Elitler Sınıfı - Cilt 17 - Bölüm 19 - Arka Plan
Cilt 17 – Bölüm 19 – Arka Plan
Mağazadan hızla kaçan Sato kadınlar tuvaletinin önünde soluklanıyordu.
“Neden… Neden kaçtımki?”
En yakın arkadaşlarından bir tanesi sevdiği kişi ile dışarıda takılıyor. Bunda yanlış bir şey yoktu.
Bunu bilmesine rağmen Sato onları gördüğünde içinde ifade edemeyeceği bir dürtü hissetti.
Orada dursaydım nasıl davranmam gerektiğini bilemezdim.
Bu yüzden oradan aniden kaçtı ama sonrasında bu konu hakkında güçlü bir suçluluk hissetti.
Sato yere çömelip dizlerine sarıldı.
“Bir dahaki sefere paniklememeye çalışmam lazım.”
“Kei-chan sınıfta kendini tutuyor gibi gözüküyor ama… Eminim daha fazla yakınlaşmak istiyordur.”
Bu düşüncelerle ayağa kalkarken birden üstüne bir gölge düştü.
“Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Maya Sato-senpai siz olmalısınız, değil mi?”
Sato hiç tanımadığı bir öğrenci, kendisine yaklaşınca bir anlık kafası karıştı.
“Evet… ama sen kimsin? 9.sınıfsın değil mi?”
“Kim olduğumun şu an bir önemi yok. Aslında, Sato-senpai’ye bir an önce söylemem gereken bir şey var. Bir dakikanı ayırabilir misin?”
“Ne demek istedin?”
Adını bile bilmediği bir alt sınıfın, bir anda ortaya çıkıp konuşmaları gereken önemli bir konu olduğunu söylemesinden dolayı Sato’nun kafası karıştı.
Sato hala Ayanokoji ve Karuizawa’nın görüntüsünü aklından çıkaramadığı için huzursuzdu ve yerinde duramıyordu.
“Ayanakoji-senpai hakkında bir bilgi vereceğim.”
Ancak bu sözlerden sonra hareketleri kesildi, donakaldı.
“Ayanokoji-kun?”
“Evet. Bu konu; o ve onun kız arkadaşı Kei Karuizawa, başka bir senpai hakkında.”
Sato aklının %99’unu işgal eden bu iki ismi düşünmekten kendini alıkoyamadı. İkisi arasındaki mesafe kapanmaya başladıkça Sato’nun içini bir gerginlik kapladı.
“Öncelikle bunu, yalnız olabileceğimiz bir yerde konuşsak olur mu?”
“Huh…?”
Bu 9. sınıf öğrencisi, Sato’nun zayıf fiziksel gücünü ona yaklaşıp dudaklarını Sato’nun kulağına değdirebilecek kadar yakınlaşmak için kullandı.
“Karuizawa-senpai’nin okuldan ayrılması- sence de Sato-senpai’e bir şans vermez miydi?”
Karuizawa benim en yakın arkadaşım ve Ayanokoji de sevdiğim çocuk.
9.sınıf öğrencisi, bu konunun o ikisi arasındaki ilişkiyi ve Sato’nun kendi pozisyonunu değiştirmek için bir şans olduğunu söylüyordu.
Çeşitli duygular hissediyordu, Sato.
“Ne anlatmaya çalışıyorsun?”
“Beni dinleyip dinlememeyi Sato-senpai’nin kararına bırakıyorum. Ama şunu bil ki, eğer dinlemezsen kesinlikle pişman olacaksın. Eğer ilgileniyorsan, benim yurt odama gelebilirsin.”
Oda numarasını verdikten sonra tatmin olan birinci sınıf arkasını döndü ve Sato’yu yalnız bıraktı.
Tek başına kafası karışık bir şekilde kalan Sato neler döndüğünü anlayamadı.
Ancak, kafasının içine kazınan tek bir şey vardı.
Elimde bir şans var.
Bu söz, Ayanokoji ile çıkabilme ihtimalini taşıyordu.
Sato’nun göğsü sertleşti, ve aynı zamanda bilmek istemediği duygular en karanlık yerlerden dışarıya akmaya başladı.
“Ben…”
***
Hala bazı sıkıntıları olsa da, sınıf büyük bir dikkatle spor festivali için hazırlanıyordu.
