Elitler Sınıfı - Cilt 15 - Bölüm 3 - Yol Ayrımı
Cilt 15 – Bölüm 3 – Yol Ayrımı
Nanase kendi çadırına döndükten sonra, gözlerimi bir kez daha tabletime çevirdim.
İlk on ve son on grubun puanlarına hızlı bir şekilde göz atıp sınavın mevcut durumuyla kendi puanımı kıyaslayarak biraz çıkarımda bulunacağım.
『Top On Sıralama』
Birinci: 10.sınıftan Kōenji’nin Grubu – 168 Puan
İkinci: 11.sınıftan Nagumo’nun Grubu – 166 Puan
Üçüncü: 11.sınıftan Kiriyama’nın Grubu – 150 Puan
Dördüncü: 11.sınıftan Mizoe’nin Grubu – 133 Puan
Beşinci: 11.sınıftan Ochiai’nin Grubu – 133 Puan
Altıncı: 10.sınıftan Ryūen’nin Grubu – 128 Puan
Yedinci: 10.sınıftan Sakayanagi’nin Grubu – 127 Puan
Sekizinci: 9.sınıftan Takahashi’nin Grubu – 115 Puan
Dokuzuncu: 10.sınıftan Kanzaki’nin Grubu – 104 Puan
Onuncu: 11.sınıftan Kuronaga’nın Grubu – 101 Puan
Şu anda 78 puan ile 49.sıradayım. Birinci olan Kōenji ile aramda tam 90 puan fark var.
Aradaki farktan kurtulmam imkansız gibi görünse de, birinciye verilen erkenci bonuslarından tek başıma 11 puan alıyorum. Günde dört kez de şansımız var. Üst üste dokuz kez ilk sırayı alarak farkı kapatabilirim. Tabii ki, bu arada Kōenji’nin hiç puan toplamaması da şart. [Ç.N: Bakkal hesabı yapan adam gibi adam]
Eğer Kōenji şu anki temposunu korur, özenle puan toplamaya devam ederse, 350 civarında bir puan alarak yarışı kapatacaktır. Farkı tam anlamıyla kapatmak için günlük 40 puan kadar puan toplamam gerekiyor. Başka gruplar bu tarz bir yarıştan çabuk pes edeceklerdir. Ancak, aklımızda tutmamız gereken şey, Kōenji gibi birinin de sınavın ikinci yarısı yavaşlayacağı gerçeği.
“Onuncu sıradaki 101 Puanda… ha?”
Bu ıssız ada sınavının kuralları bize ilk açıklandığında, grupların bu noktada biraz daha yüksek puanlara sahip olacağını düşünmüştüm. Ancak, ilk onun mevcut durumundan ve şu anda genel sıralamada 49.sırada olmamdan dolayı, verimliliğin ikinci veya üçüncü günde zirveye ulaştıktan sonra, düştüğünü görebiliyorum. Belirlenen alanları kaçırmalar, cezalar ve görevlere katılmamazlık arttı.
Bu arada, küçük grupların birbirleriyle birleşmeye başladığını düşünürsek, toplam grup sayısı da azalıyordu. Buna dikkat kesilmem şart.
Üst sıralara başarılı bir şekilde girmem için sınavın ikinci yarısında büyük ölçüde bir atılım yapmam lazım.
Ve bu başarımın anahtarı, herkesin görebildiği 10.sıra ile anonimliğe geçen alt sıralar arasında.
Önce bu ilk yarıda kendimi çok zorlamadan sessizce, sabırla alt sıralarda yükselmeye çabaladım. Çabalarım sekizinci gün, yani yarından itibaren meyvelerini verecekti ki, şiddetli yağmur nedeniyle sınava ara verildi.
Önümüzdeki iki gün boyunca sınavda her grup aktif rol oynayacaktır diye düşünüyorum. Ayrıca, son günde puanların iki katına çıkarılması, grupların final günü için de hazırlıklı olacakları anlamına geliyordu.
Bu özel sınav tek kişilik bir grubun kazanmasını imkansız gibi gösterse de, sınav kuralları; temel hareket ve görevler gibi birbiriyle çelişen durumlar vardı.
