Elitler Sınıfı - Cilt 6- Bölüm 11 - Atak ve Savunmanın Belirlenmesi
Cilt 6- Bölüm 11 – Atak ve Savunmanın Belirlenmesi
Ertesi gün oldu, sınav geldi çattı.
Hemen sınav başlar sanıyordum ama Chabashira-sensei önce sınıfa seslendi.
“Sınava başlamadan önce size bir duyurum var. Finalde saldırı yapacağınız sınıf belli oldu. C sınıfına fazla talep olmadığı içini isteğiniz kabul edildi otomatik olarak.”
“Peki, A ile B Sınıfını mı D’ye saldırmak istedi? Neyse, en azından şansımızın yaver gideceği, gereksiz talihsizlikler yaşamadan yeneceğimiz bir sınıfa denk geldik.”
Ilk engeli tamamladık galiba. Horikita rahattı. Şimdi sıra kimin bize saldıracağındaydı.
“D sınıfına saldıracak sınıf da belirlendi: C Sınıfı. Onlar da sizi seçerken ekstra istek çıkmadığı için otomatik belirlendi, kuraya kalmadılar.”
Yani, bu sınavda C sınıfı D ile, A sınıfı da B sınıfıyla yarış halindeydi demek.
“Ideal kombinasyon olmuş.”
“Herhalde.”
Bu da demek oluyor ki.. seçim yaparken çatışma çıkmadı, kura yaşanmadı. Her sınıfın kendine en yakın sınıfa saldırarak aradaki farkı azaltma isteği veya farkı açma amacı vardı.
Ayrıca buradan anladığım, A Sınıfının seçimini, Sakayanagi’nin yaptığını. Katsuragi olsaydı kazanma şansı en yüksek olan D sınıfına saldırırdı.
Hatta, Katsuragi’nin sınıftaki genel etkisinin azaldığını bile hissedebiliyordum.
C Sınıfına olan saldırı isteğimiz de, Horikita’nın istediği gibi oldu..
“Sınava girmek üzereyiz, ama Ike ile Yamauchi çok rahatlar. Her sınav öncesi, gözlerinizin altı şiş ve mor olurdu. Strateji mi yaptınız bu sefer ne oldu?”
“Hehehe. Lütfen bizi izle, sensei.”
Ike’n kendine güveni yüksekti.
Normaldi ama sonuçta hiç ders çalışmadı ki.
Endişelenmesi gereken bu sınavdan düşük not almasıydı. Dersin konuları temel olduğundan sıkıntı yoktu. Ancak soruları anlamayıp sadece boş bir kağıt verirse, ilerde sorun olacaktı.
Chabashira-sensei de buna vurgu yapıyordu.
“Sonra verdiğiniz karardan pişman olmayın da.Sınavları her zaman dikkate almalısınız .”
“Ciddiyim, sensei. Zaten notlarımıza direkt etkisi yok değil mi?”
“Evet, yok.. ”
“O zaman düşük puan alsam da önemli değil.”
“Beklentini karşılayacaksa, tabii.”
Belirsiz cevabına karşılık Ike gibi ders çalışmayan öğrenciler sessizleşti.
“Sınavda yüksek puan almaya çalışmalı mıyız…?”
Sudō ister istemez bu sözlere karşı dayanamayıp sordu.
“Sizi kandırmasına izin vermeyin. Planımız gayet iyi.”
Horikita sözleriyle, endişeli öğrencileri sakinleştirdi. Sudō hemen kendine çeki düzen verdi.
“………Ben de Suzune’ye güveniyorum.”
Chabashira-sensei yaşananları uzaktan izledikten sonra, sınıfta sessizlik sağlandığını gördükten sonra sınav kağıtlarını çıkarttı.
“Eh, o zaman sınav başlıyor. Kopya çekmek yok. Sınav, notlarınızı etkilemese de ağır ceza alacağınız kesin. Bilginize.”
Sensei ilk sıralara sınav kağıtlarını vermesiyle, öğrenciler birer kopya alıp arkaya verdi.
Sınav başlayana kadar kağıda bakmamız yasaktı. Kitapçık bana gelir gelmez ters çevirdim.
“Endişeli değil misin, Horikita? Ya partnerlik için bulduğun kural doğru değilse?”
“Hayır. Kendime güveniyorum bu sefer.”
Sensei’nin söylediği sözlere karşılık, Horikita net bir cevap verdi, tereddüt etmeden kendine güvenerek.
Eğer lideriniz korkuyor veya tereddüt ediyorsa, bu duygular grup içinde hızla yayılır…
Değişimin sembolüydü, bu.
Öğrenciler, yeni bir D sınıfı şekline giriyorlardı.
Çok az da olsa, rehber öğretmenimizin de bu değişimi fark ettiğini hissediyordum, sonuçta o da her gün bizimle vakit geçiriyordu.
“Başlayın.”
Sınava başlamak için sinyali verdi.
Yavaşça sınav kitapçığını çevirdim.
“Oi?…”
Refleks olarak ses çıkardım. Tek şaşıran ben değildim büyük ihtimalle. Sınavın kolay olacağını biliyorduk ama bu kadar kolay olacağını tahmin etmemiştim.
Ve 5. sınıf öğrencilerinin bile kolayca cevap verebileceği seviyedeydi. Tabii, araya birkaç zor soru serpiştirilmişti. Fakat bahsettiğim Ike gibi birisinin panik yapmadığı sürece rahat 60 alabileceği bir sınavdı.
Tatlı bir tuzak kurulmuştu. Eğer sınava hazırlıksız dalsaydık, bir felaket yaşanabilirdi.
Horikita’nın stratejisiyle, D sınıfı kötü sonuçlar almayacaktı.
sonunda gif ekledim. mutluyuz 😀