Elitler Sınıfı - Cilt 18 - Bölüm 2 - Kültür Festivali
Cilt 18 – Bölüm 2 – Kültür Festivali
1 Kasım pazartesi günü, sonbaharın başlangıcı ve sakinleşen hava.
Bu ay çok çabuk geçti gibi, iki ay sonra kış tatiline gireceğiz. Yeni sandalyemde manzarayı izleyişim daha fazla sürmeyecek. Pişmanlık hissedişim, oturma düzeninin değişim sisteminin benim için iyi olduğunun işareti. Sonraki dönemde oturma düzenin değişip değişmeyeceğini bilmiyorum, ama her iki şekilde de, manzaranın öncekinden daha farklı olacağından eminim.
“Günaydın, herkes burada değil mi ?”
Zilden birkaç saniye sonra Chabashira öğretmen sınıfa geldi.
Birbiriyle konuşmakla meşgul olan iki öğrenci, birden susup benzer şekillerde Chabashira’ya baktılar. Okulun özel sistemi, ders dışındaki davranışların sınıfın bütün olarak değerlendirilmesine etki etmesi öğrencilerin ciddi ve disiplinli davranmalarını sağladı. Geçen haftadan beri değişen önemli bir şey olmadı fakat sınıftakilerin olgunlaştığını kesinlikle hissediyorum.
Öğrencilerin günden güne olgunlaştığını gören Chabashira öğretmen, başını salladı ve konuşmaya başladı.
“Kültür festivali hazırlıklarının hala sürdüğünü biliyorum fakat birkaç şey açıklamam gerek. Herşeyden önce festivalin incelemesini tekrar ekrana getireceğim, böylece ihtiyacı olanlar tekrar kontrol edebilir.”
Chabashira öğretmenin arkasındaki ekran açılıp kurallar ve açıklamaları ekranda belirdi.
[Kültür Festivali Ana Kuralları]
- sınıfta olan her sınıfa yalnızca kültür festivalinde kullanılmak üzere öğrenci başına 5000 özel puan verilecektir (9.sınıflara 5.000 ve 11.sınıflara 4.500 puan verilecektir.)
- Öğrenci Konseyine hizmet eden veya kulüp faaliyetlerine yapılan katkılar için ek fon verilecektir.
- Detaylar kesinleştikten sonra her sınıfa duyurulacaktır.
- Verilen özel puanların ve ek fonlar satış sonuçlarına yansıtılmaz ve kullanılmadığı takdirde kaybedilir.
- 1-4 arası sıralamada olan sınıflar 100 sınıf puanı kazanacaktır.
- 5-8 arası sıralamada olan sınıflar 50 sınıf puanı kazanacaktır.
- 9-12 arası sıralamada olan sınıflar puan kazanamayacaktır.
“Açıklama bu kadardı. Kuralları anladığınızı varsayıyorum.”
Öğrencilerden hiçbir soru gelmeyince açıklamasına devam etti.
“ ‘Ek fonların’ detaylarını açıklamak gerekirse şu şekilde kararlaştırılmıştır.”
Ek fonlar… Öğrenci konseyi hizmetleri, sosyal katkılar, kulüp aktiviteleri vs. Detayları açıklama zamanı….
Henüz netleştirilmemiş bir bütçe demek, içerik, performans ve sayının netleşemeyeceği anlamına geliyordu. Bu durumun verdiği sıkıntıya rağmen, herkes aynı şartlarla karşı karşıyaysa, sorun yok demektir.
“Herşeyden önce bu sınıfa verilen ek bütçenin miktarı ve ayrıntıları …”
Bunu söyler söylemez Chabashira öğretmen tabletini kullandı ve listeyi ekrana getirdi. Toplamda 12 öğrenci ek fon için uygun kriteleri karşılıyordu.
àHorikita Suzune, Öğrenci Konseyi Üyesi Bonusu: 10.000 puan.
- Sudo Ken, Kulüp Aktiviteleri Bonusu: 10.000 puan.
- Onodera Kayano, Kulüp aktiviteleri bonusu: 10.000 puan.
10.000 puan kazanılabilecek en yüksek miktar olmakla birlikte sadece 3 öğrenci bu ek puanları kazanabiliyordu. Diğer 9 öğrenci de katkılarına göre 100-10000 puan arası puan kazanabiliyorlar.
Örneğin kulüp aktivitelerine göre Yosuke 3.000 puan ve Akito 100 puan kazandılar. Görünüşe göre özellikle kulüp aktivitelerinde aktif olarak bulunanlar ek puan kazandılar.
