Elitler Sınıfı - Cilt 17 - Bölüm 23 - Voleybol Turnuvası
Cilt 17 – Bölüm 23 – Voleybol Turnuvası
Hiç sorun yaşamadan ilk rauntu kazandık. Ardından Amasawa-san’ın takımında değişiklikler baş gösterdi. Nanase-san liderliği ele alıp saldırı ve savunmayı beraber güçlü bir şekilde yaptı.
“Nanase iyiymiş. Ama o kız pekte dişli çıkmadı ha?”
“Benim de düşüncemin aksine bir sonuç çıktı. Voleybol ilk kez oynayacağım dediğinde şaka yapıyor sanmıştım…”
Yanlış yönlendirmeye çalışıyor olabilirdi. Ancak dediği gibi çıktı sanki. Saldırı ya da savunma odaklı öğrencilerden daha iyi olsa da, şuan bir tehdit oluşturmuyorlar…
Maç ilerledikçe durum yavaş yavaş değişti.
Maça başlarken Ibuki-san’ın bakışları biraz lakayıt iken, şimdi bir ciddiyet söz konusu idi. 2.rauntun on dakikasında Amasawa-san’ın gözle görüşür bir ilerlemesine şahit olduk.
Amasawa-san oyuna olan yeteneğini fark ettikçe güzel bir oyun sergiliyordu.
Nanase-san maçı bitirecek hamlesini yaptı.
“Oynadıkça başarısı artıyor.”
“Evet ama biraz tecrübe ile çok ileri gidemez.. biz hala kazanabiliriz. ”
Çok fazla pozitif olmak da zararlı olduğu için…
Nanase-san liderlik edince, Amasawa-san topa çok dokunmadan bize üstünlük kurabiliyordu.
Berabere bitti. Final maçı, 15.40’ta başlayacak.
Spor festivalinde, normal yarışmalardan çok farklı kurallar oluyor. Voleybol da farksız değil.
On dakika içinde, ilk 10 puanı kapan ya da en çok puanı alan kazanır. Zaman dolar ve skorda değişim olmazsa, önde olan takıma servis hakkı verilecek ve biraz daha uzuyacak.
“Kaybettiğini göreceğiz demek.”
Ibuki-san ona seslendi.
“Kaybetmekte kazanmakta normal, bunu kabullensen ya, Ibuki senpai.”
“Sizi voleybolda yeneceğim gibi, yarışı da kazanacağım.”
“Fufufu~ düşünce tarzını sevdim, hmm!!”
Amasawa-san’ın etkisi belli olsa da, Nanase-san dikkat kesilmemiz gereken kişiydi.
“Bir önceki maç gibi, saldıran tarafta olacağım. Önüme gelen her fırsatta onlara saldırı atışları yapacağım.”
Ibuki-san her zamankinden daha fazla bir heyecanla diklendi. Kendisini kontrol etmekte zorlansa da, bu tavrı bizim için iyi idi. Final maçında liderliği Ibuki-san almış oldu.
Güzel başladık derken, Nanase-san geri durmuyor gibi.
Çok geçmeden işler bizim için iyi gitmeye başladı. 4-2 öndeyiz.
Nanase-san bana ve Ibuki-san’a ayak uydursa da, dezavantajlı durumdaydık.
Son beş dakika kala, işler değişti. Ibuki-san öne atlayıp güzel bir vuruş yaptı. Önceden epey puan toplayan Amasawa-san,diğer taraftan öne geçerek topu bize doğru geri gönderdi.
Böylece, çömezlere güzel bir puan kazandırmış oldu.
“Awww… olmadı ama bu~ Ibuki-senpai! Nanase-chan, böyle şey olur mu yaa?”
“Bilemiyorum.”
“Her neyse. Saldırı tarzını görebiliyorum. Bana böyle saldıramazsın.”
“Ha ha! Bir sonrakine izin vereceğimi mi sanıyorsun!”
“Sakin ol. Altı üstü bir kez başarılı oldun.”
“Off. Bir sonrakine topu bana pasla.”
Skor 5-3 olduğunda, servisi ben başlattım. Kuraldan dolayı, topun dışarı çıkmasıyla, karşı taraf puan kazandı. Belirli bir bölge hedef alınırsa, topun dönüşü olur tabii. En iyisi savunmada kalıp topu paslamak.
