Elitler Sınıfı - Cilt 5 - Bölüm 13 - 3 Salak İş Başında
Cumartesi sabahı.
Odama birden 3 aptal doluşup muhabbet etmeye başladılar..
Tabii ki, çoğunlukla dinliyor laf arasında ise azıcık konuşuyordum. Sudou, basketbol kulübü spor salonunu kullanamadığı için oluşan izin gününü eğlenerek geçiriyordu. Doğruyu söylüyorum şimdi, odamı kullanarak, üçü birlikte eğleniyorlardı.
Yanlarına bir de büyük ramen kutularından getirmişlerdi. Sıcak su döküp 3 dakika beklemeye başladılar.
“Ayankouji, senin ramenin neyli?”
“Baharatlı tom yum goong diye bir şey. İlk defa duydum, merak ettiğim için aldım.”
“Hiç fena değil gibi. Benimki tuzlu. Değiştirelim de ben bakayım önce tadına.”
Üzerinde kalamar görseli ile içerik çok farklı gözüküyordu. Bir de işaret edip gösteriyordu, off.
“… Yok, ben denerim.”
Neden insan markete kutusu bile bu kadar kötü olan rameni almak için gider ki?
“Hey Ken. Horikita’ya söyleme planın var mı?”
“Ha? Aniden neden sordun?”
“Sadece merak ediyorum. Sen de merak etmiyor musun, Haruki?”
“E-Evet.”
Bana garip bir şekilde baktıktan sonra Yamauchi sahte bir gülümseme takındı. Yaz tatilinde Sakura’ya onurlu bir şekilde ona çıkma teklifi edip onu sevdiğini söyledikten sonra, güzel bir bir yenilgiye uğramıştı.
“Spor festivalinin sonucuna bağlı. Eğer sıralamaya girebilirsem belki yaparım.”
“Ohh, bu ilk adıyla seslenme meselesi, değil mi?”
Tüm birinci sınıflar içinde, ilk sırayı almaya karar veren Sudou motivasyonunu göstermek için gelişmiş pazılarını gösterdi.
“Dürüst olmak gerekirse birinci yıllar arasında sporda benden daha iyi olan kimse yok.”
“Tek rakip Kouenji. Ama o hiçbir şeyi ciddiye almıyor. Bunu da almaz.”
Sudou için, Kouenji’nin motivasyon eksikliği hem iyi hem de kötüydü. .
“bana gelirsek, birkaç derece yapsam yeter, fazlasında yada azında gözüm yok.”
Bu festival konusu açılmışken, İke ve diğerlerine merak ettiğim bir şeyi sormaya karar verdim.
“A Sınıfında Sakayanagi adında bir öğrencii var değil mi? Bacakları sakat olan öğrenci. Onu hatırlıyor musunuz?”
“O güzel kızı diyorsun, demi? Tabii ki, hatırlıyorum.”
Burnunu ovuşturan İke bu şekilde cevap verdi.
“O kız hakkındaki söylentileri duyan var mı, peki?”
“Söylentiler mi? Erkeklerle olanı mı kast ediyorsun? Nasıl ifade etsem, o kızın varlığı öle yokluğu bir gibi. Hiç dedikodusu çıkacak birine benzemiyor ki.”
Hemfikir olan Yamauchi İke’nin cevabına ekleme yaptı.
“Birkaç kişiden sınıfın lideri olduğuna dair birseyler duydum. Ama fazla olgun değil mi anlam veremedim?” dedi, Yamauchi.
İkisi aynı görüşte olduğundan Sakayanagi hakkında değerli bir bilgi öğrenemeyeceğim buradan. Anlaşılan bu 3lüden fayda yok.
Telefonumdan mesaj sesi geldi.
Mesajı kontrol ederken İke ve Yamauchi’nin şüpheli bakışlarını hissedebiliyordum.
“Son zamanlarda çok fazla mesaj alıyorsun, sanki?”
“Ehh? Her zamanki gibi. Çok fazlalık bir durum yok?”
Bu şekilde cevap verdim ancak şüphelerinin daha da arttığı gözlerinden belli oluyordu.
“Sevgili falan yapmadın değil mi, doğruyu söyle? ”
“Bu kesinlikle imkansız, rahatlayın. Sizden önce bir kız arkadaş edinmem mümkün değil, haksız mıyım ?”
“Şey, bu doğru sanırım…”
Ortaya onların telaşlarını hafifletecek bir şey atarak ikisini eski hallerine döndürdüm.
“Boş verin Ayanokouji’nin popülerliğini. Şuanki trend konumuz, ben ve Suzune’nin geleceği.”
“Bundan bahsetmişken Ken, üç ayaklı yarış için Horikita ile partner olmuşsun, doğru mu?”
“Evet ona hediye olarak zafer kazandırmanın yanında onunla daha samimi olacağım—”
Sudou heyecanla son durumu anlatıyordu ki telefonum yine çaldı.
Ama bu sefer bir mesaj değil, alarm ziliydi.
“Arkadaşlar, benim işim var, gitmem gerekiyor.”
“Ne demek istiyorsun? Daha yeni başladık konuşmaya… Pekala, Kanji ve Haruki’nin dinler o zaman beni.”
“Geh—!!!”
Hayır, yani odamı terk edin… diyemedim tabii ki böyle— ama bu isteğimi fark etmediler bile.
Ben de çıkarken üçünü odamda bırakmak zorunda kaldım.
Ceviren: Viztorio