Sınıfımız toplamda 39.400 ek puan kazandı. Teknik olarak şuan sahip olduğumuzdan 7 tane fazla öğrencimiz varmış gibi ek puan aldık. Bu ek puanlar festivalin yapılabilmesi için gerekli.
“Size ayrıntılarını açıklayamam fakat Sakayanagi’nin sınıfı 18.800, Ryuen’in sınıfı 17.000, Ichinose’in sınıfı 26.600 ek bütçe puanı kazandılar. Diğer bir deyişle bu sınıf, döneminizdeki sınıflardan en fazla ek bütçe kazanan sınıf oldu.”
Yani Ichinose’nin sınıfı ikinci, Sakayanigi’nin sınıfı ise Ryuen’in sınıfının önünde az bir farkla üçüncü oldu. Bu beklenmeyen bir sonuçtu fakat en büyük faktör ‘öğrenci konseyi üyesi’ bonusuydu. Horikita ve Ichinose’nin varlıkları bile oldukça önemliydi.
Diğer öğrenciler, Sudo ve Onodera gibi, kulüp faaliyetlerine olan katkıları diğerlerinden daha büyük olduğu düşünülmüş. Öğrencilerin kendi kişisel puanlarının festivalde kullanılamayacağından ötürü, bizim sınıfımızın, sınıftaki toplam öğrenci sayısına göre verilen puana ek olarak ek kredilerle birlikte toplam puanımız 229.400. Her puan çok önemli, yine de bu puanla çok gurur duymamalıyız.
Ek krediler festival başlamasından önce hazırlık aşamalarında avantaj getirse de, festival sonuna kadar kullanılmazsa fazlalık olacaktır.
Ekrandakiler ek kredilerin açıklaması gibi görünüyor bu kadar değil. Festival için gerekli olan birkaç bilgilendirme henüz yapılmadı.
“O zaman şimdi, satış yapmak için çok önemli olan nokta, konuklar hakkında bazı detayları açıklayacağım.”
Kaç tane ve ne tür kişiler festivale katılacak? Ne kadar bütçeye sahip oldukları da detaylarda şimdiye kadar belirtilmedi.
“ Onur konukları bu okuldaki kişiler ve onların aileleri, tabi ki yaş aralığı oldukça geniş, yaşlılardan küçük çocuklara ve ilkokul öğrencilerine kadar, misafirler olacak.”
“Ayrıca Keyaki AVM’de ve diğer dükkanlarda çalışan kişilerinde konuk olarak davet edilmesine karar verildi.”
Tabletin ekranı, konukların yaşlarını gösteren bir grafikle değişti. 30’lu yaşlarında olanlar, 40’lı yaşlarında olanlar, 20’li yaşlarında olanlar ve 50’li yaşlarında olanlar.
“Yetişkin konuklar ve onur konukları 10.000’er puana sahipler. Yetişkin olmayanlarınsa 5.000 puanları var. 283 yetişkin ve 202 çocuk var, katılımcıların toplam sayısı 485. Toplam tutar 3.840.000 puan.”
Tüm okul yıllarındaki 12 sınıfın sıralaması yapılan toplam satış miktarına göre belirlenecek.
“Ayrıca biz öğretmenlerinde konuklar arasında olacağını söylemeliyim. Sınıf öğretmenlerinin kendi yıllarındaki sınıflara yapabilecekleri harcamalar kısıtlı fakat diğer konuklardanda farklı muamele görmeyeceklerdir.”
Bu ‘kendi yıllarındaki sınıflara puan kullanamama’ kuralı çok önemli. Sınıf öğretmenleri, normal olarak puanlarını kendi sınıflarına harcamak isteyeceklerdir.
“Konukların sahip oldukları 10.000 puandan fazlasını kullanmaları mümkün mü?”
İke’nin sorusuna cevap olarak Chabashira öğretmen kafasını sağa sola salladı. Her zamanki gibi cevaplarken çok dikkat etmedi. Yine de Ike’nin değişmeyen halini seviyor gibi.
“Hayır, konuklar kendilerine verilen puanlardan daha fazlasını harcayamaz. En yüksek tutar aşılamaz.”
Bu konuklara sınırsız bütçe sağlanamayacağı anlamına geliyordu. Önemli olan nokta zengin misafirleri kısıtlanması değildi, ama bu konukları ağırlamak için bir rekabetin olacağı kaçınılmaz.
“Ödemeler için birincil yöntem okulun satış miktarlarını, gerçek zamanlı sunacağı özel bir telefon uygulaması. Uygulamanın festivalin bitiş saati olan 16.00’da devre dışı kalacağını aklınızda bulundurun. Ödemeyi ne zaman alacağınızı ayarlamakta özgürsünüz, fakat ücreti yapacağınız servisten hemen önce almanızı tavsiye ediyorum.”
