Elitler Sınıfı - Cilt 15.5 - Bölüm 25 - Geçmişin İzleri
Cilt 15.5 – Bölüm 25 – Geçmişin İzleri
9 Ağustos gelip çatmıştı. Yolcu gemisindeki tatil sona ermek üzereydi.
Saat gece 1 sularında, çoğu öğrencinin çoktan uyuduğu bir zamandaydı.
Sadece yetişkinlere açık olan barda, üç kişi buluşmuştu.
“Ahh, çok yoruldum! Biz öğretmenler neden bu kadar geç saatlere kadar çalışmak zorundayız? Mahvoldum. Biz de yaz tatili istiyoruz~”
Homurdanan Hoshinomiya, bar tezgahına yüzüstü yığıldı.
“Gereğinden fazla dinlendin işte. Beşinci ve altıncı günlerde dinlenebilmeliydin.”
“Sadece iki günlük bir tatilden bahsettiğinin farkında mısın? Bugün ve dün çok meşguldüm. İkramiyemi istiyorum ben~”
“Nasıl hissettiğini anlıyorum, ama biz çalışan insanlarız, Chie. Çocuklar gibi uzun yaz tatili yapmıyoruz.”
Hoshinomiya’nın sağında oturan Chabashira ona öğüt verdi.
“Öğrencilerin ıssız bir adada iki hafta boyunca sarf ettiği çabayı düşünürsek, bizimkisi devede kulak.”
Bu kez, ikisinin arasında oturan Mashima, ona tezgahtan tutunması için işaret yaptı.
“Bunları anlatmayın bana… Duymak istemiyorum, duymak istemiyorum.”
Hoshinoiya iki kulağını da elleriyle kapatıp sağa sola başını salladı.
“En azından gemide tatil yapmama izin verilmeli. Biz hiçbirinden yararlanamazken öğrenciler havuza, sinemaya ve diğer tesislere gidip eğlenebiliyor… nerde adalet??”
Hoshinomiya, her gün gıptayla izlediği durumu kabullenemiyordu.
“Çalışıyor olmak böyle bir şey, işte.”
“Çalışan bir yetişkin olmanın doğası bu, Chie.”
“Hayır, duymak istemiyorum, neden çalışıyoruz!!”
Kulaklarını elleriyle daha da güçlü bir şekilde kapattı.
Ancak, kısa bir süre sonra sağ elini kaldırıp bağırdı:
“Lütfen bana bu zalım hayattan kaçacak kadar güçlü bir içki. Barmen seçimi olsun.”
Bu sözlerinin ardından sol eliyle tezgah masasına vurup alkol istedi.
“Var ya… Sen hiç değişmezsin.”
Chabashira, Hoshinomiya’yı böyle gördükten sonra iğrenerek iç çekti.
“Çünkü amacın hep güzel ve genç kalmak… bundan mı?”
“Demek istediğim bu değildi.”
“O zaman ne demek istedin?”
“… Boş ver, unut gitsin.”
Mashima ve Chabashira da birer bira aldılar. Üçünün de içkisi hazırlanınca, kadeh kaldırdılar.
“Bu seferki özel sınavda garip gelişmeler yaşandı. Çok fazla plansız olay oldu.”
“Bir öğrenci ciddi şekilde yaralandı, saat arızaları öğrencilerin istediklerini yapmalarına ön ayak oldu. Üstelik sadece 11. sınıflardan öğrenciler okuldan atıldı….. Beklemediğimiz çok şey yaşandı.”
Hoshinomiya kendisine verilen kokteylden bir yudum alıp iç çekti.
“Düşündüğüm gibi, öğrencilere bu kadar çok özgür bir ortamda bırakmak ciddi sorunlara yol açtı. Bize bu konuda şikayet gelmedi ama kızlı erkekli adada olmaları… neyse.”
“En azından bu konuda kötü olaylar yaşanmadığını düşünmek istiyorum.”
“Çok safsın, Mashima-kun.Genç bir kızın tutkusunu durdurmak kolay mı sanıyorsun.”
“Böyle düşünen tek kişi sensin.”
Mashima ona söylenince, Hoshinomiya hemen bardağının tekrar doldurulmasını istedi.
“Yaz tatili bittikten sonra tekrar meşgul olacağız.”
“Artık dayanamıyorum. Ölene kadar çalışan düşük maaşlı bir öğretmen olmak istemiyorum. Para istiyorum.”
“Geldiğimizden beri, söylenip duruyorsun.”
“Tabii. Bütün bu görüşmeyi kendim söyleneyim diye ayarladım zaten?”
Hoshinomiya pişman olmadığını belirterek 2.bardağını kafasına dikti.
“Hiç değişmeyeceksin, demi Chie. Eh, senin iyi yanlarından biri de bu ama.”
Chabashira hafif bir atıştırmalık olarak fındık istedi.
“Her neyse, bu ıssız ada sınavı beni rahatlattı. 10.sınıflardan ayrılan olmadı, yani.”
“Sadece 11.sınıfların okulu bırakmak zorunda kalması huzursuz hissettiriyor.”
Hoshinomiya ve Chabashta arasında sıkışan Mashima sessizce konuşmalarını dinledi. Konuyu değiştirmek adına bardağını masaya koydu.
“10.sınıflar çok iyi gidiyor, evet. Ama bu bile başlı başına sorunlara davetiye çıkartıyor.”
“Bu da ne demek oluyor? Bu kadar çaba iyi değil mi diyorsun?”
“Okul kimsenin okuldan atılmasını istemiyor, ama şu da bir gerçek ki, özel sınavlarda okuldan atılan 10.sınıf öğrencisi olmadı.”
“Gerçekte, evet. Ancak okul, zorla okuldan atılacak öğrenci seçtirmedi mi? Okuldan atılan oldu. “
Üçü de Sınıf oylaması sınavını çok net hatırlıyordu.
“Böyle bir sonu olan başka özel sınav olmasın isterim.”
Genelde sınıfına soğuk davranan Chabashira bile bu konuda hassastı. Hata yapmamaya özen gösteren öğrencilerin zorla okuldan attırılmasını hoş karşılamıyordu. Hoshinomiya da bu konuda aynı fikirdeydi.
Mashima’nın yüz ifadesi değişmeyince, Chabashira onu baştan aşağı süzdü.
“Sakın bana öğrencileri zorla okuldan attıracak bir sınav hazırlandığını söyleme?”
“Geçen yılki sınıf oylaması sınavını okul her zaman yapamaz.”
“O zaman sorun yok. Zorunlu okuldan atılmalar olmadığı sürece sınıfım halleder.”
“Amanın! Bunlar ne kadar iddialı sözler böyle, Sae-chan.”
Mashima’nın arkasından Hoshinomiya, Chabashira›yı omzundan dürttü.
“Kes şunu.”
Chabashira onun elini öfkeyle tutunca Hoshinomiya keskin bakışlarını ona çevirdi.
“A sınıfına çıkarlar diye düşünmüyorsun, değil mi?”
“Öyle bir şey demedim. Bu sınıfın eski sınıflarıma göre daha üstün olduğunu söylüyorum, o kadar.”
“Hmm?”
Gergin atmosferin ortasında Mashima, birasının kalan yarısını da içti.
“Zorunlu okuldan atılma yok evet ama…”
Chabashira, Hoshinomiya ile birlikte sözlerini yarıda kesen Mashima’ya bakakaldı.
“Bir sonraki özel sınavın ana hatları geçtiğimiz günlerde açıklandı. 11 yıl sonra ilk kez uygulanacak bir sistem.”
“11 yıl… Bu yıl 29 olacağız, o zaman… Biz lise üçteyken uygulandı mı diyorsun? Alışılmadık bir durum? Böylesine eski bir özel sınavı tekrar gündeme getirmişler.”
Chabashira lisedeki anılarının çoğu beyninin derinliklerine gömülmüştü. Ne konuştular, ne özel sınavlar atlattılar hatırlamakta zorlanıyordu. Birisi sorsaydı, hemen cevap vermesi zordu.
“Okul bir yıllık özel sınav takvimi hazırlıyor.Ve planlar dört yıllık ayarlanıyor. Bu kadarını biliyorsunuz, değil mi?”
“Özel sınavların içeriğini öğrenciler hala okuldayken diğer öğrencilere sızdırmasın diye, değil mi?”
Bu okul tarihi boyunca, pek çok özel sınava ev sahipliği yapmıştı. Bazıları sadece bir kez düzenlenmiş, bazıları da çok yönlü oldukları için farklı açılarla sınavlara dahil edilmişti.
“Tabii ki, aynı özel sınavı kısa sürede kasıtlı olarak tekrar ettiğimiz zamanlar oluyor. Bazı sınavlar bilgi paylaşımı amacıyla kuruluyor derken, belirli bir plana göre gidiyor her şey. Ancak dönemin ilerleyişine göre, dört yıldan daha eski özel sınavların gündeme geldiği zamanlar da oluyor.”
“Yani eski özel sınavların kabul edilmesi o kadar da sıra dışı değil mi diyorsun?”
“Evet. ‘Sorunlu’ bir sınav olmadığı sürece, yani.”
Mashima bunu üstü kapalı bir şekilde dile getirdi. İkisi bunu üzerine fazla düşünmedi. Aksine, yeni özel sınava büyük bir ilgi gösterdiler.
“Belki Sae-chan ile ben, mücadele ederiz.”
“Beklentin var galiba. Sınıfımı yenebileceğini mi sanıyorsun?”
“Yok canım. Sadece Ryūen-kun’un ya da Sakyanagu-san’ınkiyle savaşmaktan iyidir..?“
Hoshinomiya sırıtınca, alkol kokusu etrafa yayıldı.
“Sınıfım çok gelişti. Kolay lokma değiller.”
“Böyle bir şey söylemen! Sae-chan, Ayanokōji-kun denen özel bir çocuk sınıfında diye mi böyle davranıyorsun?”
“Evet, Ayanokōji tam bir hazine gibi. Ama sınıfımda potansiyeli yüksek çok fazla öğrenci var.”
“Çok mu? Ayanokōji-kun’a çok fazla güvenmiyor musun, Sae-chan?”
“Sen neyden bahsediyorsun? Ayanokōji’ye ne zaman güvendim?”
Her zamanki gibi ileri geri konuşuyorlardı.. Aralarında oturan Mashima, bu konuşmanın kavgaya gideceğini hissederek araya girdi:
“Bu konuyu kapatalım. Burada tartışmanın bir anlamı yok.”
“Doğru; ben de biraz gaza geldim zaten.”
Pişmanlığını dile getiren Hoshinomiya, bardağındaki içkisini bitirdi.
“Çok hızlı gidiyorsun.”
“İyiyim, iyiyim. Kolay ezilecek kadar zayıf değilim.”
“Hayır, onu kast etmedim. Yarın işini etkileyecek diyorum… Hatta, bugün oldu bile.”
“İyiyim diyorum, etkilemeyecek, etkilemeyecek.”
Hoshinomiya durma belirtisi göstermeden üçüncü bardağı istedi.
“O zaman, çok sarhoş olmadan önce konuşalım. Bir sonraki özel sınavın ana hatlarına göz atabilirsiniz.”
Mashima telefonunu açıp masaya yerleştirdi.
“Önemli olan özel sınavın adı. Gördüğünüzde hemen anlayacaksınız.”
“Sınavın adı mı?”
“Devam et, oku.”
İkili birbirlerine baktıktan sonra hemen hemen aynı anda telefona kafalarını çevirdiler. Adı gördükten sonra Chabashira duraksadı, nefesi kesildi, Hoshinomiya da farksız değildi.
Chabashira ve Hoshinomiya’nın öğrenciyken atlattıkları özel bir sınavdı. İkinci dönemin başında yapılmasına karar verilmişti sınav.
“11 yıl önce… Çok uzun zaman geçmesine rağmen, bu özel sınavı çok iyi hatırlıyorsunuzdur.”
Chabashira özel sınavın adına tekrar tekrar bakıyor, nutku tutuluyordu. Hoshinomiya kendisine getirilen üçüncü bardağı almak için kafasını çevirdi. Bardaktaki yüzünün yansımasına bakıp gülümsedi.
“Bu özel sınavı tekrar göreceğimiz kimin aklına gelirdi, ha…”
Chabashira, hiçbir şey söyleyemeyince, bakışlarını yere, aşağı doğru indirdi.
“Geçen yılki sınıf oylaması aklıma geldi… O sınavın yerine bu gelmemiş mi şimdi?”
Hoshinomiya, Mashima’ya bakarak sordu.
“İkisi de benzer bir amaç için kullanılan sınavlardan. Sonuç olarak, okulun bunu dahil etmekten başka seçeneği kalmadı diye düşünüyorum. Eğer 1o.sınıf öğrencilerinden herhangi biri ıssız ada sınavında okuldan atılsaydı, bir sonraki özel sınav farklı olacaktı.”
“İnsanların okuldan atılması için yazılı sınavları çok zor yapamayız. Bu yüzden de böyle büyük sınavlar gündeme geliyor.. çünkü Sae-chan’ın sınıfı çok iyi~?” Hoshinomiya sanki bir şey ima etmeye çalışıyormuş gibi vurguladı.
“Buna büyük bir değişiklik falan diyemeyiz. Bazılarımızın bakış açısına göre, bu önemsiz bir test olabilir.”
“Ancak yanlış bir seçim yaparsan, bu zorlu bir soruna dönüşebilir. Değil mi, Sae-chan?”
Gözleri kapalı olan Chabashira evet ya da hayır diye cevap vermedi.
“Evet… ikiniz bu sınavda çok acı çekmiştiniz.”
“Bizim 11.sınıfın 3.dönemimde atlattığımız sınavdı.. O gün olanları hiç unutmadım.”
Bu sözleri hem kendisine hem de Chabashira’ya söylüyordu.
“Çeneni daha ne kadar kapalı tutacaksın? Söylemek istediğin bir şey yok mu?”
Direkt kendisine soru yöneltilen Chabashira tek kelime edemedi.
“Acınası durumdasın.”
Sitem ettikten sonra, tepkisiz kalan Chabashira’yı görmezden geldi. Mashima’ya baktı.
“Ne düşünüyorsun, Mashima-kun? Bir sonraki özel sınavda… okuldan atılan olacak mı?”
“A sınıfı diğer sınıflarla arayı açtı açmasına ama… Diğer sınıfların hala oyunu avantaja çevirme şansı var. Kazanmak amacıyla güçlü bir mücadele ortaya koyarlarsa, geçme ihtimalleri yüksek.”
“Bataklıkta mücadele───gibi.”
Hoshinomiya mırıldanarak dördüncü bardağı istedi. İçki içme hızı giderek yükseliyordu.
“Benim sınıfım bu alanda bir şeyler yapabilir de…, peki ya Sae-chan’ınki? Şu anda yüksek bir hızla ilerliyorlar. Eğer burada sınıf puanlarını artırabilirlerse, hemen B sınıfına çıkarlar. Ben olsaydım…”
“Ben odama dönüyorum.”
Sınav açıklandığından beri sessiz kalan Chabashira, ilk bardağını bile bitirmeden ayağa kalkıp gitmek istediğini söyledi.
“Tam da sonunda konuşacağın için heyecanlanmıştım.. gideceğini söylüyorsun… Canlı atmosfer mahvoldu…”
“Kusura bakmayın ama bensiz devam edin.”
Chabashira sırtını dönünce, Hoshinomiya’nın halsiz ifadesi tamamen değişti.
“Hey.”
Hoshinomiya, boşalan bardağını masaya güçlü bir şekilde çarpıp bir hışımla ayağa kalktı.
Belki de sadece Chabashira değil, aynı zamanda hareketlerine şaşıran Mashima da olduğu için konuşamamıştı. Barda tek onlar oldukları için şanslıydılar.
“Sıkıcı aşkını daha ne kadar sürdüreceksin, anlamıyorum ?”
“… Ne diyorsun?”
“Kaç yaşında olduğumuzu biliyor musun? 29 yaşındayız. o yaşadığın aşk yıllar önceydi. Tanrı aşkına!”
“Hey, çok hızlı içtin——-“
“Sessiz ol, Mashima-kun!”
“…”
Barın arkasında bardakları silen barmen, ciddi bir mesele olduğunu düşünerek ortamı terk etti.
“Zaten sürekli yaşlanıyoruz yahu! Ama tek yapabildiğin 11.sınıfta kalan bir kız çocuğu olarak yaşamak. Şimdi de çocukları darlayıp duruyorsun… geri zekalı mısın sen?”
Chabashira bu sözleri de dinledikten sonra sessiz sedasız ayrıldı, onun bu ağır sözlerine cevap dahi vermedi.
Yalnız kalan Hoshinomiya ve Mashima arasında sessizlik hakimdi.
“Gitti.”
Hayal kırıklığına uğrayan Hoshinomiya, Chabashira’nın bıraktığı bardağı alıp yerine geri oturdu.
“Sen de kötü niyetlisin, Hoshinomiya.”
“Başka seçeneğim olmadığını biliyorsun. Bu özel sınavının yaklaşıyor olması kötü oldu.”
“İkiniz için belirleyici olan da bu özel sınavdı.”
“Sae-chan doğru cevabı seçseydi, A sınıfından mezun olmuştuk.”
“… Hala kin tutuyorsun, değil mi?”
“Tabii ki hala kin tutuyorum. Başarısız oldum ve bu okulda öğretmenim. Daha farklı bir yere gitmeliydim.”
“Chabashira’yla aynı odada kalıyordunuz.. o sınavdan sonra yurt hayatı seni zorlamıştır.”
“Olanlardan sonra birlikte yaşamamıza imkanı yoktu. Kalsaydık, birbirimizi öldürürdük.”
“Abartıyorsun bile diyemiyor olmam, beni korkutuyor.”
Hoshinomiya saçından bir tel tutup çekti.
“Bu alışkanlığı düzeltemedin mi?”
“Off, sorma. Düzeltemedim. Refleks olarak çekiverdim saçımı…. istiyor musun?”
“Hayır.”
Mashima kendisine sunulan saç telini reddettikten sonra, geri dönen barmenden ikinci bardağı doldurmasını istedi. Bunu gören Hoshinomiya, beşinci bardağını doldurması için barmene bardağını uzattı.
“Oda paylaşmak iyi değil. İşler iyi giderken sorun yok ama sorun yaşandığında, ilişkiler büyük ölçüde değişiyor. En azından aşk ve gelecek söz konusuyken… zor.”
Hoshinomiya her zamanki neşeli haline geri döndü.
“Tüm 10.sınıflar ıssız ada sınavında direnmek için çaba harcadı… Ama gel gör ki, okul korkunç şeyler yapıyor.”
“Normalde, her yıl birkaç öğrenci okuldan ayrılırdı. Bu okulun politikalarından bir parçasıydı. Ama okulda 10.sınıfların sayısı hala çok. Okul, 10.sınıfların çabasını takdir ediyor. Bu yüzden böyle özel sınavlar düzenleniyor. Zaten sınav başlamadığı gibi, gidişatı da bilemeyiz. Bekleyip göreceğiz.”
“Haklısın ama… bu sınav insanların kalplerindeki çirkinliği ve zayıflığı ortaya çıkarıyor. En azından 10.sınıfın ilk dönemini yeni bitirdiler.. Ah, doğru! Okulun bu sınavı devreye sokmasında bunun da önemi var.”
