Elitler Sınıfı - Cilt 6 - Bölüm 9 - C Sınıfındaki Hain Bulunur
Cilt 6 – Bölüm 9 – C Sınıfındaki Hain Bulunur
Bir süre C Sınıfını rehin alan Ryūen, sınıfın çoğunun gitmesine izin verdi.
Sınıfta kalanlar: Ryūen, Ishizaki, Kaneda, Ibuki, ve 3 haindi.
“İşte ilk soru: Size emir veren kişinin kim olduğunu biliyor musunuz?”
Manabe ile diğer 2 kız, kafalarını sallayarak bilmediklerini ifade ettiler.
“O zaman, diğer soru: Neden C Sınıfına ihanet ettiniz? Açıklayın.”
“Çünkü —”
“Bunun geri dönüşü yok. Tekrar saklamaya çalışırsanız, yarın sınıfta sinek kadar değeriniz olmaz.”
Kaçış yolu olmadığını anlayan Manabe, gerçeği söylemeye karar verdi.
“D…… Karuizawa, D sınıfından, tanıyor musun……?”
“Adı ve yüzünü biliyorum evet. Hirata’nın sevgilisi?”
“O kız, güçlü numarası yapıyor…. ama eskiden ona zorbalık etmişler…”
“Öyle mi? Eee?”
“Rika’ya çok kötü davrandı… biz de intikam almak istedik…”
Manabe korkusuna rağmen gemide olanları anlattı. Özel sınavda nasıl aynı grupta olduklarından, geçmişini nasıl öğrendiklerinden, zorbalıktan ve şiddete başvurdukları intikamdan bahsetti. Her şeyi döküldü.
Birisinin, kanıt sunarak onları ispiyonculuğa sürüklediğinden bahsetti.
Yaptıkları ortaya çıkarsa, okuldan atılabilirlerdi. Hatta, Ryūen de onları azarlardı. Hem Ryūen’den hem de okulun cezalarından kaçmak için yapmak zorunda kaldıklarını belirttiler.
“Maşallah. Çok eğlenmişsiniz.”
“Salak mısınız siz? Kim olduğunu bilmediğiniz birisi tarafından tehdit ediliyorsunuz…? Işlerin daha kötüye gitme ihtimali hiç aklınıza gelmedi mi be?”
“Onları suçlama, Ibuki. İnsanlar korktukları zaman, ne yapacaklarını bilemezler.”
Ryūen, onları affedip suçlanmamalarını istedi.
“İşte size soru: Karuizawa’ya zorbalık ederken sizi biri gördü mü?”
Manabe başıyla onaylayıp isimleri saydı.
“O sırada, D sınıfından: Yukimura-kun ile Ayanokōji-kun vardı.”
“Ardından bize fotoğraf geldi. Karuizawa’ya sataşırken çekilmiş bir fotoğraf.”
“Demek böyle oldu. Tehdit edildiğinizi söyleyince, kanıt olduğunu anlamıştım. Demek o zaman fotoğraf vardı kanıt olarak… peki fotoğraf nerde?”
“Sildim… ya bir görürse diye… yoksa biz…”
“Demek işler bu raddeye kadar geldi.”
Kaneda: “Yani, ya Yukimura ya da Ayanokōji?”
Şimdiye kadar dinleyen Kaneda konuştu, Ryūen ve C sınıfının, başarılı bulduğu nadir isimlerden biriydi.
“Bir dakika, Ryūen. Yukimura’yı bilmem ama Ayanokōji’nin D sınıfını alttan alttan yöneten kişi olduğunu sanmıyorum. Birkaç kez konuştuk, hiç öyle bir izlenim alamadım ondan.”
“Yukimura biraz şüpheli. Akademik başarısı yüksek galiba.”
Ishizaki : “Bence yanlış düşünüyorsunuz? Ayanokōji, her zaman Horikita ile birlikte. Festivalde ne kadar iyi koştuğunu da gördük. Ikisinden birisi arasında seçim yapacaksak, en güçlü isim o.”
“Bence ikisinin de ayrı özellikleri var. Ayanokōji, hızlı koşuyor, ama Yukimura zeki? Bence bir deha için, daha fazla özelliğe ihtiyaç var.”
“Peki kim olabilir ki?”
“D sınıfında başarılı öğrenciler var. Hirata gibi.”
“O çocuk mu? Onunla sık sık konuşuyorum ben. Öyle birine benzemiyor.”
Ryūen, rahatça konuşan arkadaşlarına sinsice gülümsedikten sonra, elini masaya vurdu.
“Susun artık.”
Sınıfta ani bir sessizlik oluşmuşken Ryūen kıs kıs güldü.
“Size fikrinizi soran oldu mu? D’yi perde arkasından yöneteni bulacağım ben. Siz de bu yoldaki piyonlarımsınız. Piyon gibi davranın!… Anlattığınıza göre, Ayanokōji ya da Yukimura fotoğrafı çekmiş olmalı. Ama ikisinin de aradığımız deha olması imkansız. Onlar çekmiş olsa dahi fotoğrafı, başkasının etkisinde hareket etmiş olma ihtimalleri yüksek.”
Konu şuydu: C sınıfının zayıflığını yakalamak amacıyla olay yerinde fotoğrafı çekip perde arkasındaki kişiden nasıl kullanabiliriz diye tavsiye almış olabilirlerdi.
“Ama, Ryūen. Ayanokōji senin de dikkatini çekmiyor mu?”
Ryūen’in sinirlenme ihtimalini göze alarak, Kaneda gerekli olduğunu düşündüğü soruyu sordu.
“Evet.”
Ayanokōji konusunda, Suzune ile olan bağından dolayı şüpheleniyordu.
Fakat bu durum başlı başına kendi içinde şüphe barındırıyordu. Dahası, bu kadar kolay sonuca ulaşmak onu rahatsız ediyordu.
Horikita’ya bu kadar yakın olan çocuğun, D sınıfını arkadan idare eden deha olması fikri…
Suzune’yi baştan beri kullanmayı düşünseydi, bu taktiği asla seçmezdi.
“Ulu orta geziyor ama? Hayal dahi edemiyorum.”
Bu umutsuzluk hissi, kötü hissettiriyordu onu.
“Ona yem atacağım.”
Eğer işler bu raddeye kadar geldiyse, devamını getirmek basitti.
Ryūen, telefonda kayıtlı olan kişiye mesaj attı, yeni hamlesi için.