Örnek olarak eğer ücreti servisten sonra almaya çalışırsanız, saatin 16.00’yı geçebileceği durum ortaya çıkabilir, böylece ücreti alamayacağınız riskli bir durum olabilir.
“Burada bitiriyorum, herhangi bir sorusu olan var mı ?”
Soruların cevaplanması için biraz zaman ayırıldı ve… Horikita elini kaldırdı.
“Eğer satış miktarları aynı olursa sıralama nasıl olacak, biliyorum bu çok zor fakat bütün sınıflar 320.000 puan toplarlarsa ne olur?”
Eğer şans gözüyle bakarsak tüm sınıfların aynı puanı toplama ihtimalleri çok düşük olurdu ancak sınıfların aralarında anlaşma yapmaları imkansız değil. Eğer herkes birinci sırayı alabilecek olsaydı bütün sınıflar puanlarını eşit şekilde yükseltebilirlerdi. Buna karşı bazı önlemler almış olabileceklerini düşünüyorum.
“Eğer satış miktarları aynıysa, sınıflar aynı sıralamadalarmış gibi davranılacak. Eğer 12 sınıfta Horikita’nın dediği gibi eşit miktarda satış yaparsa, o zaman bütün sınıflar ilk sıraya yerleşip 100 puan alacaklar.”
“Yine de, toplam satış miktarı ancak sınav bittikten sonra onaylanacak. Ve satışlara dışarıdan yapılabilecek herhangi bir müdaheleye izin verilmeyecek. Sınıfların festival öncesinde satışları birleştirmek için bir plan yapması ya da festival bittikten sonra satışları eşit olarak bölüşmek için bir düzenleme yapması mümkün değil, bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz, değil mi?”
Eğer satış miktarlarıyla daha sonradan oynanmıyorsa, tüm sınıfların birinci sırayı alması olanaksız. Daha önemlisi bunun gerçekleşmesi için emek harcanırsa önemli bir fırsatı kaçırmış olacaklar.
“Satışların sınıflar arasında eşit miktarda olmasının normal olabileceğini düşünmüyorum. Bence bunun hakkında endişelenmene gerek yok.”
Horikita’nın sorusunun anlamını anlamayan Maezono düşüncesini söyledi.
“Maezono’nun söylediği gibi, eğer her şey normal bir şekilde ilerlerse, bunun hakkında endişelenmeye gerek yok. Fakat bunun bir kural olarak kabul edilip edilmediğini bilmek kötü bir şey değil.”
Horikita iyi bir noktaya değindi, bunu bilmek kötü bir şey değil. Şuan ki durumda gizli anlaşmaların tamamen imkansız olup olmadığı belirsizdi. Yine de ne sebeple olursa olsun sınıfların satış miktarlarını eşitlemeleri mümkün. Bunu yapmak için birkaç yol var fakat, ürünlerin satış miktarlarını sınıflar kendi aralarında ayarlama yapabilecekse, bütün satış miktarları sonuçlarının aynı olduğu bir senaryo oluşturmak hiçte zor olmazdı. Yine de ihanet, öngörülemeyen durumlar ve sıkıntılara hazırlıklı olmak gerekli. Her şeyden önce satış yapmaya öncelik verip sınav bitiminde son sırada yer almak hiçte gülünecek bir durum olmazdı. Bir birlik oluşturmak için aşılması gereken engeller düşünebileceğimizden çok fazlaydı.
“Başka bir sorusu olan var mı?”
Kimse söz almadı.
“Festival hakkında söyleyeceklerim bu kadar. Sırada ikinci dönem sınavlarının sonuçlarını açıklayacağım.
Bu sefer beni bile sürpriz olan sonuçlar alan öğrenciler var.”
Konuşma yazılı sınav ve sonuçlarının açıklanmasına döndü. Ders çalışmakta iyi olmayan bir kaç öğrencinin homurdanmaları duyuldu. Nasıl baktığınıza göre ‘sürpriz’ kelimesi kötü bir anlama bile gelebilir. Yine de Chabashira’nın yüz ifadesi kötü değildi, kötü sonuçlar gelmesi pek mümkün değil gibi.
Sınıfta ki 38 öğrencinin adları bir anda ekranda belirdi ve en yüksekten düşüğe sıralandı. Keisei ilk sırayı aldı, bütün derslerde mükemmel notlar almış. Biraz altında Horikita ikinci sıradaydı, aradaki puan farkı sadece üçtü.
