Elitler Sınıfı - Cilt 14 - Bölüm 18 - Plan
Cilt 14 – Bölüm 18 – Plan
Ertesi gün saat 7:00’den hemen önce, sınavın beşinci gününde, D4 bölgesinden D5 bölgesine kadar nehir boyunca, güneye doğru yürüdük. Dün G3’e ayak bastıktan sonra, bir sonraki belirlenen alanımız olan H4’ten vazgeçip başlangıç noktasına geri dönmek adına batıya doğru ilerledik. Sonraki iki belirlenen alan olan H6 ve I7 bölgelerine de gidemedik. Üst üste üç alanı kaçırmış olduk.
Rastgele belirlenen alan, mucizevi bir şekilde gidiş rotamız üzerinde denk gelmese, dördüncü kez kaçırmış olacağız.
Eh, garibanın yüzü gülür mü? Saat 7:00 olunca, günün ilk belirlenen alanı I8 çıktı.
İyi tarafından bakarsak, belirlenen alan o kadar uzaktı ki, oraya ulaşmak için harcayacağımız zahmete değmez diye kendimizi kandırabileceğiz.
Sabahın erken saatlerinde olduğu için midir bilinmez ama nehirden akan suyun sesi, huzur veriyordu.
Çok geçmeden kötü haberimiz de gelir…
“Shinohara-senpai’nin durumu pek iç açıcı değil….”
Kötü haber olmasaydı, güne sağlam bir başlangıç yapmış olacaktım.
Shinohara, Komiya ve Kinoshita dün diskalifiye olduktan sonra kendi başının çaresine bakmak zorunda kalmıştı. Ike ve Sudō onu desteklemek için ellerinden geleni yapsalar da, kendi başına alabileceği puan sayısı sınırlıydı.
Dün, grubu son 10’a dahil olmamıştı, ama bu sabahki sıralamada sondan sekizincilerdi. Onların grubun altında kalanlar da, hızlı puan kazanır dersek, muhtemelen yarın veya en geç birkaç güne, son sıraya gerilerler.
Kaderin garip cilvesi de, Akito’nun grubunun -en azından şimdilik- son 10’ludan kurtulmuş olmasıydı.
Bu arada, dün bakma fırsatı bulamadığım ilk 10 grup için mevcut sıralamaya göz atıyorum. İlk sırada Nagumo’nun 11/A öğrencilerden oluşan grubu yer alırken, ikinci sırada Kiriyama’nın 11/B’den oluşan grubu yer alıyordu. 11.sınıfların iki üst düzey temsilcisi bu yarışta başı çekiyor diyebiliriz.
“Ah, Senpai. İleride balık tutan biri var.”
Bir öğrenci nehrin karşı tarafında belirdi. Bir kayalığa oturmuş elinde olta ile zaman öldüren biri.
Kendine has dış görünüşünden dolayı, onu hemen tanıdım. Şu anda herkesten çok görüşmek istediğim grubun üyesiydi. Onlarla bu kadar çabuk görüşebileceğimi düşünmüyordum.
Sınavın doğası ve adanın büyüklüğü nedeniyle, istediğiniz kişiyi bulmak samanlıkta iğne aramaktan beterdi. Hatta gps arama özelliği açılır açılmaz, kullanmayı bile düşünmüştüm.
Fırsat ayağıma kadar gelmiş, değerlendirmemek olmaz şimdi.
“Dolanarak ilerlesek, senin için sorun olur mu, Nanase?”
Yakınlarda birkaç sağlam görev ortaya çıkarsa da vaz geçeceğiz mecbur.
“Ben sadece sana eşlik ediyorum, Ayanokōji-senpai. Lütfen fikrimi sormana gerek yok.”
Onun bu düşünceli sözlerini dikkate alarak o öğrencinin bulunduğu yere doğru hareket ettim.
Bizi henüz fark etmemiş gibiydi. Balık tutmasını bölmek istemediğim için ona seslenmedim.
Nehir kenarındaki kumlu-çakıl taşlık arazi boyunca sessizce yürüdük.
Çok geçmeden, yavaşça önüne gelerek dikkatini çektik.
“Kendi başına savaşıyorsun ama henüz son 10’a düşmemişsin.”
Bu sözleriyle 10/B’Den Katsuragi bizi selamlamış oldu.
“Bir şekilde hallediyorum. Ama bir gün ağırdan alsam, bir anda dibi boylarım.”
Kargaşaya kulak misafiri olan Ryūen, çadırının içinden çıkıp bana şaşırarak baktı.
“Demek koluna bir kız takıp adada turluyorsun, ha? Karuizawa denen çıtırdan ne ara sıkıldın?”
