Elitler Sınıfı - Cilt 21 - Bölüm 5
Saat 21:00’den sonra Kei, yanıma uğradıktan sonra odasına dönmüş, ben ise ertesi gün için hazırlık yapıyordum. Arka planda açık bıraktığım televizyonda bir çeşit eğlence programına odaklandım. 40’lı yaşlarındaki bir adam programı sunuyor, komedyenlerle şakalaşarak izleyicileri güldürüyordu. Sahne değişti, muhtemelen dışarıda bir yerden çekim yapılıyordu; şehirde bir gezi turu gösteriliyordu. Bir süre gözlemledikten sonra stüdyodaki sunucunun sürekli aynı espri ve yorumları tekrar ettiğini fark ettim. Beş tablo sergilenmişti ve izleyiciler hangisinin gerçek olduğunu tahmin etmeye çalışıyordu, bu da şaşkınlık ve kahkahalar yaratıyordu. “Dördüncü,” diye cevabı kayıtsızca mırıldanıp, gerçek cevabı beklemeden televizyonu kapattım. Bir zamanlar gürültülü olan oda bir anda sessizliğe büründü. Kei televizyon izlemeyi çok severdi ve ikimiz yalnız kaldığımızda genellikle televizyonu açık bırakırdı. Televizyona karşı özel bir antipatim olmasa da, çeşitli türleri deneme amaçlı kullandıktan sonra, eğlence programlarını pek sevmediğimi fark etmiştim. Çekmeceye doğru yöneldim ve ikinci çekmecede sakladığım karalama defteri ve renkli kalem setini çıkardım. Okula kaydolduktan kısa bir süre sonra, özel puanlarımla bu seti satın almıştım, ancak o zamandan beri hiç elimi sürmemiştim. Kei, çekmecemde dokunulmamış karalama defterini bulduğunda yüzündeki şaşkın ifadeyi hatırladım. Karalama defterini masama yayıp, renkli kalemlerin bulunduğu gümüş kutuyu açtım. Yepyeni renkli kalemlere uzandım— Ve sonra durdum. Ne çizecektim? Hiçbir şey düşünmezsem, elim doğal olarak duracaktı. Bir anda bir şeyler yaratabileceğimi sanmıştım, ama öyle olmadı. Beyaz Oda’da, yeteneklerimi geliştirmek için birçok beceri öğrenmiştim. Bunlar arasında eskiz de vardı, ki bunda fena değildim. Ancak, kendi başıma bir şeyler düşünüp yaratma süreci müfredatın bir parçası değildi. Boş karalama defterine baktım. Bir süre sonra gümüş kutuyu kapattım. “Bir gün daha sona erdi,” diye mırıldanarak, karalama defterini ve renkli kalemleri ikinci çekmeceye geri koydum. Belki de Chabashira-sensei’nin dediği gibi, bu üçüncü dönem göz açıp kapayıncaya kadar geçecekti.