 3 kız ile 3 erkek arkadaşımızı takip edip rahatsız etmişler.”

Kısacası, D sınıfının saldırılarına maruz kalan 9 kişi var. Sınavın ilk 3 gününde, 3 kişiye odaklandılar. Cuma günü, 6 kişiye daha musallat oldular demek.

“Hangi öğrenciler sizinkilerin peşine takılıp duruyormuş peki, öğrenebildin mi?”

Ichinose hemen isimleri saydı.

“Bildiğim kadarıyla, Ishizaki-kun, Komiya-kun, Yamada-kun, Kondō-kun, Ibuki-san ile Kishita-san.”

Bu 6 kişi, bu tarz şeyleri yapabilecek tarzda kişilerdi. Kendilerini saklamaya da çalışmamışlar, açıkça saldırmışlar. Hemen isimlerini saymasından bu da belli oluyor.

“Bu 6 kişi aklına esen herkesi takip etmeye devam edecek mi acaba?”

D sınıfı sıradan öğrencilerle dolu olduğu için, bu soru biraz vital denebilir.

“Pazartesi günü bunu araştıracağım.”

“Ya problem tahmin ettiğinizden daha karmaşık çıkarsa?”

Ichinose ile Kanzaki’nin zarar görme ihtimali bile var.

“Hmm. Eh, ne yapabiliriz bilmiyorum gerçekten? Bize saldırdıkları da yok… ciddi bir zarar verene kadar sessiz kalmaya karar verdik. Mağdurlara moral desteği veriyoruz.”

D sınıfı kavga çıkartırsa ona göre hareket edelim gibisinden bir karar alınmış demek.

“Anladım.”

D sınıfı garip davranıyor. B sınıfındaki her öğrencinin peşine düşecekler mi acaba ?

6 kişiyle baskı da çok olmaz sanki. Yani bu takiplere devam ettikleri sürece, çok bir şey başaramazlar diye düşünüyorum.

Ishizaki’ye ait bir taktikse, ilerisini düşünememiştir. Ya da sadece psikolojik olarak onları rahatsız etmekle yetiniyorlardır?

“Sence yanlış mı yapıyorum?”

Düşüncelerimin içinde kaybolduğumu fark eden Ichinose, endişeli bir bakışla sordu.

“Yok… Yaptığın doğru bence. D sınıfını okula şikayet etseniz de ceza almazlar. Dahası, gidip şikayet etsen, onların ekmeğine yağ sürmüş olursun.”

“Eh, evet. Doğru diyorsun.”

D sınıfının asıl amacının ne olduğundan emin olmak lazım. Fakat Ichinose karşı saldırıya geçmeyi düşünmediği gibi, karşılık vermeye de niyetli değil. Bu yüzden daha fazla onunla bu konuyu konuşmak istemiyorum.

Sakin bir savunma taktiği seçtiklerine göre, daha fazla söze ne hacet diyorum ve;

“Etkinliklerinize karar verdiniz mi?”

“Evet. Sınıftaki herkesin neleri yapıp yapamayacağına dair bilgiyi erken edindik. Dün de D sınıfının yenemeyeceğini düşündüğümüz alanlarda seçimler yaparak tamamladık. Ya siz,  Ayanokōji-kun?”

“Ben hiçbir şeye karışmadım. Her şeyi Horikita hallediyor.”

“Peki, kumandan görevleri ne olacak?”

“Onu da o ayarlayacak.”

Ichinose şaşkınlığını gizleyemedi. Bu görevi hafife almamı beklemiyordu herhalde.

“Horikita-san’a çok güveniyorsun galiba. Ya da… kurallar ya da etkinlikler ne olursa olsun, ben her şeyi hallederim mi demek istiyorsun, tam anlayamadım?”

“İlk tahminin doğru. Sınıftan birkaç kişiyle samimiyim, diğerlerini tanımıyorum bile. Sınıftan kimse atılmasın diye kumandan oldum.”

“Peki neden A sınıfına karşı mücadele etmek istedin ki?”

“O da Horikita’nın fikriydi. Galiba kazanma şansımızı yüksek gördü bilemiyorum.”

“Anladım.”

Ichinose daha fazla sorgulamadı. Sohbetimiz bitince ikimiz de beraber asansöre yöneldik.

“Ah… buna hazırlıklı değilim ben ya…”

Ichinose sanki bir şeyi hatırlamış gibi gerilip işaret parmağı ile saçını tutarak oynadı.

“Hazırlık derken?”

“Y-yok bir şey. Kendi kendime konuşuyordum.”

İkimizde asansöre bindik. Çok geçmeden 4.kata odamın olduğu yere geldik.

“Görüşürüz.”

Hemen arkamı dönüp Ichinose’in ne tepki vereceğini görmek istedim.

“N-neee!!! Off, ayy… G-görüşürüz!”

Bir an panikleyen Ichinose defalarca kendi katının numarasına bastı. Kapı kapanınca gözden kayboldu.

Garip bir ayrılık olsa da, beyaz gün kabusunu atlatmış oldum. Bu iş de bitti.

“Bugün o parfüm kokusunu alamadım.”

Gerçi sabahın köründe parfüm sıkmasına gerek yoktur herhalde.

 

✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩

Prev
Next

Comments for chapter "Cilt 11 - Bölüm 17 - Beyaz Gün"

MANGA DISCUSSION

YOU MAY ALSO LIKE

emperor of solo play
Emperor Of Solo Play
23 Mart 2023
71WfYppw8L
Karımı Keşfedilmeden Öldürebilme İhtimalim
16 Temmuz 2022
ORV_Volume_1_cover_(Korean_ver)
Bilge Okuyucu
19 Mayıs 2021
classroom of the elite
Elitler Sınıfı – Kısa Hikayeler
26 Temmuz 2022
Tags:
clasroom of the elite oku, elitler sınıfı oku, light novel türkçe, youkoso jitsuryoku oku, Youkoso Jitsuryoku türkçe oku
  • Ana sayfa

TurkceLightNovels

Sign in

Lost your password?

← Back to Türkçe Light Novel

Sign Up

Register For This Site.

Log in | Lost your password?

← Back to Türkçe Light Novel

Lost your password?

Please enter your username or email address. You will receive a link to create a new password via email.

← Back to Türkçe Light Novel

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik politikası