Elitler Sınıfı - Cilt 5 - Bölüm 31 - Aramızdaki Fark
Cilt 5 – Bölüm 31 – Aramızdaki Fark: Şans
Zilin çalmasıyla spor festivalinin ikinci yarısı başladı. Sıra, Yalnızca Önerilen Katılım(Tavsiye Edilen Katılım) etkinliklerine geldi.
Tam da beklediğim gibi, bu son 4 yarışma için sınıfların elitleri hazırlık içindeydi.
“Bu arada, Ayanokouji-kun çöpçü avına katılacaksın, değil mi?”
“Katılmama şansım olsaydı keşke…”
Taş-kağıt-makasta ben kazandığıma göre, katılmaktan başka çarem yoktu. Çöpçü avı yarışına her sınıftan altı kişi katılacaktı. Dahası, her sınıf bir kişi yarışmacı çıkartarak, dört kişilik bir grup oluşturulması gereken bir yarışma.
Yarışma sonunda d kazanılabilecek puan sayısı, bireysel yarışmalardakinden daha yüksek olacak şekilde ayarlanmış.
“Ama bizimkisi hala ortada yok, Sudou-kun gelmedi…”
Tüm yarışmalara katılacağını bildirdiğimiz Sudou henüz teşrif etmemişti.. Bu gidişle yarışmalarda yok yazılacaktı. Bizim için ciddi bir sorun haline geliyordu. Dahası, onun yerine ‘yedek yarışmacı’ hazırlama konusu da gündeme gelecekti.
“Fikrini duymak isterim, Ayanokouji-kun. Horikita-san’ın fikrini sormanı isteyecektim ancak onu göremedim, buralarda değil galiba.”
Evet, Horikita hala dönmedi. En kötü senaryoda, 1 saat içinde gelir diye tahmin ediyordum. Belki de işler iyi gidiyordur. Tahmin ettiğimden de iyi, yani.
Bu müdahale etmeden kendi başına düzelme ihtimalini ortadan kaldırıyor.
“Hirata, senden bahsediyoruz. Bana danışmadan da doğru kararlar alabilecek kapasitedesin..haksız mıyım?”
“… Bilemiyorum. Bence, yedek yarışmacı şart oldu. Bireylerin fiziksel yetenekleri göz önüne alındığında, sınıfımızda atletik 2-3 kişi ya var ya yok. Puan almak için, önce bu yarışmaları kazanmak zorundayız.”
“O zaman, sorumuz yedeğin kim olacağı.”
“Evet, oyuncu değişikliği için 100,000 puan gerekli. Ben, puan işini bir şekilde çözerim. Yedek olarak… İke-kun ve Yamauchi-kun mantıklı geliyor.”
“Birincilik alırlarsa, sınavları kullanabilecekleri ek puanlar için mi?”
“Evet. Bence bunu kullanmak iyi bir fikir.”
Şansın önemli bir faktör olduğu çöpçü avında bunu kullanmanın iyi bir plan olduğu söylenebilirdi. İke ve Yamauchi taş-kağıt-makas oynadılar ve kazanan İke, gruba katıldı.
“Pekala! Ben de Sudou için elimden geleni yapacağım!”
Hemen gaza gelip kendisini motive etti. Bu savaşçı ruhu, Sudou’ya bin basardı.
Yarışmadan önce hakemler bir açıklama yaptılar.
“Çöpçü avında elde edilmesi zor olarak belirlenen nesneler mevcut. Tekrar bir kart çekebilirsiniz ama bunu yapmak için 30 saniye beklemeniz gerekiyor. Ayrıca yarışmayı 3 kişi tamamladığında, otomatikman yarışma bitmiş olacak.”
Bu ek açıklamalardan sonra planladığım gibi çöpçü avının ikinci turuna katılmak için hazırlanmaya koyuldum.
“Yo.”(Seslenme sesli şekli olan, bizdeki ‘hey’)
Yanımdaki çocuk bana seslendi. Bakmama bile gerek yoktu, bu C sınıfından Ryuuen.
“Demek sizin kas kafalı çöpçü avına katılmıyor…? Hay aksi, ben katılır sandım, ha. Suzune’yi de göremedim etrafta. Arka tarafta oynaşmıyorlar, değil mi?” (yumuşatmaya çalıştım dediğini :D)
“Bilmem. Beni ilgilendirmiyorlar... ayrıca sınıfta olan bitenden de haberim yok.”
“Ne boktan bir yanıt verdin.”
Benden aradığı cevapları bulamayınca hemencecik ilgisini kaybedip yanımda ayrıldı.
İkinci turda yarışacak galiba. Kısa süre sonra ilk tur başladı.
Diğer sınıflar ilk tur için atletik öğrencilerini toplamışlardı, İke daha ilk adımlarında, onlara yetişemedi.
Ancak burada önemli olan şey çekilen kağıtta ne yazdığı idi. Son sırada gelip kutuya ulaştı. İke ne çektiğini kontrol etti.