“Karuizawa mı? O ne alaka ki?”
Katsuragi şaşkın bir şekilde Ryūen’e baktı.
“Kuku, yok bir şey, boş ver.”
“Bayağı başarılısınız.”
Tablet aracılığıyla ilk on grubu kolayca kontrol edebiliyordunuz. Bu sabah itibariyle, 52 puanla 74.cü sıradaydım. Tek kişilik bir grup olmama rağmen, sıralamam oldukça yüksekti.
Ryūen ve Katsuragi 92 puanla onuncu sırada yer alıyordu.
Bu 92 puanın, 29’u Varış bonuslarından, 41’i Erkenci bonuslarından ve 22’si görevlerden toplamışlardı.
“Oooo. Bize diyene bak hele. Sizin birkaç tahtası kırık ucube arkadaşınız adada tozu dumana katıyor ama?”
“Eh, doğru.”
Ryūen’in bahsettiği ‘birkaç tahtası kırık ucube’ Kōenji’den idi.
Benim gibi o da sınavda tek başına savaş veriyor. Fakat şuan 4.cü sırada. İlk ondaki tüm gruplar arasında, en çok puanı erkenci bonuslarından kazanan oydu. Görevlerden topladığı puanlardan bahsetmiyorum bile.
Toplam 126 puan ile dördüncülük koltuğunda. Şimdiye kadarki performansı ile hatasız ve olağanüstü ilerliyor.
Ancak, bugün de dahil olmak üzere sınava on gün var. Aşırı kendisini kasması ve zorlama veya yaralanması ile, bir anda ilk 10’dan düşer.
Issız adada yapılan bu iki haftalık sınavda, öğrencilere vücutlarını dinlendirmek için bir gün bile verilmemişti.
Kim olursa olsun, vücudunu her gün böyle strese sokarak kaslarını zedeler. Kas ağrıları ve genel ağrı gibi belirgin semptomlarla başlar, daha sonra azar azar, yürümek gibi basit eylemleri bile yapmakta güçlük çeker insan.
Ayrıca, adadayken vücudumuzun ihtiyacı olan besini en azıyla tükettiğimiz için, sürekli zihinsel ve fiziksel yorgunluk çekiyorduk.
“Bir sonraki bölgeniz neresi?”
“Hah?”
“Saat 7’yi geçti bile. Siz ikiniz ağırdan alıyorsunuz galiba.”
“Bu kararı ben verdim.”
Katsuragi, nehre bakarak cevap verdi.
“Görevler ve belirlenen alanlar üzerinde son dört gündür hızlı bir şekilde ilerliyoruz. Bugün belirlenen ilk bölgemiz rastgeleydi ve E10‘du. Verilen sürede ilerlemek için kendimizi kasmamız gerekince, iki puan için o kadar çabaya değmeyeceğini düşündüm.”
Ryūen omuzlarını silkerek hınzırca gülümsedi. Ryūen her zaman kendi sınırlarını zorlamaya çalışan bir insandı. Katsuragi bir şekilde onu mola vermeye ikna etmiş.
Ishizaki ya da Kaneda, Ryūen’i bu kadar kontrol edemezdi. Katsuragi 10/B’nin bir üyesi olarak önemli bir rol oynuyor.
“Bir şey yakalayabildin mı?”
Nanase, nehirdeki oltaya bakarak Katsuragi’ye bir soru yöneltti.
“Ne yazık ki, fazla bir şey yok. Çok balık yakalamak için okyanusa yönelmek lazım.”
Yani, zaman geçirmek için burada balık tutuyorlardı.
“Sanırım yemek konusunda endişeli değilsiniz?”
Bana dürüstçe cevap verip vermeyeceğinden emin değildim ama yine de sordum.
“Deniz, nehir ve ormanda çok yiyecek var. Su da aynı zaten. Tek yapmanız gereken nehir suyunu kaynatmak.”
“Ama nehir suyu içmek riskli değil mi?”
“Evet. Kaynatmak güvenli kılmıyor bu yüzden nehir suyu içen tek kişi benim. Ryūen satın aldığımız ve görevlerden elde ettiğimiz suları içiyor.”
Riskleri kusursuz bir şekilde yönetiyorlardı. Sınav ilerlerken, zar zor dayanıp ellerindekiyle yetinmeye çalışan bir sürü grup varken, bu ikisi bir süre istikrarlı bir şekilde devam ediyordu.
“Aslında ben de seninle görüşmek istiyordum, Ryūen.”
“Benimle mi, eh?”