Belirlenen bölgelere en hızlı şekilde ulaşmaya odaklansanız, görevleri kaçırma riskiyle karşı karşıya kalırsınız. Aksine, enerjinizi görevlere ulaşıp başarılı olmak için ayırırsanız, erkenci bonuslarını kaçırırsınız. Bu, büyük bir grubun parçası olup olmadığınıza veya tek başına olup olmadığınıza bakılmaksızın herkes için geçerli bir durumdu.
Bir bütün olarak sınav, erkenci bonusunu bir grubun son üyesinin belirlenen alana adım attığında işleme almasından, grupların katılıp katılamayacaklarını bile bilmediği halde görev alanlarına koşturmalarını gerektiren sisteme kadar çok akıllıca düşünülerek oluşturulmuş bir dengeye sahipti.
Yağmurun tam olarak ne zaman duracağı belli değil. Ve hala Nanase için endişeleniyordum.. Fakat, yarından itibaren sınavın ikinci yarısı başlayacak, bense yepyeni bir stratejiyle savaşacağım.
✩ ✩ ✩ ✩ ✩
Şiddetli yağmur, şafak sökene kadar sürdü. Öğrenciler üzerinde büyük bir kaygı yarattı.
Sabah 6.00’da, dünkü yağmur bulutları sanki hiç var olmamış gibi, gökyüzü açık maviyle boyandı.
Ormanda ağaçlar o kadar sık ve kalındı ki, güneş ışığının bazı bölgelere erişmesi mümkün değil. Çamurlu zeminin kuruması zaman alacaktır.
“Gıda sıkıntısını er ya da geç çözmem gerekecek…”
Yavaş yavaş enerjim tükenmeye başladı, bir liseli için gerekli olan günlük kalori alımını sürdüremiyorum. Daha önce hiç açlık eğitimi almadığım için, bu kadar uzun süre aç karna yaşamanın zorluğunu ilk kez deneyimliyordum.
Kendimi susuz bırakmadığım sürece aktif kalmak mümkün olsa da, doğru bir yaklaşım olmaz diye düşünüyorum. Bağışıklık sistemim darbe alır, hastalıklara karşı direncim düşer. Vahşi hayvan veya böcekleri avlayabilirim ama o raddeye gelmedikçe, benim için iyi bir seçenek değil.
Başlangıç noktasında para puan ile yiyecek tedarik etmek mümkün ama uzun vadeli bir çözüm olmadığı gibi, benim için uygulanabilir bile değil.
Başka bir deyişle, yiyecek almak için tek seçeneğim, katılıma dahi ödül veren görevlerde yer almak ya da görevlerde yüksek başarı elde etmek.
Bu arada, yiyecek sağlayan görevler artık daha fazla rekabete ev sahipliği yapacağını düşünüyorum.
“Toparlandım, gitmeye hazırım.”
Derme çatma kamp alanını toplamayı bitiren Nanase, çantasını sırtına geçirip bana yaklaştı.
“Amasawa bir sonraki bölgeye gidecektir, değil mi?”
“Kazandığımız puan sayısına bakarsak, öyle görünüyor. Eğer senin için bir sakıncası yoksa, belirlenen ilk bölgeye ulaşana kadar sana eşlik etmeye devam edebilir miyim, senpai?”
Sessizce başımı sallayarak cevap verdim. İkimiz de aynı yere gittiğimize göre, henüz birbirimizden ayrılmamız için bir neden yoktu.
Yürümeye başladıktan kısa bir süre sonra, Nanase konuştu.
“Amasawa-san altıncı günün akşamından veya yedinci günün sabahı bizi takip ediyordu, değil mi?”
“Basit bir tahminle: Yedinci günün sabahı GPS aramasını kullanarak bize yaklaştığını varsayabiliriz.”
Arama geçmişini görmemiz mümkün olmadığından, Amasawa’nın GPS aramayı kullandığına dair somut bir kanıtımız yoktu. Ancak, yedinci gün boyunca grubun puanının azaldığı belli olsaydı, en azından gruptan birinin kullandığından emin olabilirdik.
Amasawa’nın grubu ne ilk onda ne de son 10’da. Grubun üyesi olarak, sadece Nanase bu bilgiye sahip olabilir.
“Tabletimdeki verilere baktım ama… Hatırladığım kadarıyla dün puanımız hiç düşmedi.”
Kısacası, Nanase’nin hafızasına göre, Amasawa GPS Aramayı kullanmamış.
“Amasawa-san o sabah adada nerdeydi bilmiyoruz ama biz oldukça hızlı seyahat ediyorduk. Yakınlarda bir yerde olmasaydı bize yetişmesi kolay olmazdı, demi?”
