Elitler Sınıfı - Cilt 6- Bölüm 24 - Hatırlanan Doğum Günü
Cilt 6- Bölüm 24 – Hatırlanan Doğum Günü
Ayanokōji grubu, (hala bu grubun adından utanıyorum) kuruldu hatta ilk resmi etkinliğimize Airi ile başladık.
Haruka ile Akito’ya ders çalıştırma adına açtığımız grup, amacını yavaşça aşarak arkadaş grubuna döndü. Haruka sohbet grubu bile açtı.
Beraber olmadığımız zamanlarda sohbetteki mesajlar yoğunlaşıyordu.
Malum hepimiz normalde yalnız insanlar olduğumuz için, gruptaki sohbetler çok sık ve canlı oluyordu.
[Yarın ders çalıştıktan sonra, hep beraber kafa dağıtmak için bir yere gidelim mi?]
Haruka bir soru sordu grupta.
[Yeni filmden mi bahsediyorsun?]
[Evvet! Yarın çıkıyormuş. Sınavlar yaklaştığı için, bilet bulmamız kolay olurrrrrrr!]
[Kafa dağıtma fikri fena değil ama ‘hep birlikte’ derken…katılım zorunlu mu?]
[Tabii ki; Yukimū, sen katılmazsan ne anlamı kalır ki. Grubu yeni kurduk zaten. Belki erken sormuş olabilirim isterseniz, sınavlardan sonra gideriz.]
Hmm, eksik gitmekten yana değildi yani.
Akito henüz mesajı görmemişti. Görseydi, ilk o tamam derdi.
Keisei ile Airi henüz cevap vermedi.. başı çeksem mi acaba?
Gerildim ama cevap da verdim.
[Ben gelirim.]
Mesajı gönderdikten sonra Airi de ışık hızında cevap attı.
[Ben de.]
[……Tamamdır. Akito da gelirse, ben de varım.]
Henüz mesajları görmeyen Akito dışında, herkes sinemaya gitmeye istekliydi. Akito da çok geçmeden mesajları gördü ve cevap attı.
[Tamam. O filmi ben de merak ediyorum. Biletleri alabilir misin?]
[Alırım. Bana sonra puanlarınızı verirsiniz. Sağ olun, arkadaşlar!]
Ardından sohbetten ses çıkmadı. Haruka büyük ihtimalle biletleri almak için sohbetten çıkmıştır.
[Filmi merak ediyorum.]
Airi özel mesaj attı.
[Eh, ben de.]
[Lütfen yarın bana yardımcı ol, Kiyotaka-kun. İyi geceler.]
Airi nazik bir mesaj atarak kısa sohbetimize son verdi.
“Yani… yarın grupla beraber sinemaya gidiyorum?”
Hayatımın riajuu gibi olmaya başladığını hissettim. [ Ç.N: herkes gibi, normal bir hayat ]
Herkes bu güzel hissi yaşamıştır. Ama ben, ilk defa bu kadar heyecanlandım.
“……Geç kalmamak için erken yatayım bari.” bu arada telefonum çaldı.
Arayanın ‘Horikita Suzune’ olduğunu görünce telefonu açtım.
“Uyanıkmışsın.”
“Saat daha 22.00. Ne oldu?”
“Kütüphanedeki çalışma grubunun programı bitmek üzere. Yarınki dersten sonra, final için son düzenlemeleri yapmak istiyorum. Bana katılır mısın? Yukimura-kun’u da çağırırsan, harika olur.”
“Yarın mı……”
“Olmaz mı?”
Olur dersem yalan söylemiş olurdum.
Malum yarın hep beraber film izleme niyetindeydik.
“Yarın olmazsa, ertesi gün de olur. Perşembe son gün olarak düşün. Sorular nerdeyse hazır. Son olarak cevapları gözden geçirmemiz gerekiyor.”
Kararları olabildiğince hızlı almak istiyordu demek.
Onun beklentilerine sırtımı dönmek istemiyorum. Zaten Hirata ile çoktan konuşmuştur. Kalan zamanı da netleştirmek için kullanmak istiyordu.
“Tamam. Keisei ile konuşurum. Geç kalsak sorun olmaz demi? Hirata ya da Karuizawa ile bağlantı kuralım dersen onu da hallederim.”
“Keisei derken…? Yukimura ile bayağı dost olmuşsun. Onlarla konuştum ben çoktan. Zamanı ve saati bildirmek kaldı sadece.”
Horikita da çalışma grupları sayesinde onlarla bağlarını güçlendirmiş demek. Hirata ve diğerleriyle iletişime geçebilecek hale gelmesine sevindim.
Telefonu kapattıktan sonra bir mesaj daha geldi. Bu gece bana rahat yok herhalde.
Bu sefer Airi’den gelmedi mesaj, Karuizawa’dan geldi.
[Söylediğini araştırdım. Bugün birisi, Hasebe-san’ın kahvesine ne kadar şeker attığını sormuş. Cevabı bulamayınca da bardağında kalan şekerden çıkarımda bulunmuş. Malum çok şeker attığı için de dikkat çekmiş.]
Tahmin ettiğim gibi, böyle olmuş demek.
Bu da o kızın, iyi gözlem yapmasından daha çok, kurnaz olduğunu açıklıyor. Hiyori, öyle bir zamanlama seçti ki ‘iyi bir gözlemciyimdir’ diye hava bile attı.
Şuan çok güzel bir fırsattı, onunla konuşmaya karar verdim.
[Horikita seninle iletişime geçecek yarın. Saat 20.00 gibi buluşacağız.]
[Akşam 8’de mi? Geç değil mi ya?]
[Öncesinde işlerim var. Ders çalıştıktan sonra sinemaya gideceğim.]
[Sinema mı? Yeni çıkan filme mi?]
[Evet. Bu arada toplantı sırasında senden bir isteğim olacak.]
Karuizawa’ya detaylı açıkladım.
Yarınki buluşmadan başka opsiyonum yoktu.
Her şeyi okuduktan sonra, rahatsız olduğunu belirten bir mesajla cevap verdi.
[Yine boş bir iş yaptıracaksın yani? Amacın ne?]
[İşler bitince açıklarım. Şuan bu kadarını bilmen yeter.]
[Peki, nasıl dersen. Görüşürüz yarın.]
Karuizawa konuyu burda kesip kapattı. Ama birkaç dakika sonra başka bir mesaj gönderdi.
Mesaj diyorum ama aslında küçük bir çıkartma göndermişti.
Üstünde birkaç mum olan çilekli bir kek görseli olan bir çıkartmaydı.
[Geç fark ettim.]
Ardından bu mesajı gönderdi ve başka hiçbir şey yazmadı.
“Ne… doğum günümü nerden öğrendi ki?”
Birine doğum günümü söylediğimi hatırlamıyordum. Biraz düşündükten sonra, sohbet programında kişisel bilgilerin yer aldığı bir profil kısmı olduğunu hatırladım.
Kişisel bilgilerimi gizle kısmını işaretlemediğim için, isteyen herkes bu bilgiye ulaşabilirdi.
Bu yıl kimsenin fark etmeyeceğini düşünüyordum…
Karuizawa doğum günümü hatırlayan/fark eden ilk kişi mi oldu yani?
Alışkanlık gereği, sohbetimiz bittikten sonra mesajları silmeye başladım.
Tereddüt etsem de doğum günüm için gönderdiği çıkartmayı da sildim.
Ardından Karuizawa’nın profiline girerek doğum gününe baktım: 8 Mart
“Şimdilik ezberimde olsun bari.”
lütfen emeği geçenler için yorum yapalım (: