Elitler Sınıfı - Cilt 15 - Bölüm 18 - elebaşı
Cilt 15 – Bölüm 18 – Elebaşı
“Bilgilendirme için teşekkür ederim, sınava odaklanabilirsin.”
Telsizden bilgi alan Tsubaki, çağrıyı sessizce sonlandırdı.
“Pek iyi gitmedi, değil mi?”
Görüşmeden sonraki halini gören Yagami sordu.
“Housen-kun‘u görmeye gittiğimde, öğretmenlerin etrafında toplanarak onu başlangıç noktasına götürdükleri gördüm. 10/B sınıftan Ryuuen adında bir çocukla kavga etmiş ve ikisi de yaralanmış. Açıkçası şüphelenmiştim. Çünkü Ayanokouji-senpai hep hareket halindeydi.”
Housen onu köşeye sıkıştırsaydı, GPS’i yerinde sayardı, hareket etmezdi.
“Onu tanımıyorum ama Housen-kun’u durdurmuş.”
Tsubaki ikna olmamıştı. Dudaklarını ısırıyordu, başarısızlığının nedenini düşünüyordu. Ayanokouji’yi köşeye sıkıştıracak en güzel yerler C3 ve D2’ydi. Ancak, bu olumlu faktör karşı tarafa da zaman kazandırmıştı.
“Ayanokouji’nin atılma girişimi işimizin son parçası değildi, demi? 9‘ları korumak adına bağımsız grupları ezmemiz gerekiyor. Başka bir fikrin varsa, bana söyle lütfen.”
Yagami ona baskı yapsa da Tsubaki bakışlarını kaçırıp mırıldandı.
“Bence tehlikeli köprülerden geçmeyelim. Zorlanan insanlara yardım ettik diyelim. İlerde bu tarz insanlar er ya da geç aramızdan ayrılacak.”
“Yani, bu savaştan tamamen geri çekildiğini mi söylüyorsun?”
“Hoşlanmadığım bir konu var. Belki de planımın işe yaramayacağı çok daha önceden belirlenmiştir. “
“Anlayamadım?”
“Kellesine ödül konulma hikayesi ve Ayanokouji-senpai’nin uyanıklığı. En önemlisi, arkadaşlarıma güvenmedikçe, bu planın pervasızca olduğu ortaya çıkıyor zaten.”
Tsubaki bu kesintiden hoşlanmadı. Başarısızlıktan daha sinir bozucuydu.
“Tek başıma giriştiğim için pişmanım.”
Çok üzülmüştü. Daha iyi bir iş çıkarabileceğini ima etti. Tablet ekranına tekrar baktığında bir şey fark etti.
“Eh?”
Tsubaki, Utomiya’nın yanlarında olmadığını fark etti.
“Ne oldu?”
“Utomiya nerede?”
Bu soruya karşılık Yagami de Utomiya’nın yokluğunu fark ediyormuş gibi davrandı.
“Yaklaşık 30 dakika öncesine kadar buralardaydı…”
Tsubaki tabletten göremediği gizemli düşmanıyla yoğun bir mücadele verdiği sırada ortadan kaybolmuştu. Durumdan rahatsız olan Tsubaki, 10 dakika öncesine ait gps ekran görüntüsünde Utomiya’nın yerini aradı.
Tsubaki’nin olduğu yerden yaklaşık 400 metre güneybatıdaydı.
“Ne yapıyorsun?”
Yanında bir gps daha beliriyordu. 10/A sınıflardan— Hayato Kitou.
İsmi gördüğü anda, Tsubaki telsizi eline aldı.
✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩
Uzun boylu bir çocuk ormanda görüş mesafesi zayıf bir şekilde koşuyordu. Hedefi: Sakurako Tsubaki, Takuya Yagami ve Utomiya Riku’nun bulunduğu bölgeye gitmekti.
Sakayanagi’nın talimatı üzerine, bu planın başındaki elemanın maskesini düşürmekle görevlendirilmişti. Kitou bölgeye geldiğinde, görüş mesafesine hemen birisi belirmişti.
O kişi önüne geçip sanki yolunu kapatıyormuş gibi Kitou’ya bakıyordu. Kitou o kişiyi tanımıyordu ancak müttefik olmadığını hemen fark etti. Yana kayıp rotasını değiştirmeye çalışınca, önüne geçip izin vermedi.
Düşman olduğunu anlayan Kitou, duraksayıp ona baktı.
Utomiya, kendisinden büyük bir öğrenciyle konuştuğu halde saygılı bir ifade kullanmayıp sert bir ses tonuyla sordu.
“N’oluyor?”
Sakinleşip saygı ifadeleri kullanarak tekrar konuştu.
“Sen, Kitou Hayato-senpai’sin, 10/A sınıfından.”
Başta sınavda yalnız kurt olarak takıldığı için, Kito’yu gözüne kestirmişti. Ama bir gruba dahil olunca, onu listeden çıkartmıştı. Onu tanıdığını belirtmesinin hoş olmayacağını düşünerek anımsamış gibi yaptı, Utomiya.
“Acelem var.”