Önde gelen yarışmacılar seçtikleri eşyalarını bulmak için etrafa dağıldılar.
“Ohaaaaaaaaaaaaa!”
Deli gibi bağıran İke aniden arkasına dönüp başlangıç noktasına doğru koştu.
“Ayanokouji! Lütfen bana ayağını ödünç ver. Sol ayağını!”
“Sol ayak?”
“Ayakkabın, ayakkabını kastediyorum. Benim eşyam o!”
Bana gösterdiği notta ‘Sınıf arkadaşınızın sol ayağı(ayakkabısı)’ yazıyordu.
“Hayır, eğer sana ayakkabımı verirsem ben koşamam….”
“Neh!?”
En yakında ben olduğum için hedef olarak beni seçti ancak çöpçü avında koşacak birinden ayakkabısını alamazdı. İke bu yaptığı hatadan dolayı panikledi ve kampa koştu.
Ancak görünen o ki diğer öğrenciler de ‘eşyayı’ bulmakta zor zamanlar geçiriyorlardı çünkü hala bitişe ilerleyen birini görmedim.
Bu çocuğun şansı nasıl yaver gider aklım almadı. Düz yolda tökezlemesine rağmen diğer yarışmacıların hepsinden erken dönüp 1.oldu.
“Gayet iyi….”
Yaklaşık on saniye sonra, önce A sınıfı ile B sınıfı nerdeyse yan yana geldiler ve son olarak C sınıfı geldi.
Bitiş zili ile ikinci turun başlama sinyali verildi. İşaretli alana ilerledim, yavaşça hızlı olanların arkasında kaldım.
“Hadi, ne yazıyor bakalım…”
Elimi önümdeki kutuya soktum. İçerisinde hala kağıt vardı. Birden fazla çekmemeye dikkat ederek bir tanesini çektim.
Dörde katlanmış kağıdı açtım.
10 arkadaşını getir
“,,,,şaka demi bu?”
Kağıda göz gezdirirken görüş alanımın karardığını hissedebiliyordum.
Bir arkadaş bile benim için zorken 10 kişiyi nerden bulacaktım? Şaka gibiydi! Kimi çağırabilirim diye kafamın içinden saymaya başladım fakat sayı, on kişiye ulaşmıyordu.
“Ne bekliyorsun!? Acele et, Ayanokouji!”
-
-
-
- olduktan sonra kendini beğenmişlik taslayan İke, bana bağırdı ama bu konu için yapabileceğim bir şey yoktu.
-
-
Arkadaşım diyebileceğim iki kişi vardı: Horikita ve Sudou. Onlar bile burada değildi. Başlamadan elenmiş gibiydim.
İchinose ve Kanzaki de rakibimiz olduğu sürece onlara güvenemezdim….
“Değiştirmek istiyorum….”
Nesnemi kurallara uyarak değiştirdim. Zaten diğer öğrenciler nesnelerinin peşinde koşuyorlardı. 30 saniye bekledim ve ikinci kağıdımı çektim.
Sevdiğin kişi
“Hayır, hayır, hayır……….. hayır, hayır, hayır, hayır.”
Bu yarışmadaki kağıtların nesi var, ya? Özel olarak benimle uğraşılıyormuş düşüncesinden kurtulamıyordum.
“D-Değişiklik.”
Beni izleyen D sınıfı öğrencilerinin şaşkınlığını hissedebiliyordum ama elimden gelen bir şey yoktu.
Başka biri böyle kağıdı çekseydi ne yapardı merak ediyorum.
Eğer bu kağıdı karşı cinsten birine gösterseydim bu itiraf olarak sayılabilirdi. Onlardan sadece rol yapmalarını istesem bile bu utanç verici olurdu.
Çöpçülük peşine düşmeden önce bir dakikalık zarara girmiştim.
Bir masa saati
Üçüncü denememde sonunda düzgün bir şey çektim.
Ancak eğer eşya bir masa saatiyse okul binasından bir tane alabilirim….?
Her ihtimale karşı öğretmenler çadırında aradım ama bulamadım. Ben bununla uğraşırken de üçüncü yarışmacı bitişe ulaştı.
“…. çok başarılıyım, ha.”
Talihsizliğimin sayesinde, hiçbir sonuç elde edemedim ve sonuncu oldum.
Yarışmada kendimi tutup geriye çekmedim ya da yanlış strateji yapmadım. Benim elimde olmayan, bir şey yapamadığım bir yarışma oldu.
************************ Çeviren : Viztorio
BONUS: Çevirmen arkadaşlarımızdan birisinin açtığı güzel web sitesinin linkini aşağı bırakıyorum.
Udemy’nin günlük ücretsiz kursları, İngilizce ve Türkçe özlü sözlerle, hem İngilizcenizi geliştirip hem de kendinize güzel hobiler edinebilirsiniz.
Web sitesini mutlaka ziyaret edin! https://ingilizcedunyam.com/
keyifli okumalar!~