“Eğitim yılına ne kadar az zaman kalırsa, sınıf puanları o kadar değerli olur ve özel sınavlar o kadar zorlaşır. 11.sınıfın üçüncü döneminde bu sınavla boğuştuğumuz zamanın aksine, 10.sınıflar için hala umut var.”
“Bu arada… ben yanlış yapmadım…. Her şey Sae-chan’ın hatasıydı…”
“Hata, nasıl düşündüğüne bağlı. Sen de Chabashira da doğru kararı vermiştiniz.”
“O kadar emin değilim…”
Yeni gelen içkisini almak için elini uzattığında, Hoshinomiya duraksadı.
“Sorun ne?”
“Sınıfım… A sınıfına ulaşamaz.”
“Ne?”
“Bunu farkındayım diyorum. Sakayanagi’nin sınıfına ulaşabileceğimizi sanmıyorum. Ama… Ama Sae-chan’ın sınıfının A sınıfından mezun olmasına kesinlikle izin vermeyeceğim. A sınıfından mezun olmak çok uzun süredir hayalimizdi. Bu hayali yıkan kişinin öğrencilerinin A sınıfından mezun olmaya hakkı yok, haksız mıyım Mashima-kun?”
“Bu iki konu birbirinden bağımsız…alakasız konular?”
“Hayır, değiller. Aynı mesele, duyuyor musun beni?”
“Ayrıca, Ichinose’n sınıfı mükemmel. A sınıfından mezun olana kadar uzun bir yol var önlerinde. Ichinose’un sınıfı bir sonraki özel sınavı kolaylıkla atlatacaktır.”
“Yeterince iyi olmadıklarını söylüyorum. Onları ne kadar adaletsiz bir gelecek beklerse beklesin, A sınıfına geçmek için bir iblis olmaları gerekiyor. Tıpkı benim yapmaya çalıştığım gibi.”
“Öğrencilerin okuldan atılması anlamına gelse bile mi?”
“Öğrencilerin okuldan atılması anlamına gelse bile.”
“Ama….” bir an durakladıktan sonra;
“Hirata, Kushida, Horikita, Kōenji, Ayanokōji… Ne kadar düşünürsem düşünelim, bu haksızlık.”
“Her zamanki gibi, birçok sorun çıkaran öğrencilerle dolu bir sınıf. Ancak garip bir dayanışma duygusu var aralarında. Sanki sorunlar tek tek tereyağından kıl çeker gibi, çözülüyor.”
“Bir sonraki özel sınavın bu sınıfı parçalara ayırmasını umuyorum.”
Bu sözlerinin ardından Hoshinomiya, başını Mashima’nın omzuna yasladı.
“Biraz sarhoşum… biraz dinlenmeliyim… Odanda dinlenebilirim, Mashima-kun.”
“Uyuyacaksan, git kendi odanda uyu.”
“Çok sertsin. daha nazik olamaz mısın?”
“Uyuyacaksan, kendi odanda uyumalısın.”
“Çok fark etti valla!”
Kaslı sol koluna sarılarak ona daha da yakınlaştı. Mashima gücünü kullanarak onun pençesinden kurtuldu.
“Rahatsız mı oldun?”
“Rahatsız olmadım.”
“Ehh, o zaman en azından beni odama götür. Odamda da içmeye devam ederiz.. Sabaha kadar.“
“Kusura bakma ama odama dönüyorum. Sen de çok içme, tamam mı?”
“Ayağına gelen fırsatı tepiyor musun?”
“Ne sana ne de Chabashira’ya bulaşmak gibi bir niyetim var. Başıma bela alacak değilim.”
“çok katısın~”
Hoshinomiya boşalan bar tezgahında, sessizce içkisini yudumladı.
** çeviren & editleyen: fatoshisme
••••✰✰✰✰✰✰✰✰•••••