Kitou sohbet girişimini reddedip Utomiya’dan kurtulmaya çalıştı. Ancak; Utomiya onu omzundan tutup durdurdu.
“…… Bu ne demek oluyor?”
Bu davranışından rahatsız olan Kitou, ona küçümseyerek baktı. Utomiya da ona sert bakışlar atarak karşılık verdi.
“Kusura bakma ama buradan geçmene izin vermeyeceğim.”
“Ne?”
Utomiya’nın yumruğu, şüpheli bir şekilde kaşlarını çatan Kitou’nun göz hizasına girdi. Kitou sakince yumruktan kaçınıp birkaç adım geri attı.
“Ne yapıyorsun?”
Utomiya hızla ona yaklaşıp yakasından tuttu.
“Tekrar söyleyeyim. Buradan geçmene izin vermeyeceğim diyorum.”
“Adın ne?”
“9/C‘den, Utomiya.”
‘Utomiya’ Buraya gönderilme amaçlarından biriydi. Burada kapana kısıldığını düşünse de, asıl hedefi o değildi. Utomiya da Kitou’nun buraya gelmesinin talimat üzerine olduğunu tahmin ediyordu.
“Buraya gelmeni kim emretti?”
İsmi sordu ama nafile. Kitou cevap vermedi.
“Senpai‘sin diye merhamet gösterecek değilim.”
Bu sözleri duyunca hınzırca gülen Kitou’nun gözleri parıldadı. Kalın kollarıyla Utomiya’nın boynunu hedef alınca, Utomiya paniklmeden geri çekildi. Kitou’nun saldırısından zorlanmadan kaçtı. Ancak, hızlı geri çekilmesinden dolayı cebindeki telsiz Kitou’nun ayağına düştü.
“Oh! Lanet olsun……!”
Hemen telsize doğru öne atılsa da, Kitou’nun dövüş pozisyonu almasıyla duraksadı. Bir süre göz teması kurarak ikisi de birbirinden ilk hamleyi beklerken… o sırada sessizlik bozuldu.
“Utomiya-kun mu? Nerdesin, ne yapıyorsun?”
Tsubaki’nin sesi yerde yuvarlanan telsizden duyuldu.
“Lanet olsun…”
Utomiya dilini ısırarak düşürdüğü telsize baktı.
“Talimatlarıma uymadın mı?”
Tsubaki konuşmaya devam etse de cevap alamıyordu. Utomiya saldırmak için bir fırsat ararken Kitou ona eliyle sakin ol işareti yaptı.
Ayağının altındaki telsizi alıp nazikçe Utomiya’ya doğru fırlattı.
“Ne yapacaksın…?”
Utomiya, beklenmedik hareketine karşılık öfkeyle sordu.
“Amaç gerçekleştirildi.”
Artık kavga etmeye gerek kalmadığından, Kitou eşyalarını toplayıp arkasını dönerek gitti. Telsizden Tsubaki’nin sesini duymuş ve emir komutanın o olduğunu belli olmuştu. Kitou arkası dönük ilerlediği için, savunmasızdı.
“Utomiya-kun sesimi duyuyorsan, sakin ol. Kitou-senpai ile dövüşmek iyi bir fikir değil.”
Bir süre telsize bakıp cevap vermeden bekledi.
“… Efendim. “
Yalnız olduğundan emin olunca, Utomiya telsizle cevap verdi.
“Güvende misin? Kitou-senpai ne oldu?”
“Tam önüme çıktı.”
“Neden böyle bir şey yaptın? Eğer kavga etseydin, okuldan atılabilirdin. 10.sınıfları benden uzak tutmaya mı çalışıyordun?”
“Hayır, yok. Strateji işe yaramamış olabilir ama potansiyel bir rakibe gereksiz bilgi vermek istemedim. Bu yüzden sana yaklaşmalarını engellemek istedim.”
“Olanlar için seni suçlayamam ama böyle mi düşündün gerçekten, Utomiya-kun?”
Kısa bir sessizlikten sonra, Utomiya:
“Hayır. Off, evet. Kendi başıma hareket ettim.”
Sinir bozucu bir cevap almış olacak ki, Tsubaki telsizin diğer ucunda bir süre sessiz kalarak cevap vermedi.
“Peki. Geri dönsen iyi olacak.”
“Tamam.”
Görüşme bittikten sonra, Utomiya tabletine baktı. Ardından telsizini eline alıp iletişim kodunu değiştirerek biriyle görüşmeye başladı. [Ç.N: kodu değiştirdiği ve konuşmanın gidişatına göre, Tsubaki’ye ihanet ettiği ortaya çıkıyor]
“O garip senpaiden kurtuldum. Tsubaki’nin başı çekmesine sevindim.“
“Tam senden beklendiği gibi, Utomiya-kun.”
“Ee, planı nasıldı?”
“Beklendiği gibi başarısız oldu. Ayanokouji-senpai açık kapı bırakmadı. Ve bence başından beri başarılı olamayacak eski moda bir stratejiydi.”
“Kapatmam lazım.”
Konuyu uzatmadan, Utomiya telsizi kapattı.
✩ ✩ ✩