“Şu anda son 10’da hangi grupların olduğunu görmüşsündür?”
“Tabii ki. Sınıfımdan o son sekize giren salaklar ne halt yedi bundan habersizim sadece. “
İki üyenin diskalifiye olmasıyla puanlarında düşüş olmuş ve alttaki diğer gruplar arasında giderek büyüyen bir fark oluşturmuştu.
“Komiya ve Kinoshita diskalifiye oldu.”
Ryūen’in yüzündeki gülümseme anında kayboldu, ciddileşti.
Katsuragi de bana doğru baktı, dikkatini artık oltaya vermiyordu.
“Diskalifiye mi oldular? Ne oldu?”
Katsuragi artık 10/B’nin tam teşekküllü bir üyesi olduğundan, hem Komiya hem de Kinoshita koruması gereken yoldaşlarıydı.
Nanase, Katsuragi’nin sorusuna yanıt verdi.
“Ağır yaralandılar. İkisinin de yakın zamanda yürüyebilmesi pek mümkün değil.”
“Kaza mı oldu?”
“Şey, bu—“
“Grubun kalan son üyesi Shinohara’ya göre, birisi tarafından saldırıya uğradılar.”
“O zaman, o ‘birisi’ onlarla birlikte diskalifiye oldu, değil mi?”
“Maalesef. Shinohara’nın ifadesi ellerindeki tek kanıt. Ne Komiya ne de Kinoshita saldırıya uğradıklarını hatırlıyor. Okul hala bu konuyu araştırıyordur ama yerinizde olsam umutlanmazdım.”
“Shinohara-senpai’nin grup üyelerinin diskalifiye olmasını istemediği için, yalan söylediğini düşünüyorlar.”
“Ne yapacağız, Ryūen? İlk üçe girmeyi başarsak bile Komiya ve Kinoshita’nın okuldan atılması bu başarıya gölge düşürecek.”
Shinohara’nın grubu son sırada yer alırsa, 10/D ve 10/B sınıfı ağır darbe alacak.
“Benimle görüşmek istediğini söyledin, demi? Shinohara da sınıf arkadaşın olduğuna göre, çoktan kafanda bir plan var.. Haksız mıyım?”
Detayları bilmemesine rağmen, Ryūen içgüdüsel olarak bir şey düşündüğümü fark etmişti.
“Kusura bakmazsan, Nanase. Bu konuşmanın devamını dinlemeni istemiyorum. 10. sınıfların okuldaki yaşamı söz konusu.”
“Peki.”
Nanase’nin bizden yeterince uzaklaştığından emin olduktan sonra Ryūen’e yaklaşıp stratejimin ayrıntılarını onunla paylaştım.
Katsuragi’ye sonra kendisi söyler artık.
“Kuku, anladım. Böyle bir planla Shinohara sınavda kalabilir. Ama her şey sorunsuz ilerler mi dersin?”
“İşbirliği yaptığın sürece yüksek ihtimali var. Gerisi doğal olarak gerçekleşecek.”
“Böyle şeyleri yapacak cesaretin var, maşallah. Diğer gruplar ne döndüğünü fark ederse, onlar da harekete geçmeye başlayacaktır yalnız.”
Hafifçe başımı sallayarak cevap verdim. İşte bu yüzden Nanase’nin bizi duymasını istemedim. Eğer 9.sınıf öğrencileri bunu öğrenirse, 10.sınıf öğrencileri ve diğer tüm öğrenciler arasında çatışma çıkardı.
“Bazı zeki 9.sınıf öğrencileri var. Tahminlerimizden daha çabuk fark edebilirler.”
- sınıfların da öğrenirse, neler olacağını kestirmek zordu.
“Birkaç küçük bit olsaydı, umursamazdım ama Komiya ve Kinoshita’nın kullanışlı kişiler.”
“Yani, iş birliği yapacaksın… Doğru mu anlıyorum?”
“Çıkarlarımız ortak, bu konudan kendime pay çıkartmam.”
Shinohara’nın grubu, iki sınıfın öğrencilerden oluşuyordu.
Eğer şimdi el ele vermezsek, iki tarafı da kurtaramayız.
“Ichinose ile karşılaşırsan, ona da planı anlatır mısın?”
“Ichinose‘i geçiyorum, Sakayanagi’nin bu kadar kolay yardım edeceğini sanmıyorum.”
“Arkasına yaslanıp 9.sınıfların ona tepeden bakmasına izin verecek biri değil.”
“Kuku, haklısın.”
Böylece ani gelişen görüşmemiz sona erdi. Vedalaştıktan sonra başlangıç alanına doğru yola çıktık.
✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