Sıralama onur öğrencileriyle devam ediyordu, ama Chabashira’yı bile şaşırtan öğrenci hiç şüphesiz 11. sırayı alan kişiydi.
On birinci sıra, Sudo Ken. Modern Japonca’da 73 puan, Kimya’da 76 puan, Sosyal Aktivitelerde 70 puan, matematikte 78 puan, ve İngilizce’de 70 puan.
Bütün derslerde toplamda 367 puan olmak üzere dengeli sonuçlar almış.
Üst sıralardaki onur öğrencileri Yosuke, Kushida, Matsushita ve Wang. Bu sebeple Sudo’nun sıralaması herkesi şaşırtmıştı.
Sudo’nun derslerine çok çalıştığını herkes biliyordu fakat geç saate kadar kulüp aktivitelerinde bulunan Sudo’nun listenin üst kısımlarında olması beklenmedikti.
“Cidden, Ken 11.sırada mı? , müthiş.”
Neredeyse benzer sıralamasında olan Ike bile dürüst, daha doğrusu şaşkın bir yanıt verdi. Çılgın bir geri dönüş, hayal gücünün üstünde bir artış. Bu sınavın zorluk düzeyi orta dereceydi. Sudo ve yirminci sıradaki kişiyle aradaki puan farkı 15ti, böyle olsa bile bu sonuç bir çok kişiyi şaşırttı. Keyifle etrafta koşacak olan Sudo’nun kendisi bile sadece küçük bir zafer yumruğu yaptı. Diğerlerini geçtiği için onlarla eğlenmedi veya kendisiyle övünmedi.
Telefonundan ÖYD’yi açıp güncellenen puanları kontrol etti.
[Ken Sudo: Akademik beceri C+, Fiziksel beceri A+, Adaptasyon C, Topluluk Katkısı D.]
Değerlendirme de fiziksel yetenekleri olağanüstüydü ve akademik yetenekleride ortaya yakın bir düzeydeydi. Eğer test sonuçlarını bu düzeyde devam ettirirse yakın gelecekte ‘Akademik beceri’de B alması içten bile değildi. Görünüşe göre geçen seneden beri sarfettiği çabağının karşılığında gelen sonuç hayal ettiğinin ötesindeydi. Ayrıca ‘Topluluk katkısı’nı da en düşük seviye olan D den yükseltirse ÖYD’de iyi bir sonuç alabilir.
Benim sıralamam 14’idi. (Ç.N: herkes burayı bekliyordu biliyorum, kimse Sudo’nun puanını merak etmez zaten :D)
Matematikten tam puan almama rağmen diğer dersleri biraz saldım. Köşeleri kestiğimi söylemek daha doğru olur [(oyunlarda olur ya genel derecelerin gösterildiği bir daire olur ve yeteneğe yatkınlığa göre o kısımda daha fazla alana sahip olunur, bilerek o alandaki derecesini düşürdüğünü söylüyor)]
Ama gerçekte, aklımda başka bir amacım var. İkinci dönemdeki sınavlarda tam puan alırsam herkesin kafası gereksiz karışır. Onlara yüksek puan alabileceklerini konusunda güven vermek yerine, Sudo gibi, olgunlaşmaları ve sınıfa yardım etmelerinin gerekli olduğunu hissettirmek daha önemliydi.
Sudo’nun on birinci sırayı alması sınıf arkadaşlarına değişik duygular yaşattığı da bir gerçek.
Neredeyse herkes pozitifti. Bazı öğrenciler yüksek sıradayken diğerleri de normal olarak alt sıralardaydı. Söyleyecek daha iyi bir söz bulamadım fakat sıradanlardı, ama diğer sınıfların ortalama skorlarıyla karşılaştırınca, yavaş yavaş değiştikleri kesindi. Daha fazla öğrenci kendilerini kanıtlamaya çalışıyordu; sonuçları düşük olsa bile istikrarlı şekilde ve yavaş yavaş sonuç vermeye başlamış gibi görünüyorlar. Tabi ki hiçbiri Sudo gibi değil. Konu ders çalışmak olsa bile öğrenelebilecek bilgi miktarında farklılıklar olduğu gibi azim ve fiziksel güç açısında da büyük farklılıklar vardı.
Her şeyden öte ,Sudo için, onun ders çalışma motivasyonunun ona nasıl ders çalışacağını öğreten Horikita’ya olan aşkından geldiğini unutmamalıyız [Ç.N: Aşk adamı ya]
Her neyse, Airi’nin okuldan atılması nedeniyle sıralamada alt kısımda yer alan öğrenciler daha da çok çalışmaya başladılar.
çeviren: erdb