Bazı öğrenciler güçlerimizi birleştirme fikrine itiraz etmiş olsa da, pratik yapmaya başlayınca çok fazla bir itiraz olmadı ve takım yarışları için olan alıştırmalar sorunsuz ilerledi. Hatta sürekli kötümser olan öğrenciler bile bir yerden sonra kazanmak için iş birliği yapmaya başladılar ve sabah akşam pratik yaptılar.
Sonunda, spor festivalinden önceki gece geldi çattı. Ben Horikita’yı aradığımda saat yaklaşık 9.30’tu.
“Saatin geç olduğunun farkındasın, değil mi? Tam da yatmak üzereydim.”
Arkadan saç kurutma makinesinin sesi geliyordu.
“Sana söylemem gereken önemli bir şey, spor festivali ile ilgili bir konu.”
“Önemli bir şey mi? Sanırım bunu biraz ciddiye alsam iyi olacak.”
Bunu söylediği gibi saç kurutma makinesini kapattı, kulaklarımdaki uğultu da son buldu.
“Dur, önce benim söylemek istediğim bir şey var. Sakayanagi spor festivaline katılmayı düşünüyor, di mi? Senin onu durduracağını söylediğini sanıyodum.”
“Bunun o konuyla da alakası var. Yarın ben yokum.”
“Yok musun? Bekle bir dakika, ne demek istiyorsun?”
Horikita’nın bu ani açıklamam karşısında telaşlandığını fark ettim. Telefondan küt diye bir ses ve hafif bir çığlık duydum.
“İyi misin?”
“Kusuruma bakma, Saç kurutma makinesini düşürdüm de…”
Telefonun bir yere bırakılma sesini duydum. Sanırım saç kurutma makinesini almak için acele ediyor gibi.
“Peki, neden yoksun? Hasta olduğun falan yok, değil mi?”
Kafasının karışması gayet anlaşılabilir çünkü sesimden sağlıklı olduğum anlaşılıyor.
“Oh, turp gibiyim, bir şeyim yok. Hatta normalde olduğumdan daha bile iyiyim.”
“O zaman neden? Eğer gelmezsen sahip olduğun 10 puanı da kaybedeceksin. Kazandıracaklarını saymasak bile bu 10 puanlık kayıp canımızı yakar.”
38 kişilik sınıf mevcudundan dolayı, bu söylenme isteğini anlayabiliyorum.
“10 puanı küçük görmüyorum ama ihtiyacım olan strateji bu.”
“Stratejin mi?”
Babanın suikastçılarının onur konuklarının arasına karışması her gün olan şey değil sonuçta.
Burada şu ana kadar sakladığım başka bir şeyden söz edeceğim.
“Bu, bize Sakayanagi’nin stratejisi ve A Sınıfı’nı hedeflemek için bir ipucu verecek.”
“Sakayanagi-san’ın stratejisi mi?”
“Sana söylemiştim, Sakayanagi’yi festivale katılmaktan uzak tutmak için bir yol var diye.”
“Anlamadığım şey senin yokluğunun nasıl ve neden Sakayanagi-san’ın stratejisini etkileyeceği.”
Horikita tam sormaya yeltenecekti ki sormamanın daha iyi olacağını düşündü.
“Senin şu anda ne düşündüğünü anlayamıyorum. Dahası, seni ne kadar ikna etmeye çalışsam da kararını değiştiremeyeceğim değil mi?”
“Ah, yarın ilk yapacağım iş okulu arayıp iyi hissetmediğimi söylemek olacak.”
“O zaman sana bu konuda güvenmekten başka çarem kalmıyor.”
Memnuniyetsizliğine rağmen, Horikita onaylayarak kabul etti.
“Merak ediyosundur diye söylüyorum, bireysel hedef olarak en az üç yarışta birinciliği almayı düşünüyorum, ama şimdi üstüne bir 10 puan daha eklemem gerekiyor.”
“Bir çaresine bak artık.”
Konuşmayı bitirdim ve telefonumu şarja taktım. Daha uyumaya geçmeyen Horikita büyük ihtimalle puanlarını yeniden hesaplamakla meşguldür ve bir süre daha uyuyamaz.
Biraz sert oldu ama gerekli idi.
Şimdi aramam gereken bir kişi daha kaldı.
İhtiyacım olan şeyleri söyleyeceğim ve ondan sonra tamamen hazırım.
Çeviren: Ns
Düzenleyen: Jj