“Mesafeyi kapatmak için zekice bir plan yapmış olabilir.”
Ağır sırt çantaları ve malzemeler taşıyan ikimizin aksine, Amasawa hafif seyahat ediyordu.
Uzaktan yolculuğa başlamış olsa da, aramızdaki farkı kapatabilecek kapasitedeydi.
“Tam olarak yerimi öğrenmek için bir çeşit numara kullandığını düşünüyorum.”
“Amasawa-san’ın nerede olduğunu öğrenmek için başka birinden yardım mı aldı diyorsun, Ayanokōji-senpai?”
“Muhtemelen.”
Şu anda, nasıl bir yöntem kullandığından emin değilim.
✩ ✩ ✩ ✩ ✩
“Galiba yollarımızı burada ayırıyoruz, senpai. En azından şimdilik.”
İkimiz de E3 bölgesinin sınırlarına geçince, bir puanlık varış bonusunu kazandık.
“Amasawa ve Hōsen’e nasıl katılmayı planlıyorsun?”
GPS Arama, diğer insanların nerede olduğunu bulmak için mükemmel bir araçtı, ancak buluşma için uygun bir özellik değil.
Buluşmak için, telsiz gibi doğrudan iletişim sağlanacak bir araç lazım.
“Adanın etrafında dolaşarak onlarla yolum kesişmeyecektir ama onları aramak için bir sürü puan da harcayamam. Az önce aldığım puanı, GPS özelliği için kullanacağım. Onları yine bulamazsam, bir sonraki belirlenen bölgeye giderim.”
Minimalist bir yaklaşımla gittiği alanlar arasında Amasawa ve Hōsen’e denk gelmeye çalışacaktı.
Gitmeden önce Amasawa’nın yerini benimle paylaşmasını isteyecektim ama daha aramaya başlamadığı için boş verdim.
“Önce 9.sınıflara takılır, ne peşinde olduklarına bakarım. Ortada garip bir durum varsa, koşarak gelir, sana haber veririm, Ayanokōji-senpai.”
Nanase heyecanla durumu özetledi. Ama bu coşkulu tavrından dolayı, adada kaybolacak diye endişelendim.
“Abartma ama.”
Hem başını hem de elindeki tabletini sallayarak tamam diyen Nanase, arkasını dönüp yola çıktı.
Umarım kısa zamanda onlarla yolu kesişir… Tabii, o ikilinin hareketine de bağlı bu durum.
Sürekli belirlenen alanları geziyorlarsa, bu iş hızlı bir şekilde biter. Ancak bu ikiliyi tanıdığım kadarıyla, dengesiz bir şekilde hareket ediyorlardır.
Nanase’nin ormanın derinliklerinde kayboluşunu izledikten sonra, tabletimi çıkardım.
Sonunda tek başımayım. Ve resmi olarak sınavın ikinci yarısına başlayabilirim.
“Yakınlarda görev yok, ha?”
Buradan yaklaşık 400 metre uzakta beş grupla sınırlı bir görev vardı ama kayıt başlayalı yirmi dakikadan fazla olmuş. Zaten oraya ulaşmam bile on beş dakika falan sürer.
Görevden vazgeçip mola verdim. Arkama yaslanıp bir sonraki bölgenin açıklanmasını beklerken, gücümü kuvvetimi toplarım.
Belirlenen alana mı odaklanmalı, yoksa bir göreve mi yönelmeli? Bir sonraki alanın, nerede ortaya çıktığına bağlı olacak.
Saat 09.00’u vurduğunda tabletimi elime alıp içeriğe baktım.
Tabletimi hızlı bir şekilde kontrol ettim ve ne göreyim: günün rastgele belirlenen alanı çıktı.
Söz konusu alan E6 bölgesiydi, buranın güneyinde üç bölge ilerde. Rastgele alan olmasına rağmen, o kadar uzakta değildi.
Gözlerimi tabletimden ayırmadan, hemen yürümeye başladım.
Saat başında ortaya çıkan görevleri de inceledikten sonra, güzergaha karar verdim.
Bugün kalan zamanımda mümkün olduğunca çok puan kazanmak için verimli olmalıyım.
Şansın etkisini küçültmek için elimden gelen her şeyi yapmam gerek.
✩ ✩ ✩ ✩ ✩