“Şimdi… hadi!”
Iki adım atıp öne doğru zıplayarak günün en iyi atışını yaptı. 2 çömez engellemek için koşmaya başladılar.
Amasawa-san ön görmüşçesine topu kurtarıp havaya doğru uçurdu.
Altın sarısı saçları savrula savrula koşan Nanase-san topu Himeno-san’a doğru attı. Kushida-san, gerilip olduğu yerde donakalan Himeno-san’ın önüne geçip topa yön vermeye çalışsa da, topun hızına yetişemedi.
Böylece, 9. sınıflar bu son dakikalarda bize yetişmiş oldu.
Maçın bitmesine tam olarak 2 dakika kaldı.
“Şimdi görürsünüz!”
Iki kez istediği başarıyı elde edemeyen Ibuki-san, bu sefer daha bir kararlı idi.
Takımdakilere topu paslamaları için talimat verdim. Biz topu paslarken, Amasawa-san savunma için hazırdı.
“Bu sefer başaramayacaksın!”
Ibuki-san olduğu yerde zıplarken Nanase-san, Amasawa-san’ın arkasında belirdi.
“Ooo…”
Amasawa-san’ın gülüsemesi aldatmaca idi. Topa karşılık verecek kişi Nanase-san idi.
Ibuki-san fark ettiğinde artık çok geçti. Top karşı tarafın sahasını hedef almıştı ve- Kushida
Karşılamak için bizim tarafta yer alıyordu.
“Ibuki-san!”
Herkesin dikkati Ibuki-san’da ve savunma modundaki çömezlerde idi.
Amasawa-san rahat bir ifade ile Ibuki-san’ın saldırısını bekliyordu.
“Off!”
Durumun zorluğuna karşın elinden geleni yaptı. Ibuki-san daha fazlasını yapmak istese de, dişlerini sıkarak harekete geçti.
Ibuki-san’ın kararlılığının bilincinde olarak tüm gücümle Amasawa-san’ın saldırısına karşılık vererek topu karşı tarafa, beni bekleyen Nanase-san’a attım.
Maçtan dolayı yorgun düşen Nanase-san, karşılayamadı.
Durum 7-6. zaman dolmak üzereyken bir puan farkla öndeyiz. Bir dakika sonra bitecek olan maçta kimin güleceğini anlamamıza çok az kaldı.
“Eeh? Ciddileşme zamanı gelmiş.” Amasawa-san sanki ciddi oynamıyormuşçasına söylendi.
Nanase-san, Ibuki-san’ın servisine güzel karşılık verdi. Top kendi hızında havada uçuyordu….
“Hedef…!”
Serbestçe uçan voleybol topu şişerek büyük bir hızla üzerime geldi.
Gerginliğimi kontrol altında tutuyor olmama rağmen tepkim gecikti ve..topa ulaşmaya çalıştığım anda topla aramdaki mesafe açıldı.
…topun sesi şiddetle yankılandı.
“Dışarı!”
Maalesef, tepki vermekte çok geç kaldığım için yapamadım.
Top, sahayı işaret eden beyaz çizginin dışındaydı.
“Ah, olamaz. Kusura bakma, Nanase-chan. Görünüşe göre kaçırmışsınız. Topun kontrolüne sahip olmak zor, değil mi?”
“Yardımın için teşekkürler, Amasawa-san.”
Düdük çaldı ve Nanase-san başını kaldırıp baktı, şaşkın bir ifadeyle. Amasawa-san topa vurmak üzereydi ki, bize doğru elini sallamadan yere bıraktı.
“Ah, zaman doldu. Daha yeni ilginçleşmeye başladı…”
Pişmanlık hissetmeksizin keyif alan Amasawa-san voleybol maçından memnun kalmış gibiydi.
“Off… böyle şey mi olur? Hiç yenmişiz gibi hissettirmiyor ki.”
“Sonda çok zorlandık. Zaman yardımcımız oldu denebilir.”
Kazandığımız için iyi hissetmemiz gerekirken garip bir his kaplamıştı bizi. Yarıştan kazancımız büyüktü. Spor festivalini finallemelik bir maçtı da.
Ayrıca, etrafta maçı alkışlayanlar olduğunu fark ettim.
Jj
**